Kayıtlar

Şubat, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

RUDAW: “BARZANİ VE YILDIRIM PKK, MUSUL VE EKONOMİYİ GÖRÜŞTÜ”

Türkiye’deki temaslarını sürdüren Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin Başbakan Binali Yıldırım ile yaptığı görüşmede “Ekonomi ve enerji” üzerinde durulduğu bildirilirken ele alınan konuların arasında “PKK’nın Şengal’daki varlığı, Musul operasyonu ve Suriye’nin bulunduğu” belirtildi. KDP’ye yakınlığıyla bilinen Erbil merkezli Rudaw İngilizce’ye göre, Mesud Barzani’ye eşlik eden heyetin üyelerinden IKBY Başkanlığı Genel Sekreteri Fuad Hüseyin, Rudaw’a yaptığı açıklamada Barzani ile Yıldırım arasındaki görüşmede başta ekonomi olmak üzere ikili ilişkilerdeki bir dizi konunun ele alındığını anlattı. ANKA’ya göre, Huseyin’in Türkiye’nin Kürt Bölgesel Yönetimi’ni bölgedeki ekonomik krizi görüşmek üzere davet ettiği belirtildiği haberde Kuzey Irak’ta 2014 başlayan ekonomik krizin bölgeye yatırım yapan Türk şirketlerine zarar verdiğine dikkat çekildi. Rudaw İngilizce haberinde, Barzani ile Başbakan Yıldırım aras

AVRUPA GAZETELERİNDEN TÜRKİYE’YE ÇAĞRI: “AVRUPA’NIN DEĞERLERİNİ GÖZETİN”

Avrupa’da altı gazete, Türkiye’de gözaltındaki Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel için dayanışma gösterdi. Gazeteler, Türkiye’ye ortak çağrı yaptı. Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel için Avrupa’dan dayanışma mesajları gelmeye devam ediyor. Avrupa’nın altı ülkesinden gazeteler Türkiye’de gözaltına alınan Deniz Yücel için ortak açıklama yaparak Türkiye’ye Avrupa’nın değerlerini gözetme çağrısı yaptı. İspanya’dan El Pais, Fransa’dan Le Figaro, İtalya’dan La Repubblica, Belçika’dan Le Soir ve İsviçre’den Tribune de Geneve ve Tages-Anzeiger gazeteleri Türkiye’de gözaltı süresinin uzatıldığı bildirilen Deniz Yücel’in serbest bırakılması için dayanışma gösterdi. Gazeteler, Avrupa genelindeki Avrupa Gazetesi İttifakı (LENA)  projesi kapsamında birlikte çalışıyor. Gazeteler insan hakları kapsamında basın ve düşünce özgürlüğü için mücadele ediyor. Deniz Yücel için yapılan dayanışma haberlerinde basın ve düşünce öz

TÜRKİYE’DE YABANCI BASIN ENDİŞELİ

Deutsche Welle;Türkiye’deki yabancı basın temsilcileri, darbe girişiminden bu yana çalışma şartlarının kötüleştiğini söylediklerine dikkat çektiği haberinde, “Yabancı gazetecilere göre Yücel’in tutuklanması uluslararası basının sesini kısmak için de bir girişim. Deniz Yücel, Türkiye’de darbe girişiminden bu yana gazetecilere yönelik operasyonlarda tutuklanan ilk yabancı basın temsilcisi oldu. Türk ve Alman vatandaşı olan Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Yücel, terör propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığı tahrik etmek suçlamalarından tutuklanarak cezaevine gönderildi” dedi. Yücel tutuklanmadan önce DW Türkçe’ye konuşan İtalyan gazeteci Alberto Tetta, “Deniz Yücel’in gözaltına alınması yabancı muhabirleri korkutma ve sessizleştirme girişimidir” şeklinde konuştu. İtalyan gazeteci Tetta, “Bir gazetecinin en önemli görevi iktidardaki kişileri sorgulamaktır. Türk hükümeti bakanları hakkında önemli suçlamalara cevap vermek y

DEUTSCHE WELLE: “ALMANYA, DENİZ YÜCEL İÇİN AYAKTA”

