Kayıtlar

Kasım, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

12 Eylül 1980

Resim
Bu sonbahar sarı değil, hiç bahar değil... Tüm köşe başlarının elleri kelepçeliyken... Ağaçlar bile apolet sanıyor yapraklarını O haki rüzgar dallarını yaralarken...

İNANÇ VARSA BAŞARI O KADAR YAKIN Kİ...

Resim
  Geçtiğimiz günlerde birbiri peşi sıra gerçekleştirilen iki ayrı etkinliği izleme fırsatı buldum. Birincisi CHP Çankaya İlçe Örgütü tarafından gerçekleştirilen "Ecevit'i 7. Ölüm Yıldönümünde Anma Etkinliği" ve ikincisi de Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde 68 kuşağının üç efsanevi lideri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı konu alan   "Bir Avuçtular Deniz oldular" isimli sergi kapsamında gerçekleştirilen panel... Çok önemli ve değerli bir dizi saptama yapıldı her iki etkinlikte de... Ben burada bu etkinlikleri genel olarak değerlendirmekten ziyade her iki etkinlikte de öne çıkan ve birbirlerini destekleyen bir tema üzerinde durmak ve bu konuya bir kez daha dikkat çekmek istiyorum. İnanç, sevgi güven ilişkisi ve devrimcilik... Ecevit'i anma etkinliğinde CHP Ankara İl Başkanı Zeki Alçın, öyle bir değerlendirme yaptı ki, salonda önce soğuk bir hava esti; suratlar asıldı ama sonra Alçın'ın değerlendirmesinin son

ÇANAKKALE,"ANTİ EMPERYALİST" BİR SAVAŞ MI?

Resim
  İnsanların yaşamında olduğu gibi uluslarında yaşamında kritik yol dönemeçleri vardır. O dönemeçte alınan kararlar, gösterilen azim ve kararlılık daha sonraki hayatın nasıl, ne yönde, ne şekilde gelişeceğini de belirler. Çanakkale Savaşı, bir tarihsel kavşaktır. İngilizlerin, Fransızların, Rusların, Almanların tarihi açısından da böyledir; ama asıl olarak Anadolu’nun kaderi ve tarihi açısından böyledir. Çanakkale büyük bir trajedidir.Bu büyük savaş, tarihin gördüğü en kanlı muharebelerden biri olmuştur. Her ki tarafında aşağı yukarı eşit kayıp verdiği 600 bin civarında cana malolan bu savaşta, yaşanan acılar o kadar büyüktür ki, arkasında sayısız söylenceler, destansı anlatımlar ve ağıtlar bırakmıştır. Çanakkale öncesi siyasal duruma baktığımızda, bu süreçte bir zamanların kıtalararası emperyal imparatorluğu Osmanlı’nın ciddi bir gerileme ve hatta çöküş sürecine girdiğini görmekteyiz. Balkan Savaşları’ndan sonra Osmanlı, Avrupa kıtasındaki tüm topraklarını yitirmiş

Elvada Nomenklatura!

Resim
  Size baktık, insan yoktu, bu nasıl sevda Ne zaman   gözlerinizde arasak özgürlüğü   Ağlardı yüreğimizdeki Promethus çığlık çığlığa   Ey Nomenklatura elvada size ihtiyacımız yok   Siz geldiniz bütün çoğulluklar terk etti bizi   Soğuk bir namluydu   gözleriniz, baktınız mı içimiz üşürdü   Güldünüz mü martılar ölürdü   denizlerimizde   Dokundunuz mu   buzlanırdı damarlarımızdaki ateşten ırmak   Paslı bir bıçaktı her sözcüğünüz, sevdamız kanardı,   Özgürlüğe   aşık,   paylaşmaya vurgun yüreğimiz size   sesleniyor! Bakın!   Ey Nomenklatura elvada! Artık anlayın!   Celladıydınız siz en güzel ütopyanın   Varlığınızla örselenmiş düşlerimizi yeter ki bize bırakın   Kendimiz ateş olur, kendimiz kül, k endimiz söneriz   Kendimiz yağmur olur, kendimiz sel, kendimiz kururuz   Yeniden kanatlanmış bir serçe ümitlerimiz, fırladı fırlayacak   Özgürlük sağrısı terli bir kısrak, ha koştu ha koşacak  

FINANCIAL TIMES: “GÜLEN’LE GERGİNLİK SÜRERSE ERDOĞAN İLK TURDA SEÇİLEMEYEBİLİR ANCAK, CUMHURBAŞKANLIĞINA ÇIKSA DA OTORİTESİ DARBE ALIR”

