Kayıtlar

Aralık, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TIMES: “ERDOĞAN’IN GELECEĞİ TEHDİT ALTINDA”

Resim
  Times gazetesi Türkiye’deki yolsuzluk soruşturmasına yer verdiği haberinde, “Skandal Erdoğan’ın geleceğini tehdit ediyor” diye yazdı. Skandalın, Erdoğan’ın geleceğine tehdit ettiğini kaydeden İngiliz Times gazetesi, “İslamcı koalisyon içinde büyüyen uzlaşmazlıklar Başbakan’ı savunmaya geçirdi. Ancak Türkiye’de üç bakanı koltuğundan eden rüşvet ve kara para aklama iddialarıyla tutuklamalar ülkenin   en kuvvetli adamı olan Recep Tayyip Erdoğan’a yaklaşmaya başladı. Savcılar, aralarında memurların, siyasetçilerin, iş adamlarının ve teröristlere para verdiği iddia edilen bir kişinin de olduğu 41 kişinin tutuklanmasını istedi. Polis bugüne kadar tutuklamaları gerçekleştiremedi. Savcıysa polisin bunu yapmayı reddettiğini söylüyor” dedi. Savcıların aralarında Bilal’in de olduğu birçok Erdoğan ailesi üyesinin bulunduğu belirtildiği Türgev üzerinde durduğunu belirten İngiliz Times gazetesi, “Erdoğan ise hükümetini ve ailesini şiddetle savunup, savcıları kendisini indirmek için bi

LE FIGARO: “ERDOĞAN’IN OTORİTESİ KIRILDI”

Resim
  Le Figaro gazetesi yolsuzluk operasyonunun Erdoğan’ın otoritesini kırılganlaştırdığını yazdı. Fransız Le Figaro gazetesi, “Görülmemiş skandal Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın otoritesini kırılgan kıldı. Polis, İstanbul ve Ankara’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın istifasını isteyen binlerce göstericiyi dağıtmak üzere müdahale etti. Siyasi mali skandal Başbakan Erdoğan’a sıçradı. 2002 yılından beri iktidarda olan Sayın Erdoğan’ı, yerel seçimlere dört aya kala otoritesini kırılgan kılan görülmemiş siyasi mali skandal etkiliyor” diye yazdı.

ABD ESKİ ANKARA BÜYÜKELÇİSİ WALL STREET JOURNAL’A YAZDI: “ERDOĞAN’IN ARTAN OTORİTER YÖNETİMİ GÜLEN HAREKETİNİ UZAKLAŞTIRDI”

Resim
ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Jim Jeffrey, Wall Street Journal gazetesinde yayınlanan makalesinde, “Başbakan Erdoğan’ın artan otoriter yönetimi, Gülen hareketini uzaklaştırdı” diye yazdı. Gezi gösterilerine de   dikkat çeken Jeffrey , “Son bir yıl Erdoğan için zaten meydan okuyan bir dönemdi” dedi. Gezi Park’ında   eylem yapanların ile Gülen hareketi arasında pek ortak bir yön bulunmuyor gibi görünse de şimdi Gezi ve Gülen hareketleri asli değilse fiilen benzer hedefleri olan ortaklardır, yani Sayın Erdoğan’ın adeta mutlak gücüne direnmektir” diyen Jeffrey makalesine şöyle devam etti: “Gülencilerin kitlesel olarak Mustafa Sarıgül’ü desteklemeleri beklenmiyor ancak oy kullanmayarak seçimin CHP lehinde sonuçlanmasına yol açabilirler.   Mart’ta olup bitenlerin, Türkiye’nin demokrasi yörüngesini belirleme potansiyeli var. Bu da, Amerika’nın Türkiye ile ittifakının geleceğine ilişkin dikenli soruları gündeme getirerek ABD için büyük bir meydan okuma yaratıyor. Önde gele

AMERİKA’NIN SESİ: “SORUŞTURMANIN MERKEZİNDE TARTIŞMALI ALTIN TİCARETİ YATIYOR”

