Kayıtlar

Nisan, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Köylüler neden Köy Enstitüsüne sahip çıkmadı?

Bugünün aydınlarında Köy Enstitülerinin neden açıldığı, neden ve kimler tarafından kapatıldığı konusundaki görüşler bulanıktır. Bu bulanıklık siyasi tarihimize bakıştaki yanılgılarından kaynaklanıyor. 17 Nisan 1940, Köy Enstitülerinin kuruluş günüdür. Aradan 75 yıl geçmesine rağmen Köy Enstitüleri unutulmuyor. Eğitimciler ve halkçı örgütler tarafından yurdun birçok yerinde bilgi şölenleriyle, konferanslarla, sergilerle anılıyor. Köy Enstitüleri eğitim ve toplumsal mücadeleler tarihimizde iki özelliği ile iz bıraktı: Bir: Yalnız köylerden yatılı öğrenci aldığı için o zamana kadar eğitimden yoksun köy çocuklarına okuma olanağını artırdı. Bu okullar sayesinde 16.000 kadar köy çocuğu öğretmen, sağlık memuru gibi mesleklerin sahibi oldu. Mezun ettiği öğretmenler nedeniyle de yeni açılan köy okullarını öğretmene kavuşturmuş oldu. İki: Batıdan aktarılma, bilgi yüklemeye dayanan eğitim yöntemleri yerine yüzde sekseni köylerde yaşayan, tarım ve hayvancılıkla uğraşan Türkiye’nin koşullarına g

Şirketler değil su yolunu bulsun! – Oya Ayman

Resim
su hakkıKöprülerin altından çok sular aktı… Orhan Veli, ”peynir ekmek değil ama acı su bedava” diyeli yarım asırdan fazla zaman oldu. Bir zamanlar köprülerin altından akan derelerin suyu şimdilerde HES şirketlerinin döşediği borulardan süzülüyor. Elli yılda o kadar çok şey değişti ki, parası olmayana su da yok, ekmek de… Ama su yolunu buluyor… Ve son zamanlarda kirletilen, önü kesilen dereler, kuruyan kaynaklar, kabaran faturalar arasından ”şirketler değil, su yolunu bulsun” sesleri yükseliyor. Suya erişimin yaşam hakkı olduğunu savunanlar, suyun önündeki engelleri kaldırmak için çaba gösteriyor. BEDAVA SU VERİNCE HAKKINDA DAVA AÇILMIŞTI Onlardan biri de Dikili Belediye eski Başkanı Osman Özgüven. 2008 yılında, 10 tona kadar suyu ücretsiz verdiğini açıkladığında, kamuyu zarara uğratmaktan hakkında dava açıldı. Çünkü kanun, musluktan akan suyun yönetim ve işletme giderlerini kullanıcıya yüklüyor, üstüne belediyenin kâr koymasını da zorunlu kılıyordu. İki yıl süren mahkeme, Özgüv

REHİNE EYLEMLERİNE YÖNELİK BİR DEĞİNİ...

Resim
Bazı devlet adamlarını, ünlü kişileri ya da sıradan vatandaşları rehine olarak alıp bir talebi ya da sorunu bu yöntemle kamuoyuna iletmeyi amaçlayan eylemlerin kökü çok eskilere dayanır. Bu tür eylemlere en sık başvuranlarsa Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve Filistin Halk Cephesi (FHC) üyeleriydi. En sık başvurdukları yöntem ise uçakları yolcularıyla beraber kaçırmak ve istedikleri mesajların kamuoyuna duyurulmasını sağlamaktı. Cüneyt Özdemir'in o dönemin ünlü Filistinli kadın önderlerinden Leyla Halid ile 2004 yılında televizyon için yaptığı bir röportajda Halid, bu eylemlerdeki amaçlarını "Filistinlilere yalnızca mülteci gözüyle bakan dünyaya haklı bir nedenimiz olduğunu göstermek" ve "... İsrail hapishanelerinde yatan Arap ve Filistinli mahkumların rehineler karşılığında serbest bırakılmasını sağlamak" olarak sıralamıştı. Gerçekten de bu eylemler Filistinlilerin davalarını anlatabilmek açısından başarılı olduğu gibi, pek çok Filistinli mahkumun serbest bıra

