Ekim Devrimi'nin öğrettikleri...!
74 yıl once
Rusya proletaryası ozgur, eşit ve sömürüsüz bir dünyayı kurmak icin burjuvaziyi
devirdi ve
iktidarı eline aldı. Ekim devrimi kendi nesnelliğini emperyalizm döneminde
tüm dünya
sathında proleter devrimin şartlarının olgunlaşmış olması gerceğinden alıyordu.
Proletarya
burjuvazinin çözemediği ve kendileri de bir toplumsal çelişki kaynaklarına
dönüşmüş olan burjuva demokratik sorunlar etrafında köylülüğün de desteğini
alarak, devrimi gercekleştirebilirdi.
Bu nesnel gercek
hem proletarya devrimini imkanlı kılıyor; hem de onu beklenmedik yeni
sorunlarla daha ilk adımda yuzyuze
bırakıyordu. Devrim iktisadi-toplumsal açıdan elverişsiz koşullarda ve tek
ülkede gerçekleşecekti.
Avrupa devrimine
umut bağlandı ve muzaffer Sovyet proletaryası bu yondeki her gelişmeyi
heyecanla
destekledi. Ne var ki, bir dizi devrimci
ayaklanmanın yenilgiyle sonuçlanması, bu ilk başarılı sosyalist iktidarı geri
bir ülkenin sınırları içinde yalnızlığa itti.
Bu hem iktisadi
ve sosyal geriliğin yarattığı zorlukların ve hem de ilk olmanın verdiği doğal
bir teorik hazırlıksızlığın varlığı demekti. Devrim “savaş ve gör” ilkesini
benimsedi ve yürüdü.
Bu yürüyüşün
heyecanı ve kazanımları modern kölelik koşulları içinde yaşayan bütün işçi ve emekçileri
sardı. Sovyetler Birliği sosyalizm bayrağı altında önemli iktisadi ve siyasi
zaferler kazandı. İşsizliğin, eğitimsizliğin ve sağlık hizmetlerinden
yoksunluğun bir kader olmadığını kanıtladı. Kapitalizmin bir hastalığı olan faşizmi
bozguna uğratarak, insanlığı bir yıkım tehlikesinden kurtardı. Dünyanın pek çok
mazlum ulusunun sömürgeciliğin boyunduruğundan kurtulmasına hizmet etti. Avrupa
işçilerinin sınıfsal kazanımları konusunda büyük bir kolaylaştırıcı oldu.
Tarihsel deneyim
bize sosyalizmin ciddi başarılar elde ettiği bu dönemin aynı zamanda onu içten içe
çürütecek bürokratik bir yozlaşmanın koşullarını da hazırlamış olduğunu gösteriyor.
Enternasyonalizm
ve devlet-parti-sınıf ilişkileri konusundaki zaafların üzerinde şekillenen yozlaşma
sürecinin sonunda sosyalizm rotasından kesin olarak sapıldı ve ülke kapitalist
yola sokuldu.
Ekim Devrimi çağa
damgasını vuran ve insanlara kurtuluş yolunu gösteren bir ilk deneme olarak yenilgiye
uğramıştır.
Yenilmiştir ama
insanlığa işsizliğin, sömürünün, cehaletin olmadığı, ulusların eşitçe ve
kardeşce yaşayabildiği bir deneyimin yeniden ve bu kez daha sağlam temellerde
yükseltilebilmesi için sonsuz değerde deneyimler bırakmıştır geriye...
Ekim devriminin
bayrağını devralanlar, bu deneyim sayesinde artık çok daha donanımlıdırlar.
Yeni Ekim
devrimleri için yürüyüş elbette devam edecektir. ( Kasım 1991)
Yorumlar
Yorum Gönder