AMERİKA’NIN SESİ (VOA: “TÜRKİYE’DEKİ HAPİSHANELERDE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ ARTIYOR"


 

Türkiye’deki hapishaneleri Lezbiyen Gey Biseksüel Transseksüel (LGBT) bireyler, engelliler, yabancılar ve yaşlılar açısından inceleyen Amerika’nın Sesi, “Türkiye hapishaneler konusunda karanlık bir geçmişe sahiptir, bugün daha mı iyidir, hayır neredeyse dünü aratacak şekilde inanılmaz insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır” dedi.

Amerikan kongresinin finansörlüğünü yaptığı haber portalı Amrika’nın Sesi, ‘Hapishanelerde Özel Koşullara Yer Yok mu?’ sorusunu sorduğu haberinde, “Türkiye hapishaneler konusunda karanlık bir geçmişe sahiptir, bugün daha mı iyidir, hayır neredeyse dünü aratacak şekilde inanılmaz insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır” ifadesini kullandı.

Amerika’nın Sesi, “Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), hazırladığı raporla hapishanelerde özel ihtiyaçları olan mahpuslara yönelik herhangi bir imkan sağlanmadığını ortaya koyduğunu söylüyor” derken, “CİSST tarafından Açık Toplum Vakfı ve Global Diyalog desteğiyle Türkiye’deki hapishaneler bir yıl boyunca özel ihtiyaçlar bağlamında değerlendirildi. Bu çalışmaların sonucunda yayınlanan raporda, LGBT bireyler, engelliler, yabancılar ve yaşlılar açısından hapishanelerdeki eksiklikler sıralandı”.

CİSST Başkanı Zafer Kıraç’ın “Türkiye hapishaneler konusunda karanlık bir geçmişe sahiptir, bugün daha mı iyidir, hayır neredeyse dünü aratacak inanılmaz insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır”  şeklindeki sözlerine de yer veren Amerikan haber portalı, Adalet Bakanlığı ile bünyesindeki Ceza ve Tevkifevleri Genel  Müdürlüğü özel ihtiyaçları olan mahpuslara yönelik politika üretmedi ve özellikle LGBT ile engellilere ilişkin istatistikler yeni tutulmaya başlandı. Rapor hazırlık sürecince Adalet Bakanlığı’nın işbirliğine gönüllü olmadı” şeklinde kaydetti.

Amerika’nın Sesi’nin aktarımına göre raporda şu ifadeler yer aldı:

“Mahpuslarla görüşülmesine izin verilmeyişi, sadece hapishanenin dolaştırılması ve idari personelden bilgi alabilmek, kabul edilebilir bir durum değildir. [Devlet] STÖ’lerin hapishanelerde çalışma yürütmesini istememekte, kendi çizdiği sınırlar içinde hareket edilmesini beklemekte ve sadece kendi sunduğu bilgileri yeterli görmektedir. Bu kaygı verici bir tutumdur. Sosyal destek ise kısıtlı. Adalet Bakanlığı’nca verilen bilgiler ışığında, Ağustos 2013 itibariyle hapishanelerde 167 psikolog, 281 sosyal çalışmacı ve 354 öğretmen çalışıyor. Buna karşın hapishanelerde 135 bin 511 mahpus bulunması nedeniyle psikolog başına 811, sosyal çalışmacı başına 482 ve öğretmen başına ise 382 mahpus düşüyor. Dolayısıyla mahpuslara, sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak yeterli görevli desteği verilmiyor. Türkiye’de engelli oranı yüzde 12.29 olmasına karşın cezaevlerinde 115 engelli tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Deprem gibi acil durumlarda hapishanelerdeki engelli mahpusları tahliye edecek önlemler yok. Ayrıca yabancı mahpuslarla ilgili ise özellikle Afrika kökenliler arasında çok sık Hıv (AIDS hastalığı) vakası görülüyor”.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

Resim
Girişte kuş sesleri, horoz sesleri ve küçük bir derenin huzur veren şırıltısı karşılar sizi. Papazınbağı'nda doğa sesinden başka hiç bir mekanik ses duyamazsınız. Yalnızca doğanın o eşsiz melodisi. Asırlık çam, çınar, dut, Ankara armudu, Ankara ayvası, üvez, ceviz ve muşmula ağaçlarıyla süslenmiş 14 bin m2'lik küçük bir cennet adacığı burası... Üstelik de tam şehrin göbeğinde... Tarihide ilginç... Kimilerine göre Papazınbağı'nı Atatürk, Cumhuriyet'in ilk ikizleri olması nedeniyle Necati-Hayati Kuloğlu ikizlerine bağışlamıştır. Kimilerine göre de bağ alanını baba Ahmet Efendi, ülkeyi terk etmek üzere olan bir Ermeni ailesinden satın almıştır... Ama Kuloğlu ailesi iki rivayetinde tam olarak doğru olmadığını söylüyor.Ermeni ailenin Ankara'yı terk etmesiyle bağın devlete geçtiğini ve baba Ahmet Efendi'nin bağı 1936 yılında devletten açık artırmayla aldığını belirtiyor. Besbelli bu süreçte acı olayların da hüznüyle de yoğrulmuş Papazınbağı... Ahmet Efendi ba
Devamı

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

Resim
  Köşkün yapılışı Ankara’nın en önemli tarihi mekanlarından biri olan Abidinpaşa Köşkü , bugünkü Abidinpaşa semtinde Asker Alma Dairesinin hemen karşısındadır. Köşkün yapılışı ile ilgili rivayet de hayli ilginç. Abidin Paşa 1886 yılında Ankara'ya Vali olarak atanır ve Ankara'ya geldiğinde kendisine köşk yaptırmak ister. Köşkü nereye yaptırması gerektiği konusunda bir süre kararsız kalan Abidin Paşa’nın yer tespiti için bulduğu çözüm son derece şaşırtıcı ve yaratıcıdır. Abidin paşa bir karara varabilmek için Ankara'nın en güzel yerlerini tek tek gezer ve buralardaki ağaçlara et astırır. Rivayet bu ya; bu ünlü vali daha sonra buraları gezmeye geldiğinde sadece şu anda köşkün bulunduğu yerdeki etin bozulmadığını görür ve köşkü buraya, yani bugünkü Abidinpaşa semtine yaptırır.   Böylece Ankara’nın tarihi abidelerinden biri olan Vali Konağı inşa edilmiş olur. Abidinpaşa semtinin adı da, bu ilginç hikayeli köşkten gelmektedir. Abidin Paşa Köşkü ve Kurtuluş
Devamı

şarap,kadın,şiir...-şiir-

Resim
  Tanrı kadını yarattı şişeledi onun baş döndürücü tadını ve öyle bir renk verdi,ki                                                                       yangın kırmızı "şarap olsun" buyurdu adı... ve Tanrı yarattı sonra şarabı süsledi, taktı, takıştırdı hayranlıkla izledi bu güzelliği şişelemeye kıyamadı "kadın" olsun dedi bu çarpıcı güzelliğin adı... Ve nihayet en sonra sözü yarattı Tanrı... Biraz kadından Biraz şaraptan kattı dedi ki "bu da şiirdir  içinde yaşamın anlamı saklı".....
Devamı