MARKO PAŞA

Türk ekonomisinin geçen yılın dördüncü çeyreğinde gösterdiği beklenenden yüksek büyüme, yabancı basında hemen yansımasını buldu. İngiliz gazetesi, Türk ekonomisinin yüzde 3,5 oranındaki güçlü sıçramasına dikkat çekti. Ekonomi gazetesi Financial Times, sitesinde Türkiye’de GSYH büyümesine “Türkiye’de ekonomik büyüme, yılın sonunda beklenenden çok daha iyi bir toparlama göstererek finansal krizden bu yana en kötü üç aylık daralmasını yok etti” sözleriyle vurgu yaptı. İngiliz gazetesi, geçen yıl bir dizi siyasi ve güvenlik kaygılarıyla kuşatılmış" Türk ekonomisinin geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,8’lik bir düşüş gösterdiğine işaret ettikten sonra dördüncü çeyreğe ilişkin yüzde 1,9 büyüme beklentilerini anımsattı. Financial Times,  yıllık yüzde 2,9 büyümenin de beklenen yüzde 2,2’den yüksek olduğunun altını çizdiği haberinde 15 Temmuz darbe girişiminden sonra turistleri ülkeden uzaklaştıran ve para biriminin rekor düşü...

Tagesspiegel gazetesi, Almanya ile Türkiye arasında yaşanan gerilimde Almanyalı Türklerin rehin alındığını öne sürdüğü haberinde, “Bu insanlar Erdoğan tarafından rehin alınmış, Türk ve Alman kimlikleri arasında bölünmüş durumda” dedi.Gazete, Alman sivil toplumunun Türklere ülkenin bir parçası hissini veremediğini yazdı. Gazete şöyle devam etti: “Almanya Türkiye’ye karşı soğukkanlılığını korumak zorunda. Mülteci anlaşması değil, Almanya’da yaşayan Türkler nedeniyle. Bu insanlar Erdoğan tarafından rehin alınmış, Türk ve Alman kimlikleri arasında bölünmüş durumda. Bunun bir nedeni de Alman sivil toplumunun bu camiaya ülkemizin bir parçası olarak kabul gördükleri hissini hala açıkça verememiş olmasıdır”.

Rhein-Neckar-Zeitung gazetesi; Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ın Alman dış istihbarat servisi BND Başkanı’na ilettiği, Fethullah Gülen’e yakın olduğu iddia edilen kişi ve kuruluşlarla ilgili listeye yer verdiği haberinde, “Ortada casusluk skandalı falan yok. Bu, göstere göstere ortaya konan bir safsatadır ve her halükarda Alman tarafını kışkırtmaya yöneliktir” diye yazdı. “Ortada casusluk skandalı falan yok. Bu, göstere göstere ortaya konan bir safsatadır ve her halükarda Alman tarafını kışkırtmaya yöneliktir. Hedefi de muhtemelen Nazi benzetmeleri karşısında buz gibi bir soğukkanlılıkla sakin duran Alman hükümetini sonunda çileden çıkartmaktır” diyen Alman gazetesi, Kaldı ki casusluk ne amaçlı olursa olsun dostlar dahil tüm devletlerin başvurduğu alışıldık araçlardan biridir. (MİT listesinde adı bulunan) milletvekili Müntefering’in soğukkanlı tepkisi bu ‘skandal’a verilecek en doğru yanıttır” şeklinde ka...

FINANCIAL TIMES: “TILLERSON’IN ANKARA ZİYARETİ HAYAL KIRIKLIĞI” Financial Times gazetesi; Tillerson’ın Ankara  ziyaretini ‘hayal kırıklığı’ olarak niteledi “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la da görüşen Tillerson, mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu’yla düzenlediği basın toplantısında, ABD’nin Suriye’de Rakka operasyonu kapsamında Demokratik Suriye Güçleri’yle (DSG) işbirliği konusunda geri adım atmazken, soruları da itinayla geçiştirmişti” diyen İngiliz gazetesi, “Tillerson’ın ziyareti, ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasından bu yana Washington’dan Ankara’ya yapılan en üst düzey temas. ABD’de Donald Trump’ın başkan olmasının ardından ilişkileri yeniden ayarlamayı uman Ankara’da da diplomatlar, ziyareti hayal kırıklığı olarak niteledi” diye yazdı. Tillerson’ın ABD ile Türkiye’nin ayrı düştüğü konularda ‘çok az adım attığını’ yazan gazete, Çavuşoğlu’yla düzenlenen ortak basın toplantısında, havadaki gerilimin belirgin bir şekildehissedildiği yorumunu yaptı. ABD’nin Rakka opera...

