Kayıtlar

Ocak, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ARAP BASININDA TRUMP KARARNAMELERİ: “IRKÇI POLİTİKALARIN AÇIK KANITI”

ABD Başkanı Donald Trump’ın nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan 7 ülkenin vatandaşlarına 3 aylık vize kısıtlaması getirmesi ve Suriyelilerin ABD’ye girişini durdurması Arap basınında geniş yer buldu. Gazetelerde, Trump’ın bu adımının, ‘ırkçı olduğu’ ve ‘ABD değerleriyle bağdaşmadığı’ yorumları yapıldı. Irak’ta, Şii İslami Yüksek Konseyi’nin gayrı resmi yayın organı konumundaki Al-Adala’nın yazı işleri müdürü AdelAbdelMahdi, ‘ortadaki kararın, ABD yönetiminin ırkçı politikalarının açık kanıtı’ olduğunu belirtti. Mahdi, bu adımdan sonra ABD ile Irak arasındaki stratejik işbirliği anlaşmasının ne anlama geleceğini sorguladı. Katar’da yönetim yanlısı Al-Vatan’dan AhmedMansour, bu adımın ABD imparatorluğunun izole olmasına ve sonunda yıkılmasına neden olacağını yazdı. Londra merkezli, Arap milliyetçisi çizgisindeki Al-Quds Al-Arabi, ‘bu yedi ülkenin vatandaşlarının, bir terör saldırısına karıştığını kanıtlayan tek bir kanıt bulunmadığını’ yazdı. Hizbullah karşıtı çizgisideki Lüb

NEW YORK TIMES: “ACELEYE GETİRİLEN GÖÇMEN VE SEYAHAT YASAĞI KÜRESEL KRİZE YOL AÇTI”

Amerikan New York Times gazetesi; aceleye getirilen göçmen ve seyahat yasağının küresel krize yol açtığını yazdı. Amerikan gazetesi,“Aceleye getirilen göçmen ve seyahat yasağının küresel krize yol açtı. Öte yandan diğer kararnameler de yeterli yasal süreçten geçmedi. En büyük gürültüyü ise seyahat yasağı kopardı. Havaalanlarındaki görevliler ve polisilerin bilgilendirilmemesi ise karmaşaya katkıda bulundu” dedi.

LOS ANGELES TIMES: “ÜST DÜZEY CUMHURİYETÇİLER BİLE TRUMP’IN KARARNAMELERİNE KARŞI ÇIKIYOR”

Amerikan Los Angeles Times gazetesi; Trump’ın politikalarına dikkat çektiği haberinde, “Üst düzey Cumhuriyetçi partililer bile Trump’ın kararnamelerine karşı çıkıyor. Üst düzey Cumhuriyetçi partililer bile Trump’ın kararnamelerine karşı çıkıyor. Beyaz Saray ve partileriyle uyumlu işbirliği uman partililer aradıklarını bulamadı. Bunun sebebi Trump’ın Beyaz Saray’ının Cumhuriyetçi parti vizyonuna uygun olmaması.

CHICAGO TRIBUNE: “DENEYİMSİZ LİDER, OTORİTESİNİ KANITLAMAK İÇİN FEVRİ DAVRANIŞLARA GİRİYOR”

Amerikan Chicago Tribune gazetesi; seyahat yasağına yer verdiği haberinde, “deneyimsiz lider otoritesini kanıtlamak için fevri davranışlara giriyor” dedi. Seyahat yasağının teröristleri hedef almak yerine masum insanları zor durumsda bıraktığını yazan gazete, “deneyimsiz lider otoritesini kanıtlamak için fevri davranışlara giriyor. Bu davranışları masum insanlara zarar veriyor. Tüm dünyaya utanç verici mesajlar veriliyor.

WALL STREET JOURNAL: “KARARNAME, KAOS ÇIKARTTI”

Wall Street Journal gazetesi; ABD Başkanı Trump’ın göçmenlik ve seyahat yasağı kararnamesini imzalamasının kaos çıkarttığını yazdı. Amerikan Wall Street Journal, “Yasa kaos çıkarttı. Trump başkan seçilmeden önce harekete geçmişti. Tüm ekip seçim kampanyası, iktidarı devralma süreci ve Beyaz Saray’a yerleşim aşamasında seyahat yasağını gizli tuttu. Bunun bir sebebi planların açığa çıkması durtumunda teröristlerin ABD’ye giriş kaygısıyken diğer sebebi de muhalifleri yeni başkanın politikaları konusunda merakta bırakmak” dedi.

