Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2017 BENİ BİR DİNLE SANA SÖYLEYECEKLERİM VAR...

Resim
Senden önceki yıl korkaktı, umutsuzdu, idari maslahatçıydı. Sokakta, halkın ve yaşamın içinde olmaktan ürktü.Küçük ve hain çıkarlara teslim oldu.Sarayların gölgesinde tüketti ömrünü. Karanlık ve kanlı harflerle anılacak o... Şimdi diyoruz ki: 2016... Haydi artık sen sus... Şöyle öteye, tarihin mezarlığına doğru git hele. Ey 2017 dinle bak sana söyleyeceklerim var; bir de naçizane isteğim... Bu ülkenin milyonlarca güzel, aydınlık insanı seni umut ve coşkuyla karşılarken, umuda ve coşkuya düşman, yeniye ve yarına düşman aynı karanlık eller, 2016 gibi seni de teslim almak, korkutmak ve milyonların o umutlu coşkusuyla birleşmeni engellemek için daha ilk saatlerinde kanattılar sevincini, umudunu.... 2027 teslim olma... İnadına umudun, aydınlığın, direnişin yılı ol... Hiç öyle korkudan, umutsuzluktan söz etme... Kötünün, zorbanın, yobazın yareni, kapatması olma... Bahaneci, oyalayıcı, idare-i maslahatçı olma... Halktan ve haklıdan yana ol... Birlikte başa

YENİ BİR YIL YENİ BİR CUMHURİYET...

Resim
*Yeni yılın aydınlık, eşitlik ve özgürlükler getiren yeni bir yolun başlangıcı olması dileğiyle... Bugün pek çok şey olumsuz görünebilir, ki belli ölçülerde öyledir. Ama hep tarihe bakmak lazım, insanlık tarihine... Orada zaman zaman yaşanan geri düşüşlere, virajlara, duraklamalara rağmen insanlığın hep olumluya, iyiye doğru bir yol bulduğunu ve bu olumsuz dönemlerden çıkmayı başarabildiğini görürüz. Tarihsel iyimserliğimizi ülkemiz ve dünyamız için hiç kaybetmeyeceğiz, hep koruyacağız. Ama kuru kuruya bir iyimserlik de olmayacak bu... İnsanlık tarihinin ve yerel tarihimizin aydınlık sayfalarından güç alıp, hep tazelenen bir irade oluşturacağız. Bu iradenin gücüyle en kötü gözüken dönemde bile yılmadan, usanmadan çalışacağız. Bizler devrimlerin öğrencileriyiz. Şeyh Bedrettinlerin, Spartaküslerin, Promethusların, Torlak Kemallerin, Pir Sultanların, Demirci Kawaların soyundanız. Devrimlerin öğrencisi olmak demek, bütünüyle yorgun, baskıyla, terörle bunaltılmış ve umut

KOLOMBİYA FARC GERİLLALARINA AF YASASINI ONAYLADI

Kolombiya’da kongre barış anlaşması kapsamında insanlığa karşı suç işlememiş FARC gerillalarına af çıkmasına yönelik yasayı onayladı. Deutsche Welle’ye göre, Kolombiya’da kongrenin iki kanadından birini oluşturan Temsilciler Meclisi’nde Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) gerillalarına yönelik af yasası onaylandı. Temsilciler Meclisi yasayı 117 kabul ve 3 ret oyuyla onayladı. Senato’dan da ret oyu gelmedi. Yasanın yürürlüğü girebilmesi için parlamentonun her iki kanadında çoğunluğu elinde bulunduran Devlet Başkanı ve Nobel Barış Ödül sahibi Juan Manuel Santos’un onayı gerekiyor. Af yasası, insanlığa karşı suç işlememiş ve insan haklarını ihlal etmemiş tüm FARC gerillalarını kapsayacak. Anlaşma yaklaşık 5 bin 800 FARC gerillasının silahlarını bırakmaları ve taleplerini siyaset aracılığıyla dile getirmeleri hedefleniyor. Kolombiya hükümeti ile FARC gerillaları arasında maddeleri değiştirilen ikinci barış anlaşması Kasım a

YENİ BM GENEL SEKRETERİ GUTERRES: “SURİYE’DEKİ SAVAŞ KANSERLİ TÜMÖR

Suriye iç savaşının kanserli bir tümör olduğunu belirten BM’nin yeni Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suriye’de iç savaşın sonlandırılabilmesi için Rusya ve ABD arasında arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu açıkladı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği görevini Ban Ki Moon’dan devralacak António Guterres, Suriye iç savaşının uluslararası boyutu olan "kanserli bir tümör” olduğunu kaydetti. Guterres, Portekiz televizyonu SİC’e konuşan Guterres, savaşın Suriye halkına yaşattığı acıların yanı sıra dünya genelinde de şiddetli etkileri olduğuna dikkat çekti. Guterres savaşın "küresel bir tehlike” haline geldiğini belirtti. Suriye iç savaşının kanserli bir tümör olduğunu belirten BM’nin yeni Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suriye’de iç savaşın sonlandırılabilmesi için Rusya ve ABD arasında arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu açıkladı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği görevini Ban Ki Moon’dan devralacak António Guterres, Suriye iç savaşının uluslararası boyutu ola

LOWY ULUSLARARASI POLİTİKA KURUMU: “TÜRKİYE DÜNYANIN EN YAYGIN DİPLOMASİ AĞINA SAHİP ÜLKELERDE 6.