Resim
  Amerika’nın Sesi, İran’ın Türk altınına hücum ettiğini yazdı. Amerikan haber portalı ayrıca yolsuzluk soruşturmasının merkezinde tartışmalı altın ticaretinin yattığını öne sürdü. Amerikan kongresinin finansörlüğünü yaptığı Amerika’nın sesi, ‘İran’dan Türk Altınına Hücum’ başlığını kullandığı haber analizinde, “Türkiye’deki İslamcı hükümet iktidarı süresince en büyük yolsuzluk skandalıyla sarsılıyor. Soruşturmanın merkezinde, tartışmalı altın ticareti yatıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, Washington ve İsrail’den, Amerika’da yaşayan Fethullah Gülen’e kadar uzanan büyük bir komplonun mağduru olduğunu savunuyor. Ancak soruşturmada adı geçen bu sağlam bağlantılı kişiler hakkındaki suçlamalar sabitleşirse, bu durumda AKP’nin kendinden başka kimseyi suçlamaması gerekir. İran ve Türkiye arasındaki altın karşılığı doğal gaz ticareti, ABD Kongresi Temmuz ayında bu uygulamaya bir son vermeden öncesine kadar hukuki sayılabilir. Ama bu ticaret, aynı zamanda Türk siyasi e

SÜDDEUTSCHE: “NEDENSE AVRUPA BAŞKA HİÇBİR ÜLKEYE VASİLİK ETMEYE KALKIŞMIYOR”

Resim
  Süddeutsche Zeitung, Avrupalı politikacıların Türkiye’deki gelişmeleri yorumlayış şeklini ele aldığı haberinde, “Nedense Avrupa başka hiçbir ülkeye Türkiye’ye yaptığı gibi tepeden bakıp, vasilik etmeye kalkışmıyor” diye yazdı. Almanya’da yayınlanan Süddeutsche gazetesinin haberi şöyle: “Türkiye’deki yolsuzluk skandalıyla ilgili yorum ve demeçlere bakınca, bunların çoğunun yerinde olup olmadığı sorusu akla geliyor. Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yıldızının sönmeye başladığını söylüyor. Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir Türkiye Başbakanı’nı Vladimir Putin ile kıyaslıyor. Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier bile skandalın aydınlatılmasının başbakan için büyük bir sınav olacağını söylüyor. Bunların çoğu doğru olabilir. Yolsuzluk skandalı Türkiye’nin modernleşme sürecindeki hayatî bir dönüm noktasıdır. Mamafih bütün bunlar Avrupalı ve Alman politikacıların Türkiye’deki hadiseleri k

NEUE OSNABRÜCKER: “ERDOĞAN, AĞIRBAŞLILIK YERİNE SERTLİĞE SIĞINIP ZAAFINI GÖZLER ÖNÜNE SERDİ”

Resim
  Neue Osnabrücker gazetesi, yolsuzluk skandalını ele aldığı haberinde, Başbakan Erdoğan’ın siyasi sonunun yaklaştığını belirterek, “Ağırbaşlılıkla suçlamaların aydınlatılması iradesini gösterip siyasi büyüklük örneği vermek yerine yine sertliğe sığınıp zaafını gözler önüne sermiş oluyor” yorumunda bulundu. “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yolsuzluk skandalında, köşeye sıkıştırıldığı için panik halinde sağa sola saldırdığı izlenimini uyandırıyor. Polis ve savcılık üzerindeki muazzam baskı, alelacele yapılan kabine revizyonu ve Brüksel’den gelen eleştirilerin geri çevrilmesi, onun iktidarı kaybetme korkusunu gözler önüne seriyor” diyen alman Neue Osnabrücker gaztesi, “Erdoğan, ağırbaşlılıkla suçlamaların aydınlatılması iradesini gösterip siyasi büyüklük örneği vermek yerine yine sertliğe sığınıp zaafını gözler önüne sermiş oluyor. Onun tek derdi siyasi geleceğini kurtarmak. Önümüzdeki yıl cumhurbaşkanlığına seçilme hedefine kilitlenmiş olan Erdoğan yolsuzluk skandalının siya

SUNDAY TIMES: “ERDOĞAN’IN TAVRINI DAHA DA SERTLEŞTİRMESİNDEN ENDİŞE EDİLİYOR”

