Korsan Yayıncılık Bir Dolandırıcılık Türüdür!
Ülkemizin sanatçıları, ne yazık ki
büyük zorluklar içerisinde sanatsal üretimlerini gerçekleştirmeye
çalışmaktadır.
2000’li yıllarda
hala kurtulamadığımız yasakçı ve sansürcü zihniyetin yarattığı zorlukların
yanısıra, sanatçılarımız sosyal güvencelerden de önemli ölçüde yoksun
bulunmaktadırlar.
Sanatçılarımızın
ürettikleri eserlerin maddi karşılığını alabildiklerini söyleyebilmek de olası
gözükmemektedir.
Telif hakları ile ilgili yıllardır yaşanan ve bir türlü çözüme
kavuşturulamayan sorunlar, adeta sanatçılarımızın emeklerinin istismar
edilmesini teşvik eder niteliktedir.
Bütün bu olumsuzluklar yetmiyormuş gibi, son dönemde sanatçılarımız
yeni bir emek çalınması yöntemiyle karşı
karşıya kalmışlardır.
Sanatseverler tarafından yoğun beğeni kazanan eserler devasa parasal güce
sahip olan, adeta büyük bir işkolu niteliği kazanan korsan organizasyonlar tarafından yasadışı
olarak yayınlanmaya ve pazarlanmaya başlanmıştır.
Sanatın ve
sanatçının zaten çeşitli gerekçe ve yöntemlerle cendere altında tutulduğu ülkemizde,
bu korsan organizasyonlar da sanatçıyı bir başka açıdan cendere içine
almaktadırlar.
Korsan yayıncılık, hiç şüphe yok ki alınterine açıkça ve fütürsuzca el
konulması yöntemidir. Hatta daha ileri giderek diyebiliriz ki, bir
dolandırıcılıktır. Yapılanın özü itibariyle bir insanın cebinden para çalmakla
ya da sahte para basıp piyasaya sürmekle hiç bir farkı yoktur.
Üstelik de hırsızlığa konu olanın fikirsel ve sanatsal ürünler olduğu
düşünülürse, bunun adi bir hırsızlık vakasının ötesine geçtiği de görülecektir.
En kestirme, en yalın haliyle söylersek korsan yayıncılık ‘bir emek hırsızlığıdır’.
Korsanın yaygınlığıyla sanatçıya verilen
değerin azlığı bir paranın iki ayrı yüzü gibidir.Korsan yayıncılık
düşünceye, sanatsal ve kültürel üretimlere darbe vuran, sanatçıların ve düşünce
insanlarının maddi ve manevi planda üretme şevklerini zedeleyen bir hırsızlık
türüdür.Bu nedenle de, adi bir hırsızlık vakasından farklı olarak büyük bir
insanlık ayıbıdır da.
Bu tür korsan organizasyonların gerçekleştirmekte olduğu iş, orta vadede
sanatsal üretimi yoksullaştırmak sonucunu doğuracaktır.
Korsan yayıncılık tek başına belediyelerin gayretleri ile çözülebilecek
bir sorun değildir.
Bildiğimiz gibi korsana karşı önlem olsun diye bandrol uygulaması başlatıldı, fakat bu da bu soruna bir çare olmadı.
Korsan piyasası mafyalaşmış ve acil bir durum haline gelmiştir. Bu piyasaya hükmedenlerin gözü dönmüşlüğü salt belediye zabıtalarıyla engellenemez.
Korsanla ilgili yasal mevzuat daha sıkı bir biçimde yeniden düzenlenmelidir.
Korsan yayıncılıkla mücadele için belediyeleri, Maliye’yi,
yazar örgütlerini, ilgili bakanlıkları kapsayan bir mücadele şarttır. Buna emeğe sahip çıkma zinciri diyebiliriz. Fakat bakanlıklar düzeyinde bu konuya gerekli duyarlılıkta yaklaşmadığını
ne yazık ki büyük bir üzüntüyle gözlemliyoruz.
Yorumlar
Yorum Gönder