ECONOMIST: “TÜRKİYE, BİR YOL AYRIMINDA”

Economist dergisi, 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlere dikkat çektiği haberinde, Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğunu yazdı. İngiliz Economist dergisi, ‘Erdoğan ve Türkiye İçin Büyük Bir An’ başlığını kullandığı haberinde, “Dış politika bir kibir felaketi. Ekonomi yavaşladı. Ama bunlar Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulmuş olan AK Parti’yi seçimi kazanmaktan alıkoymayacak. Türkiye’ye demokrasinin tehdit altında olduğu eleştirileri yöneltiliyor, ama seçim zamanı sokaklar böyle görünmüyor. Köylerde yüzlerce, kentlerde on binlerce kişi, siyasilerin konuşmalarını dinlemek için sokaklara iniyor” dedi. 7 Haziran seçiminin galibinin büyük olasılıkla AKP olacağını ancak son 10 yıl güçlenmiş olan ekonominin durgunluğa girdiği, işsizliğin arttığı, dış politikanın büyük bir yenilgi olduğu ve Kürtlerle hükümet arasındaki barış sürecinin de bıçak sırtında olduğunu belirten İngiliz dergisi, “Bunlara ek olarak Erdoğan’ın anayasayı değiştirerek güçlü bir başkanlık sistemi kurmak istedi. Genel seçim Erdoğan’ın bunu yapıp yapamayacağını belirleyeceği için, Türkiye’nin geleceği açısından çok şey ifade ediyor” şeklinde kaydetti. AK Parti’nin popülerliğinde ekonominin büyük bir önemi olduğuna vurgu yapan Economist şöyle devam etti: “AKP’nin en güçlü atağı, ülkeyi neredeyse iflasın eşiğine sürüklemiş olan koalisyon hükümetlerinden sonra ve IMF’nin 2001 kurtarma planı döneminde göreve gelmiş olmasıydı. Ancak ekonomik büyüme hızlı bir düşüş yaşadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası’na yönelik çıkışları da yabancı yatırımcının güvenini zedeledi. Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin puanını gözden geçirmesi sürpriz olmayacak”. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış politikayı, ülke içinde destek toplayabilmek amacıyla şekillendirdiğini de kaydeden İngiliz Economist dergisi, “Erdoğan söyleminde Batı karşıtlığını giderek artırdı. Mezhepsel Sünni ve milliyetçi duygulara oynadı. Üç yıl önce Erdoğan’ın dış politikası Batı ve Orta Doğu’dan alkış almıştı. Ama şimdi bu politikanın bazı kolları başarısızlığa uğradı. Suriye’deki Kürtleri desteklemekteki isteksizliği Batı’da ayıplandı. Mısır’da Mursi darbeyle indirilmiş ve Suriye’de yönetim hala Esad’ın elindeyken, Türkiye Arap dünyasına model ülke olarak görülmekten uzaklaşıyor. Şu an Mısır, İsrail, Libya ve Suriye’de, ayrıca Ermeni Soykırımı’na yönelik tartışmalar yüzünden Avusturya ve Vatikan’da elçisi bulunmayan garip bir pozisyonda” ifadelerini kullandı. ‘Kürtlerin parlamentoda sandalyesi olacak mı?’ sorusunu da soran Economist, “HDP’nin yüzde 10 barajını aşıp Meclis’e girmesi halinde Kürtler ana akıma yaklaşabilir; ancak Meclis’te temsilcileri olmazsa barış süreci sona erebilir. HDP seçim barajını aşamaz da oyları diğer partilere dağıtılırsa, Erdoğan nihai ödülüne, yani anayasayı değiştirecek milletvekili sayısına ulaşıp güçlü bir başkanlık sistemine kavuşabilir” dedi. Anayasanın değiştirilmesinin çok da kötü bir fikir olmayacağı yorumunu da yapan İngiliz dergisi, “Erdoğan’ın güçlü başkanlık planları tedirgin edici. Gücünü kontrol edebilecek mekanizmaları ortadan kaldırdı. Yaklaşımı çoğunlukçu ve ayrıştırıcı” ifadelerini kullandı. Hükümetin sosyal medya ve internet yasaklarına, 2 yıl önce yaşanan Gezi protestolarına sert müdahalesine, Gülen cemaati ile arasındaki çatışmaya, yolsuzluk iddialarına, hükümetin hukuk ve polis üzerindeki kontrolünü artıran yeni yasalara da yer veren Economist, “Türkiye yol ayrımında. Bir tarafta Türkiye’deki karşıtlarını daha da çok ezip, Batılı müttefiklerine daha da çok meydan okuyabilecek güçlü bir otokratik başkan; diğer tarafta ise ülkedeki muhalifleri de içine alacak, ekonomiyi reforme etmeye gönüllü, daha uzlaştırıcı bir hükümet ihtimali var. Bazı Türkler ve Kürtlerin fark ettiği üzere, ikinci yolu kolaylaştırmanın yolu, HDP’nin Meclis’e girmesinden geçiyor” değerlendirmeleriyle haberini noktaladı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-