Lowy Uluslararası Politika Kurumu’nun yayımladığı 2016 Küresel DiplomasiEndeksi’nde ülkeler kurdukları dış ilişkiler itibarıyla sınıflandırıldı. ANKA’ya göre; Avusturalya-Didney merkezli think tank kuruluşu Lowy Uluslararası Politika Kurumu’nun yayımladığı 2016 Küresel Diplomasi Endeksi’nde ülkeler kurdukları dış ilişkiler itibarıyla sınıflandırıldı. Türkiye 225 dış temsilcilikle dünya 6’ncısı oldu. Türkiye dünyanın en yaygın diplomasi ağına sahip altıncı ülkesi oldu. Türkiye sahip olduğu diplomasi ağının yaygınlığı itibarıyla OECD bünyesinde dördüncü, G20 ülkeleri arasında ise altıncı sırada yer aldı. Endekste 42 ülke sıralandı. Buna göre, büyükelçilikler dahil 270 dış temsilciliği bulunan ABD, diplomasi ağı en büyük birinci ülke oldu. 267 diplomatik temsilcilikle Fransa ikinci sırada, 258 diplomatik temsilcilikle Çin üçüncü sırada yer aldı. Dördüncü sırada bulunan Rusya Federasyonu’nun 243, beşinci sırada bulunan İngilter

AMERİKA’NIN SESİ: “2016, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE EN KARA YIL”

Amerika’nın Sesi, 2016 yılının Türkiye’de basın özgürlüğü ve medyanın en kara yılı olarak ülke tarihine geçtiği yorumunu yaptı. “2016 yılında, Türkiye’de aralarında çok sayıda gazete, televizyon, dergi, radyo ve internet haber sitelerinin de bulunduğu medya kuruluşlarının yayınları kapatıldı” diyen Amerika’nın Sesi, “2016 yılı Türkiye’de basın özgürlüğü ve medyanın en kara yılı olarak ülke tarihine geçti. Türkiye en fazla gazeteci hapseden ülkeler arasında liderliğe yükseldi. Uluslararası basın özgürlüğü sıralamasında dünyada 151’inci sıraya geriledi.Sosyal medya aracılığıyla hakaret iddialarıyla ilgili açılan davaların sayısı rekor düzeye yükseldi. 2016 yılında yüzlerce gazeteci ya yayın kuruluşları kapatıldığı için ya da yazdıkları haberler yüzünden oluşan baskılar sonrasında işsiz kaldı. Gazeteci ve yazarlara yazı ve haberleri nedeniyle yüzlerce yeni dava açıldı” dedi. Çoğu olay sonrasında haberlere yayın yasağı getirildiğin

DEUTSCHE WELLE: “TÜRKİYE’NİN İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜ İLE SINAVI”

Türkiye’de terör ve şiddet olayından sonra internetin yavaşlatılması ve bazı sosyal medya platformlarına erişimin engellenmesi internet özgürlüğüne ilişkin kaygı yaratıyor. Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House’un geçen ay yayınladığı 2016 raporuna göre, Türkiye’de artık internet özgürlüğü yok. Aynı kuruluşun geçen yılki raporunda, Türkiye internetin “kısmen özgür” olduğu ülkeler arasındaydı. Bu yıl, “özgür olmayan ülkeler” kategorisinde. Freedom House’a göre, bunun tek nedeni, internetin yavaşlatılması ve bazı sosyal medya platformlarına ulaşımın zaman zaman engellenmesi değil. Kuruluş raporunda, yetkililere ve dine yönelik eleştiriler nedeniyle kullanıcılara açılan davaların da Türkiye’nin internetin özgür olmadığı ülkeler arasına düşmesinin nedenlerinden olduğunu belirtiyor. İçişleri Bakanlığı’nın geçen hafta yaptığı açıklamaya göre, son 6 ayda sosyal medya üzerinde terör ve devletin önde gelenlerine hakaret kapsamında bin 650’den fazla kişi tutuklandı bin 200’

AMERİKA’NIN SESİ: “ANKARA VE BRÜKSEL’İ RİSKLİ BİR YIL BEKLİYOR”

