KÖŞE YAZILARINDA 15 TEMMUZ
Selvi bugünkü yazısında yandaş basında sıkça
"kontrollü darbe" iddiası ile FETÖ'cülük arasında bağ kurma söylemini
kullanıyor. Kılıçdaroğlu'nun darbe gecesi CHP olarak darbeye karşı olduklarını
açıklamasını ve CHP'li milletvekillerin darbeye karşı o gece meclise
gitmelerini olumlu bulduğunu söyleyen Selvi,
ama sonradan kullanılan "kontrollü darbe" söylemiyle bu tutuma
gölge düştüğünü ve darbeye yaklaşım
konusunda FETÖ ile aynı çizgiye gelindiğini iddia ediyor. Yazısında darbe
gecesi yaşadıklaırnı anlatarak bu darbenin ne kadar "gerçek" olduğunu
anlatan Selvi, CHP Genel Başkanı'na "Kemal Bey, Tercih Zamanı" diye
sesleniyor...
Nuray Mert... 15 Temmuz'un Anlamı... Cumhuriyet
Yazısına,
"Keşke, 15 Temmuz’un yıldönümü Türkiye’nin daha barışık, daha
özgürlükçü ve uzlaşmacı olduğu bir zeminde anılabilseydi." sözleriyle
başlayan N.Mert, gerçekleşenin bu temenninin tam tersi yönünde olduğuna dikkat
çekiyor.
Ülkede
siyasal gerilim ve kamplaşmanın azaltılması bir yana özellikle iktidarca daha
da artırıldığı görüşünü dillendiren Mert, klasik "ülke güvenliği",
"her yanımız düşman" argümanlarıyla
muhalefetin enterne edilmesi bir yana siyasal tartışma yapma olanağı
bile kalmadığı görüşünü dillendiriyor. Mert ". Ben, bu gerçeğin muhalif çevrelerde halen iyi anlaşılmadığı
kanaatindeyim. ‘Herkes bu gerçeği anlayıp, sesini
kessin’
manasında söylemiyorum, ama artık söz konusu olanın doğrudan suç isnadı ve buna
dayalı uygulamalar olacağı kesinleşti, bunu hakkıyla kavramak lazım, diyorum.
En başta, Cumhurbaşkanı’nın söylediklerinden benim anladığım bu." diyor.
M. Tezkan..."Zor soru: neden inanmıyorlar?"...
Milliyet...
M.Tezkan bugünkü yazısında
Türkiye'de yaşanan darbe ve bunun maktulü konusunda büyük ölçüde mutabakat
varken, hükümetin darbe konusunu dış dünyaya anlatamadığını, inandırıcı
olamadığını belirtiyor. Hadi bir iki tanesi kötü niyetli diyelim bu ülkelerin
hepsi mi böyle? Hükümet dış dünyada inandırıcılığını neden kaybettiğini
sorgulamalı değerlendirmesini yapıyor.
Can Ataklı..."Böyle Milli Birlik günü olmaz..."Sözcü...
Yazısına "Adını “Milli Birlik Günü”
koydular. 15 Temmuz’u tatil ilan ettiler. Kutlama mı yoksa anma mı olduğuna da
tam karar veremedikleri için “bayram” diyemediler. 15 Temmuz Destanı diye de
şatafatlı bir şov adı buldular." sözleriyle başlayan Ataklı, darbe
kalkışmasını protesto hareketinin Erdoğan'ın kişşisel propaganda gününe
dönüştürüldüğü görüşünü ileri sürdü.
Cumhurbaşkanın adında "milli
birlik" geçen bu günü toplumda kin ve nefreti besleyen bir "milli
ayrışma günü"ne çevirdiğini belirten Ataklı, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel başkanı Erdoğan'la
ilgili olarak "Yüzbinlerce insana
karşı bizzat adını da vererek en büyük muhalefet partisinin genel başkanını,
“korkak, ödlek” olarak tanımladı ve “hain” olduğunu ima etti."
değerlendirmesinde bulundu.
Serpil Çevikcan... "Yenikapı’nın yıldönümü yaklaşırken"...
Milliyet
Serpil Çevikcan Milliyette'teki bugünkü yazısında çok zorda olsa yeniden
"Yenikapı ruhu"nun inşaası çağrısını yapıyor. "15 Temmuz darbe girişiminin panzehiri, 7 Ağustos’taki Yenikapı
buluşmasıydı." görüşünü ileri süren Çevikcan, "HDP eksiğiyle de
olsa bütün siyasileri milyonlarca vatandaşın karşısında bir araya getiren
Yenikapı buluşmasının ivedilikle üretmesi gereken dört dinamik vardı. Bir,
darbecilerle ve arkasındaki güçlerle hukuki zeminde mücadele. İki, Türkiye’nin
süratle normalleşmesi. Üç, siyaset başta olmak üzere ayrışma, kutuplaşma ve
gerilimi azaltma. Dört, bu badirenin verdiği fırsatla demokratikleşme yolunda
epeydir ötelenen reformist adımları bir an önce atma."gibi unsurlarla
beslenmesi gerektiğini belirten çevikcan, ne yazık ki Yenikapı'dan sonra
bunların yapılamadığını söyledi. Bu sürecin olumsuz gidişinde iktidarın tutumu
kadar CHP'nin "kontrollü darbe" söylemiyle darbe gerçeğin altını
doldurma girişiminin de etkisi olduğu iddiasını dillendiren Çevikcan, 15 Temmuz
yıldönümünü anma etkinliklerine de birlik görüntüsünden çok "görüş
ayrılıkları"nın damgasını vurduğuna dikkat çekti. Çevikcan, yazısındaki
temel görüş ve temenniyi şu sözlerle dile getirdi: " Bu makas kolay
kapanacağa benzemiyor...Bütün mesele, ortaklaşılabilecek noktalar üzerinden
yürüme cesaretini gösterebilmekte."
Yorumlar
Yorum Gönder