DIŞ BASIN BÜLTENİ 13 Ekim 2016
FINANCIAL TIMES: “BAŞBAKAN YILDIRIM, ERDOĞAN’IN İKTİDARINI GÜÇLENDİRME SİNYALİ VERDİ”
Financial Times gazetesi, Başbakan Binali Yıldırım’ın dün yaptığı başkanlık sisteminin meclise getirileceği açıklamasına dikkat çektiği haber analizinde, Başbakan’ın Erdoğan’ın iktidarını güçlendirme planına devam edeceğinin sinyalini verdiğini yazdı.
İngiltere’nin yüksek tirajlı gazetelerinden Financial Times, Yıldırım’ın MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından sonra güçlü bir başkanlık sisteminin istikrar için hayati önemde olduğunu söylediğini aktardığı haberinde, “Yıldırım’ın bu sözleri, Erdoğan’ı destekleyen ve muhalif olan milyonlarca kişinin arasındaki bölünmeyi arttırabilecek bir referandumun yolunu açtı. Bu arada Başbakan Erdoğan’ın iktidarını güçlendirme planına devam edeceğinin sinyalini verdi” dedi.
“Türkiye’nin Batılı müttefikleri ve yabancı yatırımlar, önemli bir NATO üyesi ve gelişmekte olan ekonomideki denge ve denetim mekanizmalarının geçen Temmuz ayında 270 kişinin öldüğü darbe girişiminden bu yana erozyona uğramasından duydukları kaygıyı giderek daha yüksek sesle dile getiriyorlar” diyen İngiliz gazetesi, “2003’ten bu yana Türkiye’de siyasi hayata hakim olan Erdoğan, uzun süredir parlamenter sistemin yerine başkanlık sistemi getirme istediğini söylüyor. Kurucusu olduğu iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi, güçlü bir karar verme mekanizmasının önünü açacak, geçmişteki onyıllarda görülen çalkantılı koalisyon siyasetine geri dönüşü önleyecek Amerikan tipi, icracı başkanlıktan yana. Karşıtlarıysa, değişikliklerin basın ve yargı özgürlüğünün altını oyan ve iktidarı kendi elinde toplayan bir liderin iktidarını daha da güçlendireceğine dikkat çekiyor” şeklinde kaydetti.
Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı makamının sembolik yapısından uzun süredir uzaklaştığını da belirten Financial Times,” Olağanüstü Hal dönemi, Erdoğan’a ülkeyi kanun hükmünde kararnamelerle yönetme imkânı sundu. Bazı kamuoyu yoklamaları ise Erdoğan’ın başkanlık sistemini referanduma götürmesi durumunda, destek almakta zorlanacağını gösterdiğini söylemekle birlikte, bazı uzmanlar da Erdoğan’ın darbe girişimine gösterdiği tepkinin popülaritesini arttırdığını söylüyor” dedi.
Financial Times haberinde ayrıca, Kadir Has Üniversitesi’nden Akın Ünver’in, “Erdoğan referandumu kazanabilir. Ancak referandumun istikrar getireceği konusunda şüpheliyim. Keskin bir seçim kampanyası karşılığında keskin bir siyaset gerektirir ve bu şu anda Türkiye’nin içinde bulunduğu kısırdöngü” şeklindeki görüşlerine de yer verdi.
Gazete ayrıca, iikayetleri dinleyen CHP Milletvekili Engin Özkoç’un, “Erdoğan’ın AKP’si ile yıllarca yakın bir şekilde çalışıp, 2013’te dramatik bir ayrılık yaşayan Gülenciler’den pek hoşlanmadı. Haksızlığa uğradıklarını söyleyenleri dinleyen başka kimse yok. Kurbanların yardım isteyebilecekleri tek yer burası” şeklindeki sözlerine de haberinde yer verdi.
JERUSALEM POST: “İSRAİL’E 29 EKİM DAVETİYESİ NORMALLEŞMENİN EN AÇIK SİNYALİ”
Jerusalem Post gazetesi, Türkiye’nin İsrail’e Tel Aviv Büyükelçiliğinin 2009 yılından bu yana ilk defa 29 Ekim resepsiyonu için davet göndermesine yer verdiği haberinde, “Bu adım, ilişkilerinin yeniden normalleşmesinin en açık sinyali” dedi.
