Köşe yazarları bugün neler yazdı... 01.08.2017

köşe yazarları ile ilgili görsel sonucu

Bylocktan emir almış gibiler"
Son günlerde meslektaşları tarafından Cumhuriyet ve Sözcü davalarında itirafçı tanık olarak kilit bir rol oynaması nedeniyle yoğun eleştirilere hedef olan eski Fetullahçı Hüseyin Gülerce , Star'daki köşesinden eleştirilere yanıt verdi.  "A. Hakan, F. Altaylı, Y. Özdil; ByLock mu kullanıyorlar?"başlıklı yazısında Gülerce meslektaşlarını sanki bylock üzerinden emir almış, sanki düğmeye basılmış gibi  organize saldırıya geçmekle suçladı. Gülerce 2013'ten beri FETÖ'ye karşı mücadele verdiğini, bu örgüte karşı en etkili mücadele yürüten üç isimden biri olduğunu yazdı.

 

  " Darbeden altı ay önce: Ordudaki FETÖ'cüler kontrolümüz altında sorun yok"
Hürriyet'teki köşesinde "‘Flash disk’in sırrı" başlıklı bir yazı kaleme alan Abdülkadir Selvi, Tuncay Özkan tarafından gündeme getirilen flash diskte yer alan bilgileri şöyle sıralıyor:  TSK içindeki subaylar ‘Alevi’, ‘Kürt’, ‘Solcu’, ‘Pornocu’ diye dörde ayrılmış.

1- Alevi Subaylar fişlenmiş.

2- Hilmi Özkök dahil Genelkurmay Başkanı olacak 86 generalin aileleri tek tek incelenmiş.

3- Kızlardan katalog yapılıp evlenecek subaylara gönderilmiş.

4- İşin en can alıcı noktası ise “TSK içindeki FETÖ’cü subaylar fişlenmiş.”

Yazısında Özkan'a "milletvekili olduktan sonra bu flaş diski neden gündeme getirmedin?"diye sorduğunu Özkan'dan "Getirdim" yanıtını aldığını belirten Selvi, Özkan'ın ağzından şu ilginç bilgiyi aktarıyor:" “Getirdim” dedi. TBMM’de üyesi olduğu Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’nda istihbarat birimlerinin elinde FETÖ’cülerle ilgili hangi bilgilerin bulunduğunu gündeme getirmiş. Başbakanlık aracılığıyla “FETÖ’cüler kontrol altında, edilgen durumdalar” cevabının geldiğini söylüyor. “Bu cevaptan 6 ay sonra 15 Temmuz darbe girişimi oldu” diyor."
 
 

MİT'in ayıplarını gizleme çabası....
"Tam bir yıl 15 gün sonra bu bilgi niye sızdırıldı?" başlıklı yazısında Ertuğrul Özkök Hürriyet'teki köşe arkadaşı Abdülkadir Selvi'nin dünkü yazısında aktardığı bir bilginin kritik olduğunu söylüyor. O bilgide o gün darbe ile ilgili yapılan kritik görüşmenin Genelkurmay'ın FETÖ'cü yaverlerinin birinin telefonundan yapılmış olması... Bu bilgi niçin bugün sızdırıldı diye soran Özkök'ün kanaati ise böylece MİT darbeyi öne çekti ve darbenin yenilgiye uğratılmasında kritik rol oynadı imajını yaratarak MİT'in o gece imza attığı akıl almaz hata ve savsaklamaları perdelemek...

 
YENİ SİSTEM YÜZDE 30 İLE MUTLAK İKTİDAR SAĞLAYACAK...
"İktidar için 50+1 gerekmiyor" başlıklı yazısında Mehmet Tezkan neredeyse  doğruluğu şüphesiz bir saptama gibi herkesçe tekrarlanan yeni sistemin yarıdan fazla nüfusun desteğine sahip güçlü bir iktidar doğuracağı söylemini sorguluyor ve eleştiriyor. Tezkan ilk turda yüzde 30 civarında oy alan adaylardan birinin ikinci turda "mecburen" yüzde 50+1 oy almasını sağlayan bir sistemin temel özelliğinin çoğunluğa dayalı güçlü iktidara değil yüzde 30 oy desteğiyle mutlak iktidar gücü elde edilmesine hizmet edeceğine dikkat çekiyor.

 

 

Partisince linçe uğrayan Gürsel Erol geri adım attı...


"CHP, AKŞAM'ı tüzüğüne alsın!" başlıklı yazısında Akşam yazarı Murat Kelkitoğlu Akşam muhabirlerinden Yelda Gökdağ'a röportaj veren CHP'nin Tunceli Milletvekili Gürsel Erol'un partisi tarafından linçe uğratıldığını ve geri adım atmak zorunda bırakıldığını yazmış. Kelkitoğlu'nun yazısının ilgili bölümü şu şekilde: "Nurettin öğretmenin katledilmesinden sonraki duruşuyla, HDP'li vekillere Meclis'te verdiği cevaplarla dikkatleri üzerine çeken Erol'un söyleyecekleri önemliydi. Partisi tarafından 'el konulmakla' tehdit edilmemize rağmen bir gazetecilik refleksiyle söz konusu söyleşiyi gerçekleştirdik.


Gerçekten son dönemin önemli röportajlarından biri oldu. HDP'lilerin ipliğini pazara çıkaran çok önemli laflar eden Erol, partisini de içeriden eleştiren tespitlerde bulundu. Özetle 'Karşıtlıkla muhalefeti karıştırıyoruz, milli konularda yan yana gelmeyi bilmeliyiz, ben partimde bunun mücadelesini veriyorum' diyordu.

Tabii beklediğimiz etkiyi de yarattı. Partide çatlak hiçbir sese tahammülü olmayan CHP yönetimi, bu özeleştiri karşısında yine kendi vekilini linç etme yolunu seçti...

CHP'DE GELENEK OLDU

Nerden mi biliyoruz!

Çünkü Gürsel Erol, aynı gün 'yok artık' dedirten bir açıklamayla söylediklerini yalanladı. Gürsel Bey, açıklamasında diyor ki; 'AKŞAM Gazetesi söylediklerimi anlam bütünlüğünden kopardı, röportajın tamamı yayınlanmadığı için yanlış anlaşılmalara neden oldu, partimi zora sokacak ifadelerde bulunmam söz konusu değil.'

Öncelikle şunu söylemeliyim ki ses kaydı hala bizde duruyor, isterse röportajın tamamını kendisine ya da istediği parti yöneticisine gönderebiliriz...

Maalesef, CHP'de bu yöntem bir gelenek haline geldi!"
 
ÜLKEYE DEĞER KATANLARA SALDIRMAK ADETİ
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil ise bugünkü yazısını geçen günlerde Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e yönelik silahlı saldırı girişine ayırmış."Büyükerşen" başlıklı yazısında Özdil tarihten pek çok örnekle ülkeye değer katan kişilerin saldırıya uğramasının neredeyse bir kural  ve Yılmaz Büyükerşen'e saldırının da bunun yeni bir örneği olduğu değerlendirmesini yapıyor.Özdil yazısında Büyükerşen'in Eskişehir'e kazandırdıklarına örnekler veriyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-