TOPLUMCU BELEDİYECİLİĞE DOĞRU 6


Tüccar-Rantçı Belediyecilik mi? Toplumcu Belediyecilik mi?

 Geçen  yazımızda asıl önceliği yoksulluk ve işsizlikle mücadeleye veren toplumcu belediyecilikle, asıl önceliği ranta veren neo-liberal belediyecilik anlayışının farkına değinmiştik.

Bu sayıdaki yazımızda, bir devam niteliğinde...

Ankara'daki her geçen gün derinleşen kent yoksulluğunu  azaltmanın en önemli yolu geçen yazımızda değindiğimiz gibi kentte yeni iş ve istihdam alanları yaratmak ise; bir başka önemli yolu da bu yazımızda vurgulayacağımız yoksula/yoksul bölgelere destek politikalarıdır.En kısa ifadesiyle iş, istihdam ve yeterli gelir olanağına sahip olmayan yoksul kesimler için "pozitif ayrımcı"politikalar uygulanmasıdır...

"Belediye şirket değildir"

Tüccar Belediye der ki; "Paran kadar ulaşım; paran kadar elektrik; paran kadar su...Kısaca "paran kadar vatandaşsın".

Toplumcu Belediye der ki  "Gelir düzeyinden bağımsız olarak tüm vatandaşların belediye hizmetlerinden yararlanma hakkı vardır".

Yani belediye herkese parasına göre hizmet sunan ticarethane değildir.

Tüccar zihniyeti ile yönetilmemelidir...

Yani belediye kimsenin el uzatmadığına el uzatandır.

Yoksula onurlu bir yaşam için gerekli desteği sunandır...

Toplumcu belediye bunu nasıl sağlar?

Örneğin... Sabah 05-30 ve 06.30 ile akşam 19.00-20.00 saatleri arasında  yoksul semtlerden kent merkezine kent merkezinden yoksul semtlere ücretsiz toplu taşıma seferleri düzenler... Böylece parası olmadığı için ulaşım hakkını kullanamayanlara ulaşım olanağı sağlar. Ama aynı zamanda  yolcu yoğunlaşmasını daha geniş saatlere yayarak tüm halkın ulaşım olanaklarından daha rahat yararlanmasını olanaklı hale getirir. Buna benzer uygulamalar Ankara'da Karayalçın döneminde hayata geçirilmiş ve başarılı olmuştur.

Örneğin... Su ve doğal gaz kullanımında kademeli bir ücretlendirme uygular. 10 tona kadar su kullanımını ücretsiz, diğer kullanımlarda da kademeli bir ücret tarifesi uygular...Böylece hem yoksul vatandaşlara bu konuda destek sunmuş olur. Hem de az su kullanımını özendirerek ciddi bir tasarruf sağlar. Bu konuda da Dikili Belediyesi 'nin uygulamaları başarılı bir örnektir.

Çankaya Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi: Kim yoksuldan yana?...

Çankaya Belediyesi yasaların zorunlu kıldığı asfalt katılım payını, yasanın izin verdiği en alt düzeyden fiyatlandırmaktadır.Yine kreş ve gençlik konukevi gibi hizmetlerini en düşük ücretle halka sunmaktadır. Esnafı desteklemek amacıyla her türlü harç ödemesini minimum seviyeye çeken Çankaya Belediyesi, esnafın çalışma sürelerini de esneterek krizden daha az etkilenmelerini sağlamaya çalışmaktadır.(Çankaya Belediyesinin bilindiği gibi altyapı, su, elektirik, doğalgaz , ulaşım gibi konularda hiç bir yetkisi yoktur)

Ankara Büyükşehir Belediyesi yönetimine gelince... Ankara halkı Türkiye'nin en pahalı ulaşım, doğalgaz, elektrik ve su hizmetlerinden yararlanmakta ve böylece "Tüccar belediyecilik" vatandaşlara çok ciddi bir ekonomik külfet yüklemektedir.

Daha ilginci...

Çankaya Belediyesi'nde  çalışanların tümü sendikalıdır ve toplu sözleşme haklarından yararlanmaktadır. Belediye ürettiği hizmetleri en az ücretle vatandaşa sunmaktadır. Bütün bunlara karşın hem bütçesini hem de gayrimenkul varlığını iki kat büyüterek mali bakımdan da kendini güçlendirmiştir.

Ankara Büyükşehir Belediyesi  ise ucuz ve örgütsüz taşeron emeğini en yaygın biçimde kullanmış; su, gaz, elektrik, ulaşım gibi hizmetleri Türkiye’de halka en pahalı biçimde satan belediye olmuş, buna karşın Türkiye’nin en çok borcu olan belediyesi olarak çok başarısız bir mali grafik ortaya koymuştur.

Bu neden böyledir? Çünkü toplumcu belediyecilik kentine ve kentlisine; rantçı-tüccar  belediyecilik kendine ve çevresine çalışır...

Belediyelerin zarar etmesi iddia edildiği gibi ne çok işçi çalıştırması ve çalışanlarına iyi bir ücret ödemesiyle ne de vatandaşa hizmetlerini ucuza sunmasıyla ilgilidir.

Asıl zarar, belediye kaynak ve olanaklarının çarçur edilmesinden ve yok pahasına yandaş sermaye olarak adlandırılan kesimlere aktarılmasından kaynaklanır. Sorun buradadır...

Seçenek  açık...

Bir yanda önceliğini Ankara'daki iş ve istihdam olanağını artırmaya vererek 4-5 yıl içinde en az 400-500 bin kişiye iş olanağı yaratacak;

Belediye hizmetlerini herkes için ucuza (yoksullar için ise  çok daha ucuza) üreterek ciddi bir meblağın vatandaşların cebinde kalmasını sağlayacak;

Bunu yaparken de yoksullara yönelik gıda, giyim vb.yardımlarını da sürdürecek olan sol toplumcu bir belediye...

Diğer yanda 20 yıldır Ankara'nın sanayi, turizm, tarım vb. potansiyellerinin yok olup gitmesi karşısında kayıtsız kalan;

En pahalı ulaşım, gaz, elektrik, su vb. hizmetleri sunan; kısacası vatandaşı her geçen gün daha da fazla yoksullaştırırken arada sırada makarna ve kömür dağıtarak sözümona yoksulların yanında yer alan rantçı-tüccar belediye...

Seçenek çok açık. Karar ise elbette sizin...

 

 

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-