TOPLUMCU BELEDİYECİLİĞE DOĞRU 5


 

Çankaya Belediyesi’nin etkinlikleri sırasında kulislerde ve sigara molalarında, mesleğimiz gereği, etkinliğe katılanların belediye ile ilgili konuşmalarına kulak kabartırız… Öven de olur; eleştiren de… Övgüleri bir tarafa bırakalım… En çok eleştiriler dikkatimizi çeker. Neyi ve niye beğenmiyor vatandaş? Bunu anlamak, çözümlemek ve olanaklıysa giderilmesi için çalışmak da bizlerin görevleri arasında…

Bütün bu kulak kabartma mesaileri sırasında dikkatimizi çeken nokta şudur: Vatandaş belediyeden öncelikle iş beklemektedir. Şuna benzer sözleri sıklıkla duyarız:  “ Onca yıllık partiliyim, partiye şu kadar hizmet verdim. Boynumu büke büke kızım için iş istemeye gittim. Almadılar. Yazıklar olsun…” İŞSİZLİK EN ÖNEMLİ SORUN…

Gerçekten Ankara’daki en önemli kentsel sorun işsizlik ve yoksulluk… Çankaya Belediyesi’ne yapılan iş başvurularının toplam sayısı 30 bini aşıyor… Bu başvuruların içinde nitelikli, eğitimli insan sayısı da oldukça kabarık… Yani vasıflı emek açısından da çok önemli bir sorun işsizlik…

Çankaya Belediyesi  olanaklarını zorlayarak bu başvuruların bir bölümüne belediyede istihdam sağlamaya çalışıyor. Ayrıca ve çok daha önemli olarak, Ankara’nın iş ve istihdam kapasitesini geliştirmek; Ankara’nın beslenme sorununu garanti altına almak için projeler geliştiriyor ve uyguluyor.

Kır Kent Kardeşliği Projesi bu açıdan çok önemli… Çankaya’nın civar köylerinde tarım ve hayvancılığı ve doğa turizmini geliştirmeyi hedefleyen bu proje adım adım amacına ulaşıyor.  Bu proje ile kırsaldan kent merkezine göçün önlenmesi ve hatta tersine göçün sağlanması amaçlanıyor. Yine bu proje sayesinde kentlinin gıda ürünlerine ucuz ve sağlıklı biçimde ulaşması sağlanacak… Projenin işsizliğin ve yoksulluğun azaltılması açısından önemi ortada.

Dahası da var:  Belediye bünyesinde oluşturulan İş ve İstihdam Merkezi aracılığıyla iş arayan pek çok yurttaşın belediye dışı alanlarda istihdamını da sağlıyor Çankaya Belediyesi… Merkezden edindiğimiz bilgilere göre, Çankaya Belediyesi İş ve İstihdam Merkezi başvuruda bulanan 3500 civarında vatandaş tan 1145’ine belediye dışı alanlarda iş ve istihdam olanağı sağlamış. Yani bu kadar vatandaşı başkasına muhtaç olmaktan kurtarmış… Sanırız bundan daha önemli bir hizmet olamaz.

Çankaya Belediyesi’nin özellikle kadın ve engelli yurttaşların iş, istihdam ve düzenli gelir elde etmesini amaçlayan pek çok projeyi hayata geçirdiğini de burada vurgulamak gerek…

İŞ VE AŞ İÇİN… TOPLUMCU BELEDİYE…

Çankaya’da uygulanan “Toplumcu Belediyecilik” ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde bugün uygulanan “rantçı belediyecilik” arasındaki en önemli farklardan birisi de budur.

Toplumcu belediyecilik, kentin kayıtlı ve güvenceli biçimde üretim, iş ve istihdam kapasitesini artırmayı en temel önceliği sayarken; rantı çalışmalarının merkezine oturtan Ankara Büyükşehir Belediyesi yönetimi, en son olarak büyük bankaların merkezinin İstanbul’a taşınması örneğinde yaşandığı gibi, Ankara’nın üretim ve istihdam kapasitesini yıllar içinde kaybediyor olması karşısında tam bir kayıtsızlık içinde…

Son yirmi yılı alt üst geçit ve fıskiye yapımı ile geçiren Büyükşehir Belediyesi yönetiminin elektronik ve bilişim sanayinin gelişmesi; OSTİM ve Siteler gibi küçük sanayi birimlerinin sorunlarının çözümü; turizm potansiyellerinin harekete geçirilmesi konularında hiçbir çabası yok…

AKP’li belediyelerin yönetiminde olan ilçe belediyeleri de ne yazı ki aynı rant sever tutuma sahip. Bu belediyeler yoksulluğa ve işsizliğe yönelik çabaları yalnızca bazı vatandaşlara makarna ve kömür dağıtmaya indirgemiş… Bu yardımlar iyi ama bu kadarı; yalnızca yoksulun ölmemesine yetiyor. İnsanlara iş ve aş açısından bir güvence sağlanmıyor. Vatandaşlar için onurlu ve insanca yaşam koşulları oluşturulmuyor.

TOPLUMCU YÖNETİM ŞART…

Çankaya Belediyesi 4 yıl içinde üstelik de son derece kısıtlı olanaklarla aileleriyle birlikte yaklaşık 15-20 bin civarında vatandaşa düzenli bir işe ve gelir olanağı yaratmış… Bu toplumcu belediyecilik anlayışının sonucudur. Aynı  toplumcu politikaların Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ve diğer ilçe belediyelerinin birleşik çabasıyla uygulandığını düşündüğümüzde, 4- 5 yıllık bir zaman diliminde,  tüm Ankara’da aileleriyle birlikte 400-500bin vatandaşın evlerine düzenli gelir girmesinin sağlanabileceğini söylemek hiç abartılı değil.

KARAR VERME ZAMANI…

Ankaralı vatandaşlar kendi geleceklerine karar verecek: Evine ara sıra gelen makarna ve kömür için mi;  yoksa bu yardımlar kesilmeden vatandaşların giderek düzenli bir iş ve gelir sahibi haline getirildiği bir Ankara için mi oylarını verecekler?…

Sol görüşlü vatandaşlar karar verecek: Dikkat ve enerjilerini sayıları ve yetkileri sınırlı bir kaç sol belediyeyi kendi çocuk ve yakınlarına iş veremediği için eleştirmeye mi harcayacaklar? Yoksa kendi çocukları da içinde, en geniş kesimlerin yoksulluk ve iş sorunlarının çözümü için Ankara’nın tümünde toplumcu belediyeciliğin seçimleri kazanması amacıyla çevresindeki yurttaşları yerel seçimlerde sola oy vermeye ikna etmek için mi?

Seçenek çok açık: Ya rantçı belediye ile, birkaç kutu yardım karşılığında, artarak süren işsizlik ve yoksulluk…

Ya da toplumcu belediye ile bu yardımların yanı sıra, asıl dikkat ve önceliğini Ankara’da iş ve istihdamı artıramaya, yoksulluğu ve işsizliği azaltmaya veren bir yönetim…

Seçim ve karar sizin…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-