ECONOMIST: “AKP YANLISI ATV’DEKİ KERTENKELE DİZİSİNDE HIRSIZ KARAKTERİNİN İMAM OLARAK GÖSTERİLMESİ ŞOK ETKİSİ YARATTI”
BBC, ABD ve
Çin’in ilk kez birlikte sera gazı salımlarını azaltacaklarını taahhüt edip,
tarih vermelerine dikkat çektiği haberinde, “Türkiye’nin sera gazı salımları
1990’dan bu yana yüzde 133,4 oranında arttı. Ancak Ankara şu ana kadar
kendisine bağlayıcı ve ölçülebilir bir hedef koymadı. Kyoto Protokolü’ne yürürlüğe
girdikten sonra imza atan ve hedef koymayan Türkiye’nin sürecin içinde yer
aldığını düşünürsek, Paris’ten çıkacak yeni bir anlaşmanın dışında kalması zor”
dedi.
“Dün dünyanın
gözü 67P adlı kuyruklu yıldıza yapılan tarihi yolculuktayken, Çin’in başkenti
Pekin’de daha yakını, atmosferi ilgilendiren önemli bir karar alındı” diyen
İngiliz BBC yayın organı, “İklim değişikliğini durdurma konusunda şu ana kadar
çekingen davranan ABD ve Çin ilk kez birlikte sera gazı salımlarını azaltacaklarını
taahhüt edip, tarih verdi. Dünyanın atmosfere en fazla sera gazı salan iki
ülkesinin kararı, önümüzdeki yıl Aralık ayında Paris’te yapılacak Birleşmiş
Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 21. Taraflar Toplantısı
(COP 21) öncesi umutsuzluğa kapılanlara moral verdi. ABD, 2025’e kadar sera
gazı salımlarını 2005’e göre yüzde 26 ile 28 oranında azaltmayı taahhüt etti.
Daha önceki belirlediği hedef ise salımlarını 2020’ye dek yüzde 17 azaltmaktı. Çin
ise salımları 2030 yılından itibaren azaltacağını açıkladı ancak bir oran
vermedi. Ama tabii ki karbon salımlarının yüzde 45’inden sorumlu iki ülkenin birlikte
yaptığı açıklama önemli” şeklinde kaydetti.
“Kamuoyunda
bu hedeflerin yeterliliği tartışılsa da, sera gazı salımlarının bağlayıcı
hedeflerle azaltılmasını şart koyan Kyoto Protokolü’nü imzalamayan ABD’nin ilk
kez sorumluluk alması gözardı edilemez” ifadesini kullanan BBC şöyle devam
etti:
“Pekin’in de
sorumluluk alacağını açıklaması da bir dönüm noktası sayılır. Zira Çin 2005’te
atmosfere en fazla sera gazı salan ülkeydi. İklim değişikliği ile mücadelede
artık sadece gelişmiş ülkeler değil, gelişmekte olan ülkeler de sahnede.ABD ve
Çin’in kararının, özellikle onların tavrını bahane ederek müzakerelerden kaçan
ülkeleri zorda bırakacağı kesin. Sera gaz salımları sırasında bu iki ülkeyi
takip eden Avrupa Birliği (AB) de 2030’a dek salımları en az yüzde 40
azaltacak. Bu durumu da düşünürsek, salımların yüzde 55’inden sorumlu ülkelerin
ellerini taşın altına koyduğunu söyleyebiliriz. Tüm bunlar, Paris’teki zirvede
Kyoto’nun yerini alacak yeni bir küresel anlaşmanın imzalanması beklentileriyle
örtüşüyor. Paris’te bir sürpriz olmazsa, iklim değişikliği yeni bir anlaşmayla
tekrar dünya gündeminin ilk sıralarına taşınacak”.
Bugüne dek
küresel bir anlaşma sağlanamayacağına umut bağlayıp, gerekli hazırlıkları
yapmayan ülkeleri de zor günler bekleyeceğini ve Türkiye de bunlardan biri
olduğunu kaydeden BBC, “Türkiye’nin sera gazı salımları 1990’dan bu yana yüzde
133,4 oranında arttı. Ancak Ankara şu ana kadar kendisine bağlayıcı ve
ölçülebilir bir hedef koymadı. Kyoto Protokolü’ne yürürlüğe girdikten sonra
imza atan ve hedef koymayan Türkiye’nin sürecin içinde yer aldığını düşünürsek,
Paris’ten çıkacak yeni bir anlaşmanın dışında kalması zor. Kömür, petrol ve
doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanımının hızla artması, Türkiye’nin Ankara’nın
işini zorlaştırıyor. Türkiye’nin sera gazı salımlarının yüzde 70’den fazlasından
enerji sektörü sorumlu. Türkiye, Çin veya ABD kadar sera gazı salmasa da, kişi
başına düşen emisyon miktarı (Yılda 5,9 ton) dünya ortalamasının üstünde.
Üstelik artış hızı yavaşlamazsa, Paris’te imzalanması beklenen yeni anlaşmanın
yürürlüğe gireceği 2020’de bu rakam 7 tonu geçecek.2012’de 28 AB ülkesinde bir
kişinin yıllık sera gazı salımı ortalama 8,9 tondu.AB’nin indirim hedefleri
nedeniyle bu rakam sürekli azalıyor ve 2020’de Türkiye’nin AB ortalamasını
yakalayacağını söylemek falcılık olmaz. Bu da Türkiye’nin en önemli
bahanelerinden birinin daha geçerliliğini yitirmesi anlamına gelecek” dedi.
Sadece
gelişmiş ülkeler değil, gelişmekte olan ülkelerin de sera gazı salımlarını
azaltmayı taahhüt ettiğini belirten BBC, “23 Eylül’de New York’ta yapılan
zirvede 2020’ye dek salımlarını emisyonlarını Endonezya yüzde 26, Malezya ise
yüzde 40 oranında azaltmayı taahhüt etti. Bu oran Uruguay için ise 2030’a kadar
yüzde 85” dedi.
Yorumlar
Yorum Gönder