PROF. PAMUK WALL STREET JOURNAL’A YAZDI: “PARTİYE YAKIN ZENGİNLER YARATMAK EN ÖNEMLİ HEDEF OLDU”

Prof. Dr. Şevket Pamuk,Türkiye’de mevcut ekonomik modelin sürdürülemeyeceğini
belirterek,“AK Parti’nin ekonomi modeli uzatmaları oynuyor” dedi. ABD’li gazete
ayrıca, AK Parti ekonominin önünü açmak yerine 2007 sonrasında ekonomiyi
denetlemeye karar verdi. Partiye yakın yeni zenginler yaratmayı sanki ekonomik
alanda en önemli hedef olarak benimsedi” ifadesini kullandı.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Pamuk
Amerikan iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal’a verdiği röportajda,“Türkiye’de
mevcut ekonomik model sürdürülemeyecek. AK Parti’nin ekonomi modeli uzatmaları
oynuyor” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin 200 yıllık ekonomik performansını vasat olduğu
değerlendirmesinde bulunan Pamuk, “AK Parti dönemi de büyüme açısından
ortalamalara yakındır. Yani bir mucizeden söz edilemez. Türkiye’de kurumların
kalitesinin düşük kalmasının nedeninin siyasette aranması gerekiyor. Başarılı
olan tüm ülkelerde iktisadi gelişme devlet müdahaleciliği sayesinde oldu. Bizde
de devlet müdahaleciliği var. Bizde bu müdahalecilik bazı şeyleri başarmıştır
ancak bazen de iktisadi gelişmenin önünü tıkamıştır. Son dönemde bunu çok iyi
gördük” sözlerini kullandı.
Pamuk şöyle devam etti:
“1980 sonrasında ‘iktisadi model değişti’ denildi. ‘Devletin
ekonomi içindeki önemi azalacak’ denildi. Ancak bugün bakıyorsunuz, devletin
ekonomi içindeki rolü sürüyor. Hatta bazı alanlarda arttığını
söyleyebilirsiniz. Sadece son iki ayda öğrendiklerimiz değil. AK Parti
döneminde devletin kimin kazanacağına, kimin kaybedeceğine karar verme gücü
azalmadı, hatta arttı. Tabii bu şöyle sorunlar yaratıyor: Türkiye’de firmalar
ve bireyler, eğitime, teknolojiye dayalı bir model yerine devlete yakın olmayı
tercih ediyorlar. Devlete yakın olarak para kazanmak daha kolay. Siyasi
yapıların iyiye gitmeye başladığı, kurumların iyileşmeye yüz tuttuğu dönemlerde
iyileşme oldu ama hemen ardından siyasi ve sosyal olaylar ekonomik krizlere yol
açtı. AK Parti dönemi de böyle. 2007 yılına kadar olumlu bir dönemdir. O
dönemde siyasal olarak kuvvetlerin ayrılığı vardı. AK Parti içinde daha çoğulcu
bir yapıdan söz edilebilir. Ekonomiyi denetim altına almak yerine engelleri
kaldırmak yaklaşımı benimsenmişti. Kamu kesimindeki büyük dengesizlikleri
ortadan kaldırmıştı”.
“2007 seçimleri bir dönüm noktasıdır. Bu seçimden sonra AK
Parti kamu kesiminde sağladığı başarı ve iyileştirmeleri özel kesimde de
sağlasaydı, ikinci bir dalga halinde bir reform yapılsaydı, çok daha farklı bir
yerde olabilirdik. Ancak AK Parti ekonominin önünü açmak yerine 2007 sonrasında
ekonomiyi denetlemeye karar verdi” diyen Pamuk, “Partiye yakın yeni zenginler
yaratmayı sanki ekonomik alanda en önemli hedef olarak benimsedi. 2007’den
itibaren ekonomideki olumsuz gidişat Avrupa Birliği süreci ile de yakından
ilişkiliydi. AB’nin Türkiye üyeliğini engelleme girişimi Türkiye’de de olumsuz
sonuçlar yaratmıştır”şeklinde kaydetti.
“Ak Parti kamuda sağladığı başarıyı özel sektörü dönüştürmek,
daha teknoloji ve beceriye odaklı bir yapıya dönüştürmeye çalışsaydı Türkiye
ekonomisi çok daha iyi yerde olabilirdi. Son dönemdeki sorunlardan biri ekonomi
yönetiminin özel kesimde tasarruf oranının hızla gerilemesine göz yumması.
Tasarruf oranının düşmesi cari açık sorununa yol açtı. Buna karşı çok önceden
önlem alınması gerekiyordu. Şimdi bile alınan önlemler yetersizdir” diyen Prof.
Pamuk, ‘Yüksek kredi kullanımı ve tüketim, bunun yarattığı cari açık ve dış
finansman bağımlılığı ve büyümede inşaat sektörünün önemli rol oynadığı
ekonomik modelin sonuna geldik diyebilir miyiz?’ sorusuna
ise, “Bu modelin artık sürdürülemeyeceği anlaşıldı. Ama daha farklı bir modele
geçmek için bazı siyasal değişiklikler gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bazı
siyasi kararların alınması gerekiyor. Bunun için gerekli ortam yok. Onun için
bu modelle en az iki sene, seçimler süreci aşılana kadar gidilecek. Sözünü
ettiğiniz modeli siyaset belirlemiştir. AK Parti’nin ekonomiyi denetleyebilmesi
için en uygun modeldi bu. Ancak Türkiye’nin uzun vadeli büyüme stratejisi için
doğru model değildi” yanıtını verdi.

Pamuk şöyle devam etti:
“Türkiye’nin geçmişinde rejiminin açık olmadığı dönemlerde
var. Bu dönemlerde yolsuzlukların yaygınlaşması kolay oluyordu. Ama
yolsuzlukların medyada sergilenebildiği dönemlerde daha sınırlı kaldı. Şimdi Ak
Parti dönemi bu açıdan çok ilginç. Medya sindirildi. Elbette medyanın kendi iş
çıkarları vardı. Türkiye’de medyanın iş yapma modelindeki sıkıntılar nedeniyle,
kendisini de sık sık sansürledi. Böylece, yolsuzlukların konuşulamadığı ve
gizli kaldığı bir dönem izledik. Çok fütursuzca, geçmişte hiç olmadığı kadar
fütursuzca yolsuzlukların yapıldığı bir dönem yaşadığımız anlaşılıyor. Şimdi
bunları öğrenmeye başladık. Bunun en önemli nedeni, yolsuzlukların hiçbir zaman
ortaya çıkmayacağı düşüncesiydi. O zaman anlaşılıyor işte açık toplum, bağımsız
medyanın neden çok önemli olduğu”.
Prof. Şevket Pamuk, ‘Otoriterleşmenin bunda bir etkisi var
mı?’ sorusunu ise “Yola çıkıldığında AK
Parti bir ekip partisiydi. Giderek tek adam partisi oldu. Otoriterlikle
iktisadi büyüme bir süre birlikte beraber gidebilir. Ancak artan otoriterleşme
yahut kurumsal kalitenin düşmesi uzun vadede sorun ortaya çıkaracak”
ifadelerini kullanarak röportajını noktaladı.
Yorumlar
Yorum Gönder