İsrail’in Türkiye ile ilişkilerin yeniden normalleşmesinin net bir sinyali varsa eğer bu da Türk Büyükelçiliğince bu ayın sonuna doğru Türkiye Cumhuriyetinin 93.ncü yıldönümü kutlamak için gönderdiği davettir” diyen İsrailli Jerusalem Post gazetesi, “Bu türden son resepsiyonun evsahipliğini, 2009 yılında dönemin (İsrail) Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon’un kamuoyu önünde hakaret edip küçük düşürmesinden iki aydan biraz fazla önce dönemin Türk Büyükelçisi Ahmet Oğuz Çelikkol tarafından yapılmıştı. Bu ve Mayıs 2010’da Gazze’ye doğru yol alan Mavi Marmara’ya İsrail komandolarının baskını iki ülke arasındaki ilişkilerin düzeyinin önemli ölçüde düşürülmesine vesile oldu. Ancak Türkiye, Tel Aviv’deki büyükelçiliğini açık tuttu ve iki ülke arasındaki ticaret pez az etkilendi” ifadeleriyle haberini noktaladı.
MITTELDEUTSCHE ZEITUNG: “NATO VE ALMANYA’NIN TÜRKİYE’YE İHTİYACI VAR”
Mitteldeutsche Zeitung gazetesi, Alman ordusunun Türkiye’deki misyonunun uzatılması ve takviye yapılmasını öngören tezkere Bakanlar Kurulu’nda kabul edilmesine dikkat çektiği haberinde, “Türkiye ve Akdeniz’in uluslararası hava sahasında keşif uçuşu yapan erken uyarı sistemi donanımlı AWACS uçaklarında bundan böyle Alman askerleri de görev yapacak. NATO ve Almanya’nın Türkiye’ye ihtiyacı var” dedi.
Alman gazetesi, “Burada konu ‘sadece’ ülkenin bir müttefik olarak NATO içerisinde oynayacağı rol. Eğer hâlâ Federal Hükümet’in siyasi itibar kaybının sınırlarına gelmek pahasına, IŞİD’e karşı mücadelede Alman Tornado jetlerine üs olarak İncirlik’te neden ısrar ettiğini kestirmeye çalışan varsa o da herhalde artık anlamıştır. Çekilmenin herhangi bir getirisi olmayacaktı zira Türkiye’de benzer operasyonlar açısından gerekli olan başka üsler de var. Şimdi de AWACS keşif uçakları söz konusu. NATO’nun Türkiye’ye ihtiyacı var. Almanya’nın Türkiye’ye ihtiyacı var. Suriye’deki ve Irak’taki savaş nedeniyle (Türkiye) hem bir partner hem de bir operasyon üssü olmak açısından önemli. İnsan bu noktada kendisine daha kolay partnerler dileyebilir. Bu kadar çetin olmayan durumların düşünü kurabilir. Hakikat ise farklı” şeklinde kaydetti.
WALL STREET JOURNAL: “TÜRKİYE’NİN TALEPLERİ SAVAŞ PLANINI KARMAŞIKLAŞTIRIYOR”
Wall Street Journal gazetesi, Musul kentini kurtarma planını ele aldığı haber analizinde, “Türkiye’nin talepleri, Musul’un İslam Devleti’nden geri almaya yönelik savaş planını karmaşıklaştırıyor” dedi.
Irak ve ABD’ye baskı yapan Türkiye’nin talepleri nedeniyle beklenmeyen komplikasyonların yaşandığını belirten Amerikan Wall Street Journal gazetesi, iki Pentagon yetkilisinin diplomatik çatlağın Musul operasyonunu geciktireceğine inanmadıklarını söylediklerini de aktardı.
“Türkiye’nin talepleri, Musul’un İslam Devleti’nden geri almaya yönelik savaş planını karmaşıklaştırıyor” diyen ABD’li gazete, “İslam Devletinin köklerini Irak’ın Musul kentinden sökmeye yönelik taarruz, müttefiklerinin operasyonun savaşan gücüne dahil edilmesi için ABD ve Irak’a baskı yapan Türkiye kaynaklı beklenmeyen komplikasyonlarla karşı karşıya. Ankara’nın Türklerin eğittiği Sünni gücünün taarruza dahil edilmesi talepleri, İslam Devleti ile savaşında bir dönüş noktasını oluşturabilecek operasyon için çeşitli Iraklı savaşçılarla oluşturulan huzursuz ittifakı parçalamakla tehdit ediyor. Irak yetkililerine göre, Türkiye’nin Bağdat üzerindeki baskıları, Musul için savaşta daha sınırlı bir rol oynama mutabakatını gözden geçiren etkili, rakip Şii milislerden yeni talepleri tetikledi, bu da savaş planına ilişkin hassas müzakereleri zorlaştırıyor” şeklinde kaydetti.