Amerika’nın Sesi Türkiye-AB ilişkilerini irdelediği haber analizinde, Ankara ve Brüksel’i riskli bir yıl beklediğini yazdı. Amerikan Kongresi’nin finansörlüğünü yaptığı Amerika’nın Sesi, “Avrupa Birliği-Türkiye arasındaki ilişkiler açısından çalkantısı bol olan 2016, 2017’ye olumlu bir miras bırakmadı. Ankara ve Brüksel’i risklerle dolu bir yıl bekliyor. Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkiler 2016’da oldukça karmaşık bir seyir izledi. İnişleri ve çıkışları bol olan ancak genel durumun giderek artan şekilde negatif bir havaya büründüğü bir yıldan bahsetmek mümkün. Sadece Avrupa Birliği’nde değil Türkiye’de de dengeleri değiştiren gelişmelere tanık olunan 2016’nın Ankara-Brüksel hattındaki ilişkiler açısından 2017’ye pek de olumlu bir miras bıraktığını söylemek oldukça zor. Avrupa Birliği - Türkiye ilişkilerinde 2017’de ilerleme sağlanmasının mümkün olmadığını söylemek yanlış olur ama olası bir ilerlemenin birden fazla uns

VOLKSTIMME: “İSLAMCILAR ALT EDİLMEDİĞİ SÜRECE BARIŞ SAĞLANAMAYACAK”

Volksstimme gazetesi planlanan Suriye görüşmelerine ilişkin,”Türkiye ise Suriye ve Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devletinin kurulmasını engellemek istiyor. Bu Esad karşıtı isyancılara destekten daha önemli. Bu karmaşık yapıda IŞİD’e karşı mücadelenin nasıl sağlanacağı tam bir muamma. İslamcılar alt edilmediği sürece barış sağlanamayacak” dedi. Almanya’da yayınlanan Volkstimme gazetesi şöyle devam etti: “Rusya ve Türkiye Suriye’de ateşkes sağlanması için yeni bir başlangıç mı yapacak? Ateşkes için gösterilen ancak sonuçsuz kalan çabalar düşünüldüğünde bu girişim de anlamsız olarak değerlendirilebilir. Ama durum o kadar da basit değil. Her iki güç de Suriye’de özellikle ABD’nin yarattığı boşluğu dolduruyor. Ruslar gibi Türkler de kendi çıkarları doğrultusunda bir tutum izleseler bile, sonuçta burada korkunç iç savaşın sona ermesi söz konusu. Rusya Suriye’deki varlığı ile Ortadoğu’da kendine bir üs yaratmak istiyor. Bu nedenle de, h

SÜDDEUTSCHE ZEITUNG: “RUSYA’NIN TÜRKİYE GİBİ KÜRTLERİ MASADA İSTEMESİ, GERÇEKLERİ GÖZÖNÜNDE BULUNDURMADIĞINI GÖSTERİR”

Süddeutsche ZeitungSuriye barış görüşmeleri konusunda konusundaki analizinde,  Ankara ve Moskova arasındaki görüş ayrılıklarına dikkat çekerek, “Ateşkes ilân edilmeden önce, Türkiye Dışişleri Bakanı Birleşmiş Milletler tarafından yürütülen görüşmelerde olduğu gibi Kazakistan’da da Kürtleri masada istemediğini duyurdu. Rusya da bu konuda aynı fikri paylaşıyorsa, bu güçlü ülkelerin bütün gerçekleri gözönünde bulundurmadığını gösterir” ifadelerini kullandı. Almanya’nın önemli gazetelerinden Süddeutsche Zeitung gazetesi , “Suriye’deki Kürtlere ilişkin tutum oldukça karmaşık bir durum yaratıyor. Kürtlerin IŞİD’e karşı mücadelesi Beyaz Saray’ın yanı sıra Kremlin’in de takdirini topluyor. Ancak Kürtlerin Kuzey Suriye’de devlet benzeri bir yapı oluşturmaları, Türkiye için tam bir kabus. Ateşkes ilân edilmeden önce, Türkiye Dışişleri Bakanı Birleşmiş Milletler tarafından yürütülen görüşmelerde olduğu gibi Kazakistan’da da Kürtleri masada

FRANKFURTER RUNDSCHAU: “ASTANA’DAKİ TOPLANTIDA İLERLEME ŞANSI YOK”

