DEUTSCHE WELLE: “TÜRKİYE BAŞKANLIK SİSTEMİNE HAZIR DEĞİL”
Deutsche
Welle, uzmanlara dayandırdığı analizinde Türkiye’nin başkanlık sistemine hazır
olmadığını kaydetti.
“Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinin ardından Erdoğan’ın ABD’deki başkanlık sisteminin bir benzerini
Türkiye’ye uygulama planına Washington’da şüphe ile yaklaşılıyor. Uzmanlar, ‘kuvvetler
ayrılığı önemli’ diyor” ifadelerini kullanan Alman yayın kuruluşu Deutsche
Welle, “Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri birçok soruyu beraberinde
getirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından
cumhurbaşkanının görevleri ve Türkiye’deki demokratik sistem tartışılan
noktalar arasında” ifadelerini kullandığı analizinde, Washington Enstitüsü
Türkiye Araştırmaları Programı Direktörü Soner Çağatay’ın, “Türkiye, başkanlık
sistemine hazır değil. Kuvvetli bir güçler ayrımı ilkesinin oluşturulduğu ve
bunun içselleştirildiği toplumlarda mümkün. Yürütmenin, yasamanın ve yargının
birbirinden kesinlikle ayrı olduğu sistemlerde başkanlık sistemi mümkün”
şeklindeki görüşlerini aktardı.
“Amerikan
sisteminde başkanın büyük idari yetkilerle donatılmış olmasına rağmen bu
yetkilerin denge ve kontrol mekanizması ile frenlenmesi mümkün” ifadesini
kullanan Deutsche Welle, Çağatay’ın, “Amerikan
sisteminde bunu görüyoruz. Başkanın ve yasamanın ana organı olan Kongre’yi halk
ayrı ayrı oylarla seçtiği için bunlar birbirlerine bağlı olmayan, birbirini
kontrol eden iki ayrı güç oluyor ve aynı zamanda Anayasa Mahkemesi üyelerini
atayan başkanın bu atamaları Kongre tarafından denetlendiği için başkanın yargı
üzerindeki yetkilerinin de sınırlandığını söylemek mümkün. Ancak güçlerin
gerçek manada ayrımı ile sağlıklı bir sistem oluşabilir. Türkiye’de başkanlık
sisteminin oluşması için meclisin ve başbakanın ayrı ayrı seçimlerde başa
geldiği gibi ayrı ayrı bağımsız olması gerekiyor. İkinci bir nokta ise yargının
tümüyle bağımsız olması gerektiği koşulu. Şu andaki sistemde bu görülmüyor.
Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin büyük çoğunluğu Cumhurbaşkanı tarafından atandığı
gibi, bu atamalar meclis tarafından denetlenmiyor. Demek ki bu sistemin Türkiye’de
oluşturulması için öncelikle yasama, yürütme ve yargı arasındaki ayrımların
kesinleştirilmesi ve hatta bunların arasına setlerin çekilmesi gerekiyor. Erdoğan,
kendisine oy vermeyen kesimi de temsil edip edemeyeceği konusunda endişeli.
Türkiye’nin otokratik bir rejim eğilimi göstermesi ABD’de dikkatle izlendi. Demokrasi
anlayışı bu noktada sorgulanacak bence Washington’da, bir süredir olduğu gibi” şeklindeki
görüşlerine yer verdiği analizinde, National Endowment for Peace’de çalışan
Richard Kraemer’ın, “Türkiye’nin gelişiminde kuvvetler ayrılığının ne kadar
önemli olduğunun farkına varılmasını umuyorum. Eğer sağlam bir denge ve kontrol
mekanizması olmaz ise, o zaman demokrasi değil otokrasiye doğru ilerliyorsunuz
demektir. Yargı konusunda atılan adımlar endişe verici. Türkiye Amerikan tarzı
bir başkanlık yönetimine de hazır değil. Ülkenin yüzde 51 ya da 52’si civarında
destek alıyorsanız bu tarz bir temel değişiklik yapmayı hedeflemenin ülkenin
demokrasisi için sağlıklı olduğunu düşünmüyorum” şeklindeki sözlerini de
aktardı.
Yorumlar
Yorum Gönder