Deniz Yücel’in tutuklanması Almanya’yı ayağa kaldırdı. Die Welt’in Türkiye muhabiri Deniz Yücel’in tutuklanması Almanya’da büyük tepki çekti. Ülke genelinde Yücel ile dayanışma eylemleri düzenlenirken, gazetelerin bugünkü nüshalarında da ‘Deniz’e Özgürlük’ ilanı yer aldı. Türkiye’de görev yapan Die Welt Gazetesi muhabiri Deniz Yücel’in tutuklanmasına Almanya’da tepkiler büyüyor. Siyaset ve medya dünyasında Yücel’in serbest kalması yönünde çağrılar yükselirken, sosyal medyada da #FreeDeniz (Deniz’e özgürlük) etiketiyle yapılan paylaşımlarda gazetecinin tutuklanmasına tepki gösteriliyor. Deutsche Welle’ye göre; Deniz Yücel’le dayanışma amacıyla bugün Almanya’nın çeşitli kentlerinde ‘Deniz’e Özgürlük’ sloganıyla otomobil konvoyları düzenlenecek. Ayrıca Almanya’nın büyük gazeteleri bugün ‘Deniz’e Özgürlük’ (Freiheit für Deniz) ilanıyla çıktı. İlanda, “Bilginin, düşüncenin, ifadenin, sanatın özgürlüğü için... Deniz Yücel ve Türkiy

SÜDDEUTSCHE ZEITUNG: “TÜRKİYE, ‘FÜHRER’ DEVLETİ OLMA YÖNÜNDE İLERLİYOR”

Süddeutsche Zeitung gazetesi; İstanbul’da tutuklanan gazeteci Deniz Yücel’e işaret ettiği ve  Türkiye’deki siyasi durum ele aldığı haberinde, “Türkiye, otoriter bir ‘lider (führer) devleti’ olma yolunda kötü bir şekilde ilerliyor” dedi. Alman gazetesi, “Türkiye, otoriter bir ‘lider (führer) devleti’ olma yolunda kötü bir şekilde ilerliyor. Beğenilmeyen gazeteciler bu koşullar altında ya terörist olarak nitelendiriliyor ya da Donald Trump’ın ifade ettiği gibi ‘halk düşmanı’ sayılıyor. (…) Basın özgürlüğü kısıtlanıyor, çiğneniyor, çünkü iktidardakiler şu düşünceye göre bir tutum izliyor: Kim bize destek vermiyorsa, düşmanımızdır ve ona göre davranılmalıdır. Yücel serbest bırakılsa da hakkında dava açılsa da fark etmez. Zira Deniz Yücel Türkiye’de cezaevlerinde tutulan yaklaşık 150 gazeteciden sadece biri. Bu 150 gazeteci de darbe girişiminden bu yana her meslekten takibata uğrayan on binlerce kişinin sadece küçük bir kısmını oluştu

AVUSTURYALI BAKAN: “ÜLKEMİZDE REFERANDUM ETKİNLİKLERİNİ HOŞ KARŞILAMAYIZ”

Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 16 Nisan’daki referandum için ülkesinde etkinlikler yapmasını hoş karşılamayacaklarını söyledi. Kurz, Erdoğan’ın referandum için kampanya yürütmesinin Avusturya’daki "sürtüşmeyi arttıracağını" ve ülkedeki 117 bin Türk vatandaşı da dahil, 360 bin Türk kökenli azınlığın "entegrasyonuna engel olacağını" söyledi. BBC’ye göre, Kurz, bakanlığın yaptığı yazılı açıklamada “Kampanya etkinlikleri hoş karşılanmayacak. Tabii ki Türk Cumhurbaşkanı da diğer üst düzey siyasetçiler gibi, üst düzey yetkililerle görüşmek için Avrupa ve Avusturya’ya ikili ziyaretlerde bulunabilir. Ancak Türkiye’deki kampanyanın ve kutuplaşmanın Avusturya’ya getirilmesini açıkça reddediyoruz” ifadelerini kullandı. Açıklamada, Erdoğan’ın Avusturya ve Almanya’ya yaptığı ziyaretlerin, taraftarları ve Kürt kökenli Türkiyeliler arasında gerilimler yarattığı ve gergin

KATHIMERINI: “ATİNA, ANKARA İLE GERİLİME HAZIRLANIYOR”