Frankfurter Rundschau gazetesi, Türkiye, Rusya ve İran’ın girişimiyle Ocak ayında Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılması planlanan Suriye görüşmelerine yer verdiği haberinde, “Ocak ayında planlanan toplantıda Suriye’nin koruyucu rolündeki bu ülkelerin ilerleme kaydetme şansı pek büyük değil” diye yazdı. Alman gazetesi, “Kazakistan’ın başkenti Astana’da Rusya, İran ve Türkiye arasında planlanan barış görüşmelerinin Suriyeliler açısından başarılı olması ve iç savaşa son vermesi dileniyor. Ancak Ocak ayında planlanan toplantıda Suriye’nin koruyucu rolündeki bu ülkelerin ilerleme kaydetme şansı pek büyük değil. Toplantıya bu üçlünün yanı sıra ülkede çatışan taraflardan küçük bir azınlık katılacak. Esad rejiminin Astana’da temsil edilip edilmeyeceği bile hâlâ belirsiz. Ankara’nın Suudi Arabistan’ın da bu toplantıya davet edilmesi isteği ise tartışma yarattı. Bu öneri Riyad’ı ezeli rakibi olarak gören Tahran’ı kızdırdı. Ve böylelik

FINANCIAL TIMES: “ÇAVUŞOĞLU’NUN AÇIKLAMASI, BATI’NIN SURİYE’DEKİ ROLÜNÜN AZALDIĞININ GÖSTERGESİ”

Financial Times gazetesi; Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ‘Türkiye’nin Suriye’de ateşkes için Rusya ile birlikte bir plan hazırladığı ve Suriye’de kalıcı bir ateşkese ve siyasi çözüme yakınız’ şeklindeki açıklamasına yer verdiği haberinde, “Bu açıklama Batı’nın Suriye’deki rolünün azaldığının bir göstergesi” dedi. Türkiye ve Rusya’nın, Suriye’de ateşkese yönelik önerilerini ana hatlarıyla belirlediğini kaydeden İngiliz Financial Times gazetesi;Çavuşoğlu’nun ‘Suriye’de çözümle ilgili iki metin var. Biri siyasi geçiş süreci, diğeri de ateşkesle ilgili. Bu anlaşmalar her an uygulanabilir’ şeklindeki sözlerini aktardığı haber ananlizinde, “Rusya, İran ve Türkiye dışişleri ve savunma bakanları da geçen hafta Moskova’da görüşmeler yapıp, deklarasyon açıklamıştı. Tüm bu gelişmeler Batı’nın Suriye’deki rolünün azaldığının göstergesi” diye yazdı. Türkiye ve Rusya’nın, Suriye’de bir barış anlaşması imzalanmasına yönelik çabalarının

AB VATANDAŞLARININ KORKUSU GÖÇ VE TERÖR

Avrupa İstatistik Kurumu Eurostat tarafından gerçekleştirilen Standart Eurobarometre 2016 Sonbahar araştırmasının sonuçlarına göre, göç ve terör, AB vatandaşları tarafından AB’nin en önemli sorunları olarak değerlendirilmeye devam ediyor. AB Komisyonu tarafından belirlenen politika öncelikleri de, AB vatandaşlarından destek görüyor. AB vatandaşlarının %45’i (ilkbahar araştırmasına kıyasla üç puanlık düşüş) göç, %32’si (ilkbahar araştırmasına kıyasla yedi puanlık düşüş) terörü AB’nin karşı karşıya olduğu en önemli sorunlar olarak listelerken, bu iki sorunu, anket katılımcılarının %20’si tarafından en önemli üçüncü sorun olarak belirlenen ekonomi (ilkbahar araştırmasına kıyasla bir puanlık artış) takip ediyor. Üye ülkelerin kamu maliyesi ve istihdam ise ilk beşe giren diğer konular. Göç, İspanya ve Portekiz dışında tüm üye ülkelerde AB için öncelikli sorun olarak tespit ediliyor. Üye ülkeler düzeyinde ise işsizlik, göç ve ekonomi

AFP: “KIBRIS’YA YAZA REFERANDUM GÖRÜNÜYOR”

Kuzey Kıbrıs lideri Mustafa Akıncı, Ada’nın birleşmesi için referandumun önümüzdeki yaz yapılabileceğini söyledi. Kuzey Kıbrıs lideri Mustafa Akıncı Lefkoşa’de yaptığı açıklmada, Kıbrıslıların büyük olasılıkla önümüzdeki yıl Ada’nın birleşmesini referandumda oylayacaklarını söyledi. Fransız haber ajansı AFP’nin haberine göre Akıncı, iki taraf arasındaki müzakakerelerin planlandığı gibi gitmesi halinde Ada’nın birleşmesiyle ilgili referandumun büyük olasılıkla 2017 yazında yapılabileceğini söyledi. Ada’da çözüm için yapılan müzakerelerde önümüzdeki aylarda yaklaşık 100 noktanın görüşülüp ele alınması bekleniyor. İki taraf arasında en tartışmalı noktalar egemenlik ve güvenlik konuları. Rum ve Türk yönetimleri çözüm için görüşmelere ocak ayında devam edecek. İki tarafın liderleri geçen ay İsviçre’de yapılan müzakerelerin sonuç alınamadan sona ermesinin ardından 9-10 Ocak tarihlerinde Cenevre’de yeniden bir araya gelme kararı ald