Resim
FINANCIAL TIMES: “GÜLEN’LE GERGİNLİK SÜRERSE ERDOĞAN İLK TURDA SEÇİLEMEYEBİLİR ANCAK, CUMHURBAŞKANLIĞINA ÇIKSA DA OTORİTESİ DARBE ALIR” Financial Times gazetesi Gülen-Erdoğan gerginliğini ele aldığı haberinde, “İslamcılar arasındaki bölünmeler, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına çıkışını tehdit ediyor” diye yazdı. Gazete ayrıca, “Gülen’le gerginlik sürerse Erdoğan seçimi ilk turda kazanamayabilir. Bu durumda sonunda cumhurbaşkanlığına çıksa bile Erdoğan’ın otoritesi darbe alır” yorumunda bulundu. İngiliz Financial Times gazetesi, Erdoğan’ın Gezi protestolarının ardından daha kutuplaştırıcı bir lider haline geldiğini belirttiği haberine,   “Başbakan’ın sosyal muhafazakarlığını yansıtan öğrenci evlerine ilişkin açıklamaları kendi partisi içinde de tepki yarattı” ifadesini kullandı. Dershaneleri kapatma hazırlığı nedeniyle Erdoğan’ın, Fethullah Gülen’le arasının daha da açıldığını kaydeden İngiliz Financial Times gazetesi, “Referandum öncesinde Erdoğan’ın desteklediği yeni anaya

BBC: “DÜNYA’DA HER ÜÇ KADINDAN BİRİ ŞİDDETE MARUZ KALIYOR”

Resim
  Birleşmiş Milletler’in ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ nedeniyle yayınladığı veriler, dünyada yaklaşık her üç kadından birinin hayatının bir döneminde şiddetle karşı karşıya kaldığını ortaya koyuyor. BM’nin verilerine göre dünya çapında cinsel istismara uğrayanların yaklaşık yüzde 50’si 16 yaşından küçük kız çocukları. Her dört kadından biri hamileliği boyunca fiziki veya cinsel istismara maruz kalıyor. Dünya çapında 18 yaşından önce evlenen ‘çocuk gelinlerin’ sayısı ise yaklaşık 60 milyon. 603 milyon kadın, ev içi şiddetin suç kapsamında olmadığı ülkelerde yaşıyor. BM’nin verileri insan kaçakçılığının da en fazla kadınları ve kız çocukları etkilediğini ortaya koyuyor. Buna göre her yıl dünya çapında insan kaçakçılığının kurbanı olan yaklaşık 800 bin kişinin yüzde 80’i kadınlar ve kızlar. Bunların yüzde 79’u cinsel sömürüye maruz kalıyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği bu verilerin ortaya koyduğu şiddet ve ayrımcılığa karşı ‘Uni

AVRUPA’NIN GEZİ RAPORU: “ÜLKE YÖNETİMLERİNİN ORANTISIZ GÜÇ KULLANILMASINA SESSİZ KALMASI POLİSİN GÜÇ GÖSTERİSİNİ CESARETLENDİRDİ”

Resim
  Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, Gezi olaylarıyla ilgili hazırladığı raporunda güvenlik güçlerinin davranışının insan haklarına yönelik bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekerek, “Artık Türk polisinin insan haklarına saygı gösterme zamanı gelmiştir” dedi. Komiser Muiznieks ayrıca, “Ülke yönetimlerinin orantısız güç kullanmasına sessiz kalması polisin güç gösterisini cesaretlendirdi” ifadesini kullandı. Raporda, polisin toplantı ve gösterilere müdahale sırasında neden olduğu insan hakkı ihlallerinin yapısal bir sorun haline geldiğine vurgu yapan Muiznieks Ankara’nın defalarca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bu nedenle mahkum olduğunu da dikkat çekti. Raporda, “Toplantı ve gösterilerde polisin göz yaşartıcı bomba ve biber gazı kullanımında, gösteri sırası ve sonrasındaki göz altılarda Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından belirlenmiş standartlarla uyumlu değil. Gezi olaylarına katılan sa

FINANCIAL TIMES: “ERDOĞAN, CESUR BİR REFORMCUDAN HIRÇIN BİR OTORİTERE DÖNÜŞMÜŞ GİBİ GÖRÜNÜYOR”

Resim
” Financial Times gazetesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cesur bir reformcudan hırçın bir otoritere dönüşür gibi göründüğünü belirttiği haberinde, Gezi protestolarının on yıl önceki Türkiye’yi büyük ölçüde değiştirdiğini yazdı. Gazete ayrıca, Erdoğan için ‘Türk ulusunu bölen adam’ tabirini kullandı. İngiliz Financial Times gazetesi Leyla Boultan imzalı ‘Erdoğan: Türk Ulusunu Bölen Adam’ başlıklı analizinde, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cesur bir reformcudan hırçın bir otoritere dönüşür gibi göründü. Gezi protestoları ise on   yıl önceki Türkiye’yi büyük ölçüde değiştirdi. Yüzleşmenin iki baş karakteri var: daha zengin, bir bakıma daha protesto eğilimli, orta sınıf ve ülkenin ilk son 10 yıldır demokratik seçimle iş başına gelen tek partili hükümeti. Kısmen Erdoğan’ın başarısı. Mirasının diğer unsurları, evler, yollar ve herkese ücretsiz sağlık hizmeti ile hala bu popüler politikacı, önümüzdeki yıl ki seçimleri kazanmayı garanti ediyor. On yıl öncesine göre ise Erdoğ