Katimerini gazetesi, Atina’nın Ankara ile 2 yıllık bir askeri ve siyasi gerilime hazırlandığını öne sürdü. Yunanistan’da yayınlanan Katimerini gazetesi, Atina’nın Ankara’yla iki yıl sürebilecek bir askeri, siyasi ve ekonomik gerilime hazırlandığını yazdı. Gazete “Hükümet, Ankara’nın son provokasyonlarını  Ege’deki iddialarını yeniden gündeme getirme planının bir parçası olarak görüyor” dedi. Kathimerini, “Yunan ve yabancı uzmanlar, Türkiye’nin sert söylemini doğrudan 16 Nisan’daki referanduma bağlıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçmenleri etkilemek için milliyetçilik kartını oynuyor. Erdoğan için risk büyük. Zira, hayır oyu komşuyu daha derin bir krize sürükleyebilir” şeklinde kaydetti. “Bununla birlikte, provokasyonların sadece iç tüketime yönelik popülist bir çabadan ibaret olmadığına inanılıyor. Çünkü Ankara Yunanistan’ın egemenlik haklarını tartışmaya açarak Ege’deki gri bölgeleri yeniden gündeme getiriyor” diyen gazete, “Yunanistan’ın darbe girişimime karıştığ

FINANCIAL TIMES: “ERDOĞAN, KENDİNİ DEMİR YUMRUKLU BİR LİDER OLARAK SUNUYOR”

Financial Times gazetesi;Türkiye’deki son gelişmelere dikkat çektiği haberinde, Erdoğan’ın kendini demir yumruklu bir lider olarak sunduğunu öne sürdü. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir tehlike gördüğünü ve devrimini tamamladığını belirten İngiliz Financial Times gazetesi, Erdoğan’ın kendini demir yumruklu bir lider olarak sunduğunu kaydetti. 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili okullarda gösterilen videoları hatırlatan gazete, Erdoğan ile Mustafa Kemal Atatürk arasında yöntem benzerliği olduğunu belirtti. Değiştirilen müfredatı devrim diye niteleyen gazete, “Esas mesaj Atatürk kurucu, Erdoğan koruyucu olduğu şeklinde” dedi. “Atatürk gibi Erdoğan da kendini gücü halkın iradesinden gelen ve ideallerini yansıtacak şekilde toplumu yeniden yaratan bir sosyal mühendis unvanına sahip demir yumruklu bir lider olarak sunuyor” diyen İngiliz gazetesi, “Erdoğan, 15 Temmuz’un ardından tasfiyelere yoğunlaştı. Erdoğan’ın başlattığı devri

AMERİKA’NIN SESİ: “OSCAR ADAYLARI SAHİPLERİNİ BULDU”

Los Angeles’taki Dolby Tiyatrosu’nda düzenlenen 89’uncu Akademi Ödülleri sahiplerini buldu. Ünlü komedyen ve TV sunucusu Jimmy Kimmel’in sunduğu törenin açılışını şarkıcı Justin Timberlake, ‘En İyi Orijinal Şarkı’ adaylarından olan ‘Can’t Stop the Feeling’ şarkısı performansı ile yaptı. ‘En İyi Film’ Oscar’ını ‘Moonlight’ filmi kazandı. Geceye, ünlü oyuncular Warren Beatty ve Faye Dunaway’in En İyi Film Oscar’ını yanlışlıkla ‘La La Land-Aşıklar Şehri’ olarak açıklaması damga vurdu. ‘La La Land’ ekibi sahnede kabul konuşması yaparken fark edilen yanlışlık sonrası, ödül gerçek sahiplerini buldu. Kazananı açıklayan Beatty ve Dunaway, ellerindeki zarfta kazanan olarak Emma Stone ve La La Land ismi yazdığını belirtti. Bu yüzden durakladığına açıklık getiren Beatty, Dunaway’in de zarfta yazanı gördükten sonra kazananı La La Land olarak açıkladıklarını söyledi ve özür diledi. 14 dalda aday gösterilerek gecenin en iddialı filmi olan

AKEL GENEL SEKRETERİ: “İKİ LİDER DUYGUSAL DEĞİL, MANTIKLI DAVRANMALI”

