DIŞ BASIN BÜLTENİ 12 EKİM 2016

DEFENSE NEWS: “TÜRKİYE HAVA SAVUNMA SİSTEMİ İÇİN RUSYA’DAN TEKLİF İSTEDİ” Defense News dergisi, Türkiye’nin hava savunma sistemi için yeniden Rusya’dan teklif istediğini öne sürdü. ABD savunma çevrelerinin önemli dergisi Defensenews, Türkiye’nin ilişkilerini normalleştirdiği Rusya’yı hava savunma sistemi için teklifte bulunmaya davet ettiğini belirttiği haberinde, “Türkiye’nin ilk uzun menzilli hava ve füze savar savunma sisteminin alımına ilişkin ihalede çok pahalı olduğu gerekçesiyle Rus şirketini diskalifye ettikten üç yıl sonra aynı şirketi kontrat için teklif sunmaya davet etti” diye yazdı. Türkiye’nin 2013 yılında hava savunma sistemi için Çin CPMİEC şirketini seçtiğini ancak NATO müttefiklerinin baskısı üzerine Türk hükümetinin kontratını iptal etmeye ve yerli bir sistemi geliştirmeye karar verdiğini hatırlatan ABD’li savunma dergisi, “Ancak o zamandan beri Ankara ayrı ayrı görüşmelerde ABD ve Avrupa şirketleri ile müzakereler yaptı. Şimdi bir Rus imalatçısını davet etme kararı ile Türkiye üçlü bir yarış açıyor. Savunma uzmanları, Türkiye’nin bir Rus hava ve füze savar savunma sistemini seçerse eğer desteklenmeyen bir yapı ile yetinmesi gerekeceğini söylüyorlar. Bir Çin sistemi gibi bir Rus sisteminin de, Türkiye’ye konuşlu ABD ve NATO varlıklarıyla birlikte işleme durumuna getirilmeyeceğini belirtiyorlar” ifadeleriyle haberini noktaladı. KOMMERSANT: “ERDOĞAN VE PUTİN’İN ANLAŞAMADIKLARI NOKTA YOK” Kommersant gazetesi, Rusya Devlet Başkanı Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’daki görüşmelerini ele aldığı haberinde, “Putin ve Erdoğan’ın anlaşamadıkları tek bir nokta bile yoktu” dedi. Rus Kommersant gazetesi Andrey Kolesnikov imzalı haberde, “Putin ve Erdoğan sanki hiçbir şey olmamış gibi yan yana oturuyorlardı. Belli ki Rus uçağının başına gelenler her ikisi için de şoke edici bir olay olmuştu” diye yazdı. Putin ve Erdoğan’ın 2009’daki bir görüşmelerinde kameraların kapalı olduklarını sandıkları bir anda aralarında geçen bir diyalog ile çizdikleri tabloyu anımsattığını belirten Kolesnikov, “Putin, Erdoğan’a yılbaşı gecesi hakkındaki planlarını sormuştu. Erdoğan ise omzundaki ağrıdan yakınmıştı. Putin ve Erdoğan daha o zaman eski dostlardı. İstanbul’daki 4 saatlik görüşmenin ardından da aynı o zamanki gibi, eski dostlarmış gibi görünüyorlardı” dedi. “Öyle görünüyor ki Putin ve Erdoğan’ın bu gün üzerinde anlaşmadığı bir nokta bile olmadı” ifadesini kullanan Kolesnikov, “Bu dostluk bu kadar iyi, güçlü ve sağlam olmasına rağmen elbette ilk fırsatta yeniden bozulabilir” şeklinde kaydetti. Putin’in İstanbul’da düzenlenen Dünya Enerji Kongresi’nde yaptığı konuşmaya da vurgu yapan Rus muhabir, “Putin’in konuşma yapmak için sahneye çıktığı anda ‘karanlık salonun daha aydınlık hâle geldi. Bunun nedeni de neredeyse her delegenin ayağa kalkıp telefonları ile konuşmanın kaydını almaya başlaması. Görünen o ki Rus bombardıman uçağının düşürülmesinden beri geçen zaman içerisinde Vladimir Putin Türkiye’de kült şarkıcı Serdar Ortaç’tan, hatta Tarkan’dan bile daha popüler hâle geldi” sözleriyle haberini noktaladı. NEWSWEEK: “ERDOĞAN VE PUTİN ASKERİ İŞBİRLİĞİNİ DERİNLEŞTİRME KONUSUNDA MUTABIK KALDI” Newsweek dergisi Erdoğan-Putin görüşmesini irdelediği haberinde, “Farklı nedenlerden dolayı Batı ile ilişkileri gerginleşen, Rus ve Türk liderleri arasında yakınlaşma var” diye yazdı. Haftalık Amerikan haber dergisi Newsweek, “Farklı nedenlerden dolay Batı ile ilişkileri gerginleşen, Rus ve Türk liderleri arasında yakınlaşma var. Putin ve Erdoğan askeri işbirliğini derinleştirme konusunda mutabık kaldı. Rusya ve Türkiye, Suriye’de ortak askeri ve istihbarat çabalarını görüştü. Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan istihbarat ve askeri operasyonlarda işbirliğini artırma konusunda anlaşmaya vardılar. İki lider, son aylarda Batı ile ilişkilerininin farklı nedenlerden dolay gerginleşirken yakınlaştı. Rusya ve Türkiye’nin Suriye ihtilafına dahil olması iki ülke arasındaki temas talebini artırırdı. Erdoğan’ın Putin ile gittikçe yakınlaşan ilişkisi, NATO müttefiklerini kaygılandırdı ancak Almanya, bu temasın Türkiye’nin NATO’daki kararlılığını etkilemeyeceğine olan güvenini dile getirdi” dedi. DER TAGESSPIEGEL: “BATI, SULH İÇİN PUTİN’LE KONUŞMAK ZORUNDA” Der Tagesspiegel, Suriye’de ateşkesin sonuçsuz kalması sonrasında Batı’nın ne yapması gerektiği sorusuna yanıt aradığı haber analizinde, “Batı eğer sulhu sağlamak istiyorsa, Putin ile konuşmak zorunda, Esad konusunda asileri umutsuz olan direniş yönünde daha fazla teşvik etmemeli ve önünde bir hedef olmalı” dedi. Almanya’da yayınlanan sol çizgideki Der Tagesspiegel, “Batı eğer sulhu sağlamak istiyorsa, Putin ile konuşmak zorunda, Esad konusunda asileri umutsuz olan direniş yönünde daha fazla teşvik etmemeli ve önünde bir hedef olmalı. Bu şu anlama geliyor: Türk bölgesinde değil ama Doğu’da bir Kürt devleti, Batı’da Esad kontrolünde bir Alevi devleti ve Suriye-Irak bölgesinde IŞİD’in söz sahibi olmadığı Sünnilere ait kapalı bir bölge. Bu hatlar üzerinden bir uzlaşma mümkün olabilir” ifadelerini kullandı. ABD’DEN TÜRKİYE’YE IRAK ÇAĞRISI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak Başbakanı Haydar el İbadi’ye yönelik ‘Bana şahsıma hakaretler ediyor. Ya sen benim zaten muhatabım değilsin, seviyemde değilsin, kıratımda değilsin kalitemde değilsin. Irak’tan senin bağırman çağırman bizim için hiç de önemli değil. Biz bildiğimizi okuyacağız, bunu böyle bilesin. Kim bu? Irak’ın Başbakanı. Ya önce haddini bil’ şeklindeki sözlerine ABD’den yorum geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, “Irak’ın tüm komşuları Irak’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeli. Irak’ta konuşlu Türk güçleri uluslararası koalisyonun parçası olarak orada değiller” diye konuştu. Türk askerinin Başika’dan çekilmesini isteyen Irak Başbakanı İbadi’ye sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kirby’nin Washington’da düzenlediği günlük basın toplantısında da gündeme geldi. Washington’daki basın toplantısında, bir gazetecinin, Musul operasyonunda Türkiye’nin de yer alacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İbadi’ye yönelik sözlerini hatırlatması üzerine Kirby şöyle dedi: “Uzun süredir söylemekteyiz. Burada geçen Cuma günü Brett McGurk’ün de söylediklerini duydunuz. Irak’ın tüm komşuları Irak’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeli. Irak’ta konuşlu Türk güçleri uluslararası koalisyonun parçası olarak orada değiller ve Başika’daki durum Irak ve Türkiye hükümetlerinin çözmesi gereken bir sorun”. ABD’nin Türkiye ile Irak arasındaki diyaloğu desteklediğini vurgulayan ve sorunun hızlıca çözülmesini sağlayacağını belirten Kirby, “Bütün yönetimleri kendi ortak düşmanlarına, bizim ortak düşmanımıza, DEAŞ’a odaklanmaya çağırıyoruz. Önümüzdeki, günlerde ve haftalarda tüm tarafların DEAŞ’a karşı mücadele için atacakları adımları koordine etmeleri gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu. Türkiye’nin elinde Irak Başbakanı İbadi’nin Türkiye’den askeri destek istediğini kanıtlayacak şekilde video kayıtlarının bulunduğunu açıklamasının hatırlatılması üzerine ise Kirby, “Bu değerlendirmeleri, videoyu görmedim. Başbakan İbadi, (Türk askerlerinin) davet edilmediklerini kamuoyu önünde açıkça söyledi. Biz, onların koalisyonun bir parçası olarak orada olduklarını düşünmüyoruz ve Türkiye ile Irak’ın diyalog yoluyla bu konuda çalışmalarını istiyoruz” dedi. Kirby, Musul operasyonunun ne zaman başlayacağına ilişkin bir soru ile ilgili olarak da, bu kararı Irak yönetiminin vereceğini söyledi. Kirby, “Musul’u geri alma kampanyası bir Irak kampanyasıdır. Amerikan güçleri, geçmişte de olduğu gibi Irak güvenlik güçleri tarafından yapılacak bu kampanyaya destek verecektir. Kendileri hazır olduklarında karar vereceklerdir” dedi. Kirby, Irak güvenlik güçlerinin, İbadi’ye verecekleri raporlara göre kararın alınacağını sözlerine ekledi.