Resim
  Sunday Times gazetesi, Türkiye’deki sen gelişmelerin ele aldığı haberinde,   baskı altındaki Başbakan Erdoğan’ın protestolar karşısında tavrını daha da sertleştirmesinden endişe edildiğini yazdı.   İngiltere’de yayınlanan Sunday Times gazetesi ‘Erdoğan, Eline Sopayı Alıyor’ başlıklı haberinde, “Erdoğan’ın protestolar karşısında tavrını daha da sertleşmesinden endişe ediliyor” derken, İstanbul’da polisle protestocular arasında kalan bir görgü tanığının, “Polis daha gösteri başlamadan şiddete başvurdu” şeklindeki sözlerini aktardı. İngiliz gazetesi haberine şöyle devam etti: “Türkiye daha önce İslam dünyası için bir model olarak görülüyordu. Fakat Erdoğan’ın iktidarda tutunması hiç bu kadar zor olmamıştı. Yolsuzluk soruşturmasında bazı bakanların ve çocuklarının adlarının geçmesinden sonra kabinesinin yarısını değiştirdi. Bunun krizi sona erdireceğini düşündü, ama öyle olmadı. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın ifade vermek için 2 Ocak’ta İstanbul Savcılığı’na çağrıl

Financial TimesSkandal şimdiden Sayın Erdoğan’ın Türkiye’nin cumhurbaşkanı olma umudunu yok etmiş olabilir

Resim
Financial Times gazetesi, Türkiye’deki yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıyla ilgili olarak, “Belki mesele, Sayın Erdoğan’ın siyasi olarak ayakta kalıp kalmayacağı değil, bunu hangi pahasına yapacağı ve bunun Türkiye için ne anlama geleceğidir. Skandal şimdiden Sayın Erdoğan’ın Türkiye’nin cumhurbaşkanı olma umudunu yok etmiş olabilir “yorumunda bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük siyasi kriz ile karşı karşıda bulunduğunu, skandalın hükümeti sarstığını kaydeden İngiliz Financial Times gazetesi, ‘Skandal Erdoğan’ın sonu mu?’ sorusuna yanıt aradığı haber analizinde, Hayır, en az şimdilik değil. Sayın Erdoğan’ın ilk tepkisi, polis üzerindeki kontrolü sıkılaştırarak ve kendine sadık kişilerden oluşan bir kabine kurarak gücü daha da merkezleştirmek oldu. Belki mesele, Sayın Erdoğan’ın siyasi olarak ayakta kalıp kalmayacağı değil, bunu hangi pahasına yapacağı ve bunun Türkiye için ne anlama geleceğidir” diye yazdı ‘Erdoğan yıpranmadan mı çıkıyor?’ sorusunu

GUARDIAN: “DERİNLİKLERDEN YÜKSELEN SAVAŞ SADECE ERDOĞAN’IN İKTİDARINI DEĞİL, TÜRKİYE’NİN ZOR KAZANILMIŞ İTİBARINI DA TEHDİT EDİYOR”

Resim
  Guardian gazetesi, AKP ile Gülen hareketi arasındaki gerilimi ele aldığı analizinde, “Türkiye’nin derinliklerinden yükselen savaş sadece Erdoğan’ın iktidarını değil modern bir toplum olarak Türkiye’nin zorlukla kazandığı itibarını da tehdit ediyor” diye yazdı. Birçok yerde, normal kurumların   görünen yüzünün arkasında birbiriyle mücadele eden, hükümetin normal işleyişini sekteye uğratan karanlık güçlerin varlığının siyasetin bir parçası olarak kabul edildiğini ifade eden İngiliz Guardian gazetesi, “Fakat Osmanlı zamanından bu yana komploların, gerçek veya hayali gizli ya da yarı gizli şebekelerin önemli bir rol oynadığı Türkiye için durum özellikle böyledir. Bu kavramı Türkler yarattı. Derin devlet gayri meşru ya da adil olmayan yollarla muhaliflerini tasfiye eden, bakanlıkları kendi adamlarıyla dolduran, askeri terfilere müdahale eden ve adli koğuşturmalarla muhaliflerini yıpratan hükümetin kendisi de olabilir. Derin devlet, hükümetin okullar ve üniversiteler gibi d