ADEVARUL: “ERDOĞAN’IN ZİYARETİ, BOZULAN İMAJI SONRASI BRÜKSEL İÇİN YAPILAN MAKYAJ ÇALIŞMASI”

Resim
Adevarul gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bükreş ziyaretini ele aldığı haberinde, “Ziyaret, Türkiye’nin son yıllarda bozulan imajı sonrası Brüksel için yapılan bir makyaj çalışması” diye yazdı. Romanya’da yayınlanan Adevarul gazetesi, ‘Erdoğan Bükreş’e niye geldi?’ başlığını kullandığı haberinde, “Erdoğan’ın ziyareti AB-Rusya ihtilafında Brüksel tarafında yer aldığını gösterme çabası. Erdoğan’ın üç AB ülkesini ziyareti Brüksel nezdindeki yaralanmış imajı için bir makyaj çalışması. Rusya ile imzaladığı ve AB ülkelerini devre dışı bırakan gaz iletim hattı anlaşması nedeniyle Türkiye, Brüksel tarafından şiddetle eleştirilmişti” dedi. “Bükreş ziyareti ‘Erdoğan’ın ısrarıyla ve son yüz metrede’ ayarlandı” diyen Adevarul, “3 AB ülkesini kapsayan bu ziyaret Avrupa’daki müttefiklerin güvenini geri kazanma hamlesi” dedi. Görüşmede İohannis’in gündeminde AB üyeliği temel konuyken, Erdoğan’ın kendi iç siyasetine yönelik mesajlar vermesinin dikkat çektiğinikaydeden Adevarul şöyle de

WALL STREET JOURNAL: “SALDIRILAR, ŞİDDET KORKUSU YARATTI”

Resim
Wall Street Journal gazetesi, Türkiye’de bu haftaki gelişmelere dikkat çektiği haberinde, “Saldırılar, şiddet korkusu yaratırken, Türkiye’nin derin siyasi faylarını gözlerin önüne serdi” dedi. “İki gün meydana gelen üç silahlı saldırı İstanbul’u sarsarken, Haziran seçimi öncesi şiddet korkusunu yarattı ve Türk toplumundaki derin siyasi faylarını gözlerin önüne serdi” diyen ABD’li gazete, “Türkiye’nin hükümeti, bu haftaki saldırılarının katı güvenlik önlemleri ve eleştirenlerin özgürlükleri kısıtlayacağını belirttikleri tartışmalı bir güvenlik yasasının uygulamasını gerektirdiğini söylüyor” şeklinde kaydetti. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun hükümetinin sokaklarda izinsiz hiçbir gösteriye hoşgörü göstermeyeceğini söylediğine de dikkat çeken Wall Street Journal, “Sokaklarda solcu silahlı kişilerin varlığına ilişkin haberler, on yıllar önceki şiddetli günleri ve daha kısa bir süre önce meydana gelen bazı gerginlikleri anımsattı. Soğuk savaş sırasında ileri hat ülkesi olan Türkiye, 1960 ve 19

AMERİKA’NIN SESİ: “ERDOĞAN’IN PKK’YA KARŞI OLAN TAVRI SERTLEŞTİ”

Resim
Amerika’nın Sesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK üslerine üst üste gerçekleştirdiği operasyonlara dikkat çektiği haberinde, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın PKK’ya karşı olan tavrının sertleşti” dedi. Ordunun PKK hedeflerine düzenlediği son saldırılarda çatışmalar yaşansa da ölen ya da yaralanan olmadığını ifade eden Amerika’nın Sesi, “Hükümet PKK’yla arasındaki barış sürecini sürdürüyor” dediği haberinde, Süleyman Şah Üniversitesi öğretim üyesi Cengiz Aktar’ın, “Operasyonlar 7 Haziran seçimleri öncesinde yoğunlaştı. Hükümetin barış sürecini arka plana atarak milliyetçi ve Kürt karşıtı seçmene hoş göründü. Hükümetin tek amacı partinin ve cumhurbaşkanının güvenliği oldu” şeklindeki görüşlerine de yer verdi. “Bu ayki Nevruz kutlamalarına mesaj yollayan Abdullah Öcalan silahlı mücadele döneminin sona erdiğini belirtmiş ancak silah bırakma için tarih vermeyerek hükümeti hayal kırıklığına uğratmıştı” diyen Amerika’nın Sesi, “O günden bu yana Kürt sorunu diye bir sorun olmadığını sö