El Cezire; Türkiye’yi ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanının Tillerson’ın gazetecilerin tüm sorularına kaçamak yanıtlar verdiğini yazdı. ANKA’ya göre, El Cezire, Tillerson’un kaçamak yanıtları verdiğini belirttiği basın toplantısında Tillerson’un ABD’nin YPG’ye verdiği desteğe, Rakka operasyonuna, ABD Büyükelçiliğinin Adil Öksüz konusunda açıklaması gibi konulara ilişkin sorulara yanıtlarını aktardı. Haberde Tillerson’ın iki ülkenin ortak hedeflerine vurgu yaptığına, Türkiye’nin ABD’nin liderliğindeki uluslararası koalisyona katkılarını övdüğüne işaret edildi. Bu arada “Amerika’nın PYD’ye siyasi ve askeri desteği Türkiye ile Amerika’yı Suriye coğrafyasında karşı karşıya getiren en önemli sebep” yorumunun yapıldığı haberde Al Cezire, “ABD, Türkiye’nin sert tepkisi üzerine bu desteği Ekim 2015’ten itibaren yeni bir yapı oluşturarak devam ettirmeye başlamış, bu tarihte sınırlı sayıda Arap, Süryani ve Türkmen gücü de YPG’ye katarak S...

Wall Street Journal gazetesi; Rex Tillerson’ın ziyaretini değerlendirdiği haberinde, “Rex Tillerson, Türkiye’de ‘İslam Devleti’ ile mücadeledeki zorlu seçeneklerin altını çizdi” şeklinde kaydetti. ABD’nin  iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal, “Rex Tillerson, Türkiye’de İslam Devleti ile mücadeledeki zorlu seçeneklerin altını çizdi. Tillerson, Trump Yönetiminin bir yetkilisinin NATO müttefiki ülkeye ilk ziyaretinde ABD ve Türkiye’nin İslam Devleti ile savaşı nasıl sürdürüleceğine ilişkin zorlu seçenekleri değerlendirdiklerini söyledi” dedi.

Washington Post gazetesi; ABD Dışişleri Bakanu Rez Tillerson’ın ziyaretine dikkat çektiği haberinde,  “Tillerson Türkiye’ye jet ziyareti sırasında hayal kırıklığına uğramış bir müttefiki yatıştırmaya çalıştı” dedi. Amerikan Washington Post gazetesi, “Tillerson Türkiye’ye jet ziyareti sırasında hayal kırıklığına uğramış bir müttefiki yatıştırmaya çalıştı. Tillerson, iki müttefiki birbirinden uzaklaştırmakla tehdit eden derin politika ayrışmalarına rağmen Trump Yönetiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile samimi ilişkisini koruma umuduyla Perşembe günü Türkiye’ye seyahat etti” diye yazdı.

New York Times gazetesi; ABD Dışişleri Bakanı Reex Tillerson’ın Ankara ziyaretine yer verdiği haberinde, “Tillerson, Ankara’da Türk Hükümetine övgü yağdırdı ancak yanıt olarak kendisine bir şikayet listesi verildi” diye yazdı. Amerikan New York Times gazetesi; “Dışişleri Bakanı Rex W. Tillerson, Salı günü uluslararası arenada dile getirilen otoriterliğe kayma eleştirilerine rağmen Türkiye’nin hükümetine övgü yağdırdı ve yanıt olarak Türk yetkililerinden bol bol şikayet dinledi” dediği haberinde, “Tillerson’ın Ankara ziyareti İslam Devleti ile mücadele konusunda güven vermeyi amaçladı. Türk yetkililer defalarca ABD’nin Irak ve Suriye’de İslam Devleti ile mücadelede Kürt güçlerini desteklemesini ve onlara dayanmasını protesto ettiler. Rex Tillerson ise Ankara’da düzenlenen basın toplantısında ABD’nin Kürtlere desteği gündeme geldiğinde üstü kapalı yanıtlar verdi. Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da YPG’ye verilen destek, Feth...