Musul operasyonundaki roller konusunda çeşitli gruplar arasında yaşanan rekabetlere de dikkat çeken gazete, “Ve tartışma Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Irak Başbakanı Haydar El İbadi arasında alışılmış olmayan bir kişisel kavgaya dönüştü. Ankara ile Bağdat arasındaki kavga Başika’da Türk güçlerinin eğitilen 3 bin kadar Sünni savaşçıya odaklandı. Mevcut planlara göre, nüfusu çoğu Sünni olan Musul kentini kurtarmaya yönelik operasyona, diğer yerel Sünni güçlerin desteğindeki Irak ordusunun liderlik yapması bekleniyor. Şii ve Kürt güçler ise, Musul etrafındaki kent, köyü ve mahallelerin kontrolünü sağlamayı kabul ettiler. Ancak şimdi Şii milisler ve Irak’ın federal polisindeki müttefikleri, Bağdat’ın Türkiye desteğindeki Sünni savaşçılarının koalisyona katılmasına izin vermesi durumunda daha büyük bir rol talep ediyorlar” dedi.
Irak’ın en nüfuzlu Şii milislerinden Badr örgütünün geri çekilmemesi durumunda Irak’taki Türk güçlerine saldırmakla tehdit ettiğini belirten ABD’li gazete, “Musul operasyonu için Türkiye, kara gücü değil hava desteğini önerdi” ifadesini kullandı.
İki Pentagon yetkilisinin özel sohbetlerde diplomatik çatlağın Musul operasyonunu geciktireceğine inanmadıklarını söylediklerini vurgulayan Wall Street Journal, “Üst düzey bir savunma yetkilisinin, “Tüm askeri operasyonlarının siyasi komplikasyonları var ve bu da farklı değil. Tüm bu sorunlar, ele aldığımız konulardır ve bunların herhangi birisinin Musul planlarımızı sekteye uğratacağı yönündeki bir işareti yok” şeklindeki sözlerini aktararak analizini noktaladı.
ESAD: “RUSYA’NIN TÜRKİYE’Yİ İKNA ETMESİNİ UMUYORUZ”
Beşar Esad, Rusya’nın Türkiye’yi Suriye ile ilgili politikasını değiştirmeye ikna etmesini umut ettiklerini söyledi.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Rusya’nın Türkiye’yi Suriye ile ilgili politikasını değiştirmeye ikna etmesini umut ettiklerini söyledi.
Rus Komsomolskaya Pravda gazetesi ile mülakat yapan Beşar Esad, "Rusya ve Türkiye’nin yeniden yakınlaşması açısından Rusya’dan tek umudumuz Türkiye’yi (Suriye karşısındaki) politikasını değiştirecek biçimde etkilemesi" dedi.
Sputniknews’e göre, Esad bu bakımdan Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesine olumlu yaklaştığını belirtti
VOANEWS: “İBADİ’DEN TÜRK GÜÇLERİNİN IRAK’IN BAĞIMSIZLIĞINI İHLAL ETTİRMEYECEĞİZ AÇIKLAMASI”
Irak Başbakanı Haydar el İbadi, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Toprağımızı halkımızın kararlılığı ile kurtaracağız, video çağrıları ile değil” ifadelerini kullandı. İbadi, bu açıklamasıyla 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telefondan halka yaptığı çağrıya atıfta bulundu.
Salı günü Cumhurbaşkanı Erdoğan, İbadi’ye yönelik olarak ‘haddini bil’ ifadesini kullanmıştı.
Türkiye ile Irak arasındaki ilişkiler Türkiye’nin geçen yıl Musul yakınlarındaki Başika Kampı’na IŞİD ile mücadele amacıyla Peşmergeler’i eğitmek için asker göndermesi üzerine gerilmişti.
Musul operasyonuna katılması beklenen Irak’taki Şii milisler de Türk askerinin bölgeden hemen çekilmesini istedi.
En güçlü Şii milis gruplardan Bedir Tugayları lideri Hadi el Amiri, “Türk güçlerinin Irak’ın bağımsızlığını ihlal etmesine izin vermedik ve vermeyeceğiz” dedi.
Amiri, “Türkler güçlerini geri çekmeli ve durmaya devam etme konusunda ısrar ederlerse başkalarını değil kendilerini suçlamaları gerek, Erdoğan’ın dilindeki kibir nedeniyle sadece pişman olmayacak, görecek de” diye konuştu.
Musul’un geri alınması için yapılacak operasyonun, Amerika liderliğindeki koalisyon desteğini alan Irak güçleri için en karışık operasyon olması bekleniyor.
