Kayıtlar

Mart, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mahir Çayan ve 71 Devrimci Kopuşu...

Resim
THKP-C, MDD içinde yaşanan bir iç ayrışma sürecinin ürünü olarak doğmuştur. Ayrılık, teorik düzlemdeki ifadelerini, cephe, öncülük, aşamalı-kesintisiz devrim, demokratik devrimin muhtevası vb. konularda bulmuştur. THKP-C kendi teorik temelini genel olarak MDD, özel olarak da PDA çizgisinin eleştirisi temelinde inşa etmiştir. THKP-C’nin bu akımlardan ilk ve en temel farklılığı “öncülük” konusundadır. MDD öncülüğü açık bir biçimde burjuva sınıflara havale ederken, PDA öncülük konusunda temel olarak MDD çizgisini sürdürmekle birlikte kitle çizgisi vurgusu yapmaktaydı. THKP-C ise kitleye rağmen öncüye abartılı bir belirleyici rol biçme konusunda PDA’ya göre klasik MDD çizgisine çok daha yakındır. Ne var ki, THKP-C’nin klasik MDD çizgisinde öncünün kim olacağı sorusunda düğümlenen çok daha temel bir farklılığı vardır. THKP-C, MDD’nin “genç subaylara ve küçük-burjuvaziye” devrettiği öncülük rolünü proletaryanın temsilcisi olarak nitelediği “profesyonel devrimcilere” aktararak, devrimci h

ESAD: “TÜRKİYE, HALEP’TEKİ TERÖR ÖRGÜTLERİNİ DİREKT DESTEKLEDİ”

Resim
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, yaptığı açıklamalarda müttefiklerinin de siyasi çözüm istediğine inanmadığını söyledi. Esad, ayrıca Türkiye’ye de suçlamalarda bulundu. Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Suriye krizine ilişkin, “Siyasi çözüm için dış müdahalelere son verilip teröre destek kesilmelidir” dedi ve ABD ile müttefiklerinin de siyasi çözüm istediğine inanmadığını söyledi. Türkiye’nin Halep’teki terör örgütlerinin direkt desteklediğini öne süren Esad, “ABD ile şu ana dek direkt bir iletişim bulunmamaktadır. Tartus limanı dahil Rusya Ortadoğu Bölgesinin muhtelif yerlerinde bulunmasının dünyanın kaybettiği güç dengesinin yeniden sağlanması açısından büyük önem taşıdı. Rusya’nın çeşitli yayın kuruluşlarına konuşan Beşar Esad, Suriye krizine ilişkin, “Siyasi çözüm için dış müdahalelere son verilip teröre destek kesilmelidir” dedi. Esad ayrıca, ABD ile müttefiklerinin siyasi çözüm istediğine inanmadığını belirtti. Sana tarafından yansıtılan mülakat sırasında BM Suriye özel temsilc

FARS HABER AJANSI’NDAN TÜRKİYE’YE, ABD VE SUUDİ ARABİSTA’A ELEŞTİRİ: “FELAKET BÖLGELERİNİN YARATILMASINA YARDIMCI OLDULAR”

Resim
Son günlerde İran’ın Irak, Yemen ve Suriye gibi ülkelerdeki rolüne çeşitli başkentlerden yöneltilen ağır eleştirilere İran medyası tepki gösterdi. Fars Haber Ajansı, ‘Terör kışkırtıcıları aç kurt gibi İran’a saldırıyor’ başlığını kullandığı haberinde “ABD, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve İsrail daha büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da ülke ve toplumların parçalanmasını cesaretlendirerek felaket bölgelerinin yaratılmasına yardımcı oldular” gibi iddiaları öne sürdü. Anka’ya göre, Fars Haber Ajansı, Washington ve Arap müttefiklerinin İran’ın bölgenin kuzey kısmında siyasi ve askeri hakimiyetini aktif olarak yaymakta olduğunu öne sürdüklerini belirttikten sonra terör kışkırtıcılarını, “histeri” yaratmanın peşinde olmakla suçladıktan sonra özetle şu noktaları vurguluyor:  ABD, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve İsrail, büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da ülke ve toplumların parçalanmasını cesaretlendirerek felaket bölgelerinin yaratılmasına yardımcı oldular. Bu süreçte terör örgütlerinin

RUDAW: “SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN, GÖZLER ÇOK SAYIDA KÜRT OYUNDA”

Resim
Rudaw, 7 Haziran’daki seçime dikkat çektiği haberinde, “Seçimler yaklaşırken gözler çok sayıda Kürt oyunda” dedi. Erbil merkezli Rudaw haber portalı, “Seçimler yaklaşırken gözler çok sayıda Kürt oyunda. Ancak birçok seçmen Kürt yanlısı partilerin yanında yer almak yerine iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (AKP) desteklemeye devam ederek Kürt oyunun dağılmasına neden oluyor” diye yazdı. Rudaw, “Türkiye’deki Kürtlerin çoğunun Müslüman ve muhafazakar olduğuna da vurgu yaptığı haberinde, Kürt seçmenler için AK Parti’nin muhafazakar değerleri çekiciliğini koruyor. Birçok Kürt, AKP hükümetlerince Kürt sorununa ilişkin gerçekleştirilen reformların yetersiz olduğu diye yakınsa da partiyi, bazı yasal değişiklikleri geçirdikleri için takdir ediyor. Yerel seçimlerde Türkiye’nin Güneydoğu’daki belediyelerinin çoğu HDP veya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) tarafından kazanılıyor. Ancak Kürtler, coğrafi olarak çok dağılmış durumda, milyonlarca kişi Türkiye’nin batısında yaşıyor ve sık sık b

FINANCIAL TIMES: “AK PARTİ İÇİNDE ÇATLAKLAR ORTAYA ÇIKTI”

Resim
Financial Times gazetesi, tartışmalı iç güvenlik paketinin TBMM’den 7 Haziran genel seçimi öncesi artan gerginliklerin arasında geçtiğini yazdı. Gazete ayrıca, “AK Parti içinde çatlaklar ortaya çıktı” dedi. İngiliz Financial Times gazetesi, “Türk Parlamentosu, muhalefet politikacılarının polis devletine zemin hazırladığı gerekçesiyle karşı çıktıkları ancak hükümetin teröre ve şiddetli protestolara karşı koruma sağladığını söylediği bir yasa tasarısını onaylayarak haftalarca süren fırtınalı görüşmeleri sonlandırdı. Yasa parlamentodan 7 Haziran genel seçimi öncesi artan gerginliklerin arasında geçti” dedi. Financial Times ayrıca, “Şiddetli Kürt ihtilafına son vermeye yönelik barış süreci, son günlerde aksıyor. Ordu ve yasa dışı PKK karşılıklı ateş açıyor, AK Parti içinde çatlaklar ortaya çıktı ve artan sayıda insan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesiyle haklarında dava açıldı” ifadelerini kullandı. İnternete erişiminin yasaklanmasını kolaylaştıran yasal dü

