DEUTSCHE WELLE 5 SORUDA MİT’E YÖNELİK İDDİALARI DERLEDİ
MİT’in
Almanya’da istihbari faaliyetlerde bulunduğuna dair haberler Alman politikacıları endişelendirdi. Federal Savcılık iddialara yönelik soruşturma
başlattı. Peki casusluk iddialarında şu ana dek neler biliniyor?
Almanya
Federal Başsavcılığı MİT’in casusluk yaptığı iddiaları ile ilgili salı günü
soruşturma başlatıldığını açıkladı. Türk istihbaratı MİT’in Almanya’da Gülen
yapılanmasına yakın oldukları iddia edilen kişilerin izlediğine ilişkin Alman
basınına yansıyan haberlere Alman hükümetinden ve muhalefetten de tepki geldi.
Türk
istihbaratının kolu Almanya’ya ne kadar uzanıyor?
Bunu kestirebilmek zor. İç
istihbarat birimi olan Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı ay başında Türk
hükümetinin Almanya’da yaşayan Türkler üzerindeki nüfuzunu arttırmaya çalıştığı
uyarısında bulunmuş ve ‘Türkiye’nin Almanya’daki istihbarat faaliyetlerinde ‘gözle
görülür’ artış kaydedildiğini duyurmuştu. Bu faaliyetlerden, Türkiye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhaliflerinin gözlenmesi, nüfuz tesis
etme gayretleri, propaganda ve yanlış haber yayma kast ediliyor. Anayasayı
Koruma Teşkilatı yetkilileri, MİT’in Almanya’daki Fethullah Gülen hareketine
yakın olduğu iddia edilen kişiler hakkında kapsamlı casusluk yaptığından şüphe
ediyor. Şubat ayında MİT’in Alman dış istihbarat teşkilatına (BND) verdiği
Gülen yapılanmasına yakın oldukları söylenen kişilerin listesi eyalet güvenlik
birimlerine gönderilmişti. Alman medyası listedeki sözkonusu kişilerin ikamet
kayıtlarının, telefon numaralarının ve gizli çekilmiş fotoğrafların bulunduğunu
ortaya çıkarmıştı.
Alman
makamları nasıl tepki gösterdi?
Almanya İçişleri Bakanlığı
sözcüsü listeleri inceleyerek yabancı bir istihbarat servisinin bu bilgilere
nasıl ulaştığını ortaya çıkarmaya çalıştıklarını açıkladı. Sözcü istihbarat faaliyetlerinde
bulunulduğuna dair şüphelerin doğruluk derecesini saptamak amacıyla, yabancı
bir istihbarat kuruluşundaki görevlilerin Almanya’daki muhtemel yasa dışı
faaliyetlerinin hassasiyetle araştırıldığını belirtti. Bu bağlamda yabancı
istihbarat servisinin öne sürdüğü iddiaların doğruluk derecesi de araştırma
kapsamına giriyor. Listede adı geçen şahısların güvenliğinin ne kadar tehlikede
olduğunun ve koruma altına alınmalarına gerek olup olmadığının saptanması da
Alman makamlarının görev alanına giriyor.
Almanya’daki
faaliyetlerinin Türkiye tarafından izlendiğinden şüphe ediyorlar. Anayasa
değişikliğine yönelik referandum için oy verme işleminin başladığı 27 Mart’ta
Türk konsolosluklarına giden gazeteciler, sandığa gelen Türk vatandaşlarının
çoğunun siyasi görüşünü açıklamaktan çekindiğini belirtti. Bazı seçmenler
gazetecilere Türkiye’de baskıya uğratılmaktan endişelendiğini söyledi. Almanya
Türk Toplumu adlı derneğin başkanı Gökay Sofuoğlu, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan ve
bazı bakanlarının referandumda ‘hayır’ oyu kullanacak olanları vatan haini ilan
ettiklerini’kaydetti. Diğer yandan Almanya’da göçmenlerin büyük kesimi Gülen
yapılanmasına sıcak bakmıyor. Almanya hükümetinin aksine Erdoğan hükümetini
destekleyenler dışında da 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Gülen
yapılanmasının olduğuna kesin gözüyle bakanlar bulunuyor. Ancak muhalifler
Gülen yapılanmasının geçmişte Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi’ne destek
vermiş olmalarını eleştiriyor. Almanya Türk Toplumu adlı derneğin başkanı Gökay
Sofuoğlu, "Gülencileri mazlum ve saf demokratlar olarak tanımlamak yanlış
olur. Nihayetinde onlar da Almanya’daki Türkler hakkında muhbirlik yapmışlardı”
diyor.
MİT’in
listesi Türkiye ile işbirliği açısından ne anlama geliyor?
Alman dış istihbaratı (BND)
MİT ile işbirliğini her halükarda sürdürecektir. Almanya istihbarat
servislerinde işbirliğinin düzeltilmesi gereken yanları olduğu görüşü hâkim.
IŞİD ile mücadelede ortak çıkarların bulunduğu
kesin. Ancak Almanya açısından, haklarında hiçbir suç şüphesi olmayan
Almanya Türkleri hakkında istihbarat faaliyetleri yapılması
önemsizleştirilebilecek bir konu değil. Alman politikacıları MİT’in Almanya’daki
faaliyetlerinin geçiştirilebilecek bir konu olmadığı görüşündeler.
Daha
önce böyle bir durum yaşandı mı?
2010 – 2015 yılları
arasında Türk istihbaratının Almanya’da casusluk faaliyetlerinde bulunduğu
şüphesiyle dört ayrı tahkikat yapıldı. Bunlardan üçü kapatıldı. Üç sanıklı
dördüncü soruşturma yetkili Koblenz Eyalet Ceza Mahkemesi kararıyla şartlı
olarak sona erdirildi.
Yorumlar
Yorum Gönder