REUTLINGER GENERAL-ANZEIGER: “KARARNAME, İNSANLARI TÖHMET ALTINDA BIRAKIYOR”

Almanya’da yayınlanan Reutlinger General-Anzeiger gazetesi; ABD Başkanı Donald Trump’ın bazı Müslüman ülkelerin vatandaşlarına ABD’ye giriş yasağı getirmesine ilişkin, “Bu kararname, milyonlarca insanı dini ve mensup olduğu vatandaşlığı nedeniyle töhmet altında bırakıyor” dedi. Alman gazetesi, “Trump’ıngetirdiği ülkeye giriş yasağı keyfi bir karar. Bu kararname, milyonlarca insanı dini ve mensup olduğu vatandaşlığı nedeniyle töhmet altında bırakıyor. Hukuk devleti ilkelerine bağlı olan bir demokraside bunun hiçbir yeri yok” ifadelerini kullandı.

DIE WELT: “ABD’DEKİ LİBERAL GÜÇLER, SEÇİM KAMPANYASI SIRASI TRUMP’I HAFİFE ALDI”

DieWelt gazetesi; ABD Başkanı Donald Trump’ın imzaladığı kararname ile 7 Müslüman ülkenin vatandaşlarına ülkeye giriş yasağı getirmesini ele aldığı haberinde, “ABD’deki liberal güçler, hiç kuşkusuz seçim kampanyası sırasında Trump’ı hafife aldı” dedi. Alman gazetesi, “Aslında Donald Trump’ın imzaladığı kararname o kadar da fazla sert değil. Nüfusunu Müslümanların oluşturduğu 56 ülkenin sadece 7’sini kapsıyor. 11 Eylül ve Boston saldırılarının failleri bu ülkelerin vatandaşı olmasına rağmen Suudi Arabistan’ın ve Rusya’nın listede yer almadı. İlgili kurumlarla gereken koordinasyon sağlanmadığı için Beyaz Saray’da tam bir karışıklığın hakim olduğu izlenimi oluşuyor. ABD’deki liberal güçler, hiç kuşkusuz seçim kampanyası sırasında Trump’ı hafife aldı. Bu hatayı tekrarlamak istemedikleri de çok açık. Bu nedenle sanki Trump bütün Müslümanların girişinin yasaklandığını duyurmuş gibi, yapılan protestoların abartılı gözükmesi tehlikesine

AB KOMİSYONU’NDAN İYİ KOMŞULUK MESAJI

Avrupa Birliği Komisyonu, Türk Genelkurmay Başkanı Akar ve kuvvet komutanlarının Ege Denizi’ndeki sorunlu Kardak kayalıklarına yakın bölgedeki savaş gemilerinde poz vermesi üzerine iyi komşuluk mesajı verdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve kuvvet komutanlarının Ege Denizi’ne açılıp Aksaz Deniz Üssü’ne bağlı savaş gemilerinde denetim yaparken bir dönem Türkiye ile Yunanistan’ı savaşın eşiğine getiren Kardak kayalıklarının da göründüğü fotoğrafta yer almaları Avrupa Birliği’nin de gündemine girdi. Avrupa Birliği Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, itidal ve iyi komşuluk ilişkilerine tam saygı vurgusu öne çıktı. Avrupa Birliği Komisyonu Sözcüsü MargaritisSchinas, “İtidal ve iyi komşuluk ilişkilerine azami saygı katılım öncesi ortaklarımız için belirlediğimiz önemli bir kriter” dedi. Avrupa Birliği Komisyonu’nun Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi JohannesHahn’ın sözcüsü MajaKocijancic

ROTH: “MERKEL, ERDOĞAN’A MESAJ VERMELİ”