AP SOSYALİST GRUBU: “TÜRK HÜKÜMETİ, KUVVETLER AYRIMI İLKESİNE SAYGI GÖSTERMELİ”

Resim
      Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu Başkanı Hannes Swoboda, Türkiye’de yapılan kabine değişikliğini yolsuzlukla mücadelede kararlılık göstermek için son şans olduğunu belirterek, “Sayın Erdoğan ve hükümeti, kuvvetler ayrımı ilkesine tam saygı göstermeli” dedi. AB Haber’in aktarımına göre Swoboda, “Bu, Sayın Erdoğan’ın yolsuzluğun üstünü örtmek değil, yolsuzlukla savaşmak istediğini göstermek için son şansı. Son günlerdeki polis şefleri ve memurlarının görevlerinden alınması kaygı vericidir. Devam eden soruşturmalara ara verilmemeli ve bu soruşturmalarla görevli yetkililer, kamu sektöründe olsun özel sektöründe olsun nerede olursa olsun yolsuzluklarla mücadele etmek olan işini yaptıkları için cezalandırılmamalı” diye konuştu. Hannes Swoboda konuşmasına şöyle devam etti: “Sayın Erdoğan ve hükümeti, kuvvetler ayrımı ilkesine saygı göstermeli, yargının bağımsızlığını, soruşturmaların tarafsızlığını ile basın özgürlüğünü güvence altına almalı. Gazetecilerin emn

YABANCILAR SATIŞTA, TÜRKİYE TEPETAKLAK GİDİYOR

Resim
Yabancı yatırımcılar portföylerindeki Türkiye tahvillerini hızla azaltıyor. Yabancılar ellerinde tuttukları Türkiye’ye ait borç kağıtlarını son üç ayın en düşük seviyesine çekti. Düşüşün devam edeceği yorumları yapılıyor. Sol haber portalına göre, yabancı yatırımcılar portföylerindeki Türkiye tahvillerini hızla azaltıyor. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun başlamasından sonra hızla Türkiye’den çekilmeye başlayan yabancılar, 20 Aralık’a kadar 532 milyon dolarlık tahvil satışı gerçekleştirdi. Önceki hafta yapılan 1,38 milyar dolarlık satışla birlikte, yabancıların ellerinde tuttuğu Türkiye tahvilinin değeri 53,8 milyar dolara indi. Bu, son üç ayın en düşük seviyesi. Dolar karşısında yüzde 2,2 değer kaybederek 2,1406 seviyesine gerileyen liradaki aşınma da sürüyor. Dünkü hızlı değersizleşmeyle birlikte liranın bu yıl dolar karşısındaki gerilemesi yüzde 16’ya ulaştı. Bu, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’daki gelişmekte olan ülkeler arasında, Güney Afrika rand’ından sonraki en kötü pe

POLITIS: “TÜRKİYE’DE ERDOĞAN’A KARŞI BÜYÜK BİR ÖRGÜTLENME VAR”

Resim
  Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Politis gazetesi, Erdoğan’ın kendisini kurtarmak için 10 bakanını tasfiye ettiğine dikkat çektiği haberinde, “Türkiye’de Erdoğan’a karşı büyük bir örgütlenme var” diye yazdı. HARAVGI: “ZORUNLU KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ TOPLUMU SAKİNLEŞTİRMEDİ” Haravgi gazetesi ise yolsuzluk operasyonunda hakimlerin de katılımıyla tartışmaların sertleştiğine dikkat çektiği haberinde, “Zorunlu kabine değişikliği toplumu sakinleştirmedi” dedi.

EL PAIS: “ERDOĞAN’IN KARŞI SALDIRIYA GEÇMESİ, OTOKRATİK BİR EGEMENİN TİPİK TEPKİSİ”

