DIŞ BASIN BÜLTENİ

DIŞ BASIN BÜLTENİ 20 EYLÜL 2016 TELEGRAPH: “TÜRKLER, ARTIK AB’Yİ CİDDİYE ALMAZ” Telegraph gazetesi, AB’nin mülteci politikası ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası tutumuna dikkat çektiği haberinde, “Türkler, AB’yi ciddiye almaz. Onların gözlerinde Brexit birliğin kredibilitesine daha da zarar verdi. Ancak en kötüsü, AB’nin darbe girişimi konusunda nasıl sessiz kaldığıdır” dedi. İngiltere’de yayınlanan muhafazakar çizgideki Telegraph gazetesi, Avrupa Birliği’nin mülteci politikası ve 15 Temmuz darbe girişimine yönelik tutumuna yer verdiği haberinde, “Türkler, AB’yi ciddiye alamaz. Onların gözlerinde Brexit birliğin kredibilitesine daha da zarar verdi. Ancak en kötüsü, AB’nin darbe girişimi konusunda nasıl sessiz kaldığıdır” şeklinde kaydetti. Avrupa Komisyonu’nda panik yaşandığını ve AB’nin kendi kredibilitesini kurtarmak için nasıl umutsuzca çırpındığını, pazarlık yapmaya çalıştığı Türkiye konusunda net biçimde görüldüğünü öne süren İngiliz gazetesi, “Türkler, AB’yi ciddiye almaz. Onların gözlerinde Brexit onun kredibilitesine daha da zarar verdi. Ancak en kötüsü, AB’nin darbe girişimi konusunda nasıl sessiz kaldığıdır. Türklerin çoğu, Juncker ve Parlamento Başkanı Martin Schulz gibi AB üst düzey yetkililerinin darbecilerin başarılı olmalarını beklemiş olduklarını biliyorlar” dedi. AB Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin Ankara ziyaretinde kırmızı halının serilmediğini ve Türkiye’nin Mogherini’yi de hiç de ciddiye almadığını belirten Telegraph, “Türkiye’de kamuoyu AB’yi başarısız bir devlet olarak görmeye başladı” yorumunda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üst düzey bir danışmanının, “Şimdi sadece Washington’a bakıyoruz. AB’nin artık hiçbir anlamı yok. Kredibilitesi yok” şeklindeki sözlerini de aktaran gazete, “Türkiye, AB’nin kamuoyu önündeki imajını güçlendirme oyunu oynamaz. Ne olursa olsun, AB’nin bölgesel bir oyuncu olma hırsı yok edildi” ifadeleriyle haberini noktaladı. GUARDIAN: “TÜRKİYE, SURİYELİ ÜNİVERSİTE MEZUNU MÜLTECİLERİN ABD’YE YERLEŞMESİNİ ENGELLİYOR” Guardian gazetesi, Türkiye’nin üniversite mezunu Suriyeli mültecilerin ABD’ye yerleştirilmesini bloke ettiğini öne sürdü. İngiliz Guardian gazetesi, “Türkiye’deki binden fazla Suriyeli mültecinin ABD ve başka ülkelere yerleştirilmesini üniversite mezunu oldukları gerekçesiyle engelledi.Türk yetkilileri, en korumasız mültecilerin önceliğe hak ettiğini savunuyor. Bazıları ise bir üniversite diplomasının mültecileri daha az korumasız kılıp kılmadığını sorguluyor” şeklinde kaydetti. ABD’li yetkililere atfen ABD’ye yerleştirilmesine onaylanan mültecilerin bazılarının da yola çıkmadan sadece birkaç gün önce Türk otoriterlerince Türkiye’den ayrılmaları engellendiğini kaydeden İngiliz Guardian gazetesi, “Herhangi başka bir ülkeden daha çok mülteciyi barındıran Türkiye gibi ülkeler, Batılı ortakların sorumluluğunu paylaşmalarını istiyor. Ancak bu gelişme, ABD gibi ülkelerin en eğitimli mültecileri seçip diğerleri geride bırakmalarına izin vermeye de isteksiz olduklarını da gösteriyor” diye yazdı. ERDOĞAN REUTERS’A KONUŞTU: “OHAL’İN SÜRESİ UZATILABİLİR” “ABD’de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan Reuters’a açıklamlarda bulundu. Erdoğan, Suriye’de IŞİD’e yönelik sürüdürülen operasyona değindi. IŞİD’in merkezi konumundaki Rakka’ya operasyon sinyali verdi. “Koalisyon güçleri ile birlikte Rakka’yı temizlemek için operasyon yapabiliriz’”ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca OHAL’in süresinin uzatılabileceğini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Reuters’e verdiği röportajda, Washington yönetiminin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’i ABD’de tutmak için hiçbir bahanesi bulunmadığını belirterek "Eğer ABD bizim stratejik ortağımız ve NATO müttefikimiz ise, Gülen gibi bir teröristin örgüt yönetmesine izin vermemeli" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, OHAL süresinin de uzatılabileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan 71’inci Birleşmiş Milletler Zirvesi’ne katılmak için dün New York’a gitti. Burada bir dizi temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı, Reuters’a konuştu. Erdoğan yaptığı açıklamalarda, ABD’nin Gülen’i barındırmaması, Gülen’in tüm etkinliklerinin dünya çapında yasaklanması gerektiğini söyledi. Erdoğan, Washington yönetiminin Gülen’i ABD’de tutmak için hiçbir bahanesi bulunmadığını belirterek, “Eğer ABD bizim stratejik ortağımız ve NATO müttefikimiz ise, Gülen gibi bir teröristin örgüt yönetmesine izin vermemeli” dedi. OHAL uzatılacak mı?Darbe girişiminin ardından ilan edilen 3 aylık Olağanüstü Hal’in uzatılabileceğini de dile getiren Erdoğan, “Bu üç ay, bir ay ya da daha uzun olabilir. Gülen’in adamları her yere sızdılar. Bu darbecileri belirleyip tutuklamayı sürdüreceğiz. Olağanüstü Hal’in uzatılması bu sürece yardım edecek” diye konuştu. Erdoğan, yaptığı açıklamalarda Avrupa Birliği (AB) konusuna da değinerek, "Türkiye, AB üyeliği süreci konusunda verdiği verdiği sözleri tuttu. “Bu iki yönlü bir yol. Türkiye’nin girişimlerine karşın, AB üstüne düşen görevleri yerine getirmekte başarısız oldu. AB’nin bu süreç konusunda dürüst olmasını istiyoruz”dedi. Suriye konusuna da değinen Erdoğan, Suriye’de Beşar Esed’n yönetimden gitmemesi durumunda, uzun süreli bir barış sağlanamayacağını söyledi. IŞİD ve YPG’nin temel iki tehdit olduğunu da vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin Rakka’ya bir müdahale konusunda tek başına davranmayacağını, ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri ile işbirliği yapacağını belirtti. Beşar Esad’ın, geçiş sürecinde bulunmaması gerektiğini de vurgulayan Erdoğan, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini, uluslararası toplumun Esad’ı içermeyen bir çözüm bulması gerektiğini kaydetti. Erdoğan’a başkanlık sistemiyle ilgili, “Türkiye kendi başkanlık modelini sisteme bağlayabilir, yeni bir süreci başkanlık sistemiyle idare edebilir. bunun karar sürecine faydalı olacağına ve ekonomiyi hareketlendireceğine inanıyorum’’ dedi. NEW YORK TIMES: “TÜRKİYE, SURİYE İHTİLAFINDA ROL OYNAYAN ÖNEMLİ AKTÖRLERDEN BİRİ” New York Times gazetesi, Türkiye’nin Suriye ihtilafında başlıca rol oynayan beş ülkeden biri olduğunu yazdı. Amerikan New York Times gazetesi, ‘Suriye Savaşına İlişkin Temel Sorulara Net Yanıtlar’ başlıklı haberinde, “Türkiye, Suriye ihtilafındaki başlıca bir rol oynayan beş ülkeden biridir. Suriye savaşında birden fazla ihtilaf eş zamanlı yaşandı. Esas mücadele Esad rejimi ile ona karşı çıkan isyancılar arasında olsa da ikinci bir ihtilaf da kaos arasında Suriye’nin etnik Kürt azınlığının silaha sarılması ile patlak verdi. Kürtler bazen ABD’nin desteği ile Kürt olarak gördükleri toprakları aldılar. ABD de Kürtleri cihatçı gruplara karşı bir müttefik olarak gördü. Esad, Kürt gruplara savaşmaya odaklanmazken bu gruplara karşı, kendi Kürt azınlığı ile ihtilaf içinde olan komşu Türkiye çıkıyor” dedi. Üçüncü ihtilafın cihatçı gruplar arasında meydana geldiğini, dördüncü ve "en karmaşık olanının ise Rusya ve İran destekli Suriye ordusu ile ABD’den destek alan isyancılar arasında yaşandığını belirten ABD’li gazete, ‘Hangi ülkeler karışıyor ve neden?’ sorusuna yanıt aradığı haberinde, “Suriye’de her biri farklı gündemleri olan beş ülke başlıca bir rol oynuyor ve müdahaleleri, savaşı gittikçe daha da kötüleşen bir açmazda kilitlemiş bulunuyor” yanıtını verdi. Başlıca beş aktörün İran, Suudi Arabistan, ABD, Türkiye ve Rusya olduğunu kaydeden gazete, “Türkiye, Esad’a zarar vermek ve belki devirmek amacıyla Suriyeli isyancıları barındırdı ve yabancı militanları getirdi. Daha sonra da Türkiye’deki Kürt isyanını güçlendirebileceği korkusuyla Suriyeli Kürt gruplara karşı harekete geçti” diye yazdı. YEDIOTH AHRONOTH: “İSRAİL, TÜRKİYE’YE SEYAHAT UYARISI YAPTI” Yedioth Ahronoth gazetesi, İsrail Başbakanlığı’ndan Türkiye’ye yönelik yeni ve ciddi bir seyahat uyarısı yapıldığını bildirdi. İsrail’de yayınlanan Yedioth Ahronoth gazetesi, ‘İsrail, Türkiye ve Sina için Sehayat Uyarıları