ECONOMIST: “AKP İÇİNDE ÇATLAKLAR VAR, ARINÇ PANDORANIN KUTUSUNU AÇTI”

Resim
Economist dergisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç arasında yaşanan tartışmayı ele aldığı haber analizinde, “Arınç, pandoranın kutusunu açtı” diye yazdı. Dergi ayrıca AKP içinde çatlakların olduğunu kaydetti. AKP içinde çatlaklar olduğunu belirten İngiliz dergisi, “Arınç, daha önce hiçbir AKP yetkilisinin yapmadığı şekilde açıktan açığa Türkiye’nin otokratik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Ortadaki anlaşmazlık hızlı bir şekilde herkesin katıldığı bir kavgayı ortaya çıkardı. Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in birbirlerini eleştiren açıklamalar yaptılar ve savcılık Arınç ve Gökçek hakkında soruşturma başlattı” şeklinde kaydetti. Economist analizinde ayrıca, Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi, siyaset bilimci Soli Özel’in “Arınç, Pandora’nın kutusunu açtı. İktidar partisi içinde ilk defa ayrımlar açık bir şekilde açığa çıktı” şeklindeki görüşlerini de aktardı. Erdoğan’ın Merkez Bankası

VASILY KAŞIN: “TÜRKİYE, ÇİN’İN DÜNYA SİLAH PAZARINDAKİ STRATEJİSİNDE KİLİT ROL OYNAYABİLİR”

Resim
Çin yapımı HQ-9 uzun menzilli hava savunma füze sistemi alacağı doğrulanan Türkiye’nin, askeri-teknik işbirliği alanında Çin’in kilit ortağı konumuna gelebileceği ifade ediliyor. Rus haber portalı Sputnik’e göre, Strateji ve Teknoloji Analiz Merkezi uzmanı Vasiliy Kaşin, konuyla ilgili Radyo Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin kararının önemli siyasi sonuçlarının olacağını belirterek şöyle konuştu: “Çin ve Türkiye askeri-teknik etkileşim ile teknolojilerin teslimatları alanında başarılı bir işbirliği deneyimine sahip. Örnek vermek gerekirse; Türkiye’de Çin’in desteğiyle ağır top ateşli silah sistemleri ve taktik balistik füzelerin üretimi başlatıldı. Kendi savunma sanayisinin geliştirilmesiyle ilgili iddialı planları ortaya koyan Türkiye, beşinci nesil savaş uçaklarını üretmeyi hedefliyor. Gelecekte Türkiye askeri-teknik işbirliği alanında Pakistan’ın yanı sıra Çin’in kilit ortağı konumuna gelebilir. Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi ve ortak üretim kapasitelerinin art

AB’NİN ADAY ÜLKELERE DAVETİNDE RADİKAL DÜŞÜŞ VAR

Resim
Avrupa Birliği’nin gayri resmî nitelikli toplantılarda aralarında Türkiye’nin de bulunduğu aday ülkelere yönelik davetinde radikal bir düşüş yaşanıyor. 2010’da yüzde 100 olan davet oranı eridi. Amerika’nın Sesi’nin Brüksel mahreçli haberine göre, Avrupa Birliği’nin devlet ve hükümet başkanları düzeyinde gerçekleştirilen zirvelerine çağrılmamaktan duyduğu rahatsızlığı yıllardır ısrarlı şekilde dile getiren Türkiye’nin bakanlar düzeyindeki gayri resmî nitelikli toplantılara çağrılma oranı da belirgin şekilde düştü. 2010’da bu nitelikteki toplantıların tamamına davet edilen Türkiye’nin çağrılma oranı 2014 sonu itibarıyla yüzde 29’a geriledi. Anka’nın aktarımına göre, İspanya ve Belçika’nın dönem başkanı olduğu 2010’da yüzde 100’le en üst düzeyde olan Türkiye’nin bu toplantılara çağrılma oranı bazı iniş çıkışlarla belirgin bir düşüş grafiği çizdi. 2011’deki Macaristan döneminde yüzde 71’e düşen oran Türkiye’ye desteği net olan Polonya döneminde yüzde 80’e yükseldi. Danimarka’nın dönem baş

NEÇİRVAN BARZANİ AL MONITOR’A KONUŞTU: “TÜRKİYE, MUSUL OPERASYONUNA DAHİL OLMALIDIR”

Resim
Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, “Türkiye Musul operasyonuna mutlaka dahil olmalıdır” dedi. Washington merkezli Al Monitor’a göre Musul’un kurtarılması operasyonuna ilişkin durumun çok hassas olduğunu kaydeden Barzani, Musul’a yapılacak operasyonda Sünniler’in mutlaka yer alması gerektiğini belirterek, aksi durumda ikinci bir savaş çıkacağı uyarısında bulundu. Barzani, ‘Önümüzdeki sınav Musul. Şii milisler ve İran’ın artan gücü karşısında Türkiye’den beklentiniz nedir?’ şeklindeki bir soru üzerine, “Türkiye Musul operasyonuna mutlaka dahil olmalıdır” yanıtını verdi. ‘Muharip güçlerle mi?’ şeklindeki bir başka soru üzerine ise Barzani, “Şart değil. Ancak böyle bir ihtiyaç doğarsa Irak Hükümeti’yle koordineli olarak Türkiye muharip kara güçleriyle Musul’u kurtarma operasyonunda tereddüt etmeden yer almalıdır” dedi. Barzani, ‘Peki sizce Türkiye yer alacak mı?’ sorusu üzerine ise şöyle yanıt verdi: Bilmiyorum ama bence yer almalıdır. Musul, Sünni güçler ve Irak Ordus

GUARDIAN: “ERDOĞAN, SÜPER BAŞKANLIK HEDEFİYLE DEMOKRASİYİ TEHLİKEYE ATIYOR”

