WALL STREET JOURNAL: “ERDOĞAN, SİYASİ GÜÇ SAVAŞINDA AVANTAJ KAZANIYOR”

 

Wall Street Journal gazetesi, “Türkiye hükümeti savcıların yerini değiştirerek  inceleme başlatılmasına izin verirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi güç savaşında avantajı kazanıyor olabileceği sinyalini verdi” diye yazdı.

K”onuyu yakından takip  eden bazı isimlere göre aylarca sürebilecek gibi görünen bu çekişme hem Başbakan Erdoğan’a seçimler öncesi zarar veriyor hem de Washington’la iplerin gerilmesine neden olurken Avrupa Birliği üyelik sürecini tehlikeye atıyor” diyen Wall Street Journal, “Bu durum aynı zamanda yatırımcıların güvenini sarsarken, Türk Lirası’nın dolar karşısında Perşembe günü rekor düşük seviyeye inmesine neden oldu. Adli atamalardan sorumlu HSYK ise yaptığı açıklamada hükümetin, savcıları diğer bölgelere atadığını ifade etti. Bu atanan savcıların arasında rüşvet skandalını yürütenler de bulunurken, savcılar herhangi bir açıklamada bulunmadı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yolsuzluk soruşturmasının merkezinde yer alan üç savcı hakkında inceleme başlatılması konusunda izin verdi. Söz konusu savcılar resmi bir açıklamada bulunmadı. Öte yandan bu hareketlilik medyada üçüncü bir yolsuzluk operasyonu dalgasının başlatıldığı fakat polis mensuplarının harekete geçmediği haberlerinin çıkmasının ardından meydana geldi. Adalet Bakanlığı’na konu hakkında yorum almak için ulaşılamadı” şeklinde kaydetti.

Başbakan Erdoğan’ın kendisine yakın isimlerin gözaltına alındığı ve 20’den fazla kişinin kara para aklama, rüşvet ve yolsuzlukla suçlandığı geniş çaplı bu operasyonu dış destekli bir adli darbe olarak tanımladığına da dikkat çeken ABD’li gazete, “Fakat Perşembe günü meydana gelen gelişmeler Başbakan’ın kendisine yakın isimlere yönelik düzenlenecek yeni bir operasyonu engellemek için  savcılık ve polis içerisinde bulunan kıdemli isimlerin yerlerini değiştirdiğini gösterdi. Soruşturmanın başladığı günden bu yana Başbakan Erdoğan yaklaşık 2,000 polisin görev yerini değiştirirken, kendisine sadık isimleri adli atamaları yapan kilit noktalara getirerek buradaki kontrolünü artırdı. Türkiye hükümeti  savcıların yerini değiştirerek inceleme başlatılmasına izin verirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi güç savaşında avantajı kazanıyor olabileceği sinyalini verdi” dedi.

Gazete haberine şöyle devam etti:

“Bu çekişme daha önce ittifak içerisinde olan Başbakan Erdoğan ve ABD’nin Pennsylvania eyaletinde yaşamını sürdüren Fethullah Gülen arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklandı. Türkiye’nin laik düzenini tehdit ettiğine dair hakkında dava açıldığı bir dönemde sağlık sorunlarından dolayı 1999 yılında ABD’ye taşınan Gülen’in ülkede milyonlarca takipçisi bulunuyor. Konuyu yakından takip edenler devam eden mücadelenin uzaması halinde Başbakan Erdoğan’ın 30 Mart seçimlerinde oy kaybına uğrayabileceğini dile getirirken, ABD ve Avrupa ile olan ilişkilerin zarar görebileceği de ifade ediliyor”.

İstanbul merkezli Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen,’in “Erdoğan mücadelenin son birkaç raundunu kazandı ama bunun yerel ve uluslararası alanda maliyeti çok fazla oldu. Oy kullanacak  vatandaşların bunu hükümete karşı adli bir darbe olarak değerlendirip değerlendirmeyeceğini hala bilmiyoruz” şeklindeki sözlerine de yer veren Wall Street Journal,  “Avrupa Parlamentosu’nun dış ilişkilerden sorumlu komitesi Perşembe günü yaptığı bir açıklamada Ankara’da son zamanlarda meydana gelen gelişmelerin Avrupa Birliği tarafından desteklenen reformların geriye gitmesi riskini oluşturduğu ve yargının bağımsızlığını tehlikeye attığı uyarısında bulundu.  Öte yandan ana muhalefet partisi Perşembe günü AKP’nin HSYK’yı Anayasa değişkiliği ile değiştirme önerisini, yargı üzerindeki kontrolü daha da sıkılaştıracağı gerekçesiyle reddetti. Böylece AKP, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün muhalefetin de desteğinin alınması gerektiği çağrılarına rağmen, AKP kendi yasa teklifini oylamaya sunmak durumunda kalacak. Bunun siyasi kutuplaşmayı daha da derinleştirebileceği söyleniyor” diye yazdı.

Gazete haberini, “Bütün bunlara rağmen anket şirketleri Başbakan Erdoğan ve AKP’ye olan desteğin yalnızca birkaç puan düştüğünü ve AKP’nin yine de yüzde 40’ın üzerinde destekle Türkiye’nin en popüler partisi olmaya devam ettiğini belirtiyor” ifadeleriyle noktaladı.