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin ümidin öldürülmemesi gerektiğini ifade etti.Müzakere masasına dönmenin, iki lidere bağlı olduğunu ifade eden Kiprianu, iki lidere, duygusal davranmak yerine mantıklı düşünmeleri, realist bir şekilde hareket etmeleri çağrısında bulundu. Kiprianu, Haravgi gazetesine verdiği röportajda, genel olarak Kıbrıs sorununa ilişkin görüşlerini ortaya koydu. Liderlerin masaya dönmesi için AKEL’in son günlerde inisiyatifler üstlendiği, gelişmelerin şu anda müzakerelerin kurtarılması yönünde olmasına bağlı olarak AKEL olarak başka inisiyatifler üstlenip üstlenmeyecekleri şeklindeki soru üzerine Kiprianu, özellikle Rum Meclisi’nin plebisit kararının ardından ortaya çıkan sorunların aşılabilmesi amacıyla barış ve çözüm isteyen, Kıbrıs’ı seven herkesin çaba sarf etmekle yükümlü olduğunu düşündüğünü belirtti. Bazı kişilerin, olayların bu noktaya gelmesinden dolayı sevindiği

ALJAZEERA: “İRAN VE TÜRKİYE GERİLİMİ ARTTI”

El Cezire; Türkiye ile İran arasında yaşanan gerginlikleri ele aldığı haberinde, ‘İran ve Türkiye Arasındaki Husumetin Arkasında Neler Var’ sorusuna yanıt aradığı haber analizinde, “Bölgede IŞİD sonrası iktidar boşluğu, İran ile Türkiye arasındaki gerilimleri doruğa çıkardı” dedi. Analistlerin, bölgedeki iki rakip olan İran ve Türkiye arasındaki diplomatik gerilimlerin geniş ekonomik bağları nedeniyle bir çatışmaya yol açamayacağı şeklindeki görüşlerine yer veren Katar merkezli El Cezire kanalı, “Her iki rakip, bölgedeki daha büyük bir nüfuz elde etmek için yarışırken Suriye hükümetinin Halep zaferi ve İslam Devleti örgütünün Irak’da azalan varlığı, aralarındaki gerilimleri iyice artırdı” diye yazdı. Ankara’nın İran’ı mezhebi bir gündem izlemekle ve Ortadoğu’yu istikrarsızlaştırmakla suçlamasının ardından Türkiye ile İran arasındaki gerilimlerin tırmandığını belirten El Cezire, “Türkiye ve İran, Suriye ihtilafında farklı taraft

BILD AM SONNTAG: “ÇOĞUNLUK ERDOĞAN’IN MİTİNGİNİ İSTEMİYOR”

Bild am Sonntag gazetesi, yaptırdığı kamuoyu araştırmasına göre, Almanların yüzde 77’si Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’daki olası referandum mitinginin yasaklanmasını istiyor. Bild am Sonntag gazetesi; Emnid kamuoyu şirketine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya’daki olası referandum mitingine ilişkin kamuoyu araştırması yaptırdı. 503 kişi üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, Almanların yüzde 77’si Erdoğan’ın Almanya’daki olası referandum mitinginin yasaklanmasını istiyor. Ankete katılanların yüzde 15’i ise referandum mitinginin yasaklanmaması yönünde görüş bildirdi. Bild gazetesi geçen hafta Ankara’daki diplomatik çevrelere dayandırdığı haberinde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mart ayında Almanya’yı ziyaret edeceğini ve Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde referandum mitingi yapmayı planladığını duyurmuştu. Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert ise hafta başında yaptığı açıklamad

LAUSITZER RUNDSCHAU: “TÜRKLER, BAZI SINIRLARI AŞABİLİYOR”

Lausitzer Rundschau gazetesi; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 16 Nisan Anayasa değişikliği referandumundan önce Almanya’daki bir miting düzenleyeceğine dair haberlere dikkat çektiği yorumunda, “Göçmenlerin anavatanlarındaki iç politik anlaşmazlıklarını Almanya’ya taşımaları istenmiyor. Aynı şey İsrail-Filistin ve Rusya-Ukrayna anlaşmazlıkları için de söz konusu. Türklerdeki fark, çok daha aktif olmaları ve bazı sınırları aşabilmeleri. Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir’e Berlin’de taksi şoförü tarafından hakaret edilmesi ve Özdemir’in koruma istemek zorunda kalması buna bir örnektir” dedi. Alman gazetesi şöyle devam etti: “Erdoğan’ın Almanya’ya gelme ihtimali, rahatsızlık verdiği için yoğun bir şekilde tartışılıyor. Göçmenlerin anavatanlarındaki iç politik anlaşmazlıklarını Almanya’ya taşımaları istenmiyor. Aynı şey İsrail-Filistin ve Rusya-Ukrayna anlaşmazlıkları için de söz konusu. Türklerdeki fark, çok daha aktif

