WASHINGTON POST: “AK SARAY, ERDOĞAN’IN KENDİNİ SULTAN OLARAK GÖRDÜĞÜNE DELALET”



Washington Post gazetesi, “Ak Saray, Erdoğan’ın kendini sultan olarak gördüğüne delalet” diye yazdı.

Amerikan Washington Post gazetesi ‘Beyaz Saray, Türkiye’nin Yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayının Ancak Minik Bir Kanadı Olabilir’ başlıklı haberinde,  “Ak Saray’ın 350 milyon dolara mâl oldu ve 300 bin metrekarelik arsaya sahip oldu” dedi.

CHP’li İstanbul milletvekili Umut Oran’ın, “Kremlin Sarayı Ak Saray’ın müştemilatı sayılır” şeklindeki sözlerine de yer veren Washington Post, “Beyaz Saray’ın beş katı büyüklüğündeki sarayın, kullanım alanı hesaplandığında fark 50 kata çıktı. Atatürk Orman Çiftliği’nde kesilen ağaçlar tepkilere neden olmuştu. Mustafa Kemal Atatürk’ten beri ilk kez bir cumhurbaşkanı Çankaya Köşkü’nden başka bir yerde kalacak. Muhtemelen Atatürk’ten bu yana hiçbir lider ülke siyasetine bu kadar hükmetmemişti. Erdoğan’ın yeni Türkiye’sinde cumhurbaşkanının temsili rolünün kalkacağı anlaşıldı. Türkiye’deki laik kesim Erdoğan’ı ülkeyi ‘İslamlaştırdığına’ dair eleştiriyor” şeklinde kaydetti.

Erdoğan’ın, ‘Osmanlı geçmişine sahip çıkmamak Türkiye için kendini inkar etmek sayılır’ şeklindeki açıklamalarına da yer veren Washington Post, “Erdoğan’ın yeni evi kendisini Türkiye’nin yeni sultanı olarak gördüğüne dair kuşkuları gidermeyecek” yorumuyla haberini noktaladı.

NEW YORK TIMES: “SARAY, ERDOĞAN’I ELEŞTİRENLER İÇİN GÜÇLÜ SEMBOL HALİNE GELDİ”

New York Times gazetesi, Cumhurbaşkanlığı sarayını ele aldığı haberinde, “Yaklaşık 350 milyon dolarlık bir maliyet ile Ankara’da inşa edilen yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı eleştirenler için güçlü bir sembol haline geldi” diye yazdı.

‘Türk Lider, Çatışmaları Kullanarak Gücünü Pekiştiriyor’ başlığını kullanan New York Times, “Yaklaşık 350 milyon dolarlık bir maliyet ile Ankara’da inşa edilen yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı eleştirenler için güçlü bir sembol haline geldi. Yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı yaklaşık 1000 oda, son model bir yeraltı tüneli sistemi ve anti-casusluk teknolojisine sahip ve Beyaz Saray, Kremlin ve Buckingham Sarayı’ndan daha büyük. İstanbul Boğazı’na bakan yeni çalışma ofisi ile tüm bunlar, Erdoğan’ın büyük hedefleri için yapıldı” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın giderek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e benzediğini yazan New York Times, “Erdoğan, Putin gibi, hangi görevde olduğu fark etmez: O, ülkenin yüce lideri gibi davranıyor” ifadelerini kullandı.

“Bir zamanlar Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün özel mülkü olan yaklaşık 202 bin 350 metrekarelik ormanlık arazide yükselen yeni cumhurbaşkanlığı sarayının yaklaşık 1000 odası, bir yeraltı tünel sistemi ve casusluğa karşı son teknoloji bir sistemi var” diyen ABD’li gazete şöyle devam etti:

“Beyaz Saray’dan, Kremlin’den ve Buckingham Sarayı’ndan büyük. 350 milyon dolara mal oldu. Bir de, fiyatının 200 milyon olduğu tahmin edilen yeni, yüksek teknoloji ürünü cumhurbaşkanlığı jeti var. Tabii bir de, Osmanlı dönemine ait, restore edilmiş, Boğaz’a bakan köşk var. Bunların hepsi, tek bir adamın çok büyük olan hırslarına hizmet etmek için yapıldı. İnancını demokrasiyle uzlaştırdığı için sık sık Müslüman dünyaya model gösterilen İslamcı bir politikacı kimliğiyle, Erdoğan 10 yılı aşkın süredir iktidarda. Fakat Putin gibi davranarak, bugünlerde çok farklı bir şeyi temsil ediyor. Rusya’nın devlet başkanı gibi, Erdoğan için hangi görevde olduğunun bir önemi yok: O, ulusun yüce lideri. Türkiye’de teknik olarak cumhurbaşkanı başbakandan sonra gelir. Fakat pratikte, Erdoğan ağustosta cumhurbaşkanı seçildikten sonra iktidarı ve başbakanlık görevini yeni konumunda topladı. Ve başkanlıkla başbakanlık görevi arasında gidip gelen Putin’le yaşandığı gibi, Erdoğan da güçlendikçe ABD’yle ilişkilerindeki gerilim yükseldi. 2015’in başında, bunların hiçbirinin olacağı belli değildi. 2013 yazındaki etkili hükümet karşıtı protestolar karşısında hala sersemlemiş haldeyken, Erdoğan kendisini ve yakın çevresini hedef alan geniş kapsamlı bir yolsuzluk skandalıyla karşı karşıya kalmıştı. Birçok yorumcu hükümetinin düşeceğini öngörüyordu. Bunun yerine, başbakanlığın yetkilerini kullanmaya devam ederek, Washington ve siyasi düşmanlarıyla yaşadığı ihtilafı gücünü pekiştirmek için kullandı. Muhafazakar tabanını dini açıdan ateşli gündeminin altında birleştirdi; IŞİD militanları konusunda Amerikan politikasıyla çatıştı; karşı karşıya kaldığı bir dizi krizden de yabancı müdahalesini sorumlu tuttu. Türkiye’nin sorunları katlanarak büyürken (Suriye sınırında çatışma var, NATO müttefikleriyle ilişkiler gergin, ekonomi üzerinde baskı var), Erdoğan’ın gücü arttı” dedi.