Stuttgarter Nachrichten gazetesi de Türkiye-Almanya gerilimine ilişkin yorumunda Alman Büyükelçinin geri çağrılması gerektiğini yazdı. Gazete, “Ankara’nın, Alman siyasetçileri izlemesi ve Türklerin Alman siyasetine karşı tavır takınmasını sağlamak için Türk istihbarat servisini Almanya’ya göndermesi sabrı taşıran nokta oldu. Almanya’nın Büyükelçisi, Ankara’da yine çağırılmadan önce biz Büyükelçi’yi Almanya’ya geri çağıralım. Zira artık Ankara’da ona ihtiyaç yok” dedi.

Tagesspiegel gazetesi, darbe girişiminin, BND Başkanı’nın da ima ettiği gibi, Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarını genişletmek için kullandığı bir bahane olduğunu öne sürdü. Almanya’da yayınlanan Tagesspiegel gazete, “Bizim dış istihbarat servisimiz BND’nin Başkanı (Bruno Kahl’a) verilen liste, Gülen yapılanmasının sözde yanlıları olarak tehlike oluşturanları değil tehlike altında bulunanları içeriyor. Ancak Gülen yapılanmasının terörist olduğuna ve darbe girişimini tezgâhladığına dair hâlâ kanıt bulunmuyor. Darbe girişimi, BND Başkanı’nın da ima ettiği gibi, Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarını genişletmek için kullandığı bir bahaneydi. Bunun yanı sıra bir milletvekilinin, Türk-Alman Parlamenterler Grubu Başkanı Michelle Müntefering’in izlendiği ortaya çıktı. Erdoğancıların tutumunun siyasi, ceza ve yabancılar hukuku açısından sonuçları olması için daha nelerin yaşanması gerekiyor? Almanya Federal Cumhuriyeti bir hukuk devleti ve h...

Süddeutsche Zeitung’daki gazetesi,  Almanya’da Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Gülen yanlısı olduğu iddia edilen kişilerin yanı sıra Alman siyasetçileri de izlediğinin ortaya çıkması ele aldığı haberinde, “Türkiye, Almanya’nın huzurunu bozdu” diye yazdı. Alman gazetesi şöyle devam etti: “Almanya’da iç huzur büyük önem taşıyor, ancak bu huzur Türklere, Türkiye kökenli Almanlara ve siyasetçilere yönelik muhbirlikle tehlikeli bir şekilde bozuldu. Burada söz konusu olan genel olarak ülke huzurunun bozulması. Türk istihbarat birimlerinin, Almanya’da muhbir ve ajanlardan oluşan geniş bir ağ kurduğu anlaşılıyor. Federal savcılığın soruşturması sırasında bilinen ve bilinmeyenlerin, bu ağın nerede düğümlendiğinin ve Türk istihbaratının Almanya’da hangi yapıları kullandığının aydınlığa kavuşturulması gerekiyor; burada elde edilen bulgular da yeni soruşturmaların yolunu açabilir. Elbette soruşturma şans eseri sadece imamlara ve cemaati...

Amerika’nın Sesi (VOA);  Atilla için “Uzun süre takip edilip dinlenmiş” dediği haberinde, iddianamede Türkiye’nin suçun işlendiği yer olarak gösterildiğinin altını çizdi ABD’nin İran’a uyguladığı ambargoyu deldiği suçlamasıyla New York’ta yargılanan Rıza Sarraf ile işbirliği yaptığı iddiasıyla New York’ta tutuklanan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla hakkında hazırlanan iddianamede yer verilen savlar dikkat çekti. Amerika’nın Sesi (VOA), Atilla için “Uzun süre takip edilip dinlenmiş” dediği haberinde, iddianamede Türkiye’nin suçun işlendiği yer olarak gösterildiğinin altını çizdi. Amerika’nın Sesi (VOA), ‘Atilla 50 Yıl Ağır Hapis ve Milyonlarca Dolar Para Cezasına Çarptırılabilir’ başlıklı haberinde Atilla hakkında hazırlanan iddianame de getirilen ciddi suçlamalara dikkat çekti. 10 Nisan’da yapılacak duruşmada Atilla’nın kendisine yöneltilen suçlamaları kabul edip etmeyeceğinin ortaya çıkacağını belirten...