TA NEA: “ERDOĞAN İSTEDİ, YUNANİSTAN’LA SAVAŞ PLANLAYANLAR BERAAT ETTİ”

Resim
Yunan basın-yayın organları, Yunanistan’la savaş çıkarmayı ve darbe yapmayı planlayan 236 Balyoz hükümlüsüne beraat verilmesini eleştirdi. Beraat kararında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın parmağı var iddiasında bulunan ülkenin saygın ve çok satan gazeteleri, Erdoğan’ın silahlı kuvvetler ile yeni ittifak arayışının sonucunda bu kararın alındığını yazdı. Yunan basın-yayın organları, İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin aralarında Çetin Doğan ve Ergin Saygun’nun da bulunduğu 236 sanıklı Balyoz hükümlüsüne bütün suçlamalardan beraat kararı vermesine tepki gösterdi. Ta Nea gazetesi, ‘Türk-Yunan krizi planlayanlar beraat etti’ başlıklı haberinde, “Erdoğan’ın parmağı sayesinde Yunanistan ile savaş çıkarma komploları da öngören suçlular beraat aldılar” dedi. Erdoğan hükümetini yıkmayı ve Ege’de kendi uçağını düşürerek Yunanistan’la savaş çıkarma planlarının deşifre edilmesinin ‘bomba’ etkisi yaptığını yazan Ta Nea, Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde bunu ordu karşısında bir güç

KATHIMERINI: “TÜRKİYE, ERDOĞAN’IN BÜYÜYEN OTORİTERLİĞİ SAYESİNDE HIZLA POLİS DEVLETİNE DÖNÜŞME TEHLİKESİ YAŞIYOR”

Resim
Kathimerini gazetesi, “Türkiye, ana sorumlu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyüyen otoriterliği sayesinde hızla polis devletine dönüşme tehlikesi yaşıyor” diye yazdı. Yunanistan’da yayınlanan Kathimerini, “Türkiye, ana sorumlu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyüyen otoriterliği sayesinde hızla polis devletine dönüşme tehlikesi yaşıyor. Bu tepkilere ve sosyal kutuplaşmaya sebebiyet veriyor” dedi. Türkiye’de İç Güvenlik Yasası’nı eleştiren Kathimerini, “Türkiye’den her gün gelen haberler, ülkenin geleceği adına çok endişe verici” dedi.

DEUTSCHE WELLE. “MEDYA’DA YAYIN YASAĞI VE ETİK TARTIŞMASI”

Resim
Deutsche Welle, Türkiye medyasında İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın ölümü ile sonuçlanan Çağlayan Adliyesi’ndeki rehin alma eylemi sonrasında, ‘yayın yasağı’ ve ‘gazetecilik ilkeleri’ tartışması yaşandığını bildirdi. Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alındığını, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne operasyon düzenlendiğini ve operasyon sonucunda iki örgüt üyesi ve Savcı Kiraz’ın hayatını kaybettiğini belirten Alman yayın kuruluşu, “Türkiye medyasında İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın ölümü ile sonuçlanan Çağlayan Adliyesi’ndeki rehin alma eylemi sonrasında, ‘yayın yasağı’ ve ‘gazetecilik ilkeleri’ tartışması yaşanıyor. Deutsche Welle, “İki DHKP-C militanı tarafından rehin alınan savcıyı kafasına silah dayanmış halde gösteren fotoğrafın hükümete muhalif olarak bilinen bazı basın yayın organlarında kullanılması, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Başbakan Davutoğlu’nun sert tepkisine neden oldu. Erdoğan, olayın yaşandığı 31 Mart akşamı Slovenya’dan yaptığı