Yeşiller Partili ClaudiaRoth, Türkiye’yi ziyaret edecek olan Başbakan Merkel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, sadece demokratik bir Türkiye’nin Avrupa’da yeri olduğu mesajını vermesi gerektiğini söyledi. Yeşiller Partili, Federal Meclis Başkan Yardımcısı ClaudiaRoth Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 2 Şubat’ta Türkiye’ye yapması beklenen ziyaretle ilgili açıklama yaptı. Roth Alman Haber Ajansı’na (dpa) verdiği demeçte, “Başbakan Angela Merkel Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sadece demokratik bir Türkiye’nin Avrupa’da yeri olduğunu izah etmeli. Aksi takdirde Angela Merkel, Türkiye ve Avrupa’da demokratik açıdan güvenilirliğini kaybeder” dedi. Yeşiller Partili Roth, Başbakan Merkel’in temasları sırasında kamuoyuna da yansıyacak bir biçimde tutuklu bulunan milletvekillerinin (HDP) serbest bırakılmasını talep etmesi ve Türkiye’de insan hakları ihlallerini açık bir biçimde eleştirmesi gerektiğini belirtti.  Merkel’in 2015 yılındaki Türkiye ziyaretini eleştiren Roth, o dönem seçim

BERLİN: “İLTİCA BAŞVURULARI HUKUKİ MESELE”

Türk subaylarının Almanya’ya iltica etmek istediğine dair haberlere ilişkin olarak Alman hükümet sözcüsü Seibert bir açıklama yaptı. Seibert, iltica başvurularının siyasi değil hukuki bir mesele olduğunu vurguladı. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 2 Şubat Perşembe günü Ankara’ya gerçekleştireceği çalışma ziyareti öncesinde, NATO üssünde görev yapan ancak 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Almanya’ya iltica başvurusunda bulunan Türk subayları tartışma yarattı. Alman hükümet sözcüsü SteffenSeibert Berlin’de Pazartesi günü düzenlenen haftalık olağan basın toplantısında, Almanya’ya sığınma başvurusunda bulunan Türk askeri personeline ilişkin açıklamalarda bulundu. Seibert, bu iltica başvurularının siyasi bir mesele olmadığını vurgulayarak Almanya’ya sığınma hakkını düzenleyen yasalar çerçevesinde ilgili kurumlar tarafından her başvurunun ayrı bir şekilde değerlendirileceği bir mesele olduğunu söyledi. Almanya İçişleri Bakanlığ

LOS ANGELES TIMES: “MEKSİKA ABD GERİLİMİ TIRMANIYOR, CUMHURBAŞKANI NIETO ABD ZİYARETİNİ İPTAL ETTİ”

ABD ve Meksika arasındaki duvar geriliminin ticaret savaşını tetikleyebileceğini yazdı. Gazete ayrıca, Meksika Cumhurbaşkanı’nın ABD ziyaretini iptal ettiğini bildirdi. Meksika Cumhurbaşkanı Enrique Peña Nieto’nun ABD ziyaretini iptal ettiğini ifade eden ABD’li gazete, iki ülke arasındaki göçmenlik ve güvenlik ilişkilerinin tehlikeye gireceğini vurguladı. Duvar parasını kimin ödeyeceğinin ciddi diplomatik problem yarattığına işaret eden gazete, Trump’ın duvar parası vermeyeceklerse gelmesinler dediğini bunun üzerine Meksika Cumhurbaşkanının “Meksika saygı gösterir, saygı bekler” diyerek ABD ziyaretini iptal ettiğine de dikkat çekti.

STARBUCKS 1O BİN MÜLTECİ İSTİHDAM EDECEK

Dünyaca ünlü kahve zinciri Starbucks, ABD Başkanı Trump’ın mülteci kabulünü durduran kararnamesinin ardından, faaliyette oldukları 75 ülkede gelecek beş yıl içinde 10 bin mültecinin istihdam edileceğini duyurdu. ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkeye mülteci kabulünü askıya alan ve yedi Müslüman ülkenin vatandaşlarınaseyahat yasağı getiren tartışmalı kararnamesine tepkiler sürüyor. 75 ülkede faaliyet gösteren kahve devi Starbucks, şubelerde gelecek beş yıl içinde 10 bin mültecinin istihdam edilmesinin planlandığını açıkladı. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Howard Schultz, kararı şirketin internet sitesinde yayınlanan bir mektup ile duyurdu. Kararda, savaş, zulüm ve ayrımcılıktan kaçan mültecilere iş imkânı sunulmasının planlandığı, planın ilk etapta kendi ülkelerinde ABD Ordusu için çevirmenlik gibi işlerde çalışmış olan mültecileri kapsayacağı ifade edildi. Trump’ın Meksika sınırına duvar örme planlarını da sert şekilde eleştire