Resim
EL PAIS: “ERDOĞAN’IN KARŞI SALDIRIYA GEÇMESİ, OTOKRATİK BİR EGEMENİN TİPİK TEPKİSİ” İspanya’da yayınlanan El Pais gazetesi, “Erdoğan karşı saldırıya geçiyor ve emniyet teşkilatı yönetimi içerisinde bir temizliğe girişiyor ve uluslararası komplodan söz ediyor. Bu otokratik bir egemenin tipik tepkisi” ifadesini kullandı. Sol liberal   çizgideki El Pais gazetesi ‘Erdoğan mirasını tehlikeye atıyor’ başlıklı haber analizinde ayrıca şu görüşlere yer verdi: “İslamcı hükümet partisi AKP içindeki iktidar mücadelesi Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı zora sokuyor. Yolsuzluk skandalı partinin itibarını harap ediyor ama hükümet başkanı etkilenmemiş görünüyor. Erdoğan karşı saldırıya geçiyor ve emniyet teşkilatı yönetimi içerisinde bir temizliğe girişiyor ve uluslararası komplodan söz ediyor. Bu otokratik bir egemenin tipik tepkisi. Erdoğan bir zamanlar tartışmasız bir lidere dönüşmüştü. Ama şimdi Türkiye’deki ekonomik canlanma azaldı, Avrupa Birliği ile müzakereler çıkmaz yola

DE TELEGRAAF: “ERDOĞAN, AYAK DİRİYOR"

Resim
DE TELEGRAAF: “ERDOĞAN, SONUÇLAR ÇIKARMAYA AYAK DİRİYOR” De Telegraaf gazetesi Türkiye’deki siyasi gelişmelerle ilgili, “Erdoğan ile dostluk içindeki farklı bakanlar ve şirketler büyük çaplı yolsuzluklara bulaşmış görünüyor. İstanbul, Ankara , İzmir gibi kentlerde binlerce gösterici Erdoğan’ın istifasını talep ediyor. Ancak Başbakan, durumdan kendisi için sonuçlar çıkarmaya ayak diriyor” dedi. Hollan’da da yayınlanan De Telegraaf gazetesinin değerlendirmesi şöyle: “Başbakan Erdoğan 10 bakanı değiştirerek siyasi açıdan hayatta kalabilmek için bir kurtarma girişiminde bulundu. Partisi AKP ile arka arkaya üç kez parlamento seçimlerini kazanan ve 11 yıldır iktidarda olan Başbakan daha önce hiç böyle bir siyasi kriz yaşamamıştı. Erdoğan ile dostluk içindeki farklı bakanlar ve şirketler büyük çaplı yolsuzluklara bulaşmış görünüyor. İstanbul, Ankara , İzmir gibi kentlerde binlerce gösterici Erdoğan’ın istifasını talep ediyor. Ancak Başbakan, durumdan kendisi için sonuçlar çı

NEUE ZÜRCHER: “ERDOĞAN, SÖVÜP SAYIYOR, TEHLİKELİ KOMPLO TEORİLERİ YAYIYOR”

Resim
  Neue Zürcher gazetesi, Başbakan Erdoğan tarafından verilen tepkiye ilişkin, “Hükümete yakın 50’den fazla kişi ve şirket hakkındaki yolsuzluk soruşturmasına yaz başındaki Gezi protestolarına verdiği tepkinin aynısını veriyor: Yabancı ülkelere sövüp sayıyor, tehlikeli komplo teorileri yayıyor ve büyükelçilerin sınır dışı edilmesi tehdidini savuruyor. Bu otoriter kasılma demokratik siyaset açısından hayal kırıklığı yaratmakla kalmıyor” yorumunda bulundu. İsviçre’de yayınlanan Neue Zürcher gazetei, “Hükümete yakın 50’den fazla kişi ve şirket hakkındaki yolsuzluk soruşturmasına yaz başındaki Gezi protestolarına verdiği tepkinin aynısını veriyor: Yabancı ülkelere sövüp sayıyor, tehlikeli komplo teorileri yayıyor ve büyükelçilerin sınır dışı edilmesi tehdidini savuruyor. Bu otoriter kasılma demokratik siyaset açısından hayal kırıklığı yaratmakla kalmıyor. Ekonomik açıdan da riskli. Türk ekonomisi büyük bir sırça köşke o kadar benziyor ki. Kırılganlık evvela yüksek cari işlemler aç

DER STANDARD: “ERDOĞAN İKİ UNSURU YOK EDİYOR: “AHLAK VE EKONOMİK CANLANMA”

