MÜLKİYE SEÇİMİ ÜZERİNE...
MÜLKİYE
SEÇİMİ ÜZERİNE...
Ben iyi bir Mülkiyeli
sayılır mıyım bilmiyorum...
Daha çok Siyasal’lıyım
galiba... Hiçbir zaman kendimi Mülkiye mezunu olarak tanıtmadım. Mezuniyetimi
ifade etmek durumunda kaldığım her durumda Siyasal mezunuyum dedim.
Mülkiyelik ile aramda hep
bir mesafe oldu... Bir seçkincilik, ağır bir bürokrasi kokusu rahatsız etti
beni hep...
Bir de Mülkiyelilik hep
mezuniyet sonrasının sistemle bütünleşmeye dayalı kariyer dönemini simgeledi
bende.
Siyasallı olmak ise, öğrencilik
yıllarımın özgür ve büyük ütopyalarla dolu, dayanışmacı, paylaşımcı
yıllarını... Ben’i büyüten, çoğaltan, yaşamımın en güzel kesitlerinden biriydi
Siyasal’daki öğrencilik yıllarım...
Benim öğrencilik yıllarım hiç
bitmedi... Mülkiyeliler Birliği’ni de öğrencilik yıllarımın bir parçası olarak
hatırlamak istedim hep... Mülkiyeliler birliği hep Siyasal’lıydı o zamanlar...
Ne devletin ve bürokrasinin
ağır havası, ne de ticarileşmenin, iş bitirici liberal YAP-İŞLET-DEVRET’ ciliğin
hafifmeşrepliği vardı o zamanlar Mülkiyeler Birliği’nde...
Orası Siyasal sonrası bir
yüksek okul gibiydi adeta...
Sosyal, kültürel
faaliyetlerin merkeziydi...
Emek eksenli ve
enternasyonalist içerikli bir özgürlük ve demokrasi rüzgarı eserdi, her bir katında...
Gazetemizi okur, çayımızı
içer, memleketin halini tartışır, daha iyiye ulaşmak için nasıl mücadele edeceğimizi
ve örgütleneceğimizi istişare ederdik...
Siyasal’ın parçası olan
Mülkiye, uzun zamandır yoktu ne yazık ki... Koptular, koparıldılar
birbirlerinden...
Ya bürokrasinin ve “devletlu”
halin ağır kokusu, ya karı maksimize etmek isteyen işletmeci ruh hali, çoğu
zaman da ikisi birlikte Mülkiye’nin o Siyasal’lı olma, o genç bir öğrenci olma
ruh halini adeta tutsak etmişlerdi...
Ben de ne Mülkiye’ye gider
olmuştum ne de Mülkiye seçimlerine...
Ama Sevilay Çelenk’in
başkan adayı olması ve –yüreğinde Siyasal’da öğrencilik yıllarını diri tutmuş-
bazı çok değerli arkadaşlarımın değişik
konumda adaylıklarıyla yüreğimde bir umut ışığı belirdi. Mülkiye’nin yeniden
Siyasal’la bütünleşmesine yönelik yıllanmış ve adeta pas tutmaya başlamış özlemimin
gerçeğe dönüşeceğine olan inancım arttı. Seçim sürecinde gördüm ki, yalnızca
Sevilay’ın aday olduğu grup içinde değil Ülkü Bey’in başkan adayı olduğu grup
içinde de, bu umudumu artıran çok sayıda aday var. Ben oyumu Sevilay Çelenk’ten yana kullandım
ve seçimleri onun listesi kazandı. Diğer sevindirici olan ise Ülkü Bey’in aday
olduğu grubun da seçimi önemli bir oyla ikinci sırada bitirmesi oldu. Ama ümit ediyorum ki seçimi herhangi bir
listenin kazanmasından daha önemli olan seçimleri emekten, enternasyonalist bir
ruhtan, özgürlük ve demokrasiden yana bir anlayışın kazanmasıdır.
Ve yine inanıyorum ki
sevgili Sevilay başta olmak üzere bende bu umudu yeşerten her iki listeden dostlarım,
seçimin biçimsel zafer ya da mağlubiyetinin ötesine geçerek, yakınlarında ya da
uzaklarında karşılarına çıkacak olan “devletlu” ya da “akçeli” anlayışı birlikte
ve kararlıca aşacaklar ve bize özlediğimiz Mülkiyeliler Birliği’ni yeniden ve
daha nitelikli biçimde kazandıracaklardır.
Bu duygularla sevgili
Sevilay Çelenk başta olmak üzere “Siyasal”lı olma ruhunu yaşatan tüm dostlarıma
başarılar diliyorum.
Mahmut, Mülkiye-Siyasal üstüne yazdıkların benim bu konudaki duygularımı da pek iyi anlatıyor...
YanıtlaSil