*1 Mayıs konuşması… 2009



Dostlarım;

Emeğin ve dayanışmanın günü olan 1 Mayıs’ta hepinizi dostluk ve dayanışma duygularıyla selamlıyoru
m.

1 Mayıs, insanca bir yaşam için yakılmış bir ağıttır .Doğmakta olanın, gelişmekte olanın, daha özgür, daha eşit bir Türkiye ve Dünya’nın müjdesidir. Zorluk ve yokluk ortamında direnci ve umudu tazeleyen bir sevdalı yürüyüşün adıdır. İnsanoğlunun bütün yaşamsal varlığına vurulmak istenen esaret zincirini şiddetle reddetmenin; teslim olmamanın adıdır.

1 Mayıs toplumun üreten kesimlerinin, kendi makus talihlerini tersine döndürmeye başlayarak, ekonomik, sosyal ve siyasal anlamda esaret altında yaşamak istemediklerini haykırdıkları günün adıdır.Yalnızca üreten ve ezilen toplumsal sınıf ve kesimlerin değil, aynı zamanda dünyanın bütün mazlum ve sömürge uluslarının evrensel bir kurtuluş türküsüdür.

Bugün 1 Mayıs’ı ilk kez resmi bir tatil günü olarak kutluyoruz. Bu yılların mücadelesiyle elde edilen büyük bir kazanımdır.

Bugün burada 1 Mayıs tarih penceresinden bizlere bakıyor: 

Ve bizlere diyor ki; bu güzel bir gelişme ama işçilerin ve kamu çalışanlarının; köylülerin ve küçük üreticilerin sorunları azalmak bir yana daha da artarken bu kadarı yetmez. 1Mayıs’ı tüm çalışanların, tüm üretenlerin daha özgür, gönenç içinde ve mutlu yaşadığı bir ülkede ve dünyada kutlamak için daha çok çalışmalıyız; daha fazla yol almalıyız.

Sendikasız ve sigortasız çalışma yaygınlaştırırken, çalışanlar sendikasızlaştırılırken, kamu çalışanları grevli ve toplu sözleşmeli sendika hakkına kavuşamamışken, bizlere düşen bu 1 Mayıs’ı da, bizleri her geçen gün ekonomik olarak yoksullaştıranları, hukuksal haklarımızı elimizden tek tek alanları protesto gününe dönüştürmektir.

Bizlere düşen daha güzel bir Türkiye ve Dünya umuduyla birleşmek, örgütlenmek ve her düzeyde bunun mücadelesini vermektir.

Evet öte yandan da 1 Mayıs kendisine sahip çıkan binlere, on binlere,milyonlara yani bizlere, eşitlik ve özgürlük türküsünü her şeye rağmen dilinden düşürmeyen biz emekçilere, emek dostlarına bakıyor, umutlanıyor ve gülümsüyor.

Demek ki diyor, yüzlerce yıl önce başlayan 1 Mayıs ruhu hala yaşıyor. Demek ki diyor “Bu mücadele sürecek; ta ki yeryüzü eşitliğin, özgürlüğün ve sevdanın yüzü oluncaya dek!”

Bugün 1 Mayıs’ın bağımsızlıkçı, eşitlikçi ve özgürlükçü ruhunun aydınlattığı  meydanlara bakınca;umutlanıyoruz:

Ülkemiz ve dünyamız üzerinde dolaşan bütün kara bulutlara karşın, 1 Mayıs ruhu, dünü yarına bağlayan  büyük atılımlarla  her geçen gün daha dinç, daha gururlu ve daha özgür bir şekilde büyüyecek, gelişecek ve onurlu  yürüyüşünü sürdürecektir..

1 Mayıs tüm insanlığın kalbine ve bilincine uzanmayı başarmış kökleriyle rüzgara karşı direnmeyi bilen bir ağaç gibi, bugünde onurlu ve dimdik, yarın da onurlu ve dimdik olacak…

Bugün Türkiye’nin bütün alanlarına 1 Mayıs’ın simgelediği evrensel değerlerini savunmak bilinciyle toplanan genç, yaşlı; kadın, erkek on binlerce yürek bunun en güzel, en somut kanıtı değil midir?

Emek ve dayanışma gününde diyoruz ki, sevgili emek dostları, bakmayın siz bugünkü karanlığa, geçicidir, koftur, korkak ve ürkektir bu karanlık…

Bizler beynimizle, kalplerimizle hep genç, hep umutlu, hep direngen ve çalışkan kalırsak, eminim ki, çok değil kısa bir süre sonra sayılarımız, kazanımlarımız ve  umutlarımız çok daha çoğalmış olarak gelecek 1 Mayıs’ları, Taksim’de dahil türkiye’nin her alanında büyük bir coşku ile kutlayacağız…

O güzel günlerde de buluşmak dileği ile tekrar tüm dostların 1 Mayıs’ını kutluyor; hep emekten, aydınlıktan, eşitlik ve özgürlükten yana kalın, hep genç ve umutlu kalın diyorum. Nice 1 Mayıs’larda buluşmak dileği ile...

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-