Resim
  Avusturya’dan Der Standard gazetesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oyunu kuralına göre oynamadığı eleştirinde bulunduğu haberinde, “Sorun şu ki Türk hükümet başkanı, oyunu kurallarına göre oynamak istemiyor. Zira bu Erdoğan’ın tümüyle kontrol edemeyeceği bir oyun ve 11 yıldır yönetimdeki muhafazakâr Müslüman partiye ait, çok alıcı bulan iki unsuru yok ediyor: Ahlak ve ekonomik canlanma” dedi. Gazete haberinde şu ifadeleri kullandı: “Türkler tıpkı yabancı ülkeler gibi yargının yolsuzluk soruşturmalarını sırf kendi kişiliğine yönelik bir saldırı olarak gören hükümet başkanını şaşkın gözlerle izliyor. Erdoğan kendini devletin cisimleşmiş hali olarak gördüğü için bundan Türkiye’ye yönelik bir saldırı çıkarmaya çalışıyor. Dışişleri Bakanı tarafından da tekrarlanan, açıklama amacıyla için komplo teorileri üretilmesi ve -çok daha kötüsü- otokratik talimatların genelgeyle iletilmesi demokratik kuvvetler ayrılığı dengesini bozuyor: Yargı ve polis Erdoğan’ın rotasına sokuluyor.

MITTELDEUTSCHE: “ANKARA KUVVETLER AYRILIĞI PRENSİBİNDEN BİRŞEY ANLAMAMIŞ

Resim
MITTELDEUTSCHE: “ANKARA KUVVETLER AYRILIĞI PRENSİBİNDEN BİRŞEY ANLAMAMIŞ” Türkiye’deki siyasi gelişmeleri ülkenin Avrupa Birliği üyeliği açısından değerlendiren Mitteldeutsche gazetesi, “Ankara’da bazıları demokrasinin bir temel prensibi olan kuvvetler ayrılığı düşüncesinden açıkça hiçbir şey anlamamışlar. Avrupa Erdoğan’ın suçlamalar karşısında ne yapacağını yakından izleyecek. Yolsuzluk skandalı ülkenin gelecekte Avrupa Birliği ile ilişkilerinde bir mihenk taşı olacak” dedi. Alman Mitteldeutsche gazetesi, “Bu Türkiye’nin Avrupa perspektifi açısından ne anlama geliyor? Bu skandaldan önce hiç kimse Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmaya hazır olduğunu ileri süremezdi. Bunun için demokrasi açıkları çok büyük. Ama aksayan sadece hukuk devleti yapıları değil. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç polisten sorumlu içişleri bakanının oğlunun gözaltına alındığından en son haberdar olmasını eleştiriyorsa bu şunu gösterir: Ankara’da bazıları demokrasinin bir temel prensibi olan kuvvetl

BERLINER: “İSTANBUL’DAKİ SAVCILAR YOLSUZLUK BATAKLIĞINI KURUTMA KONUSUNDA

Resim
      Yolsuzluk ve rüşvet   iddialarına ilişkin yeni soruşturmanın dosyası elinden alınan Savcı Muammer Akkaş’ın yazılı açıklama yaparak “Yargıya açıkça baskı yapılmıştır” açıklamasını ele alan savcıların koşullar ne olursa olsun görevini yapması gerektiğini vurgulayan Berliner gazetesi, “İstanbul’daki savcılar somut kanıtlar öne sürmek ve yolsuzluk bataklığını kurutma konusunda başarılı olursa, krizden Türk demokrasisi güçlenerek çıkar” yorumunda bulundu. Almanya’da yayınlanan Berliner gazetesi, “İyi haber şu: Eskiden farklı olarak şimdi ordu bir devlet krizine müdahil olmuyor. Bu sefer hukuk devletinin ve kuvvetler ayrılığının güçleri sert önlemler alıyor. İçine İslami Fethullah Gülen ağı tarafından sızılmış bile olsa Türk yargısı, yürütmenin yüksek baskısına rağmen hukukun geçerli olmasını sağlamakla yükümlü. İstanbul’daki savcılar somut kanıtlar öne sürmek ve yolsuzluk bataklığını kurutma konusunda başarılı olursa, krizden Türk demokrasisi güçlenerek çıkar”
Resim
ALLGEMEINE: “AK PARTİNİN ARPALIK DAĞITTIĞI KAMUOYUNUN GÖZÜ ÖNÜNE SERİLDİ” Allgemeine gazetesi de Türkiye’deki siyasi gelişmelerle ilgili olarak, “Türkiye’deki güncel yolsuzluk skandalı, görünüşte kadir-i mutlak olan başbakanı, birkaç ay önce şehirli Facebook kuşağının Gezi protestolarından daha fazla kıyamet gününe yaklaştırıyor. Yolsuzlukla mücadele vaatleriyle tarihî başarılara imza atan Erdoğan’ın Ak partisinin diğer hükümetler gibi arpalık dağıttığı, bir çırpıda kamuoyunun geniş kesimlerinin gözü önüne serildi” dedi. Alman gazetesi haberini şu görüşlere yer vererek noktaladı: “Erdoğan modern Türkiye’nin ikinci babası olarak tarihe geçmeyi ne kadar da isterdi. Gerçekten de Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra Doğuyla Batı arasındaki köprüyü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kadar kalıcı bir biçimde değiştiren olmamıştır.   Simit satıcılığından çok çalışarak uluslararası düzeyde dikkate alınan bir devlet adamı olmayı başaran Erdoğan geride kalan 11 yılda ordunun gücünü tırpan