NEW YORK TIMES: “ABD’NİN SDG’YE DESTEĞİ BAĞLARI GERDİ”

New York Times gazetesi, ABD’nin, YPG’nin başlıca unsuru olduğu Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) sağladığı askeri yardımın Türkiye ile bağları gerdiğini yazdı. New York Times gazetesi,  ABD’nin Suriye’de SDG militanlarına askeri eğitim verdiği kamptan izlenimlere yer verdiği haberinde, “Türkiye’nin itirazlarıyla karşı karşıya kalan Trump Yönetiminin Rakka operasyonu için  SDG’ye gerekli  ağır silahları verip vermeyeceği henüz bilinmiyor. ABD’nin Suriyeli milislere yardımı ise Türkiye ile bağları gerdi” dedi. Kampta dağıtılan askeri malzemenin Amerika’nın Özel Kuvvetlerinin liderliğinde Suriye’nin kuzeyinde İslam Devleti ile nasıl savaşılacağına ilişkin düzenlenen 20 günlük bir eğitim kursunu tamamlayanlara verilen ödül olduğunu vurgulayan ABD’li gazete, “Eğitilen Suriyelilerin Rakka’daki militanları kentten çıkarmak istiyorlarsa  çok daha ağır silahlara ihtiyaçları olacak. Türkiye’nin itirazlarıyla karşı karşıya kalan Trump Y

DEBKA: “TÜRKİYE, RAKKA OPERASYONU İÇİN FRANSA, İNGİLTERE VE ALMANYA İLE İŞBİRLİĞİ PLANINDA”

Debka sitesi; Türkiye’nin Rakka operasyonu için Fransa, İngiltere ve Almanya ile işbirliği planladığını öne sürdü. İsrail istihbarat örgütlerine yakınlığıyla bilinen Debka sitesi, “Irak, ABD olmadan IŞİD’i vurdu. ABD dışlanıyor. Ankara’dan yapılan bir açıklamada Türkiye Rakka operasyonu için Fransa, İngiltere ve Almanya ile işbirliği planlıyor. Amerika ise zikredilmiyor. Ayrıca, Trump Yönetimi Rakka operasyonunda Türk ordusunu istemiyor” dedi. Irak hava kuvvetlerinin 24 Şubat’ta Suriye’de İslam Devleti’ne yönelik ilk bombardıman gerçekleştirdiğine dikkat çeken İsrailli site, “Irak Savunma Bakanlığı Sözcüsü General Tahsin İbrahim Bağdat baskınının Moskova, Şam ve Tahran ile koordine edildiğini belirtti. Irak Başbakanı Haydar İbadi de Suriye’deki baskına değinirken ABD’den söz etmedi. Bağdat’tan yapılan açıklamalarda ABD’den bahsedilmemesi İslam Devleti ile savaşın geleceği ve Amerika’nın operasyondaki yeri açışından  büyük önem

DSÖ: “DEPRESYONDAYIZ”

Dünya Sağlık Örgütü’nün raporu, 2015 yılında dünyada 300 milyondan fazla kişinin depresyondan muzdarip olduğunu ortaya koyuyor. DSÖ’ye göre Türkiye’de ise nüfusun yüzde 4.4’ü depresyonda. Dünyada depresyon vakalarının sayısı hızla artıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan bir araştırma 2015 yılında dünya çapında depresyon vakalarının sayısının 322 milyona yükseldiğini ortaya koyuyor. Bu rakam, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 4,4’üne denk geliyor. Depresyon vakalarının sayısında son on yılda yaklaşık yüzde 18’lik artış kaydedildiğine dikkat çekilen raporda, vakaların yüzde 80’inden fazlasının düşük ve orta gelir seviyesindeki ülkelerde tespit edildiği belirtiliyor. Araştırmayı yürüten ekipte yer alan Dan Chisholm depresyonun artmasında nüfusun büyümesinin yanı sıra ortalama yaşam süresinin uzamasının etkili olduğunu belirterek, özellikle yaşlıların depresyona yakalandığını kaydetti. Dan Chisholm perşembe günü Cenevre’