YA DEĞİŞİM YA YOKOLUŞ... CHP İÇİN ARTIK BAŞKA SEÇENEK YOK...
Neo liberalizmin yarattığı sonuçların en önemlilerinden birisi siyasetin merkezini işlevsizleştirmesi, merkezkaç eğilimleri güçlendirmesidir. Türkiye'de ise bu kriz çok daha belirgindir. 12 Eylül rejimi, seçim barajlarıyla, yüzde 30 oyla tek parti iktidarını mümkün kılan hukuksal düzenlemeleriyle, iki partili bir meclisi ve tek partili bir iktidarı hedefledi. Düşünülen ABD'deki gibi biri merkez sağ biri merkez sol olan iki partiyi güçlendirerek daha "istikrarlı" bir siyaset alanı inşa etmekti. Tarihin ironisi bir kez daha devreye girdi. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Varılan yer hedeflenenin tam zıttı oldu. ANAP iktidarları bu merkez parçalanmasının ilk önemli işaret fişeğiydi. ANAP "dört eğilimi birleştirme" iddiasıyla dağılma emareleri gösteren merkezi sağda ve tek bünyede yeniden inşa etme girişimiydi. Kısa ve parıltılı döneminin akıbeti siyaseten yok oluş oldu. "DYP-SHP koalisyonu" 12 Eylül'ün ardından klasik merkez siyaset aktör...