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde yürüttüğü Fırat Kalkanı operasyonunun tamamlandığı açıklaması, Batı medyasında da hemen yankılandı. ANKA’ya göre;İngiliz Financial Times gazetesi, açıklamanın zamanlanmasına dikkat çekerken açıklamanın ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapacağı görüşmeden bir gün önce yapıldığının altını çizdi. Ankara’dan yapılan açıklamayı Türkiye Suriye’deki askeri operasyonu sonlandırdı başlıklı bir haberle duyuran Financial Times, Rusya’nın bölgedeki varlığı ve ABD’nin Kürt milislerine verdiği desteğinin Türkiye için yarattığı sıkıntılara işaret etti. MGK tarafından yapılan açıklamayı aktaran gazete, “Açıklama, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile buluşmasından bir gün önce geldi" derken "Türk yetkilileri Amerika’nın İŞİD’in Rakka kalesini kurtarmaya yönelik askeri operasyondan Türkiye’yi dışlayan kararına hazırlanırken gerçekleşecek buluşma gergin olacak gibi” idd...

Washington Post gazetesi, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın Türkiye ziyaretini ele aldığı haberinde, ABD’nin Fethullah Gülen’in iadesi konusunda ne yapacağının ise belli olmadığını yazdı. Washington Post gazetesi, Rex Tillerson’ın Türkiye ziyaretinin jeopolik anlamına vurgu yapan ABD’li gazete, “İki ülke arasında önemli, uzun süreli bir ittifak var. Türkiye, ABD’den sonra NATO’nun ikinci büyük ordusu ile övünüyor ve Trump Yönetimi’nin İslam Devleti’ni yenilgiye uğratma arayışı için Türkiye’nin yanında olmasına ihtiyacı var” diye yazdı. Ancak iki ülke arasındaki ilişkinin son yıllarda sarsıldığını kaydeden gazete, “Beyaz Saray’ın, Gülen’in ABD’deki varlığı konusunda ne yapmaya niyetllendiği belli değil, eğer bir şey yapacaksa” dedi.

New York Times gazetesi; Tillerson’un Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşeceğine dikkat çektiği haberinde, “Erdoğan ile buluşma Tillerson en zorlu görüşmesi olabilir” dedi. New York Times gazetesi, “Rex Tillerson Daha önce Meksika ve Çin Cumhurbaşkanları ile bir araya geldi ve İslam Devleti ile savaşan 68 ülkenin bir toplantısına evsahipliğini yaptı ama Rex Tillerson, Dışişleri Bakanlığını üstlenmesinden bu yana geçen kısa süre içinde yaptığı hiçbir görüşme Perşembe günü Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapacağı görüşme kadar hassas olmayacak” yorumunu yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’nin Rakka planına ilişkin ciddi çekincelerinin bulunduğunu ifade eden ABD’li gazete, “Türkiye, ABD’den Fethullah Gülen’in iadesini istedi. Tüm bu zorluklar en tecrübeli diplomat için bile bir sınav oluşturacak” diye yazdı. Uzmanların Tillerson’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacak görüşmelerde hata yapılmamas...

New York Times gazetesi, Erdoğan’ın düşman yaratıp, korku salmayı iyi bildiğini öne sürdü. New York Times gazetesi; Türkiye ile Avrupa arasındaki gerginliğin, referandumdan oy devşirme amacı taşıdığını ve bu hamlenin ‘tehlikeli bir geri adım’ olduğunu yazdı. ABD’li gazete, otoriter liderlerin halkın desteğini kendine çekmek amacıyla gerçek ya da kurgulanmış düşmanlarla korku yarattığı belirterek, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu işte iyi” ifadelerini kullandı. New York Times, Erdoğan’ın ‘iyi olduğu işler’ arasında HDP’li vekillerin ve 150’yi aşkın tutuklanmasını sayan gazete, “Şimdi de Avrupa’yla miting kavgası vermeyi seçti” dediği haberinde,  “Bu taktik Erdoğan’a biraz oy kazandırabilir ama bunun Türkiye’nin geleceği için tehlikeli sonuçları olacak, tıpkı Erdoğan’ın istediği güç gibi” diye yazdı. “Başta Almanya ve Hollanda olmak üzere Avrupa’daki bazı ülkeler, Türk bakanların söz konusu ülkelerde referandum...

