Be hey Diktatör... Sen artık bittin...


       
48 yaşına geldim. Daha 16 yaşında politikleşmiş bir kuşağın üyesi olarak, 32 yıldır siyaseti yakından izliyor ve içinde bulunuyorum.
32 yıllık bir politik deneyimin ardından açıkça söyleyebilirim ki, ben geçmişte de bu ülkenin kaynaklarını yok pahasına talan eden çok siyasetçi gördüm; ama bugünkü AKP hükümeti kadar talancısını görmedim.
Ben 32 yıl çok yalancı siyasetçi gördüm; ama bugünkü kadar yalancısını görmedim. Ben geçmişte de siyasetçileri pek zeki bulmazdım; çoğu ortalamayı aşan insanlar değildi.
Ama hem zırcahil olup hem de kendinin her şeyi bildiği yanılsamasını bu kadar derinden yaşayanını görmedim.
"Mesaj alındı artık yeter" diyor. Kitlelerin zorlamasıyla bazı geri adım atıldığı da doğrudur. Ama her yeni konuşma, davranış ve önerilerinde şaşırıyoruz ve mesajı nasıl ve nerelerinden aldıklarını doğrusu çok ama çok merak ediyoruz.
Behey cehaletin sultanı, kimse senin seçimlerden galip çıktığını reddetmiyor ki; her ne kadar aldığın oy, kullanılmış geçerli oyların yüzde 50'si, toplam oyların ise yüzde 33'ü civarında olsa, yani seçmenlerin çoğunluğunu falan temsil etmiyor olsan da, asıl itiraz buna değil.
Bu halk sana "Sen seçimlerden galip çıksan ve hatta toplumun değil yüzde 50'sinin, yüzde 60'ının, 70'inin oyunu alsan da , demokrasi çoğunluk diktatörlüğü değil, her istediğini yapamazsın" diyor...
Sense bu mesajı hiç anlamamışsın ki, ikide bir çıkıp "sandıkta hesaplaşalım, referandum yapalım" masalı anlatmaya devam ediyorsun... Bu sakat muhakeme biçiminle çoğunluk olduğunu göstermeye yönelik mitingler düzenliyor ve çoğunluk olduğunu gösterince, kendinin haklı ve meşru olduğunu kanıtlayabileceğini sanıyorsun hala.
Referandumda bir biçimde çoğunluğu sağlarsam istediğimi yaparım havasındasın. Sana verilen mesajı hiç anlamamışsın... Yapamazsın...Yapamazsın...Yapamazsın...
Bak ben sana anlayabileceğin bir örnekle anlatayım... Diyelim ki bir yerleşim bölgesinde ateistler, Hristiyanlar, aleviler çoğunlukta, sunni Müslümanlar da azınlıkta... Nasıl orada cami yapılıp yapılmayacağına çoğunluk karar veremezse, çevre hakkı da inanç hakkı gibi temel bir haktır demokrasi de, on binlerce insan buradaki parkımı yıkma diyorsa ve bunun için günlerce eylem yapıyorlarsa, "oylama yapacağım, çoğunluk ne isterse o olsun" diyemezsin...
Sen biliyorum ki, "Ya hiç İslamın gereği ile  bir park aynı önemde olur mu?" diyeceksin... Bu halk tam da işte bu nedenle de, yani senin "din adına her şey meşrudur" demogojisiyle insanların duygu, düşünce ve inançlarını ipotek altına almaya çalıştığın için bugün sokaklarda.
Behey cehaletin sultanı, çoğunluk olman toplumun tüm kesimlerinin yaşam tarzını, tercihlerini yok saymak ve her yere kendi yaşam anlayışını ve onun simgesi binaları ve uygulamaları dayatmak hakkı vermez sana.
Toplumun bırak yarısını, yüzde 10'u bile bir konuyu çok önemsiyor ve yaptığın işlerin onların hakkını gasp etmek olduğunu düşünüyorsa, sen bu talepleri ve itirazı çoğunluk bende gerekçesiyle göz ardı edemezsin. Edersen demokrat değil, diktatör olursun.
Günlerdir eylem yapan milyonlar, birinin oyların çoğunluğunu alarak seçilmesinin tek başına onun ve yönetiminin demokrat olduğunu göstermeyeceğini, demokrasinin toplumun nasıl yönetildiği ile ilgili olduğunu anlatmaya çalışıyorlar sana...
Ayrıca bugünkü seçilmiş kral pozisyonunu anti demokratik seçim sisteminin sayesinde elde ettiğini, eğer Türkiye'de adil ve demokratik seçim sistemi olsa, bu güce sahip olamayacağını haykırıyor.
Kitle eylemleriyle bir adım geri atıyorsun; ortam bir parça yumuşamışken, verilen mesajı hiç anlamadığını, yaşananlardan hiç ders çıkarmadığını gösterir bir tarzda "Orayı boşatsınlar; yoksa boşaltmasını biliriz diye" tehditler savuruyorsun.Daha üzerinden bir kaç saat geçmeden tomalarını, panzerlerini silahsız, savunmasız insanların üzerine salıyorsun.
Bu kadarını bile kavrayacak bir öngörüden yoksunsun ki, bu sözlerin ve uygulamaların ardından alandan ayrılmaya niyeti olan bile varsa; artık orayı boşaltmaz. "Bu zat hiç bir ders çıkarmamış daha yaşananlardan" diye düşünür...
Ey özgürlük mücadelesi veren milyonlarca aydınlık insan bu sözlerim de size dir, işiniz çok zor; direnciniz ve sabrınız daim olsun, zira karşınızda öğrenme özürlüsü bir muhatap var...
Siyaseten öğrenme, ders çıkarma ve gerekli manevraları yapabilme yeteneği olmayan birinin ise, direnç gösterdiği gerçeklerin karşısında diz çökmek dışında bir geleceği yoktur.
Bugün ya da yarın...
Bak ben sana büyük harflerle söyleyeyim...
Be hey Diktatör...Sen artık bittin...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-