Resim
Guardian gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Putin tarzı bir süper başkanlığı hedeflediğini belirttiği haberinde, bunun demokrasiyi tehlikeye attığını yazdı. İngiliz Guardian gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Putin tarzı bir süper başkanlığı hedeflediğini, muhalefet partilerinin bunun parlamenter demokrasiyi sonlandırabileceği ve gerçek bir diktatörlükle sonuçlanabileceği uyarısını yaptığını yazdı. Guardian analizine şöyle devam etti: "Neo-İslamcı Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurucusu ve lideri Erdoğan, 2003 yılında Başbakan olmasından sonra Türkiye’yi, git gide artan oranda otoriter bir tarzda yönetti. Dördüncü dönem (başbakan olma) arayışı parti kurallarıyla engellendiğinden, geçen Ağustos’ta Cumhurbaşkanı oldu ve o dönemden beri yürütme gücünü artırmak için manevralar yapıyor. Strateji Vladimir Putin’in, 2000’den beri Moskova’da görevde kalmasını sağlayan, devlet başkanlığından başbakanlığa yön değiştirip sonra yeniden devlet başkanlığına dönmesi st

USA TODAY: “İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN BASTIRILDIĞI TÜRKİYE’DE GENÇLER VE SIRADAN VATANDAŞLAR HEDEFTE”

Resim
Usa Today gazetesi Türkiye’de ifade özgürlüğünü irdelediği haber analizinde, “Hükümetin çizgisiyle ters düşen gazeteciler uzun bir süre siyasi baskılardan veya doğrudan sansürden yakınırken, gençler dahil sıradan vatandaşlar artan biçimde sert cezalar ve hapis süreleriyle karşı karşıya” diye yazdı. Amerikan Usa Today gazetesi, ‘Türkiye, İfade Özgürlüğünü Bastırırken Gençler Hedefte’ başlıklı analizinde, “Bir lise öğrencisi, eski bir güzellik kraliçesi ve çok sayıda Türk gazeteci, siyasi muhalif eylemleri gerçekleştirdikleri suçlamasıyla hapis cezalarıyla karşı karşıya olan, giderek artan sayıda insan arasında bulunuyor” şeklinde kaydetti. Sadece son haftada Türk otoriterlerinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hareket ettikleri suçlamasıyla bir düzineden fazla kişiyi sorguya çektiklerini, gözaltına aldıklarını veya haklarında dava açtıklarını belirten ABD’li gazete, “Türkiye’de Cumhurbaşkanı ve diğer üst düzey yetkililere hakaret etmek Türk ceza kanununa göre yasak. Hükümetin çiz

WALL STREET JOURNAL: “TÜRKİYE, SURİYE İLE SON İKİ SINIR KAPISINI KAPATTI”

Resim
Wall Street Journal, Türkiye’nin Suriye ile sınırını sıkılaştırdığını belirttiği haberinde, “Türkiye, yakın bir terör saldırısı korkuları arasında bu ay Suriye ile son iki sınır kapısını kısmen kapattı” diye yazdı. Wall Street Journal gazetesi, Türkiye’nin Suriye sınırını daha da sıkılaştırdığını belirterek, “Türkiye, yakın bir terör saldırısı korkuları arasında bu ay Suriye ile son iki sınır kapısını kısmen kapattı, bu da Ankara, yabancı cihatçılar akımını durdurmaya çalışırken kapısındaki insani krizle baş etmedeki zorluklarını yaşıyor. Söz konusu sınır kapıları iki hafta önce kapatıldı. Bu Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’la savaşan isyancı grupları destekleyen, 2 milyona yakın mülteciyi alan bir ülke için keskin bir politika değişikliği. Sınır kapılarından Babel Hava’nın, Türkiye’ye girmek isteyen Suriye pasaportluları için yeniden açıldı ancak sınırdan geçen kişilerin güvenlik kontrollerine tabii tutulacağı bildirildi. Diğer 11 resmi geçiş noktasının çoğu ise, Suriye’de iç savaş

TÜRKİYE, İSRAİL İLE KÖY KURACAK

Resim
Türkiye ile İsrail mücevher borsası temsilcileri, Türkiye`de taş kesim köyleri kuracak. Dünyanın en büyük elmas işleyicilerinden olan İsrail, Türkiye ile arasında elmas köprüsü kurmaya hazırlanıyor. Thelira’dan Ceren Dilekçi’nin haberine göre, Türkiye ile İsrail mücevher borsası temsilcileri, Türkiye’de taş kesim köyleri kurma hazırlığında.. Mücevher sektöründeki uzmanlığı ve teknolojisi ile öne çıkan İsrail, Türkiye’nin maliyet avantajından yararlanarak Türkiye üzerinden yeni pazarlara açılacak. İki ülkenin ortak kuracağı taş kesim köylerinde işlenecek elmaslar ile yeni alıcılar hedefleniyor. Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, THELİRA’ya yaptığı açıklamada dünyadaki elmasın büyük bir bölümünü kesen İsrail ile güç birliği yapacaklarını söyledi. İsrail mücevher borsası temsilcilerinin Türkiye’nin taş kesim köyü kurma tekliflerine sıcak baktıklarını kaydeden Güner, ‘‘Dünyadaki elmasın hamı İsraillilerin elinde. Türkiye’de taş kesim köyleri kurabileceğimiz

DEUTSCHE WELLE: “TÜRKİYE’DE HABER, YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR”

Resim
Deutsce Welle, Türkiye’de haberin yaşam mücadelesi verdiğini kaydetti. “Türkiye’de basın özgürlüğü üzerindeki baskı artarken işsiz kalan gazeteciler de mesleklerini devam ettirebilmek için çıkış yolları arıyor. P24, işsiz kalan gazetecilerin yeni girişimlerinden biri. Türkiye’de ana akım medya, siyasi cephelere paralel giderek daha keskin bir biçimde ayrışıyor. Bir yanda hükümeti destekleyen ‘yandaş medya’, bir yanda daha önce hükümet yanlısı bir tutum izleyen, şimdi ise Erdoğan ve AKP karşıtı cephede yerini alan Gülenci medya, öte yanda da hükümetin baskısı altında nefes almakta zorlanan merkez sağ ve sol yelpazedeki medya var. Bir de ana akım medyadan sistem dışına itilmiş gazetecilerin girişimiyle kurulan ve daha çok internet bazlı faaliyet gösteren ‘alternatif medya’ bu bölünmüşlüğün içinde kendisine yer bulmaya çalışıyor” diyen Deutsche Welle şöyle devam etti: “Ancak alternatif medya da kutuplaşan siyasi çizginin etkisiyle kendi içinde bölünmüş durumda. Bu grup içinde de bir kesi

DEUTSCHE WELLE: “ARINÇ’IN VERDİĞİ SERT TEPKİ ANKARA SİYASETİNDE DEPREM ETKİSİ YARATTI”

