Kiev’de haftalardır Bağımsızlık Meydanı’nda kamp kuran göstericilere güvenlik güçlerinin müdahalesiyle çok sayıda insanın hayatını kaybetmesi uluslararası basında yankılandı

.

UKRAINA MOLODA: “KİEV, UKRAYNALI POLİTİKACILARIN BECERİKSİZLİĞİNİN ESERİ”

Ukraina Moloda gazetesi Kiev’deki gelişmelerle ilgili olarak, “Ukraynalı politikacıların uzlaşma bulma konusundaki beceriksizliği, çok şiddetli çatışmalara neden oldu” ifadesini kullandı.

Ukrayna’da yayınlanan Ukraina Moloda gazetesi, ‘Kiev’deki Şiddet, Politikacıların Beceriksizliği’ başlıklı yorumunda, “Kiev’de, çatışmaların merkezinde şimdiye kadar oluk oluk kan aktı. Ukraynalı politikacıların uzlaşma bulma konusundaki beceriksizliği, çok şiddetli çatışmalara neden oldu. Ukrayna hükümeti şimdi protestoları boğmaya karar verdi: Ölü ve yüzlerce yaralı var” şeklinde kaydetti.

CORRIERA DELLA SERA: BERLİN’İN GEÇEN AYLARDAKİ TAVRI ÇİFTE STANDARTTI”

Corriere della Sera, Ukrayna krizi bağlamında, Almanya’nın Rusya ve Devlet Başkanı Vladimir Putin ile olan ilişkisini sorguladığı haberinde,” Gerçekten de Berlin hükümetinin geçen aylardaki takındığı tavır bir çeşit çifte standarttı. Kremlin yönetimine güçlü bir baskı yapılmak suretiyle Kiev’deki göstericilerin dile getirdiği tezlere sağlam bir destek sunulmadı” diye yazdı.

 İtalyan gazetesi, ‘Almanya Putin ile Batı’nın Arasında’ başlıklı yorumunda, “Ukrayna’daki kriz, Almanya’nın Rusya’ya karşı izlediği, Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un inatla insan haklarını savunduğu tavra rağmen, genellikle iyi niyetli siyasi çizgisindeki çelişkilerin ortaya çıkmasını sağladı. Gerçekten de Berlin hükümetinin geçen aylardaki takındığı tavır bir çeşit çifte standarttı. Kremlin yönetimine güçlü bir baskı yapılmak suretiyle Kiev’deki göstericilerin dile getirdiği tezlere sağlam bir destek sunulmadı. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier salı günü durumun tırmanması nedeniyle açıklamalarını sertleştirdi ve Kiev yönetimine yaptırım uygulanma ihtimalini dile getirdi. Rusya konusundaki düğüm sürüyor” dedi.

 

EL MUNDO: “ÇÖZÜM, YANUKOVİÇ’İN SORUMLULUĞUNDA”

İspanya’dan El Mundo gazetesi ise, “Sonuç olarak Ukrayna’nın uçuruma yuvarlanıp, bir iç savaşın çıkmasını engellemek, Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in sorumluluğunda bulunuyor” dedi.

İspanya’da yayınlanan El Mundo ‘Ukrayna Devlet Başkanı İç Savaşı Engellemek Zorunda’ başlıklı haberinde şu değerlendirmelere yer verdi.

“Ukrayna, protestoların başladığı günden beri en kanlı günü yaşadı. Kriz, uluslararası toplumun artık pasif kalamayacağı bir boyuta ulaştı. En fazla endişe verici olansa, organize radikal grupların, iç savaş benzeri bir ortamı provoke etmeye çalışmaları. Çok sayıda polisin linç edildiği unutulmamalı. AB sorunun çözümünün, anayasa reformunda ilerleme ve demokratik devlet başkanlığı seçimleriyle mümkün olduğu görüşünde. Ancak sonuç olarak Ukrayna’nın uçuruma yuvarlanıp, bir iç savaşın çıkmasını engellemek, Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in sorumluluğunda bulunuyor”.

