BM MÜLTECİLER YÜKSEK KOMİSERİ: “SURİYE KRİZİ, SİYASİ YOLLA ÇÖZÜLMELİ”
DW:
Sayın Grandi, Suriye’deki savaş yakın tarihteki en ağır mülteci krizine yol
açtı. Milyonlarca Suriyeli ülke içinde ve dışında göç halinde. Bu ayın başında
bir kısmı Suriye’ye geri döndü. Suriye içindeki mültecilere yardım ederken en
önemli yapılması gereken nedir?
Filippo
Grandi: Yanıtı tek kelime: Barış. En önemlisi bu. Başarılı
sonuç alınabileceğine dair spekülasyonlarda bulunmak erken de olsa barış
görüşmeleri yapılıyor olması biz insani yardım organizasyonlarına cesaret
veriyor. Ancak ‘barış’ anahtar kelime. Suriye krizinden mültecileri ele alarak
bahsedersek çözümler üzerinde düşünmek gerekir. Tabii ki Suriye içinde göç eden
insanların evine dönmesi en iyi çözüm olurdu. Ancak evleri yeniden inşa
edilirse dönebilirler. Hasarların inanılmaz boyutta olduğunu gördüm. Yeniden
inşa sadece barış gerçekleşirse mümkün olabilir. Yani uluslararası toplumun
çaba göstermesi gereken nokta bu.
DW:Suriye’ye
yönelik sert yaptırımlar yürürlükte. Yaptırımlar Birleşmiş Milletler Mülteciler
Yüksek Komiserliği’nin bölgedeki çalışmalarını güçleştiriyor mu?
Grandi: Şu
anda biz ve diğer Birleşmiş Milletler kurumları, Kızıl Haç örgütü ve
hükümetlerden bağımsız sivil toplum örgütleri insani yardım yapıyoruz. Umarım
siyasiler bunu dikkate alır. Ancak söylediğim gibi bu uzlaşmazlığı siyasi
yoldan çözmeliyiz. Yalnızca bu şekilde sorunların üstesinden gelebiliriz ama
henüz o aşamaya gelemedik. Uzlaşmazlıktan etkilenen insanları düşünmeliyiz ve
onları desteklemeyi sürdürmeliyiz. Çeşitli nedenlerden ötürü son aylarda Suriye’den
Avrupa’ya çok az insan geliyor. Bu nedenle Suriyelilerin ne kadar acil
ihtiyaçları olduğunun unutulduğu endişesini taşıyorum. Yalnızca Avrupa’daki
değil, Suriye ve komşularındaki milyonlarca insanı da unutmamalıyız. Onların
hâlâ ciddi boyutta yardıma ihtiyacı var.
DW:
Yaklaşık bir yıl önce Londra’da düzenlenen Suriye Konferansı’nda uluslararası
toplum Suriye’ye yardım kararı aldı. Bu verilen sözler tutuldu mu?
Grandi:
Kanımca
Londra’daki konferans iyi bir adımdı. Öncelikle söz verilen yardımların kapsamı
açısından. Gerçekten de kararlaştırılan maddi yardımların çoğu yapıldı. Diğer
açıdan yapılan yardımların çeşitliliği açısından da önemliydi. Büyük bir kısmı
insani yardımdı ama mültecilere ve ülkesindeki Suriyelilere iş olanaklarının
yaratılmasını, çocukların eğitimini de kapsıyordu. Konferansta alınan yardım
kararları bu büyük göç ile mücadelede yeni, örnek bir adım oldu. Uluslararası
toplum Suriye ile olan bu yöndeki ilişkisini sürdürmeli ve diğer mülteciler ile
ilgili durumlarda da uygulamalı. Ortadoğu, Afrika ve dünyanın başka yerlerinde
de aynı durumda olan mülteciler var. Londra’daki konferansta ortaya iyi bir
model çıktı ve sonuç vermeye başladı. Bu yardım modelinin başka bölgelerde de
uygulanmasına değer.
DW:Yeni
ABD Başkanı Donald Trump, çok taraflı kurumlara karşı kendini pek sorumlu
hissetmiyor gözüküyor. Birleşmiş Milletler hakkında ne düşündüğünü bilmiyoruz.
Yeni Amerikan yönetimi sürecinde Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek
Komiserliği’nin maddi kaynaklarının kuruyabileceğinden endişeli misiniz?
Grandi:
Yeni Amerikan yönetiminin insani yardımlara karşı hangi stratejik kararları
alacağını söylemek için henüz erken. Umarım onlarca yıldır ABD’nin BM’ye ve
diğer kurumlara yaptığı yardımları sürdürür. Amerikalıların güçlüklerin,
sorunların herkes için olduğu gibi onlar için de küresel olduğunu anladıklarına
güveniyorum. Bu nedenle ABD’nin mücadele etmek için küresel kurumlara ihtiyacı
var. Mülteci sorunu da buna dahil. Bir noktayı daha eklemek istiyorum: ABD’nin
destekleri herhangi bir siyasetçiden gelmiyor. Verilen destekler Amerikan
halkının derinlerinde kök salmış durumda. Eminim insanların düşüncesine,
hislerine karşı hassas olan Amerikan yönetimi bunu dikkate alacak, anlayacak ve
ona göre karar verecektir.
DW:Trump
hükümetine bir istekte bulunabilseydiniz ne dilerdiniz?
Grandi: Mültecilere karşı
tutumunda ve sorunlarını çözmek
konusunda angaje olmayı sürdürmesini dilerdim.
Ve tabi ki dünyada her alanda mücadele edilmesi gereken konularda da.
Yorumlar
Yorum Gönder