Türkiye’nin eski dışişleri bakanı olan Ahmet Davutoğlu bugün başbakan olduğunu ancak ABD Başkanı Barack Obama’yla Türkiye’nin IŞİD’le savaştaki rolünü telefonda ele alan kişi Erdoğan olduğunu ifade eden new York Times, “Bu arada, Beyaz Saray iki ülke arasındaki görüşmelere Davutoğlu’nu da dahil etmeleri gerektiğini hatırlatmak durumunda kalıyor” diye yazdı.

Gazete haberini, “Türkiye’nin IŞİD’e karşı üslerini ABD’ye açmayı reddetmesi ve koalisyonun Beşar Esad hükümetini de hedef almasında ısrar etmesi, iki ülke arasındaki derin bölünmeleri su yüzüne çıkardı. Bu da yorumcuların, Türkiye’nin bir müttefik olarak güvenilirliğini sorgulamasına yol açtı” ifadeleriyle noktaladı.

DIE ZEIT: “ERDOĞAN, MAHKEME KARARINI DİKKATE ALMAYARAK ÜLKEDEKİ YASALARIN ÜSTÜNE NASIL ÇIKABİLECEĞİNİ GÖSTERDİ”

Özel, Ak-Saray'ın tanıtımında mehterli İstiklâl Marşı kim tarafından montajlandıDie Zeit gazetesi ise Atatürk Orman Çiftliği’ne dikilen Aksaray’ı ele aldığı haberinde, “Saray, doğal koruma alanı üzerine, yasadışı olarak inşaa edildi. Erdoğan, mahkeme kararını dikkate almadı ve ülkedeki yasaların üstüne nasıl çıkılabileceği de gösterdi” diye yazdı.

Almanya’da yayınlanan Die Zeit gazetesi, ‘Erdoğan’ın Yasadışı Sarayı’ başlıklı haberinde, “Cumhuriyetin kuruluş yıldönümü şenliklerine denk getirilen yeni saray açılışı ile yeni Türkiye ima edildi. 350 milyon dolara maliyeti olan saray,  Buckingham sarayından üç kat daha büyük oldu. Saray, doğal koruma alanı üzerine, yasadışı olarak inşaa edildi. Erdoğan, mahkeme kararını dikkate almadı  ülkedeki yasaların üstüne nasıl çıkılabileceği de gösterdi” dedi.

 

DER SPIEGEL: “AKSARAY; 1923’TE KURULAN CUMHURİYETİN TERSİNE, DİNSELLEŞMENİN EGEMEN OLDUĞU BİR DÖNEME VURGU YAPIYOR”

Der Spiegel dergisi, Aksaray’a ilişkin, Erdoğan’ın sarayının azametli büyüklüğü ve Selçuklu-Osmanlı karışımı mimari dokusu ile ‘yeni Türkiye’yi temsil ettiğini, 1923’de kurulan cumhuriyetin tersine dinselleşmenin egemen olduğu bir yeni dönem vurgusuna dikkat çekti. Alman Der Spiegel dergisi, ‘Türk Başkanlık Sarayı: Erdoğan İçin 1000 Yasadışı Oda’ başlıklı haberinde, 270 milyon Euro  maliyeti olan, doğal koruma alanı üzerine kurulu, ruhsatsız yapı, Selçuklu ve Osmanlı karışımı mimari ile şatafatlı inşaa edildi. Dinlemelere karşı önlemi alınmış, içinde bunkeri olup gizli kaçış yolu da düşünülmüş. Erdoğan’ın sarayının azametli büyüklüğü ve Selçuklu-Osmanlı karışımı mimari dokusu ile yeni Türkiye’yi temsil ediyor. 1923’de kurulan cumhuriyetin tersine dinselleşmenin egemen olduğu bir yeni döneme vurgu yapıyor” diye yazdı.

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-