BBC: “AK PARTİ HÜKÜMETİYLE GÜLEN CEMAATİ ARASINDAKİ GERİLİMİN SONUÇLARI SEÇİMDE GÖRÜLECEK”

BBC, AKP Hükümetinin dershaneleri kapatma girişimini ele aldığı haberinde, “AK Parti Hükümeti ile Gülen Cemaati arasındaki mücadele Washington’da tarafından da izleniyor, gerilimin sonuçları seçimde görülecek” dediği haberinde, “Dershanelerin kapatılması cemaate büyük darbe” dedi. “Gülen Cemaatinin ABD’deki büyümesi son yıllarda baş döndürücü bir hıza ulaştı” ifadesini kullanan İngiliz yayın kuruluşu BBC, Washington’daki Türkiye uzmanlarından Prof. Henri Barkey’in “Gerilim için ABD Dışişleri Bakanlığı veya CIA gibi yerlerde tabi ki izleniyor, buradaki görevlilerin işi bu zaten, ama hükümetin ileri gelenlerinin bundan haberdar olması pek düşünülemez. Öte yandan gerilimin sonuçları Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde görülecek.  Cemaatin mensuplarının bu aşamada AKP’ye oy vermesi ihtimal dışı. Çünkü dershanelerinin kapatılması cemaate büyük bir darbe. AKP, bir siyasi güç olarak kendisinin kontrol edemediği bir oluşumun varlığına dayanamıyor. Politik güç olarak, bu gücü paylaşmak

Barzani'nin Diyarbakır Ziyareti Ne Anlatıyor?

Resim
  Bütün mücadelelerde, bu ulusal mücadele dahi olsa, farklı sınıf ve kesimlerin farklı programları olur ve bunlar çatışır... Kaldı ki tarihsel gelişimlerin dört ayrı coğrafyaya, dört ayrı sınıfsal duruma ve gelişme derecesine böldüğü Kürt hareketi söz konusu olduğunda bu haydi haydi böyledir... Aksini beklemek teorik bakımdan ütopya pratik bakımdan da en geri programı veri almak anlamına gelir... Kaldı ki bu yeni bir şey de değildir... Söz konusu olan Barzani ve kısmen de Talabani olunca, uzlaşmacı pratiklerinin galebe çalması için, Kürt hareketinin diğer unsurlarını satmak ve hatta bizzat onlarla çatışmak pratiğinin tarihi oldukça eskilere dayanır... Bizim güneyimiz, Kürtlerin ise kuzeyi, yalnızca nüfus ağırlığı bakımından değil, daha da önemlisi tarihsel, sınıfsal ve program bakımından   da Barzani'den farklı bir bakış ve tutumu temsil ediyor... İleri veya geri tutumlar, kaçınılmaz biçimde Kürt hareketi içinde de çatışacaktır... Bunu bilip, kabul edip, tarihsel ve si

Aşka Çağrı

Resim
  Kalbimin gerçek evi sensin...   Kapıyı kapatma bana,   Aşkım sokağa düşmesin...      

yaşamak gecikmemektir!

Resim
Bütün güzelliklerini yaşamak istiyorum   Hiçbirini atlamadan hepsini bir bir   Biliyorum insan tereddüyse ısrarla   Yaşamaya gecikecektir  

Sen Yoktun

Resim
    Sen yoktun   ağustos böcekleri   şarkılar dokurken yaz aşklarına   kaşla göz arasında geçip gittin.   Martılar da   terk etti seninle birlikte bizi.   Bir balıkçı küfreder gibi   tükürdü içindeki öfkeyi   balıklar   yoktu.  

O'nun gözleri...

Resim
Bir ışık görsem pür dikkatim O’nun gözleridir gülen belki de... Üzülürüm bir ışık sönse bensiz uykuya daldı diye...  

Genel Grev-Genel Direniş... Ne için ve Nasıl?

    Son derece önemli bir döneme giriyoruz. İşçi ve emekçilere yönelik eskisinden çok daha şiddetli ve kapsamlı yeni bir saldırı başladı. Bu, pek çok cepheden birden yürütülen çok boyutlu bir saldırıdır. Yeni saldın dalgasının ilk aşaması olan “istikrar paketi” 5 Nisan günü açıklandı. Beklenildiği gibi “istikrar paketi”nden daha fazla sömürü, daha fazla baskı ve terör çıktı. Özelleştirme, tensikatlar, hayat pahalılığı, sendika- grev ve her türlü örgütlenme hakkının gaspı, ücret ve maaşların dondurulması, destekleme alımlarının ve sübvansiyonların tümüyle ortadan kaldırılmasıvb... Tüm bu iktisadi ve sosyal saldırıların gerçekleştirilmesi için terörün dozajını artırmak da zorunlu. Bu nedenle bir yandan çeşitli türleriyle darbe senaryoları hazırlanırken, diğer yandan da yeni terör yasasını çıkarmak için hazırlıklar yapılıyor. Açık ki, bu kapsamlı ve tüm emekçileri hedefleyen saldırıyı durdurabilmek ancak en geniş emekçi kitlesini kucaklayan bir karşı direniş hattının oluşturulabil