BBC: “PETROL FİYATLARINDAKİ ARTIŞ, TÜRKİYE’NİN İTHALAT FATURASINI KABARTACAK”
BBC, Irak
Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Irak’ın en büyük ikinci kenti Musul’u ele
geçirmesinden sonra petrol piyasalarında ham petrolün fiyatı Eylül 2013’ten bu
yana en yüksek düzeye yükseldiğini bildirdiği haber analizinde, “Petrol fiyatlarındaki olası bir
artışı net ithalatçı bir ülke olan Türkiye’ye
öncelikle ithalat faturasının kabarması olarak etki edecek” dedi.
IŞİD
hareketinin Suriye ve Irak ekseninde petrol üretimi ile tüketimi dengesine ve
dolayısıyla fiyatlara farklı açılardan etkisi olacağını ifade eden BBC, “Suriye’deki
iç savaş ülkedeki petrol üretimini de olumsuz etkiledi. 10 yıl önce günde 500
bin varil petrol üreten Suriye’nin toplam üretimi bugün günde 20-30 bin varile
düşmüş durumda. Dolayısıyla IŞİD’in Suriye’de ele geçirdiği petrol kuyularının
dünyadaki petrol dengesini bozmasını beklemek mümkün değil. Fakat ufak da olsa
bu petrol üretiminin IŞİD için önemli olduğunu vurgulamak gerek.Fiyatlar varil
başına 100 doların üzerinde seyrederken günlük birkaç bin varillik üretimi ve
bunun çevre ülkelere karayolu ile satışı bile hatırı sayılır bir gelir” diye
yazdı.
iŞİD’in
Musul’u ele geçirmesinin ve Irak’ın batısında konuşlanması da, Musul
etrafındaki petrol üretiminin düşüklüğü nedeniyle büyük bir sorun
oluşturmadığını da kaydeden İngiliz yayın kuruluşu, “Fakat IŞİD’in Musul’da,
Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin sınırında konuşlanması birkaç açıdan sorun
yaratıyor: IŞİD bu konumuyla Irak-Türkiye petrol boru hattının da tam üzerine
oturuyor. Mart ayından beri zaten çalışmayan ve IŞİD gelmeden önce tamir edilen
boru hattından kısa vadede petrol ihracı beklemek mümkün değil. Dolayısıyla
önümüzdeki aylarda Kuzey Irak’tan Türkiye’ye petrol sevkiyatı sadece Kürdistan
Bölgesel Yönetimi aracılığı ile gerçekleşecek. Hafta içinde Kerkük’e de giren
IŞİD’in ele geçirdiği söylenen, sonra Irak yönetiminin ‘geri aldık’ dediği Irak’ın
en büyük petrol rafinerisi Baiji de (Günlük kapasitesi 300.000 varil) stratejik
öneme haiz” şeklinde kaydetti.
“Rafineri,
her ne kadar düşük kapasite ile çalışsa da, merkezi Irak yönetiminin Kerkük’ten
çıkardığı petrolü işlemeye yarıyor” diyen BBC, “Rafineri kompleksinin içinde
yer alan elektrik santralı (960 MW kapasite) ise Bağdat’a elektrik sağlıyor. Kerkük,
üretimi düşmüş de olsa Irak’ın en önemli petrol sahalarını kapsıyor. Dolayısıyla
IŞİD’in Kerkük’teki dengeleri bozmasına ek olarak Kürdistan Bölgesel Yönetimi
ve merkezi Irak yönetimi arasında Kerkük odaklı muhtemel ihtilaf da petrol üretimini
etkileyecek bir unsur. Irak’ın petrol üretimi açısından bundan sonra olabilecek
en kötü şey ise IŞİD’in güneye doğru ilerlemesi olabilir. Örgütün Baiji
rafinerisinin güneyinde, Bağdat’a sadece 180 kilometre mesafedeki Tikrit’i ele
geçirmesi bunun da ihtimal dahilinde olduğunun habercisi gibi” dedi.
Irak’taki
büyük üreticilerin asayişin iyice kontrolden çıkması nedeniyle ülkeyi terk etmelerine
kadar varabilecek olan bu gidişatın günlük 3.3 milyon varil ile Petrol İhraç
Eden Ülkeler Organizasyonu’nun (OPEC) ikinci büyük üreticisinin üretiminde
düşüşle sonuçlanabileceğini de belirten BBC, “Orta ve uzun vadede Irak’ın bu
durumdan çıkamaması, ülkeye atfedilen büyük üretim arttırma potansiyelinin de
kaybolması anlamına gelebilir. Petrol piyasalarında, İran’a yaptırımlar,
Suriye, Libya vb. ülkelerdeki üretimin kısılması sonucu 2012’de günlük 2 milyon
varil olan, 2013 ortalarından beri günlük 3.5 milyon varile ulaşan üretim
kaybı, petrol fiyatlarının istikrarlı bir şekilde yüksek seviyede kalmalarının
sağlıyor. Fiyatların nispeten dengeli seyretmesinin nedeni ise, bir taraftan bu
üretim kayıpları yaşanırken, diğer taraftan OPEC içinde Suudi Arabistan ve Irak’ın,
OPEC dışında ise Amerika Birleşik Devletleri’nin üretim artırımı ile kayıpları
dengelemesi. Petrol fiyatlarında son olaylar neticesindeki anlık yükselme,
belirgin bir üretim kaybından ziyade ‘şuyuu vukuundan beterdir’ diye
özetlenebilecek Irak’ta durum ne kadar kötüleşebilir? korkusu nedeniyle” diye
yazdı.
“Fakat Irak’ın,
en azından kısa vadede, petrol piyasalarında bir istikrar kaynağı olarak
görülemeyeceği, bunun da fiyatlardaki risk primini arttıracağı aşikar. Irak’ın
kalıcı bir üretim kaybı yaşaması durumunda ise petrol fiyatlarının artacağını
beklemek yanlış olmaz” diyen BBC gelişmelerin Türkiye’ye etkisine ilişkin, “Petrol
fiyatlarındaki olası bir artış net ithalatçı bir ülke olan Türkiye’ye öncelikle
ithalat faturasının kabarması olarak etki edecek.Bu durumda haliyle, rafineri
marjları üzerinden pompa fiyatlarına yansıyacak. Dolar cinsinden petrol fiyatı
nispeten sabitken, Türk lirasının değer kaybı nedeniyle 2014 başından beri
benzinin pompa fiyatındaki yukarı hareket, Mart ayında Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) tavan fiyat uygulaması ve Türk lirasının tekrar
değer kazanması sayesinde durmuştu. EPDK’nın tavan fiyat uygulamasının Mayıs
sonunda kalkmasından sonra, petrol fiyatlarının dengeli seyretmesi nedeniyle
pompa fiyatları da nispeten sabit kaldılar. Irak’taki gidişatın düzelmemesi
durumunda, hem ham petrol fiyatının artışı, hem de Türkiye’nin olaylara daha
fazla müdahil olmasının getirebileceği kur kaybının, pompa fiyatlarına tekrar
yukarı bir ivme vereceğini beklemek yanlış olmaz. Okulların yaz tatiline
girdiği, seyahat sezonunun başladığı bir dönemde, maalesef araba kullananların
akaryakıt giderlerinde bir düşüş olmayacak” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Yorum Gönder