YEREL YÖNETİMLERLE İLGİLİ YETKİ ADALETSİZLİĞİ VE KARMAŞASI...

 

 

Yerel yönetimler doğuşları ve anlamları itibariyle demokrasinin genelleştirilmesi, yaygınlaştırılması sürecinin bir ürünü, bir kurumsal simgesidirler.

Dolayısıyla çağdaş bir yerel yönetim anlayışı şeffaflığı, katılımcılığı, taban inisiyatifinin harekete geçirilişini ifade etmek durumundadır. 

Oysa Ankara’da keyfi bir yönetim hüküm sürmektedir. Bu keyfi yönetim üstelik mevcut yasalarla oldukça büyük yetkilerle donatılmıştır. Yetki ve keyfiyet bir araya gelince yerel yönetim alanında Ankara’da varolan tablo  bir tür yerel  padişahlık ve aile egemenliği izlenimi yaratacak nitelik kazanmıştır.

Farklı olan, farklı davranan ilçe belediyeleri Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından  büyük bir cendereye alınarak işyapamaz hale getirilmeye çalışılmakta, bu bölgelere bilinçli olarak hizmet götürülmemektedir.Büyükşehir Belediyesi tarafından  yapılan bu haksız, tarafgir uygulamalarla yalnızca ilçe belediyesi değil, o ilçe de yaşayan tüm vatandaşlar, hatta tüm Ankaralılar cezalandırılmaktadır.

 

Büyükşehir ve ilçe belediyesinin yetkileri...

Mevcut yasa ve yönetmeliklere göre  Çankaya  ilçesi’nde,  Çankaya  Belediyesi’nin ve Büyükşehir Belediyesi’nin görev ve yetkilerinin ne olduğunu ortaya koyduğumuzda  bu cezalandırılmanın boyutlarının hayret uyandırıcı bir büyüklüğe ulaştığı daha net görülecek ve anlaşılacaktır.

*12 metreden küçük sokakların asfalt, kaldırım, ağaç budama ve karla mücadele çalışması Çankaya Belediyesi’ne aittir.Çankaya'da bulunan 12 metreden geniş sokaklarda bu işlerin sorumlusu Büyükşehir Belediyesidir.

*Yasalara göre Çankaya Belediyesi’nin su, kanalizasyon ve doğalgaz ile ilgili hiçbir görev ve sorumluluğu yoktur. Çankaya'daki 12 metreden küçük veya büyük tüm sokaklarla, tüm cadde ve bulvarların su, kanalizasyon, doğalgaz ile ilgili altyapı çalışmalarının hepsi Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğu ve yükümlülüğü altındadır.  

Aynı Büyükşehir Belediyesi Çankaya’dan vergisini kuruşu kuruşuna almakta, Çankayalının vergileri, Ankara’nın başka ilçelerine yol olmaktadır…

Çankaya sınırları içerisinde toplam cadde-sokak uzunluğu, 1.237 kilometredir. Ancak bu rakamın sadece 433 kilometresi Çankaya Belediyesi’ne aitken, 803 km’si, başka bir ifadeyle toplam cadde ve sokak uzunluklarının yüzde 65’i Büyükşehir Belediyesi sorumluluk sınırları içerisindedir.

Çankaya ilçesi sınırları içerisindeki cadde ve sokakların toplam yüzölçümü 20.4 kilometre karedir. Bunun sadece yüzde 19’u, yani 3.9 kilometre karesi Çankaya Belediyesi sorumluluk alanı içerisindedir.

Çankaya’daki cadde ve sokakların yüzde 81’ine Büyükşehir Belediyesi hizmet götürmek zorundadır. Hangi hizmetler? Asfalt, kaldırım, yol, su, doğalgaz gibi temel altyapı hizmetleri… Çankaya Belediyesi ise sadece temizlik hizmetlerini yapmakla yükümlüdür.

Bu noktada şu tespiti yapmakta yarar var: mevcut yasalar ciddi bir takım eksiklikleri de içinde barındırmaktadırlar. Örneğin Çankaya Belediyesi sınırları içerisinde bulunan Remzi Oğuz Arık Mahallesi'nde yer alan Ali Dede Sokak’ın eni 10 metreden başlamakta ve 290 metre boyunca böyle ilerlemektedir. Dolayısıyla buradaki sorumluluk Çankaya Belediyesi’ne ait olmaktadır. Fakat bu noktadan sonra eni 14 metreye çıkmakta ve sokağın geri kalanı Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluk alanına girmektedir.

Şimdi ÇankayaBelediyesi kendi görev alanına giren yeri asfaltladığımzda sokağın diğer bölümü asfaltsız kalacak ve vatandaş haklı olarak buna tepki gösterecektir. Ne yazık ki benzer durumların çözümü yasada mevcut değildir. Bu hem belediyeleri hem de vatandaşla belediyeyi karşı karşıya getirmektedir.  

Diyelim ki Çankaya'daki belli caddeler delik deşik, yollar yürünmez halde. ÇankayaBelediyesi buralara müdahale etmek istediğinde,Büyükşehir Belediyesi yasaları gösterip yetkiniz yok diyor... Örneğin caddeler  de ÇankayaBelediyesi kar küreme çalışmasıyapmak istediğinde Büyükşehir Belediyesi bunu bile engellemeye çalışabiliyor. Ama o caddeler temizlenmeden ÇankayaBelediyesi'nin ara sokakalara girip temizleme yapması da olanaklı değil vb. .

Bu tablo açık biçimde göstermiş olmalıdır ki, ilçe belediyelerinin hizmetleri ancak Büyükşehir Belediye başkanına rağmen, onun siyasi tarafgirliği ve keyfi engellemeleri aşılarak gerçekleştirilebilmektedir.

Bu yasal karmaşa ve ilçe belediyelerinin eli kolu bağlı hali, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yönetim anlayışı ve üslübu ile birleşince hem ilçe halkına hem de genelolarak Ankara halkına  çok ciddi zararlar verebilmektedir.