Resim
Deutsche Welle, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasındaki söz düellosuna dikkat çektiği haberinde, “AKP’de Arınç bombası patladı” dedi. Deutsche Welle ayrıca, Arınç’ın verdiği sert tepkinin Ankara siyasetinde deprem etkisi yarattığını bildirdi. “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye’de Kürt sorunu yoktur’ çıkışının, iktidar partisi AKP’deki yansıması tam bir depreme dönüştü” yorumunu yapan Alman yayın kuruluşu, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çözüm süreciyle ilgili açıklamalar için ‘hükümeti yıprattı’ çıkışında bulunan Bülent Arınç, kendisine istifa çağrısı yapan Melih Gökçek’i ‘Haysiyetsiz, terbiyesiz’ sözleriyle topa tuttu. 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlere 2,5 ay kala Ankara’da tüm dikkatler, AKP’de yaşanan görüş ayrılıklarına çevrildi” şeklinde kaydetti. Ankara’da herkes ‘Bülent Arınç’a hükümet içinden destek çıkacak mı? Erdoğan-Arınç polemiği mi, yoksa Erdoğan-hükümet çatışması mı yaşanıyor’ soruları

AMERİKA’NIN SESİ: “ARINÇ, ERDOĞAN’IN GÖNLÜNÜ KAZANMAYA ÇALIŞTI”

Resim
Amerika’nın Sesi, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili kullandığı sözlerin Erdoğan’ın gönlünü kazanma açıklaması olduğunu kaydetti. Amerika’nın Sesi, Bülent Arınç’ın Erdoğan ile ilgili açıklamalarına dikkat çektiği haberinde “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Kürt sorunu yoktur’ diyerek geçen hafta başlattığı polemik zincirindeki son halkada; Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İzleme Heyeti’nin belirlendiğini ancak Cumhurbaşkanı’nı bilgilendirmede eksiklik olduğunu söyledi” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk önce İzleme Heyeti ardından Dolmabahçe Mutabakatı’na olumlu bakmadığını ve karşı olduğunu açıklamasıyla birlikte Kürt Sorunu’ndaki tartışmanın alevlendiğini belirten Amerika’nın Sesi, “21 Mart Nevruz Bayramı’nda İmralı’da hapis yatan PKK Kurucu Lideri Abdullah Öcalan’ın mektubundan öte Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, İzleme Heyeti’ne sahip çıkması günde

FINANCIAL TIMES: “ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU GERİLİMİ, AKP İÇİNE İÇ KAVGA ENJEKTE ETTİ”

Resim
Financial Times gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında var olduğu iddia edilen gerilimin AKP içine bir iç kavga enjekte ettiğini yazdı. Gazeteci Ahmet Hakan’ın, Hakan’ın Erdoğan ‘kontrol istiyorum’ derken Davutoğlu ‘Ben başbakanım ve güçlerimi kullanmak istiyorum’ diyor” şeklindeki sözlerini de aktaran İngiliz Financial Times gazetesi, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında var olduğu iddia edilen gerilim AKP içine bir iç kavga enjekte etti” şeklinde kaydetti. Erdoğan ve Davutoğlu’nun kökenlerinin tamamen farklı olduğuna da değinen İngiliz gazetesi, bir AKP destekçisinin, “Davutoğlu başbakan olduğunda ana işinin ülkeyi yeni bir anayasa ve sisteme götürmek olduğunu biliyordu. Erdoğan bu yüzden ona görev verdi” şeklindeki sözlerini de aktardı. Financial Times’a göre adı açıklanmayan AKP destekçisi, Davutoğlu’nun Erdoğan’la arasındaki güven bağlarının şimdi bozulduğunu ve bunun sonucu olarak da cumhurbaşkanının

- İKTİDAR KATINDA GÜRÜLTÜ: KAVGA MI, OYUN MU?

Resim
Son günlerde Cumhurbaşkanlığı ile Hükümet arasında ve genel olarak da AKP içerisinde artan atışma ve restleşmeleri nasıl anlamak gerekir? Normal koşullarda; bu atışmanın bir gerçeklik mi, yoksa orta oyunu olduğu mu sorgulanmaz ve doğrudan doğruya bu çatışmanın arkasındaki nedenler irdelenmeye çalışılırdı. Ama söz konusu AKP olunca insanlar haklı olarak, bu atışma bir gerçek mi yoksa belli amaçlara ulaşmak için sergilenmiş bir "siyasal tiyatro" mu diye sormaktan ve soruna öncelikli olarak buradan bakmaktan kaçınamıyorlar. En geniş midelerin bile kaldırmakta zorluk çekeceği her türlü bayağılık, son yıllar içinde Türkiye'de olağanlaştırıldı. Bu nedenle devletin en tepesindekiler arasındaki en yakası açılmadık itham ve hakaretlerin bile "siyaset gereği" olabileceğinden şüphe eder hale gelmiş durumdayız. Kibirli ulusalcılar yıllardır halkın cahil olduğunu söyleyip, bu saptamanın ardından -halkı siyasal mücadele içinde eğitme sonucu çıkaracaklarına, - el

ESKİ CIA BAŞKANI PETRAEUS: “KOBANİ’DE YPG’YE YARDIM SAĞLAMAKTAKİ ZORLUKLAR, HATIRDA KALDI”

Resim
Eski CIA Başkanı ve ABD’nin Irak’taki Kuvvetleri eski Komutanı son dönemde Kürtlerle ilişkin olumlu olumsuz farklı gelişmelerin yaşandığını belirterek “Türkiye ile yeni ilişkileri gördük, bu gelişmelerden bazıları Kürtler için güven verici oldu ama muhtemelen hepsi değil. Kobani’deYPG’ye yardım sağlamadaki zorluklar, hatırda kalan bir olaydır” şeklinde konuştu. Erbil merkezli Rudaw haber portalına konuşan General Petraeus, “Erbil ve Süleymaniye’de gördüğü ilerlemeyi nefes kesici, şaşırtıcı olarak nitelerken, Irak’taki IŞİD’le mücadeleye ABD’nin liderliğindeki koalisyon güçlerinin çok büyük bir katkısının olduğunu söyledi ve başlatılan eğit çabasını da övdü. Anka’ya göre, ‘Kürtlerin geleceğini nasıl görüyorsunuz?’ sorusunu yanıtlayan Petraeus, olumlu, olumsuz farklı gelişmelerin olduğunu belirterek olumsuz gelişmelerin örneği olarak da petrol fiyatlarındaki düşüşü ve IŞİD’i gösterdi. Buna karşın Petraeus, Kürt güçlerinin çok iyi savaştığını da vurgularken Kürt güçlerinin toprak k

AMERİKA’NIN SESİ: DENGİR MEHMET FIRAT ‘ERDOĞAN, AZ KONUŞMALI’ DEDİ”

