"M.Kemal'in kızları-oğullları" ve Kürt Sorununda eşitlikçi-bağımsızlıkçı tutum...
Öğlen 12'den beri Sinop öğretmenevinde tutsak edilenleri nasılsa bir türlü oradan çıkarmayı ve toplanan ve önceleri sayıları bir kaç yüz olan kalabalığı dağıtmayı başaramayanlar, nasıl olduysa, 12 saat sonra BDP'lileri bina dışına çıkarmayı başarmışlar...
Ey ırkçı zevat!
Silahsız ve barış konuşmaya geldim diyen insanlar gerçekten düşmanın olsa bile (ki değiller) bu yapılmaz. Silahsız ve savunmasız insanları bir binayı sıkıştırıp linç kültürüyle onlara saldırmak için insanın ancak müsveddesi olmak gerekir...
Ey Kürtlere hala ve ısrarla "yalnızca Türk ol ve yalnızca Türkçe konuş, ya da katlin vaciptir" mantığı ile yaklaşan içlerinden insanlıkları alınmış ucube yaratıklar; umarım siz hiçbir zaman babanızın adını çocuğunuza koyamazsınız diyen, ananızın dilini konuşamazsınız diyen bir zulümle karşı karşı kalmazsınız.
Umarım ana dilini okulda konuştu diye dayak yiyen çocuğun annesi; "Kürt olmakta ısrar ediyor" diye köyün ortasında karısı ile çocuklarının önünde bok yedirilen adamın karısı ya da kızı olmak gibi büyük bir trajedi ile karşılaşmazsınız...
Bu ülkede sosyalistleri 1 Mayıs 77 ve daha bir çok olayda, Alevileri Maraş'ta, Çorum'da, Sivas'ta ve daha pek çok yerde katledenler ile şu an Sinop'ta silahsız savunmasız BDP milletvekillerini linç etmek için tertip içinde bulunan güçler bir ve aynıdır...
Türkü ve Kürdü, Alevi'si ve Sünni'si, solcusu, sosyalisti ve vicdan sahibi tüm insanlar... Bunu yapanlara karşı durmak durumundayız...
Bunlar hepimizin katilidir unutmayın...
Bunlar hepimizin katilidir unutmayın...
Bir söz de size "Mustafa Kemal'in kızları ve oğulları..."
Sinop'taki faşist derin provokasyonu onaylayan ve kendilerine "Mustafa Kemal'in kızıyım", "Mustafa Kemal'in oğluyum" yaftasını yakıştıran bazı paylaşım sahiplerine sesleniyorum... Eleştireceğimiz önemli yönleri vardır; ama şu kesindir ki, Mustafa Kemal feodal monarşiye karşı çağdaş yurttaş egemenliğinin, emperyalist sömürgeciliğe karşı bağımsız ulus devletin savunucusu olarak çağına göre ileri hamlelerin temsilcisi ve savunucusuydu...
Siz ise Kürt sorununu çağdaş demokrasiyi-yurttaş egemenliğini ve emperyalizmden bağımsızlığı pekiştirecek biçimde çözme iradesi göstermek yerine, bu sorunu ırkçı bir yaklaşımla ele alarak Kürtlerin bu ideallerden de uzaklaşması ve ne yazık ki AKP neo-teokrasisinin ve ABD emperyalizminin bölgedeki emellerinin bir aracı haline dönüşmesi için elinizden geleni yapıyorsunuz. Bu sorunu inisiyatif alarak demokrat ve anti ABD-emperyalist Kürtlerle işbirliği içinde, ki Türkiye Kürtleri içinde bu hala baskın eğilimdir, bütün etnik kimlikten insanların eşitlik ve özgürlük temelinde kardeşçe birliğini sağlama perspektifiyle çözme politikası geliştiremediğiniz, Kemalizm'in en önemli ve ilerici yanları olan yurttaşlık ve anti emperyalizm idealini unutup, Kemalizm'i ırkçı bir Türklük tanımına hapsettiğiniz için, AKP'nin bu sorunu emperyalizmin lehine ve cemaatçi-monarşik bir zihniyetle çözme gerici çabalarına en büyük desteği sizler sunmuş oluyorsunuz.
Sizin bu söylemleriniz ne özgürlükçülükten ne de anti emperyalizmden yanadır. Sizler çok ama çok uzun yıllardır -AKP iktidarından da çok önceleri- emperyalizme göbekten bağımlı hale gelmiş dünün (ordunun) ve bugünün (AKP-cemaat işbirliğinin) "işbirlikçi devletlu kesimleri"nin oyuncağı haline geldiğinizi anlamıyor musunuz?...
Sizler bu kafayla olsanız olsanız; ancak ABD'nin ve AKP'nin üvey evlatları olursunuz.
ABD- AKP ittifakı karşısında ilerici ve anti emperyalist olmanın bugünkü tek yolu; demokrasi karşıtı ve emperyalizmle koyun koyuna olan gerici Türk ve Kürt ittifakına karşı; ilerici, eşitlikçi, özgürlükçü değerleri savunan ve emperyalizme karşıt olan Türk ve Kürt ittifakını yaratmaktan geçiyor...
Bunu unutmayın; kendinize gelin...
Oyuna gelmeyin...
Yorumlar
Yorum Gönder