Bank Asya’ya önceki gece yapılan baskın ve yönetimin skandal bir kararla TMSF’ye devredilmesi dünya basınında yankılandı.

REUTERS: “TÜRKİYE, GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR YOLA GİREBİLİR” İngiliz haber ajansı Reuters, dünya genelindeki abonelerine geçtiği haberinde yer verdiği bir uzman değerlendirmesiyle ülkenin bilimsellikten ve hukuktan uzak bu tarz şahsileşmiş uygulamalarla Türkiye’nin geri dönüşü olmayan bir yola girebileceği uyarısında bulundu. Reuters, Bank Asya’ya müdahalenin yatırım uzmanlarını endişeye sevk ettiğini belirterek, New York merkezli yatırım danışmanlığı şirketi Global Source Partners ekonomistlerinden Atilla Yeşilada’nın, “Bu operasyon büyük oranda bir şahsi kinle alakalı ve yatırım çevrelerinde de çok kötü yankılanıyor. Bir yayılırsa, bu algıyı artık bir daha değiştiremezsiniz” şeklindeki görüşlerine yer verdi. Bank Asya’ya yapılanın Türkiye’nin uluslararası yatırımcılar gözündeki itibarını da zedeleyebilecek bir siyasi müdahale suçlamalarına neden olduğunu kaydeden İngiliz haber ajansı, “Bankanın merkezine yapılan gece baskını sırasında müşteriler de olay yerine gelerek yapılanı protesto etti. Bilimsellikten ve hukuktan uzak bu tarz şahsileşmiş uygulamalarla Türkiye geri dönüşü olmayan bir yola girebilir” dediği haberinde, görüştüğü banka müşterilerinden Muhammed Ağcagözü’nün, “Bu tamamen siyasi saiklerle yapılmış bir operasyondur” şeklindeki sözlerini de aktardı. AGENCE FRANCE PRESSE: “BANK ASYA HADİSESİ, CEMAATE YÖNELİK SON ÇÖKERTME ADIMI” Agence France Presse, Bank Asya hadisesinin Cemaate yönelik son çökertme adımı olduğunu belirtti. “Gülen hareketine yakın bir bankanın yönetimi, şeffaflık eksikliği sebebiyle devletin kontrolüne girdi. Bank Asya hadisesi Cemaate yönelik son çökertme adımı” diyen Fransız haber ajansı, “TMSF, BDDK’nın isteği üzerine bankanın yönetim kurulunu değiştirdi. Bank Asya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yolsuzluk soruşturmalarının arkasında olduğunu iddia ettiği Cemaat hareketine karşı başlattığı savaştan dolayı devletin hedefinde oldu. Geçen sene bankanın devlet adına vergi toplama hakkı iptal edildi. Başta Türk Hava Yolları olmak üzere büyük müşterileri de bankadaki hesaplarını kapattı” şeklinde kaydetti. WALL STREET JOURNAL: “SON GELİŞME, ERDOĞAN’LA ESKİ MÜTTEFİKİ GÜLEN’İN GÜÇ MÜCADELESİNİN ARDINDAN MEYDANA GELDİ” Wall Street Journal gazetesi, Bank Asya olayı ile ilgili, “Türkiye’nin bankacılık denetleyicisi, bir yıllık siyasi mücadelenin ardından İslami bankayı hükümetin eline bırakan bir kararla Bank Asya’nın kontrolünü devletin yönettiği bir fona devredip yöneticilerini görevden aldı” diye yazdı. Gazete ayrıca, “Son gelişme Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir zamanlar müttefiki olan Fethullah Gülen arasındaki güç mücadelesine karışmasının ardından meydana geldi” dedi. Amerikan iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal, ‘Türk Denetleyici, Bank Asya’nın Kontrolünü Devlet’in Yönettiği Fona Devretti’ başlıklı haberinde, “Türkiye’nin bankacılık denetleyicisi, bir yıllık siyasi mücadelenin ardından İslami bankayı hükümetin eline bırakan bir kararla Bank Asya’nın kontrolünü devletin yönettiği bir fona devredip yöneticilerini görevden aldı” diye yazdı. ABD’li gazete, “Bank Asya ile ilgili son gelişme Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir zamanlar müttefiki olan Fethullah