Resim
Eski AK Parti yöneticisi, HDP Milletvekili Aday Adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İzleme Heyeti’ne ilişkin eleştirilerini doğru bulmadığını söyleyerek, “Kendisi az konuşmalı, bulunduğu mevki itibariyle siyasi parti lideri gibi konuşmamalı. Mutabık olmadığını hükümete iletişim imkanlarıyla telefon ile veya toplantılar ile iletebilecektir. Ayaküstü konuşmaları mantıklı ve siyasi gibi göremiyorum. Milliyetçi oyları artık etkileme imkanına sahip değil. MHP’nin tabanını teşkil eden kesime farklı söylemlerde bulundu. Cumhurbaşkanı’nın inandırıcılığı kayboluyor. Konuştuğu coğrafyada ne konuştuğu değişiyor” dedi. Amerikan Kongresi’nin finansörlüğünü yaptığı Amerika’nın Sesi’ne göre, Eski AK Parti yöneticisi, HDP Milletvekili Aday Adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İzleme Heyeti’ne ilişkin eleştirilerini doğru bulmadığını söyleyerek, “Kendisi az konuşmalı, bulunduğu mevki itibariyle siyasi parti lideri gibi konuşmamalı. Mutab

MITTELDEUTSCHE: “ERDOĞAN BÜYÜK RESMİ GÖRSE DAHA İYİ OLUR, KÜRT SORUNU YILLARDIR TÜRKİYE’Yİ ZAYIFLATIYOR”

Resim
Mitteldeutsche gazetesi de her iki tarafta da güvensizliğin büyük olduğunu belirterek, “Erdoğan büyük resmi görse daha iyi olur. Kürt sorunu yıllardır Türkiye’yi zayıflatıyor, ülkenin dış tehlikelere karşı acilen ihtiyaç duyduğu askeri gücü bağlıyor. Komşu ülkeler Irak ve Suriye’de iç savaş var. IŞİD terör milisleri, Ankara’yı da hedef tahtasına oturtmayı deneyebilir. Sadece iç sorunlarını çözmüş bir Türkiye bu tehditlere karşı koyabilir” diye yazdı. Almanya’da yayınlanan Mitteldeutsche şöyle devam etti: “Türk milliyetçileri Öcalan ile her tür müzakereyi vatana ihanet olarak görüyor. Pek çok Kürt ise Erdoğan’ın tüm derdinin Haziran başındaki meclis seçimlerinde Kürtlerden oy almak olduğunu düşünüyor. Ama Erdoğan büyük resmi görse daha iyi olur. Kürt sorunu yıllardır Türkiye’yi zayıflatıyor, ülkenin dış tehlikelere karşı acilen ihtiyaç duyduğu askeri gücü bağlıyor. Komşu ülkeler Irak ve Suriye’de iç savaş var. IŞİD terör milisleri, Ankara’yı da hedef tahtasına oturtmayı deneyebilir. S

FINANCIAL TIMES: “TÜRKİYE-AB GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASININ KAPSAMINI GENİŞLETİYOR”

Resim
Financial Times gazetesi, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasında siyasi cephede yaşanan görüş ayrılıklarına karşın 20. yılını dolduran Gümrük Birliği anlaşmasının kapsamının genişletilmesinin gündeme geldiğini yazdı. İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times AB ve Türkiyeli yetkililere atıfta bulunduğu haberinde, “Gümrük Birliği anlaşmasının hizmet ve tarım sektörlerini de kapsayacak şekilde genişletilmesi olası. Mevcut Gümrük Birliği anlaşması mal ticaretinde AB ve Türkiye’nin karşılıklı olarak gümrük vergilerinin ve ithalat-ihracat kotalarının kaldırılmasını sağlıyor. Anlaşmanın hizmet ve tarım sektörlerini kapsayacak şekilde genişletilmesi halinde ise turizm, ulaşım, finans ve bilişim gibi hizmet sektörlerinin yanı sıra tarım alanında da karşılıklı olarak ticaret bariyerlerinin kaldırılması gündemde” dedi. Türkiye’nin bu sektörlerin Gümrük Birliği’ne dahil edilmesine daha önce karşı çıktığına dikkat çeken İngiliz gazetesi, Ankara’dan bir yetkilinin, “Artık bu konularda daha açık fi

INDEPENDENT: “ÖCALAN, 40 YILLIK SİLAHLI MÜCADELENİN SONUNU AÇIKLADI”

Resim
Independent gazetesi, Öcalan’ın mektubuna yer verdiği haberinde, “Öcalan, 40 yıllık silahlı mücadelenin sonunu açıkladı” dedi. İzleme heyeti konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile hükümet arasındaki görüş ayrılıklarına da dikkat çeken İngiliz Independent gazetesi, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izleme heyetine yönelik eleştirilerine ve partisinden gelen ender çıkış oldu” ifadesini kullandı. “Öcalan, 40 yıllık silahlı mücadelenin sonunu açıklarken demokratik çözüme de vurgu yaptı” diyen İngiliz gazetesi, “PKK lideri 40 yıllık silahlı mücadelenin sonunu açıklarken Kürtler, Türk barış sürecine bağlılık gösteriyor. Öcalan’ın mektubu büyük bir kalabalığa okundu. Öcalan, demokratik çözüme yaptığı vurgu yaptı. Her iki tarafta da birçok yetkili tarafından ülkenin karşı karşıya bulunduğu en önemli mesele olduğuna inanılan sorunun çözümü noktasında çok önemli bir adım olarak görülüyor. Buna karşın, Öcalan’ın mesajı, silahlı mücadeleye son verme kararının alınacağı kongreye ilişkin dört gözle beklenec

DEUTSCHE WELLE: “ERDOĞAN, GÜVEN YİTİRİYOR”

Resim
Deutsche Welle, Cumhurbaşkanlığı makamını Anayasa’da öngörüldüğü biçimde tarafsız bir şekilde yürütmemekle Erdoğan’ın kendisine yönelik güven kaybının hızlandığını kaydetti. Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çözüm sürecine ilişkin son açıklamalarını ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın eleştirilerine dikkat çektiği haberinde, “Erdoğan, Kürt sorununa belirsiz yaklaşımıyla güven yitirmeye devam etti ve muhalefet partilerinin elindeki kozları güçlendirdi. Erdoğan, Kürt politikası konusunda sergilediği tavrıyla AKP’nin konumunu zora sokmakla kalmayıp, ileri görüşlülükten yoksun açıklamalarıyla Türkiye’deki kırılgan barış ortamını da tehlikeye atıyor” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Kürt sorunu yoktur’ açıklamasının yanı sıra Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın izleme heyeti konusunda sorumluluğun hükümette olduğunu belirterek Erdoğan’ı eleştirmesinin, Erdoğan ile hükümet arasında Kürt sorununa yaklaşımda derin görüş ayrılıkları olduğunu ortay