Alman istihbarat uzmanı Erich Schmidt-Eenboom, Türk ve Alman istihbaratı arasındaki bağlantıları ve gelinen noktayı DW’ye değerlendirdi. Eenboom, MİT’in Almanya’da faaliyetlerini nasıl sürdürdüğünü de anlattı. DW: Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) Almanya’da casusluk faaliyetleriyle ilgili iddialara bir yenisi eklendi. Son olarak 300 kişi ile 200 okul ve derneğin gözlemlendiği kamuoyuna yansıdı. Bu yeni bir olgu mu? Erich Schmidt-Eenboom: Almanya’daki muhalif Türklerin Türk istihbaratı tarafından izlenmesinin köklü bir geleneği var. İlk hedef PKK idi. 2013 yılından itibaren İstanbul’daki Gezi Parkı gösterilerini destekleyenlerin, 2016 Temmuz ayındaki darbe girişimi sonrasında da tüm Gülen yanlılarının yakın takibe alındığına tanık olduk. Artık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı her tür muhalefet Türk istihbaratı tarafından yoğun bir şekilde izlenir hale geldi. Almanya’da 400 kadrolu MİT çalışanı, oldukça büyük bir s...

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’de yargılanan İranlı kökenli Türk işadamı Rıza Sarraf ile işbirliğini yaptığı iddiasıyla bu ülkede tutuklanmasının yankıları sürüyor. Wall Street Journal gazetesi, “Federal savcılar,  ABD ile Türkiye arasında gerilimleri tırmandıran yüksek profilli bir davayı genişlettiler” yorumunu yaptı. ABD iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal; P “ABD, İran yaptırımları davasında bir Türk bankacısı hakkında dava açtı” başlığı ile verdiği haberinde Halkbank’ı Türkiye’nin en büyük kamu bankalarından biri olarak niteledi. Gazete şöyle devam etti: “Federal savcılar, Salı günü devlete ait bir Türk bankasının bir yöneticisi hakkındaki suçlamalar açıkladılar ve onu ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımları ihlal  etmeye yönelik bir komploda yer almakla itham ederek zaten ABD ile Türkiye arasındaki gerilimleri tırmandırmış olan yüksek profili bir davayı genişlettiler”.

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın, İran’a uygulanan yaptırımları ihlal ettiği suçlamasıyla ABD’de yargılanan İran kökenli Türk işadamı Rıza Sarraf ile işbirliğini yaptığı iddiasıyla New York’ta gözaltına alınıp tutuklamasını ayrıntılı biçimde aktaran Amerika’nın Sesi’ne (VOA) göre, hukuk kaynakları da Sarraf soruşturmasında adı geçen isimlerle ilgili iddianameler sunulacağını belirttiler. ANKA’ya göre;Sarraf davasını çok yakından izleyen Amerika’nın Sesi, Halkbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın 23 Mart’ta giriş yaptığı New York JFK Havalimanı’nda gümrük memurları tarafından sorgulandıktan sonra ABD’ye girişine izin verildiğini, ancak dün ülkeden ayrılışı sırasında aynı havaalanında gözaltına alınmasının ardından tutuklanarak mahkemeye çıkarıldığını anlattı. İlk duruşması tamamlanan Atilla’nın 10 Nisan’da yeniden hakim karşısına çıkacağına dikkat çekilirken...

MİT’in Almanya’da istihbari faaliyetlerde bulunduğuna dair haberler Alman  politikacıları endişelendirdi. Federal Savcılık iddialara yönelik soruşturma başlattı. Peki casusluk iddialarında şu ana dek neler biliniyor? Almanya Federal Başsavcılığı MİT’in casusluk yaptığı iddiaları ile ilgili salı günü soruşturma başlatıldığını açıkladı. Türk istihbaratı MİT’in Almanya’da Gülen yapılanmasına yakın oldukları iddia edilen kişilerin izlediğine ilişkin Alman basınına yansıyan haberlere Alman hükümetinden ve muhalefetten de tepki geldi. Türk istihbaratının kolu Almanya’ya ne kadar uzanıyor? Bunu kestirebilmek zor. İç istihbarat birimi olan Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı ay başında Türk hükümetinin Almanya’da yaşayan Türkler üzerindeki nüfuzunu arttırmaya çalıştığı uyarısında bulunmuş ve ‘Türkiye’nin Almanya’daki istihbarat faaliyetlerinde ‘gözle görülür’ artış kaydedildiğini duyurmuştu. Bu faaliyetlerden, Türkiye Cumhurbaşkan...