VOANEWS: “MUSUL KARTI, ERDOĞAN’IN YENİ TÜRKİYE STRATEJİSİNE TAM UYABİLİR”
Amerika’nın Sesi, Ankara ile Bağdat arasında patlak veren krizi ele aldığı haberinde, “Musul kartı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Yeni Türkiye’ stratejsine tam olarak uyabilir” dedi.
Amerikan Kongresi’nin finansörlüğünü yaptığı Amerika’nın Sesi, “Türkiye, Bölgesel Sınırları Belirleyen Tarihi Antlaşmayı Sorguluyor’ başlığını kullandığı haberinde, “Türk askerlerinin Irak’ın Musul kentinin yakınlarındaki varlığı konusunda Ankara ile Bağdat arasındaki tartışma derinleşmeye devam ediyor. Ankara ile Bağdat arasındaki kavga zamanlanması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen ay ülkeyi şaşırtarak Lozan Antlaşmasını sorgulamasından sonra patlak verdi” şeklinde kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak Başbakanı Haydar El İbadi’ye yönelik sert sözlerine ve Bağdat’tan gelen yanıtlarına da vurgu yapan ABD’li haber portalı, “Türk güçleri hala hem Suriye hem de Irak’ta bulunuyor. Ancak Irak kentinin yakınlarındaki Türk varlığı, Bağtat ile derinleşen bir ihtilafın merkezi haline geldi. Üs görünürde İslam Devleti ile savaşmaları için Sünni milisleri eğitmeye yöneliktir” ifadelerini kullandı.
Gözlemcilerin de, bölgesel güçlerin şimdiden, İslam Devletinin Musul’dan çıkarılmasından sonra kentin kontrolü için beklenen güç mücadelesi için pozisyon almaya başladığını söylediklerine dikkat çeken Amerika’nın Sesi, “Lozan Antlaşması, tarihi olarak Türk diplomasisinin bir zaferi olarak görülüyorsa milliyetçiler, onu ve Britanyalı diplomatları da, önemli petrol rezervleri olan Kerkük ve Musul’un kaybından sorumlu tutuyor. Yurt içinde milliyetçilere kur yapan Erdoğan için ise, Musul kartı, ‘Yeni Türkiye’ olarak adlandırdığı geniş stratejsine tam olarak uyabilir” değerlendirmeleriyle haberini noktaladı.
ABD: “OPERASYONA KİMİN KATLACAĞINA IRAK KARAR VERİR”
Musul konusunda Irak ile Türkiye arasında gerginlik baş göstermesi üzerine açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, operasyonda karar yetkisinin Irak hükümetinde olduğunu söyledi.
Irak ile Türkiye arasındaki Başika krizi büyürken, yaklaşan Musul operasyonu öncesinde bir açıklama da ABD’den geldi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, Musul operasyonunun Irak tarafından yönetileceğini söyledi. Washington’da düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kirby, Musul operasyonuna hangi askeri güçlerin katılacağı konusundaki kararı ise Irak hükümetinin vereceğini belirtti.
Türkiye’nin Başika’daki askeri varlığına ilişkin açıklamalar da yapan Kirby, "Türk güçleri uluslararası koalisyonun bir parçası olarak orada bulunmuyor. Başika’daki durumu Irak ve Türkiye hükümetlerinin çözmesi gerekiyor" dedi.
Bağdat yönetiminin bu yöndeki talebine rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Irak’ta Musul yakınlarında bulunan Başika Üssü’nden çekilmeyeceğini söylemiş ve Irak Başbakanı İbadi hakkında sert ifadeler kullanmıştı.
Erdoğan, "Bana şahsıma hakaretler ediyor. Ya sen benim zaten muhatabım değilsin, seviyemde değilsin, kıratımda değilsin kalitemde değilsin. Irak’tan senin bağırman çağırman bizim için hiç de önemli değil. Biz bildiğimizi okuyacağız, bunu böyle bilesin. Kim bu? Irak’ın Başbakanı. Ya önce haddini bil” ifadelerinde bulunmuştu. Irak Başbakanı Haydar el İbadi de, Erdoğan’ın tutumunu eleştirerek, kendisini "yangına körükle gitmekle" suçlamıştı.
Irak’ta toplam 2 bin Türk askeri bulunuyor. Türkiye 2015 yılı sonunda Başika’ya ek 600 asker ve tank göndermişti. Hâlihazırda üste 500 dolayında asker olduğu tahmin ediliyor. Türkiye, birliğin bölgeye eğitim amaçlı gönderildiğini açıklamıştı.
Yorumlar
Yorum Gönder