FRANKFURTER ALLGEMEINE: “SUÇ YANUKOVİÇ REJİMİNDE”

Frankfurter Allgemeine gazetesi,  krizin tırmanmasından Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’i sorumlu tutarak, “Suç, siyasî çözüm şansını sabote eden Yanukoviç rejiminde” diye yazdı.

Alman gazetesi haberine şöyle devam etti:

“Ukrayna, iç savaş tehlikesinin son derece büyüdüğü bir noktaya ulaştı. Suç, siyasî çözüm şansını sabote eden Yanukoviç rejiminde. Salı günü muhalefetin talep ettiği anayasa değişiklikleri konusunda mecliste tartışma oturumu düzenlenmesine bile izin vermedi. İşaret çok açık: Yanukoviç, iktidarı paylaşma konusunda diyaloğa yanaşmıyor. Böylece haftalardır üzerinde konuşulan, krizden çıkışa yönelik tüm öneriler anlamını kaybetmiş oldu. Rejimle müzakerelere hazır olan, tavizler veren ve parlamentoyu yeniden siyasî anlaşmazlıkların çözüm yeri haline getirmek isteyen muhalif liderler, Yanukoviç tarafından aldatılmış oldu”.

 

RHEINPFALZ: “PROTESTOCULAR İYİ NİYETLİ HEDEFE HİZMET ETMİYOR”

Rheinpfalz gazetesi ise muhaliflerin tavrını eleştirdiği haberinde, “Protestocuların bir bölümünün milis gibi davranması, muhalefetin yolsuzluklara batmış bir rejimi baskı altına alma gibi iyi niyetli hedefine hiç de hizmet etmiyor” yorumunda bulundu.

Alman gazetesi haberine şöyle devam etti:

“Maidan’da artık 2004-2005 yıllarındaki Turuncu Devrim gibi barışçıl bir değişimden bahsetmek mümkün değil. Kiev’in Bağımsızlık Meydanı’ndaki protestolarda haftalardır yapılan açıklamalar artık tehlikeli bir şekilde darbe sınırına dayanmış durumda. Devlet doğal olarak buna tolerans gösteremez. Protestocuların bir bölümünün milis gibi davranması, muhalefetin yolsuzluklara batmış bir rejimi baskı altına alma gibi iyi niyetli hedefine hiç de hizmet etmiyor. Muhalefet liderleri darbe bahislerine girip poker oynamak yerine, akıllarını başlarına toplayıp 2015’teki devlet başkanlığı seçimlerine odaklansalar daha iyi olur. Parlamentoyu güçlendiren eski anayasaya geri dönüş tabii ki arzu edilen bir şey. Ama bunun da aynı şekilde seçim sandığında meşruiyet kazanmış olması gerekir”.

 

GUARDIAN: “AVRUPA, HANTAL YAPISINI SERGİLEDİ”

Guardian gazetesi, Ukrayna konusunda  AB’nin hantal yapısını sergilediği yorumunu yaptı.

İngiltere’de yayınlanan Guardian gazetesi, “Mücadele, Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in AB’yle yıllardır müzakeresi yapılan işbirliği anlaşmasını birden askıya almasıyla başladı. Bunun yerine yüzünü 15 milyar dolar kredi ve indirimli doğalgaz için Moskova’ya döndü. Rusya hemen harekete geçip 3 milyar dolarlık Ukrayna tahvili aldı. Ancak Yanukoviç, geçen ay Kremlin yanlısı başbakanı Mikola Azarov’u kurban edince kredi durduruldu. Dünkü 2 milyar dolarlık kredi teklifi Yanukoviç’in ‘doğru’ başbakanı seçmesine bağlı gözüküyor. Rusya’nın hızla Ukrayna’da nüfuz mücadelesine dönüşen kavgada AB’yi alt etmek için attığı hızlı adımlar, Avrupa diplomasisinin ve karar vericilerinin komşu bir ülkede yaşanan krizdeki hantal yapısını gösteriyor” diye yazdı.