TRUMP’IN GÖÇMEN KARARINA DÜNYADAN TEPKİ

ABD Başkanı Trump’ın 7 Müslüman ülkenin vatandaşlarının ülkeye girişini engelleyen kararı dünyada tepkilere yol açtı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve BM Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Trump’ın 27 Ocak’ta Pentagon’u ziyaretinde imzaladığı ‘Yabancı Teröristlerin ABD’ye Girişinden Ülkeyi Korumak’ başlıklı başkanlık kararnamesine karşı ortak yazılı açıklama yayınladı. Açıklamada, dünya genelindeki mülteciler ve göçmenlerin ihtiyaçlarının her zamankinden daha fazla olduğu belirtilerek, ABD’nin bu insanlar için uyguladığı yerleştirme programının önemine ve bunun devam etmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Mültecileri yerleştirme programının hayati önemi olduğunun altı çizilen açıklamada, “BM, ABD’nin dünya genelinde savaştan, çatışmalardan ve zulümden kaçanları koruyucu rolünü ve bu alandaki liderliğini devam ettireceğini umuyor” ifadesi kullanıldı. Trump’ın Ortadoğu’dan gelecek Hristiyan mültecilere önce

REPORT MAINZ: “40 TÜRK SUBAYI ALMANYA’DAN SIĞINMA İSTEDİ”

Alman medyası NATO üslerinde görev yapan yaklaşık 40 Türk askeri personelinin Almanya’ya iltica başvurusunda bulunduğunu duyurdu. Subaylardan ikisi neden iltica başvurusunda bulunduklarını anlattı. Alman medyasında yer alan haberlere göre, NATO üslerinde görev yapan yaklaşık 40 Türk askeri personeli Almanya’ya iltica başvurusunda bulundu. Haftalık Spiegel dergisi ve ARD televizyonunda yayınlanan Report Mainz adlı programlarda yer alan haberde, bu kişilerin çoğunun yüksek rütbeli subaylar olduğu belirtildi. Spiegel’in haberinde, Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) ve Almanya İçişleri Bakanlığı’nın bu askerlerin başvurularına ilişkin normal prosedürü uyguladığı belirtildi. Alman Anayasası’nın sığınma hakkını düzenleyen 16a maddesine göre, siyasi nedenlerle kovuşturulanların Almanya’ya iltica etme hakkı bulunuyor. Spiegel’e açıklama yapan Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili Stephan Mayer "Hiç kuşkusuz, bu askerleri Türkiye’ye geri gönderemeyiz” dedi. Mayer, bu askerleri

SÜDDEUTSCHE ZEITUNG: “TÜRKİYE’DE BU SIRALAR HUKUKUN MESELESİ ADALET DEĞİL, ÖÇ ALMAK”

Süddeutsche Zeitung gazetesi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Yunanistan’a iltica başvurusunda bulunan 8 Türk askerinin iade edilmemesini ele aldığı haberinde, “Atina’daki mahkeme askerlerin Türkiye’de adil bir yargılamaya tabi tutulmayacaklarını çok doğru bir biçimde gördü. Zira oradaki hukukun bu sıralar meselesi adalet değil öç almak. Hükümet, darbe girişiminden sonra dile getirilen işkence iddialarını bugüne kadar çürütemedi. Bunun yerine idam cezasının geri getirilmesi tartışmalarını harladı” dedi. Alman gazetesi, “Krizler ülkesi Yunanistan’da çok az şey işliyor. Mahkemelerin hüküm vermesi neyse ki işleyen az sayıda unsurdan biri. Darbe girişiminin ardından Yunanistan’a sığınan 8 Türk askerini Ankara’nın talebine karşılık iade etmeme kararıyla hukuk, askerlerin haklarını korumaktan daha fazlasını yaptı. Avrupa’nın değer ve normlarını savundu. Atina’daki mahkeme askerlerin Türkiye’de adil bir yargılamaya tabi tutulmayacak

MUSTAFA AKINCI: “ÇÖZÜM, TOPRAK İADESİNE BAĞLI”

