KÖŞE YAZILARINDA GÜNDEM 19 TEMMUZ 2017
Abdülkadir Selvi, Hürriyet, "Kılıçdaroğlu ile Kontrollü Darbe işini konuştuk"
Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında Kılıçdaroğlu ile yaptıkları sohbet/söyleşiyi aktarıyor. Kılıçdaroğlu'nun sokak siyaseti konusunda kararlı olduğunu ve bunu mecliste muhalefetin sesini duyuramaz hale gelmesiyle açıkladığını belirtti.
Selvi söyleşi ile ilgili olarak "“Kontrollü darbe diyerek FETÖ’yle aynı dili kullanmakla eleştiriliyorsunuz” diye sorduk. “Kontrollü darbe” konusunda bir milim geri adım atmadı." bilgisini aktardı.
Kılıçdaroğlu'nun“Kontrollü darbe sözünü referandumdan çok önce kullandım. Üstelik bizim bastığımız bir broşürde de geçiyor. Salı grup toplantısında da söyledim, hiç kimse itiraz etmemişti. ‘Niye bunu söylüyorsun’ da dememişlerdi. Bu benim düşüncem” dediğini yazan Selvi, Kılıçdaroğlu'nun “17-25 Aralık’tan sonra sizin FETÖ ile aynı noktaya geldiğiniz ileri sürülüyor” sözüne karşılık “Hayatta FETÖ ile bir araya gelmedim. Bırakın fiziken bir araya gelmeyi, düşünsel olarak da gelmedim” yanıtını verdiğini yazdı.
Serpil Çevikcan, Milliyet, " FETÖ’den tek tip kıyafete, kritik
toplantılarda konuşulanlar"
Serpil Çevikcan bugünkü yazısında 15 Temmuz'un yıldönümünden
sonra ilk kez toplanan MGK'da ve ardından toplanan Bakanlar Kurulu
toplantısında üç ana gündemin ele alındığını belirtti. FETÖ, PKK, Suriye-Irak...
Çevikcan bu iki önemli
toplantıda FETÖ ile ilgili yapılan değerlendirmeleri 4 ana başlık altında
özetledi.
1- Toplantılarda dile getirilen, FETÖ ile mücadelede önemli ölçüde başarı
sağlandığı, sivil ve askeri bürokraside büyük oranda temizlik yapıldığı ve
mücadelenin tavizsiz süreceği...
2- Gelirlerinin çok büyük bölümünü Türkiye’den sağlayan FETÖ’nün para
musluklarının kesildiği, mücadelede en büyük başarının finansal ayakta
sağlandığı... (Bugün Sabah'ta aynı konuyu köşesine taşıyan Okan
Müderrisoğlu'nun yazı başlığı ise " FETÖ’nün 48 milyarı devletin kasasında"
3-Davaların sonuçlanmasının hem
dünyaya örgütü anlatmak hem de yurt dışındaki suçluların iadesi konusunda büyük
kolaylık sağlayacağı ve Türkiye’nin elini güçlendireceği de toplantılarda
konuşuldu. (Yargıtay, zaten yakın zamanda Erzurum’daki bir davayı kesin karara
bağlayarak, FETÖ’nün anayasayı ortadan kaldırmaya çalışan bir silahlı örgüt
olduğunu hüküm altına almıştı.)
Yılmaz
Özdil... Sözcü ... 15 Temmuz'dan 15 Temmuz'a"
Yılmaz Özdil bugünkü yazısında 15 Temmuz
sonrası süreçte hükümetin ve hükümete yakın isimlerin açıklamalarından somut
örnekler vererek, 15 Temmuz'dan sonra FETÖ ile değil Atatürk ile ve laikl
cumhuriyet ile mücadele yürütüldüğü iddiasını dile getirdi.
Murat
Yetkin, Hürriyet, "Başbakana MİT söylemediyse kim söyledi darbeyi?"
Murat
Yetkin bugünkü yazısında dün Ertuğrul
Özkök'ün köşesine taşıdığı tartışmayı sürdürdü.
Başbakan MİT
Müsteşarı Fidan’ı 22.30 ile 23.00 arasında bir saatte, “22.40 olabilir”
aradığını ve kendisine darbe
istihbaratının verilmediğini söylemişti. Oysa MİT'e darbe olabileceği
istihbaratı o gün saat 16 gibi gelmiş ve saat 18'de de Genel Kurmay başkanlığında
MİT ve Genel Kurmay başkanı o gün -15 Temmuz- "Darbe olabileceği"
değerlendirmesi yapmıştı.
Buna rağmen başbakana neden darbe istihbaratının
iletilmediği ve/fakat başbakan Binali Yıldırım'ın kendisine böyle bir
istihbarat gelmemişse saat 22.03'de NTV'de "TSK içinde emir komuta ilişkisi dışında bir FETÖcü kalkışma
olduğu" açıklamasını neye göre yaptığı sorusunu soran Yetkin,
Başbakan'ın verdiği yanıtı da aktarıyor "Esas kanaati kendim oluşturdum. Cumhurbaşkanımızla istişare ederek,
beraber konuştuk, bunun FETÖ’cülerin asker içerisinde bir kalkışması olduğu
kanaatine vardık. (…) O anda doğru da olabilirdi, yanlış da.”
O an doğru da olabilirdi, yanlış da…
Bu aslında müthiş bir cümle…"
Yetkin
yazısını ise şu cümleyle bitiriyor: "Başbakan
ise şikâyetini medya aracılığıyla dile getirmeye devam ediyor, biz de onun
dediklerini yazmaya devam ediyoruz. Daha o geceye dair konuşulacak çok şey var,
öyle anlaşılıyor"
Yorumlar
Yorum Gönder