Die Welt gazetesi federal hükümetin Alman askerlerinin konuşlanması için İncirlik Üssü’ne alternatif ararken 8 farklı ülkede askeri üs belirlediğini bildirdi. Die Welt gazetesi, Alman Sol Parti’nin soru önergesine, federal hükümetten gelen yanıta yer verdi. Gazete soru önergesine dayandırdığı haberinde, federal hükümetin Alman askerlerinin konuşlanması için İncirlik Üssü’ne alternatif 8 farklı ülkede askeri üs belirlediğini bildirdi. Gazete söz konusu üslerin Kuveyt, Ürdün ve Kıbrıs’ta bulunduğunu belirtti. Ancak Sol Parti’nin Federal Meclis’te verdiği soru önergesine yanıt veren Alman hükümeti üslerin askeri amaçlara uygun olup olmadığının araştırılması amacıyla bu ülkelere ziyaretler yapıldığını, üslerde askerlerin muhtemel konuşlandırılması konusunda ise herhangi bir görüşmenin yapılmadığını açıkladı. Kıbrıs’taki üslerin Akrotiri ve Paphos adlı üsler olduğu da belirtildi.  Sol Parti’nin dış politika sözcüsü ve soru öne...

Südwest-Presse adlı gazetede ise “Türkiye ile Almanya NATO’da müttefikler. Ancak bu kesinlikle, Berlin’in Ankara’da yazılmış bir marşı çalacağı anlamına gelmiyor” dedi. Gazete, “MİT Başkanı Alman dış istihbarat teşkilatı BND’nin başındaki meslektaşına bir liste veriyor. Gücendirici talep de şu: Alman casuslar, en azından listedeki kişilerin Gülen Hareketi’ne üye olup olmadığını öğrensin. Yanlış adres, Bay Erdoğan. BND sadece yurtdışında casusluk yapar. Sorumlu adres Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı olacaktı. Yanlış gerekçe: Ankara hâlâ darbe girişiminin arkasında Fethullah Gülen’in olduğunu kanıtlayabilmiş değil. Yanlış hak iddiası: Alman yetkililer için, Alman Anayasası’na aykırı davranmadıkları sürece olası veya gerçek Gülen yandaşlarını gözetlemeleri için hiçbir gerekçe yok. Yanlış varsayım: Türkiye ile Almanya NATO’da müttefikler. Ancak bu kesinlikle, Berlin’in Ankara’da yazılmış bir marşı çalacağı anlamına gelmiyor” ifadel...

Darmstädter Echo gazetesi de aynı konuya ilişkin, “Recep Tayyip Erdoğan ülkeyi başkanlık sistemine götürecek referandumu kazandığı takdirde Türkiye açık cezaevine dönecek” diye yazdı. Gazete ayrıca, “MİT’e yönelik suçlamalar, AKP’li bakanların Almanya’da referandum toplantılarıyla bağlantılı olarak koparılan gümbürtüden çok daha ağır” dedi. Almanya’nın önemli gazetelerinden Südwest-Presse “Recep Tayyip Erdoğan ülkeyi başkanlık sistemine götürecek referandumu kazandığı takdirde Türkiye açık cezaevine dönecek. Bu zaten korkunç. Ancak daha da korkuncu, Erdoğan’ın casuslarının özel yöntemleriyle bir yandan gerekli yandaşları toplamaları bir yandan da olası muhalifleri tehditle susturmaları olacaktır. Gülen Hareketi de sırf masumlardan oluşmuyor, ancak Ankara hükümeti hâlâ başarısız olan darbe girişiminin ardında Gülen yandaşlarının olduğu yönünde inandırıcı bir kanıt sunabilmiş değil. O yüzden MİT’e yönelik suçlamalar, AKP’li bakanl...

Frankfurter Allgemeine gazetesi; “ Erdoğan diktatörleştikçe onu daha çok tutan yandaşları, Almanya’nın iç huzuru için çok daha büyük bir tehlike oluşturabilir”dedi. Alman gazetesi şöyle devam etti. “MİT’in faaliyetleri konusundaki skandal, Erdoğan’ın nasıl uzun ve karanlık bir tünelde hareket ettiğini gözler önüne seriyor. Zira Alman güvenlik birimlerinin Alman topraklarında casusluk yapmaları için Türk istihbaratına destek vermeye hazır olduklarını düşünebilmek için, algıyı bu derece kısıtlayan bir tünelde olmak lazım. Türkiye’nin otoriter bir rejime dönüşmesinin burada yaşayan Türkler ve Türk kökenli Almanlar üzerinde nasıl bir etki yaratacağı konusunda Alman siyasetinin dikkatli olması gerek. Türk istihbarat teşkilatlarının faaliyetleri burada savuşturulması en kolay konu. Erdoğan diktatörleştikçe onu daha çok tutan yandaşları, Almanya’nın iç huzuru için çok daha büyük bir tehlike oluşturabilir”.