Kuzey Kıbrıs lideri Mustafa Akıncı, Kıbrıs müzakerelerin geldiği son noktayla ilgili bir açıklama yaparak, çözümün toprak iadesine bağlı olduğunu söyledi. İngiliz haber ajansı BBC’ye göre; Akıncı, yayınladığı yazılı açıklamada, Türk tarafında toprak iadesine karşı çıkan siyasi demeçlere atıfta bulunarak şunları ifade etti: “Annan’dan günümüze kadar tüm haritalar Kıbrıs Türk tarafına yüzde 29 civarında bir toprak kalacağını öngörmektedir. Bu son süreçte de eğer çözüme ulaşmak mümkün olacaksa sonuç bu şekilde olacaktır. Beni hatalı bulan 3. Cumhurbaşkanı Sayın Eroğlu başbakanlığı sırasında bir yandan Meclis’te 29+’yı kabul etmiş, sonrasında da "bir karış vermeyiz" diye köy köy dolaşarak halkına karşı samimi davranmamıştır. Şimdiki Başbakan Sayın Özgürgün ise bir santimetrekare toprak vermeyeceğini ama çözümü de istediğini söylemektedir. O da bizim stratejik hata yaptığımızı savunmaktadır” Akıncı açıklamasının devamınd

AFP: “İNGİLTERE VE TÜRKİYE ARASINDA 125 MİLYON DOLARLIK SAVUNMA ANLAŞMASI”

ABD ziyaretinin ardından doğrudan Türkiye’ye giden İngiltere Başbakanı Theresa May, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım ile görüştü. Görüşmeler sırasında Türk savaş uçağı yapımı için anlaşma imzalandı. AFP’ye göre, İngiliz savunma ve havacılık şirketi BAE Systems ile imzalanan anlaşmanın 125 milyon Amerikan doları (100 milyon İngiliz sterlini) değerinde olduğu açıklandı. Anlaşmaya göre BAE System ile TUSAŞ (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ) TF-X Türk savaş uçağı geliştirmek için birlikte çalışacak. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Yıldırım “İki firma yeni bir savaş uçağı geliştirme sürecinde çalışacak. Proje tamamen TC hükümeti ve Birleşik Krallık hükümetinin arkasında olduğu önemli bir projedir. Savunma alanında her iki ülkenin gücünü daha ileriye taşıyacak önemli bir iş birliği alanıdır” dedi. Theresa May de, anlaşmayı överek “Bu İngiltere’nin küresel ve ticari bir ülke olduğunu

AKP TABANI VE REFERANDUM...

Resim
AKP tabanının üç farklı  halkadan oluştuğunu görüyoruz. Bunlardan nicelik bakımından en güçsüz olanı liberaller. Liberallerin bir bölümü Haziran ve Kasım seçimleri öncesi AKP'yle kopuşma yaşamışken,  bazıları bu dönemde de desteklerini sürdürmeye devam etmişti. Şimdi bu kesimde büyük gövdesiyle "hayır"cı olmuş durumda. Ama bu kesim sayısal bakımdan oldukça küçük bir yekun oluşturuyor ve tek başlarına sonucu etkilemeleri olanaksız. İkinci kesim ise çok daha büyük bir ağırlığa sahip. Bu kesimi dinselleşmeden az çok etkilenseler de cumhuriyetle temel problemi olmayan  kentli seküler taban olarak tanımlayabiliriz. Bu kesimin AKP' ye yönelmesindeki temel faktör kredi/borçlanma yoluyla da olsa hayatlarında bir refah artışı hissetmeleri ve siyasal istikrar kaygılarıydı. Son birkaç yıldır her iki alanda yaşanan kötüleşmeler bu kesimi umutsuzluğa ve karamsarlığa yöneltmiş gözüküyor. AKP bir müddettir bu tabanı umut yaratarak değil, başka bir seçenek olmadığı inancı sa

NEW YORK TIMES: “ABD’DEN IŞİD’E KARA HAREKATI HAZIRLIĞI”

ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’ın Pentegon’dan Rakka operasyonu için tanklar ve helikopterlerle daha etkin bir mücadele planı istediği öğrenildi. ABD Başkanı Donald Trump’ın Rakka’da Amerikan kara unsurları ve helikopterlerinin de kullanılmasını içeren daha etkin bir mücadele planının hazırlanmasını isteyeceği öne sürüldü. New York Times gazetesi, Trump’ın ABD’nin nükleer kapasitesinin güçlendirilmesi yönünde bir plan da talep edeceğini yazdı. Pentagon’un da Trump’a sunmak üzere DEAŞ’a karşı mücadeleyi hızlandıracak bir plan hazırladığı iddia edilmiş ancak Pentagon yetkilileri böyle bir planın varlığını teyit etmemişti. İddialara göre, Pentagon’un potansiyel planında bölgede Amerikan özel kuvvetlerinin sayısının çoğaltılması, ABD’nin Irak ve Suriye’deki kara birliklerinin üst sınırının yükseltilmesi ve daha hızlı karar almaları için sahadaki komutanların yetkilerini artırılması bulunuyor. İsim vermeden Amerikan medyası