Gülen arasındaki güç mücadelesine karışmasının ardından meydana geldi. İmamın ağının finans kolu olarak görülen Bank Asya, Erdoğan’ın, Gülen’i , hükümete karşı darbe gerçekleştirmeye meyilli bir ‘paralel devleti’ yönetmekle suçlamasından sonra, 2014 yılının ilk dokuz ayında mevduatının yarısına yakın bir bölümünü kaybetmişti. Cumhurbaşkanı, Gülen’in bürokrasi ve iş dünyasındaki destekçilerinin peşine giderek imamın ağını yok etme sözünü verdi. Geçen yılın üçüncü çeyreğinde Bank Asya, halka açıldığı 2006 yılından bu yana ilk defa zarara geçerken Erdoğan, kamuoyu önünde bankanın iflasını ilan etti ve düzenleyicileri harekete geçmeye çağırdı” ifadelerini kullandı. NEUE ZÜRCHER: “SULTAN’IN GAZABI” Neue Zürcher gazetesi, Bank Asya operasyonuyla ilgili, “Sultan’ın Gazabı” ifadesini kullandı. İsviçre’de yayınlanan Neue Zürcher gazetesi, Bank Asya’nın yönetiminin polis baskınıyla değiştirilmesi operasyonu, “Sultanın gazabı. Türkiye’de iş yapmak isteyen şirketler Recep Tayyip Erdoğan’la arasının bozulmasını göze alamaz. Çünkü Erdoğan muhalif olan kurumlara karşı amansız tavır sergiliyor. İslami usullere göre işlem yapan Bank Asya, hukuka aykırı bir şey yapmamış olmasına rağmen kurban oldu. Bank Asya’nın kurucuları Fethullah Gülen’e yakınlığı ile bilindiği için bankaya baskı uygulanıyor. Erdoğan, Cemaat’in devlet içinde paralel bir yapılanma olduğunu iddia etti ama iddiasını doğrulayacak bir şey sunamadı. BDDK, inandırıcı olmayan bir açıklamayla hisselerin yüzde 63’üne el koydu ve yönetim kurulunu değiştirdi. Resmi olarak bağımsız görünen BDDK’nın Erdoğan’ın emri doğrultusunda hareket ettiği herkes tarafından biliniyor. Erdoğan, Bank Asya’ya karşı aylardır alenî linç kampanyası yürütüyor. Bir keresinde o bankanın zaten batık olduğunu iddia etmişti. Bununla birlikte kamu şirketlerin mevduatlarını çekmeleri için talimat verilmişti. Erdoğan’ın şahsi intikamının bedelini bütün ülke ödüyor. Çünkü hukuk devleti prensiplerine yapılan saldırı yatırımcıları kaçırıyor. Erdoğan kendi bindiği dalı kesiyor. Halk, anayasa sınırlarını ihlal eden Erdoğan’ın otoriter yönetim biçimine ekonomik refah devam ettikçe sessiz kalır. Serbest şirketlere yapılan dayatmalar ise ekonomik gelişmeleri riske atıyor” şeklinde kaydetti. DER STANDARD: “BANK ASYA KARARI SİYASİ SAİKLERLE ALINDI” Avusturya’nın Der Standard gazetesi, Bank Asya’ya gerçekleştirilen polis baskınını duyurduğu haberinde, “Yönetime el koyma kararı siyasi saiklerle alınmış bir karar” dedi. 17 Aralık yolsuzluk operasyonundan sonra hükümete yakın şirketlerin Bank Asya’dan ciddi oranda para çektiğini hatırlatan Der Standard, “Bakan çocukları ve işadamları tutuklandığında soruşturma Erdoğan ve aile üyelerine ulaşabilirdi. Başbakan Erdoğan bunu Gülen Hareketi’nin darbe girişimi ilan etti ve öç alıyor” ifadelerine yer verdi. Yolsuzluk operasyonunun ardından sürekli artan otoriterleşmeyi özel şirketlerin de hissettiğinin de belirtildiği haberde baskılara örnek olarak iletişim şirketi Turkcell verildi. İslâmcı hükümet medyasına reklamlar veren şirketin tavrının hükümetin istekleri konusunda hareket etme olarak anlaşıldığı, iki eski bakan ve bir eski tepe yöneticinin yönetim kuruluna üye olduğu aktarıldı. Sosyal medyada ‘Turkcell, Akcell oldu’ sloganlarının dolaştığı belirtilen haberde, Genel Müdür Süreyya Ciliv’in istifa ettiği bilgisine yer verildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-