ALJAZEERA: “SAVCI, BERKİN DAVASININ AYDINLATILMASI İÇİN İLERLEME KAYDEDEN İSİMDİ”

Resim
Aljazeera, Çağlayan Adliyesi’nde meydana gelen rehine olayıyla ilgili, “Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili soruşturmaya bakıyordu. Yaklaşık yedi ay önce bu soruşturmaya atanan Savcı Kiraz, daha önce dosyada görev yapan dört savcıya kıyasla olayın aydınlatılması için ilerleme kaydeden isim oldu” dedi. Katar merkezli Aljazeera, “Savcı Kiraz’ı öldüren saldırganlar adliyeye sahte avukat kimliği ile girdi. Savcının odasına iki bomba yerleştiren iki saldırgan bombalardan birini müdahale esnasında patlattı. Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı rehin alan ve öldüren saldırganlar, güvenlik kamerası kayıtlarına göre C kapısından adliyeye girdi. Girişte iki kişi sahte avukat kimliği kullandı. Görüntülerde saldırganların koltuğunun altında cübbe olduğu görülüyor. Cübbenin içinde silah olduğu ihtimali üzerinde duruluyor” şeklinde kaydetti. Savcılık kaynaklarının eylemcilerin Savcı’nın odasında iki adet bomba yerleştirdiğini söylediklerine dikkat çeken Aljazeera, “Bombal

BBC: “TÜRKİYE KARANLIĞA GÖMÜLDÜ”

Resim
BBC, dün Türkiye’de yaşanan elektrik kesintisine yer verdiği haberinde, “Türkiye’nin büyük kısmı karanlıkta kaldı” dedi. ‘Sorumlu özelleştirme mi?’ sorusuna yanıt arayan İngiliz yayın kuruluşu BBC, “Türkiye’nin büyük kısmı karanlıkta kaldı. Türkiye son yıllardaki en büyük genel elektrik kesintilerinden birini yaşadı.Türkiye güne İstanbul, Ankara, İzmir, Trabzon ve Diyarbakır dahil olmak üzere onlarca ildeki elektrik kesintisiyle başladı. Onlarca ili kapsayan bu kesintinin iletim hatlarındaki bir arızadan kaynaklandığı söylense de bu arızanın kaynağına ilişkin detaylı bir açıklama yapılmadı. Kesinti nedeniyle İstanbul, Ankara ve İzmir’de metro ve tramvay seferleri yapılamadı, İstanbul’da Marmaray çalışmadı, ulaşımda aksamalar yaşandı. Enerji Bakanlığında kriz masası kurulurken, Başbakan Ahmet Davutoğlu, gazetecilerin sorusu üzerine kesintilere neden olan her ihtimalin araştırıldığını söyledi ve terör saldırısı ihtimalini yadsımadı” şeklinde kaydetti. “Sosyal medyada ise günün önemli bi

SPUTNIK: “KILIÇDAROĞLU FARK ATTI”

Resim
Türkiye’de CHP’nin yaptığı ön seçime dikkat çektiği haberinde, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun ön seçimde elde ettiği sonuç fark attı” dedi. Rus Sputnik haber ajansı, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun ön seçimde elde ettiği sonuç fark attı. CHP 41 ilde yaptığı önseçimle milletvekili adaylarını belirlerken Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun, ön seçimde birinci sırada yer aldı. Kılıçdaroğlu, İzmir 2. bölgeden 57. sıradan milletvekili aday adayı olarak katıldığı ön seçimde birinci sırada yer aldı. Kılıçdaroğlu, bu sonuçla seçime, 1, 3 ve 5. sıra adaylıklarının genel merkez kontenjanı olarak ayrıldığı İzmir 2. bölgeden partisinin 2. sıra adayı olarak katılmaya hak kazandı. Seçim çevresinde geçerli sayılan 33 bin 590 oydan 29 bin 871’ini alan Kılıçdaroğlu, seçim çevresinde en fazla oy verilen isim oldu. Kılıçdaroğlu’nun kontenjandan birinci sıradan adaylık teklifini reddeden Deniz Baykal ise 8 bin 515 oyla ikinci oldu” şeklinde kaydetti. ALJAZEERA: “KILIÇDAROĞLU’NA ÖN SEÇİM DESTEĞİ” Aljazeera, CHP Genel Başkanı