DEUTSCHE WELLE: “ALMANYA’DA YABANCI DEVLET ADAMLARINA HAKARET SUÇU KALKTI”

Almanya’da Bakanlar Kurulu yabancı devlet başkanlarına hakaret suçunu düzenleyen 103. maddenin Ceza Yasası’ndan çıkarılmasını onayladı. Madde Böhmermann ile Erdoğan arasındaki dava sürecinde tartışma konusu olmuştu. Almanya’da hükümet, Ceza Yasası’nda yer alan ve yabancı devlet başkanlarına hakaret suçunu düzenleyen 103. maddeyi kaldıracak adımı attı. Bakanlar Kurulu, çarşamba günü 103. maddenin 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren yasadan çıkarılmasına yönelik düzenlemeye onay verdi. Adalet Bakanı Heiko Maas yaptığı açıklamada, “Majesteye hakaret tabirinin uzun süredir geride kalan bir çağa dayandığını ve Almanya’nın günümüzdeki ceza hukukuna uygun olmadığını kaydetti. Maas, “Düzenleme eski ve gereksiz” şeklinde konuştu. Adalet Bakanı, "devlet başkanlarına hakaretin suç teşkil etmeye devam edeceğini, ancak başka insanlardan farklı olarak az ya da çok ceza gerektirecek bir suç sayılmayacağını” vurguladı. Alman Ceza Yasası’nın

TIMES: “ALMAN KOMEDYENLER ARTIK ERDOĞAN’A HAKARET ETMEKTE ÖZGÜR”

The Times gazetesi iç sayfalarında yer verdiği bir haberde, Almanya’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle dava açmasına olanak tanıyan yasayı kaldırmaya hazırlandığını bildiriyor. Gazetenin haberine göre, Alman hükümeti, ceza kanunun yabancı devletlerin kurumları ya da temsilcilerine hakaret edilmesini yasaklayan fıkrasını düzenlemeden çıkarıyor. Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas, “Yüksek majesteleri fikri, çok uzun zaman öncesine ait ve artık ceza kanunumuzda yeri yok. Bu düzenleme kadük ve gereksizdir” dedi. Alman komedyen Jan Böhmermann hakkında, 31 Mart’ta Alman devlet televizyonu ZDF’deki programında Erdoğan’a hakaret içeren şiir okuduğu gerekçesiyle Almanya Başbakanı Angela Merkel’in izniyle soruşturma başlatılmıştı. Alman Ceza Kanunu’nun ‘Yabancı devlet adamına hakaret etmek’ suçunu düzenleyen 103. maddesi uyarınca açılan soruşturma takipsizlikle sonuçlanırken, Merkel de sor

AFP: “OHAL DÖNEMİNDE TÜRKİYE’DEN AİHM’E 5363 BAŞVURU

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Guido Raimondi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) dönemindeki uygulamalar nedeniyle mahkemeye 5.363 başvurunun yapıldığını açıkladı. Raimondi, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun kurulmasının da çok cesaret verici bir gelişme olduğunu belirtti. Fransız haber ajansı AFP’nin bildirdiğine göre, AİHM’nin bulunduğu Strasbourg’da gazetecilere bir açıklama yapan Raimondi, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yapılan görevden uzaklaştırmalar ya da açılan soruşturmalardaki tutuklamalar nedeniyle Türkiye’den 5.363 başvurunun yapıldığını ifade etti. Böylece Türkiye’den yapılan başvuruların, 2016 yılı içerisinde AİHM’ye götürülen tüm davalar içindeki içindeki payı da yüzde 10’un üzerine çıktı. Türkiye’de 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından OHAL ilan edildi. İki kez uzatılan OHAL, yeni bir uzatma olmazsa 19 Nisan’a kadar yürürlükte kalacak. AİHM baş