COMMITTE TO PROTECT JOURNALIST: “ERDOĞAN, İNTERNET YASASINI GERİ ÇEVİRMELİ”

Resim
Uluslararası Gazetecileri Koruma Cemiyeti (CPJ), Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) internet haberciliğine sansür getiren yeni yasayı eleştirdi. Kurum ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, yasayı geri çevirmesini istedi. İnternet düzenlemesinin de yer aldığı torba yasa teklifinin Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmesine CPJ’den tepki geldi. Meclis’ten geçen kanun tasarısı için ‘endişe verici’ diyen CPJ, tasarı ile telekomikasyona (TİB) ulusal güvenliğe zararlı görülen internet sitelerini kapatma veya ağır para cezası verme yetkisi tanıdığına dikkat çekildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası ile yasallaşacak olan tasarı ile Türkiye’de var olan sansür boyutunun daha da artacağına dikkat çeken CPJ, "Bu yasaya göre, ulusal güvenlik ve kamu düzeni, Türkiye’de internet sansürü için bir bahane olacak" ifadelerine yer verdi. CPJ Avrupa ve Orta Asya Programı Koordinatörü Nina Ognianova yaptığı yazılı açıklamada, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’a internet üzerinden yapılan haber

DEUTSCHE WELLE: “ERDOĞAN, SADECE KAMUOYUNU DEĞİL, HÜKÜMET ÜYELERİNİ DE ŞAŞKINA ÇEVİRDİ”

Resim
Deutsche Welle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Kürt sorunu yoktur’ ve İzleme Komitesi açıklamasına dikkat çektiği haberinde, “Öcalan’ın Nevruz mesajının okunmasından hemen önce çözüm sürecinde izleme heyeti oluşturulmasını olumlu bulmadığını duyuran Erdoğan, sadece kamuoyunu değil hükümet üyelerini de şaşkına çevirdi” dedi. Şüphe uyandıran çözüm sürecinin şimdi de cumhurbaşkanlığı-hükümet çatışmasının ortasında kaldığını ve Türkiye’de çözüm çatlağı olduğunu belirten Alman yayın kuruluşu,”Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın HDP heyeti ile ilk kez ortak açıklama yapıp, Öcalan’ın PKK’ya silahlara veda çağrısı yapacağını duyurmasının ardından sürpriz bir şekilde “Türkiye’de Kürt sorunu yoktur” çıkışında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın Öcalan’ın Nevruz mesajının Diyarbakır’da okunmasından sonra da tüm dikkatlerin çevrildiği isim olduğunu kaydeden Deutsche Welle şöyle devam etti: “Öcalan’ın Nevruz mesajının okunmasından hemen önce çözüm sürecinde izleme heyeti oluşturulmasını

SÜDDEUTSCHE: “KÜRTLER, AKP’NİN VAADLERİNDE CİDDİ OLDUĞUNA İNANMIYOR”

Resim
Süddeutsche gazetesi, Kürt sorunundaki son gelişmeleri mercek altına aldığı haber analizinde, “Diyarbakır’da Nevruz kutlama alanına toplananların pek çoğu, AKP hükümetinin bu vaadinde ciddi olduğuna inanmıyor” dedi. Çatışmanın sona ermesi yönünde şansın hiç olmadığı kadar büyük olduğu, ancak pek çok Kürt’ün Türk hükümetine güvenmediğini belirten Alman gazetesi, “Diyarbakır’da Nevruz kutlama alanına toplananların pek çoğu, AKP hükümetinin bu vaadinde ciddi olduğuna inanmıyor. Şimdiye kadar fazlasıyla hayal kırıklığı yaşamışlar. ‘Onlara güvenmiyoruz’ sözünü neredeyse her yerde duyabiliyorsunuz. Erdoğan’ın kısa süre önce yaptığı ‘Kürt sorunu yoktur’ açıklaması büyük öfke uyandırdı. Şimdilik her iki tarafta da sözler icraatın önünde gidiyor. Haziran başındaki seçimler öncesinde bu durumda muhtemelen değişen bir şey de olmayacak” şeklinde kaydetti.

FRANKFURTER ALLGEMEINE: “DEMİRTAŞ’IN UMUDU, SÖZÜNÜ TUTABİLECEĞİNE DAİR YETERİNCE TÜRK’ÜN GÜVENİNİ KAZANMIŞ OLMAK”

Resim
Frankfurter Allgemeine gazetesi, Öcalan’ın ılımlılaşma politikası ve silahlı mücadeleye son verme çağrısının arkasında yeten nedenleri irdelediği ve HDP’nin 2014’teki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden beri yeni bir strateji izlediğine ve Kürt partisinden ziyade Türk solundan da oy alarak yüzde 10 barajını aşmaya çalıştığına dikkat çektiği haber analizinde, “Demirtaş’ın umudu, sözünü tutabileceğine dair yeterince muhalif Türkün güvenini kazanmış olmak.Bu nedenle sosyal sorunlara ağırlık verildi, PKK saldırıları ya da sokak çatışmaları gibi huzursuzluklardan kaçınarak şiddetsiz bir seçim kampanyası dönemi geçirmenin HDP’nin işine geldi. Öcalan’ın ılımlılaşma çağrısı da işte bu stratejiden kaynaklandı” diye yazdı. Alman Frankfurter Allgemeine gazetesi, ‘İkinci Bahar’ başlığını kullandığı haber analizine şöyle devam etti: “Haziran ayında bir Kürt partisi şüphesiz ilk kez 81 ilde doğrudan adaylarla yarışacak. HDP bir Erdoğan Anayasası’nı önlemek isteyen Türklerin oylarını kazanma umudunda. D

NEUE OSNABRÜCKER: “ERDOĞAN, İNANDIRICILIĞINI TAMAMEN KAYBETMEK İSTEMİYORSA, ÖCALAN’IN UZATTIĞI ELİ TUTMALIDIR”

Resim
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Kürtlere yaptığı silahlı mücadeleyi bırakıp barış sürecini görüşmek üzere kongre toplanması şeklindeki çağrısını ele alan Neue Osnabrücker gazetesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu fırsatı heba etmemesi gerektiğini belirterek, “Şayet zaten sarsılan inandırıcılığını tamamen kaybetmek istemiyorsa Öcalan’ın uzattığı eli tutmalıdır” dedi. Almanya’da yayınlanan Neue Osnabrücker gazetesi, “Abdullah Öcalan Kürtlerin en gür sesi olma özelliğini kaybetmedi. Hükümlü lider otoritesini bir kez daha PKK ile Türkiye hükümeti arasında barış sağlanabilmesi için kullandı. Barış arayışının püf noktasını karşı tarafta aramak daha doğru olacaktır. 2005 yılında ‘Kürt meselesi’ olduğunu kabul eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdi tam tersini söylüyor. Şayet zaten sarsılan inandırıcılığını tamamen kaybetmek istemiyorsa Öcalan’ın uzattığı eli tutmalıdır” şeklinde kaydetti.