Yayınladı’ başlığını kullandığı haberinde, “İsrail Başbakanlığına bağlı Terörle Mücadele Bürosunca bazı ülkeler konusunda yeni sehayat uyarıları yapıldı. Terörle Mücadele Bürosu Türkiye ile İsrail arasındaki uzlaşma anlaşmasına rağmen Türkiye için yeniden ciddi bir uyarı yaptı.Büro, (Türkiye’de) devam eden saldırılar nedeniyle İsraillilere ülkeye seyahatleri azaltmalarını tavsiye ediyor. Ancak üst düzey bir Büro yetkilisi, yolcular havaalanının sıkı kontrol altındaki bölümlerinde kaldıkları sürece İstanbul’da transit uçuşları için spesifik bir uyarı bulunmadığını da söyledi” şeklinde kaydetti. FARS HABER AJANSI: “IRAK BAŞBAKANI TÜRK ASKERLERİNİN ÇEKİLMESİNİ İSTEDİ” Irak Başbakanı Haydar İbadi, Türkiye’den Irak’taki askerlerini çekmesini istedi. Fars Haber Ajansı’nın haberine göre İbadi, Türk askerlerin Irak’taki varlığının IŞİD terör örgütünü yok etme sürecini yavaşlattığını öne sürdü. İbadi, “Eğer Türkiye IŞİD ile mücadelede samimi ise, o zaman Irak’ın bu talebine olumlu cevap vermesi gerekir” dedi. Geçen yılın Aralık ayında Türkiye, Irak’ın Ninova vilayetinde Musul yakınlarındaki Başika’ya 150 kişiden oluşan askeri birlik ve 25 tank konuşlandırmış, Irak’ın güçlü tepkisi sonrası bu birliklerin büyük bir bölümü kuzeye, Kürt bölgelerine kaydırılmıştı. AKP, bu birliklerin ‘bölgede IŞİD’e karşı mücadele eden yerel birliklere eğitim’ amaçlı konuşlandırdığını, burada uzun süredir birlik bulundurduğunu ve eğitim faaliyetleri verdiğini savunuyor. SANA: “SURİYE’DE ATEŞKES SONA ERDİ” SANA, Suriye’de ateşkes sona erdiğini bildirdi. Suriye resmi haber ajansı Sana tarafından yayımlanan açıklamada, muhalif güçlerin 12 Eylül’de başlayan ateşkes ile ilgili hiçbir noktaya uymadığı iddia edildi. Suriye Ordusu, ülkedeki ateşkesin sona erdiğini duyurdu. Suriye resmi haber ajansı Sana tarafından yayımlanan açıklamada, muhalif güçlerin ateşkes ile ilgili hiçbir noktaya uymadığı iddia edildi. Ateşkesin birçok bölgede 300’den fazla kez ihlal edildiğini kaydeden resmi açıklama, Suriye Ordusu’nun azami itidalli davrandığını vurguladı. Ateşkesin sona ermesinin ardından Halep kenti akşam saatlerinde yeniden havadan savaş uçakları ve karadan topçu birlikleri tarafından vurulmaya başladı. Suriye’de Beşar Esad rejimi ile muhalif güçler arasındaki ateşkes ABD ve Rusya’nın arabuluculuğuyla ilan edilmişti. Öte yandan hafta sonunda ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Suriye ordusunu bombaladığı hava operasyonuna İngiltere’nin de katıldığı resmen doğrulandı. İngiltere Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Suriye’nin Deyr ez Zor kentine yapılan saldırıya destek verildiği, koalisyon tarafından saldırıya ilişkin olarak yürütülen soruşturma konusunda da ‘tam bir işbirliği içinde olunduğu’ kaydedildi. Açıklamada, “İngiltere, Suriye ordu birliklerini kasten hedef almaz” denildi. Rusya Savunma Bakanlığı cumartesi günü Irak yönünden gelen ABD savaş uçaklarının yaptığı saldırıda 60’dan fazla Suriye askerinin öldürüldüğünü duyurmuş, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise, askeri kaynaklara dayanarak en az 90 Suriyeli askerin öldüğünü açıklamıştı. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, CNN televizyonuna yaptığı açıklamada Suriyeli askerlerin yanlışlıkla vurulmasının ‘korkunç’ olduğunu ve bundan ‘pişmanlık duyduklarını’ belirtti. Avustralya ve Danimarka da hava operasyonuna destek verdiklerini duyurmuş, Avustralya Savunma Bakanlığı saldırıda ölen ve yaralanan Suriyeli askerlerin ailelerine üzüntülerini iletmişti. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ise, ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinin Deyr ez Zor’u vuran hava operasyonunu ‘alçakça bir saldırı’ olarak nitelendirmişti. Alman Savunma Bakanlığı ise, söz konusu hava operasyonuna Alman Ordusu’nun katılmadığını duyurdu. Bakanlık sözcüsü Jens Flosdorff, bölgede görev yapan Alman keşif uçaklarının kısa vadeli hedef seçimi ve bombardımanlar konusunda faaliyet göstermediğini açıkladı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-