WESTDEUTSCHE: “ERDOĞAN’IN YILDIZI SÖNÜYOR, POLİS İÇİNDEKİ STALİNİST TARZDAKİ TEMİZLEME KAMPANYASI DA BUNU DEĞİŞTİRMEYECEK”

Westdeutsche Zeitung yorumunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın zemin hâkimiyetini kaybettiğine dikkat çektiği haber analizinde, “Ülkenin tarihindeki en büyük yolsuzluk skandalı Erdoğan’ın makamına mal olabilecek sadece geçici bir tepe noktası. Erdoğan’ın yıldızı sönüyor. Polis içindeki Stalinist tarzdaki temizleme kampanyası da bunu değiştiremeyecek” dedi.   Alman gazetesinin değerlendirmesi şöyle: “Recep Tayyip Erdoğan parlak bir geleceğe dair birçok umut ve vaatle Başbakanlık görevine gelmişti. Çok geniş bir kesim tarafından coşkuyla karşılanan programı modernleşme, adalet, ılımlı bir İslamlaşma, Avrupa Birliği’ne yüzünü dönme ve kayırıcılık ekonomisinin sonu anlamına geliyordu. Tüm bunlardan eser kalmadı. Ülkenin tarihindeki en büyük yolsuzluk skandalı Erdoğan’ın makamına mal olabilecek sadece geçici bir tepe noktası. Zira kapalı kapılar ardında, karanlık işlerle milyonları istifleyen bakan oğulları ve devlet bankası şefi muhafazakar hükümet partisi AKP’nin iktidarını

TELEGRAPH: “ERDOĞAN, GÖREVDE KALMAYA ÇABALIYOR”

Resim
  Telegraph gazetesi, Başbakan Erdoğan’ın oğlunun da isminin yolsuzluk soruşturmasına karışmasıyla görevde kalmaya çabaladığını öne sürdü. Üç bakanın istifa etmesinin ardından Erdoğan’ın azimle savunma durumuna geçtiğini, hatta bir bakan da dahil olmak üzere kendisine çeşitli kişilerce yöneltilen istifa çağrılarını reddettiğine dikkat çeken İngiliz gazetesi haberine şöyle devam etti: “Yolsuzluk iddiaları hükümetin, emniyet ve yargının işlerini büyük ölçüde askıya aldı. Yargı ve emniyet Erdoğan’ın eski İslamcı müttefiki Fethullah Gülen’in kalesi halinde. Erdoğan çok sayıda polisi görevden aldı. Yolsuzluk soruşturmasını engellemek için bunu yaptığı iddia ediliyor. Üç bakan istifa ettikten sonra da kabineyi büyük ölçüde değiştirip kendine yakın kişileri hükümete dahil etti. Bunların arasında milletvekili olmayan bir İçişleri Bakanı da var. Barış görüşmelerine yaklaşıldığı bir dönemde komşu Suriye’deki muhaliflerin önemli bir müttefiki olan Türkiye’de görülen bu çatlağın cidd