AMERİKA’NIN SESİ: “ERDOĞAN, HAPSE DÜŞMEKTEN ÇOK KORKUYOR”

Resim
Amerika’nın Sesi, “Türkiye’de yetki mücadelesi var ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en büyük korkusu ise ‘hapis” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin siyasetini kontrol etmeye devam ettiği ve bunun, partisiyle anlaşmazlıklar yaşamasına neden olduğu kaydeden Amerika’nın Sesi, “Yaklaşan seçimlerle birlikte, parti içinde adayları kimin belirleyeceğine yönelik bir tartışma başladı. Tartışma, sadece Adalet ve Kalkınma Partisi’nin geleceğini değil, Türkiye’nin de geleceğini belirleyici olması açısından büyük önem taşıyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu, yardımcısı Bülent Arınç ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında ülkeyi kimin yönetmesine yönelik siyasi çekişmeyi ‘görüş ayrılıklarının olması gayet doğaldır’ diyerek geçiştirmeye çalıştı. Bu üçlü her ne kadar AK Parti içinden geliyor olsa da, taraflar arasında siyasi gerilim giderek arttı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun onayı ile seçimlerde aday olmak için görevinden istifa etmesi ancak Cumhurbaşkanı’nın kendisi

FINANCIAL TIMES: “TÜRKİYE’DE KARMAŞIKLIK HİSSİYATI, DRAMATİK REHİNE OLAYI İLE DAHA DA ARTTI”

Resim
İngiliz Financial Times gazetesi, Salı günü Türkiye’de meydana gelen gelişmeleri ele aldığı haberinde, “Türkiye’de karmaşıklık hissiyatı, dramatik rehine olayı ile daha da arttı” diye yazdı. Gazete, Türkiye, yaygın bir elektrik kesintisi ve ölümle sonuçlanan bir rehine olayının akabinde yaşanan silahlı çatışmanın etkisi altında kaldı. Türkiye Salı günü kaotik bir gün yaşadı. Sabah saat 10.36’da başlayan elektrik kesintisinden olumsuz etkilenen ülkenin çoğu ancak akşam saatlerinde yeniden elektriğe kavuştu. Karmaşıklık hissiyatı, dramatik rehine olayı ile daha da arttı” dedi.

DEUTSCHE WELLE, TÜRKİYE’NİN NEDEN KARANLIĞA GÖMÜLDÜĞÜNÜ İRDELEDİ

Resim
Türkiye’nin bütün bölgelerini etkileyen elektrik kesintisinin yeterli teknik önlem alınamamasından kaynaklandığı öne sürüldü. Elektrik Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Emre Metin, kesintiyi DW’ye değerlendirdi. Türkiye’de bugün çok sayıda ilde aynı anda elektrik kesintisi meydana geldi. Başbakan Davutoğlu kesinti için ‘terör saldırısı da dâhil olmak üzere’ her tür ihtimalin araştırıldığını söyledi. Türkiye tarihinde en yaygın haliyle ilk kez tam gün boyunca elektrik kesintisi yaşandı. Kesintiye ilişkin birçok spekülasyon ortaya atılırken, hükümetten yapılan açıklamalar bu spekülasyonları çözmeye yetmedi. Elektrik Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Emre Metin, günün sonunda DW’ye konuşurken “Teknik bir arıza yaşandı ve yönetim beceriksizliği yüzünden bu arıza tüm ülkeyi etkiledi” dedi. Tüm Türkiye’yi karanlığa boğan elektrik kesintisi sabah saatlerinde başladı ve doğudan batıya, kuzeyden güneye her bölgeyi etkiledi. Elektrik kesintisi; trafikten sağlığa, iletişimden bankacılığa kada