NEW YORK TIMES: “ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARI MİLLİYETÇİLERİN OYLARINI ALMAYA YÖNELİK TAKTİK MANEVRA”

Resim
New York Times gazetesi, Erdoğan’ın ‘Kürt sorunu yok’ sözlerine yer verdiği haberinde, “Analistler, Erdoğan’ın sözlerinin büyük ölçüde Haziran parlamenter seçimi öncesi milliyetçilerin oylarını sağlamaya yönelik bir taktik manevra olduğunu söylüyorlar” diye yazdı. Amerikan New York Times gazetesi, ‘Kürt İsyancı lider Türkiye’deki İhtilafa Son Verme Çağırısı Yaparken Yeni Çağı Selamlıyor" başlıklı haberinde, “Öcalan Cumartesi günü isyancılarına silahsızlanma ve Türkiye ile uzun bir süre devam eden ihtilafa son verme çağrısını yineledi. Türkiye’nin nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturan Kürtler daha çok hak ve daha fazla özerklik talep ediyor. Öcalan 2013 yılında bir ateşkes ve Kürt isyancılarının Türkiye’den çekilmeleri çağrısında bulundu. Ancak Kürtler, hükümetin sözlerini yerine getirmediğini, bunun yerine iktidarını sağlamlaştırmaya ve seçim kazanmaya odaklandığını söylüyorlar” şeklinde kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Kürt sorunu yok’ sözleri üzerine geçen hafta tansiy

WALL STREET JOURNAL: “ÖCALAN, PKK’YA UMULDUĞU GİBİ SİLAHLANSIZLANMA ÇAĞRISI YAPMIYOR”

Resim
Wall Street Journal gazetesi, Abdullah Öcalan’ın silahsızlanma çağrısına dikkat çektiği haberinde, “Kürt isyancı lider, Türkiye’de silahlı mücadeleye son vermeye çağırıyor. Ama cezaevindeki lider Abdullah Öcalan, PKK’ya umulduğu gibi silahsızlanması çağrısını yapmıyor” diye yazdı. Amerikan Wall Street Journal gazetesi, Öcalan’ın Cumartesi günü, 28 Şubat’ta yaptığı çağrıyı yinelemekle yetindiğini belirttiği haberinde, “Kürt isyancı lider, Türkiye’de silahlı mücadeleye son vermeye çağırıyor. Ama cezaevindeki lider Abdullah Öcalan, PKK’ya umulduğu gibi silahsızlanması çağrısını yapmıyor. Öcalan o tarihte silahlı mücadelenin bırakılmasını, özgürlükleri korumak ve Türk demokrasisine daha güçlü bir Kürt katılımını garantilemek için hükümetçe bir dizi adım atılması koşuluna bağladı. Öcalan son mesajında Türk hükümeti ve Kürtlerden gelen talepler arasında denge kurmaya çalıştı” dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Hükümetin Öcalan’ın talepleri doğrultusunda bağımsız bir izleme heyetini

SEFCOVIC: “TÜRK AKIMININ AB İLE DE KONUŞULMASI GEREKİYOR”

Resim
Maros Sefcovic, Türk Akımı’ konusunda yeterince bilgilendirilmediklerini söyledi. ‘Türk Akımı’ olarak adlandırılan enerji projesiyle ilgili yeterince bilgilendirilmediklerini belirten Avrupa Komisyonu’nun enerjiden sorumlu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic, Avrupa’yla bağlantılı olan bu gibi projelerin AB yönetimiyle konuşulması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Birliği (AB) ile müzakerelerde açılmamasına tepki gösterdiği enerji faslı konusunda Avrupa Komisyonu’ndan olumlu mesajlar geldi. Komisyonun enerjiden sorumlu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic, “Enerji faslının teknik olarak açılabileceğini görüyoruz. Çünkü Türkiye hazır. Bu sadece zaman konusu” dedi. Sefcovic, ‘Türk Akımı’ projesine de atıf yaparak, “Avrupa’ya büyük miktarlarda gaz sevkiyatı yapılması söz konusuysa, bu gibi kararlar Avrupa Komisyonu’yla görüşülmeden alınmamalı” ifadelerini kullandı. Sefcovic, projenin ekonomik anlamda uygulanabilir olması gerektiğini söyledi. Sefcovic, ayrıca projenin

BBC: “MUHALİFLER, İNTERNETE SANSÜRLE HÜKÜMETİN SEÇİMLER ÖNCESİ KENDİNİ GÜVENCEYE ALMAYA ÇALIŞTIĞINI SÖYLÜYORLAR”

Resim
BBC, Türkiye’de, İnternete sansür yasası olarak bilinen ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) geçen yıl temel hak ve hürriyetleri kısıtladığı gerekçesiyle iptal ettiği düzenlemenin genişletilerek tekrar yasalaştırılmaya çalışılması tartışma yarattığına dikkat çektiği haberinde, “Muhalefete göre, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 7 Haziran’da yapılacak genel seçimler öncesi sosyal medyada muhalif sesleri sindirerek kendisini güvence altına almaya çalışıyor” dedi. Muhalefete göre, AKP’nin 7 Haziran genel seçimleri öncesi sosyal medyada muhalif sesleri sindirerek kendisini güvence altına almaya çalıştığını kaydeden İngiliz yayın kuruluşu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, “Bu düzenlemenin amacı, internetin yargıya rağmen kontrol altında tutulacağı bir seçim süreci geçirmek. AYM, teklifin bu haliyle yasalaşması durumunda yine iptal kararı verecek. Daha önce iptal edilen bir yasanın genişletilerek yeniden Meclis’e getirilmesi hukuk devleti açısından kabul edilemez

AMERİKA’NIN SESİ: “TÜRKİYE’DE EĞİTİM SİYASİ TOP GİBİ”

Resim
Amerika’nın Sesi, Türkiye’de eğitimin bir siyasi top olarak görüldüğünü bildirdi. “Türkiye’de anne babalar ile öğrenciler, ülkedeki eğitimin durumu ve hükümetin sistemi reform amacıyla benimsediği yöneliş konusunda ciddi kaygıları dile getirmek için sokağa döküldü” diyen Amerika’nın Sesi, “Eğitim genel olarak, son 10 yılda kökleri İslam’da olan hükümetin yönetiminde bir siyasi futbol topu olarak görülüyor. Hükümet eğitim reformuna bağlılığında ısrarlı. AK Parti yönetiminde eğitim bütçesi önemli ölçüde arttı ancak eleştirenler eğitim reformunun sürekli değiştiğini savundular. Daha çok din dersi politikası ve laik okulların İslami okullara dönüştürme yönündeki geniş program nedeniyle kökleri İslam’da olan hükümete yönelik eleştiriler artı ve birçok ailenin çocuklarını devlet okullarından almasına yol açtı. Türkiye’de özel okullar 20 yıl öncesine göre nasıl çoğaldı. Özel okullarda yıllık ücretler ise 10 bin dolardan başladı ancak bazı ailelerin başka çarelerinin olmadığını düşündüler

ELMA BROK: “TÜRKİYE’DE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ VE ÖZGÜRLÜKLER ARASINDAKİ DENGE TEHLİKEYE GİRDİ”

Resim
Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Elmar Brok, Türkiye’de güvenlik önlemleri ve özgürlükler arasındaki dengenin tehlikeye girdiğini söyledi. Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Elmar Brok, Türkiye’deki muhataplarına, İç Güvenlik Paketi ve özgürlükler konusundaki düzenlemeleri yeniden gözden geçirmeyi önerdiklerini söyledi. Brok, “Güvenlik önlemleri ve özgürlükler arasındaki dengenin tehlikeye girdiğine vurgu yaptık” dedi. Anka’ya göre, Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komitesi’nin temsilcisi heyet, bu hafta Ankara’da Başbakan Ahmet Davutoğlu ve TBMM’de AK Parti, CHP, MHP ile HDP gruplarıyla toplantılar gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da kabul ettiği heyet, görüşmeleri sırasında Türkiye’nin demokrasisi açısından endişelerini dile getirdi. Heyette yer alan Türkiye hakkındaki Avrupa Birliği (AB) İlerleme Raporu’nu yazacak kişi Kati Piri, ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da ziyaret etti. AP Dış İlişkiler Komitesi’nin

WASHINGTON POST: “ERDOĞAN’I ELEŞTİRENLER, ‘HALİFEYE HAZIR OLUN’ DİYEN ÇALAPKULU KADAR ŞANSLI OLMUYOR”

Resim
Washington Post gazetesi, AK Parti Siirt İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu’nun Twitter hesabından verdiği ‘Halife geliyor hazır olun’ mesajına yer verdiği haberinde, “Erdoğan hiç bir zaman bir halifelik kurma yönünde bir hırs göstermedi” diye yazdı. Amerikan Washington Post gazetesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Osmanlı’ya verdiği öneme de vurgu yaptığı haberinde, “Erdoğan hiç bir zaman bir halifelik kurma yönünde bir hırs göstermedi” dedi. Çalapkulu’nun daha sonra ifadelerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesini istediğine de vurgu yapan ABD’li gazete, “Erdoğan’ı eleştirenler ise, her zaman bu olanaktan yararlandırılmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan sık sık Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin’in otoriter tarzını taklit etmekle suçlandı. Ancak kendi partisinden bir yetkili bu hafta Erdoğan’ın yükselişinin henüz son bulmadığını, onu eleştirenleri yeni bir ‘halife’ye hazır olmaları gerektiğini ima ederek daha tarihi bir benzetme yaptı” şeklinde kaydetti. Çalapkulu’nun gelen tepkiler üzerine

FREEDOM HOUSE: “TÜRKİYE, DEVLET MERKEZLİ BASKICI YAKLAŞIMA GERİ DÖNDÜ”

Resim
Freedom House, Türkiye’de ifade özgürlüğüne kısıtlamanın artış eğiliminde olduğunu bildirerek, “Türkiye’nin devlet merkezli baskıcı yaklaşımına geri dönüş yaptı” dedi. Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House, Avrasya Programı uzmanlarından Nate Schenkkan Türkiye’de seçimler yaklaştıkça yeni erişim yasaklarının ve ek önlemlerin getirilmesinin kendi şaşırtmayacağını belirtti. Amerikan Kongresi’nin finansörlüğünü yaptığı Amerika’nın Sesi’ne göre, daha önce Türkiye’de hiçbir seçim ortamında bilgi akışı açısından gevşek bir ortam oluşturulmadığını söyleyen Schenkkan, bireyleri hedef alan davaların, gazetecilere ve sosyal medya kullanıcılarına yönelik bireysel şikayetlerin arttığını ifade etti. Amerika’nın Sesi TBMM’de bir süre önce internet yasasına yönelik değişiklik önergelerini değerlendirmeye aldığına dikkat çektiği haberinde, “Değişiklik önerilerinin seçim öncesindeki dönemde Meclis’te görüşülüyor olması, muhalefet içinde, internetin seçim sürecinde daha sıkı bir denetim a

DEUTSCHE WELLE: “İSRAİLLİLER SEÇİMDE NETANYAHU DEDİ”

Resim
İsrail’de dün yapılan genel seçimleri Başbakan BenyaminNetanyahu’nun lideri olduğu Likud Partisi kazandı. Resmi olmayan sonuçlara göre Başbakan BenyaminNetanyahu liderliğindeki muhafazakar Likud Partisi 120 sandalyeli parlamentoya 29 – 30 üye gönderiyor. İzakHerzog liderliğindeki merkez-sol ittifak Siyonist Cephe 24 sandalyede kaldı. DeutscheWelle’ye göre İsrail vatandaşı Arapların kurduğu ittifak 14 milletvekili ile ilk kez üçüncü büyük parti olarak mecliste temsil edilecek. Gözlemciler, sağ partiler arasında bir ittifakın yanı sıra Likud ile Siyonist Cephe’nin kuracağı büyük koalisyonu iktidar denklemleri arasında anıyor. İsrail Devlet Başkanı ReuvenRivlin, gönlünün büyük koalisyondan yana yattığını açıklamıştı. Gerek Netanyahu gerekse Herzog seçimler öncesinde büyük koalisyona sıcak bakmadıklarını vurgulamıştı. Netanyahu, koalisyon ortağı arayışına hemen başlanacağını, yeni hükümeti 2-3 hafta içinde kurmayı hedeflediklerini söyledi.