AİHM’DEN İLK 15 TEMMUZ KARARI
AİHM, 15 Temmuz sonrası tutuklanan,
çoğu hakim ve savcı devlet memurlarından gelen dava başvurularını iç hukuk
yolları tüketilmedi gerekçesiyle geri çevirdi. Karar diğer 15 Temmuz
başvuruları için emsal niteliğinde.
Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi (AİHM), 15 Temmuz sonrası gündemine taşınan dava
başvurularıyla ilgili ilk kararını bugün açıkladı. Strasbourg Mahkemesi, “iç
hukuk yollarının tüketilmemiş olmasını” gerekçe gösterip, başvuruyu esastan
görmeye gerek duymadan geri çevirdi.
Karar, 15
Temmuz öncesi Giresun Adliyesi’nde çalışan ve 18 Temmuz’da hakkında geçici
tutukluluk kararı verilen hakim Zeynep Mercan tarafından yapılan başvuruyu
kapsıyor. Mercan 17 Temmuz’da gözaltına alınmış, 18 Temmuz’da tutuklanmış,
tutuklama kararına yaptığı itiraz 8 Ağustos’ta Ordu Ağır Ceza Mahkemesi
tarafından reddedilmişti. 15 Temmuz sonrası delil gösterilmeden tutuklandığı,
tutuklanma nedeninin belirtilmediği ve tutukluluk süresinin Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile uyumlu olmadığı gerekçeleriyle 2 Eylül’de AİHM’e
başvurdu.
Başvurusunda
AİHS’nin özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5’inci maddesi, kötü muameleyle
ilgili 3’üncü ve adil yargılanmayla ilgili 6’ncı maddelerinin ihlal edildiğini
savundu. Başvurusunda, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iki üyesi ve bazı
raportörlerinin tutuklanmış olması nedeniyle bu iç hukuk yolunun kendisi için
"etkin” olmadığını savunmuştu.
AİHM, Mercan’ın bu tezini kabul etmedi.
Strasbourg Mahkemesi’nde 7 yargıçlı bir daire tarafından oy birliği ile alınan
kararda, başvurucunun ileri sürdüğü iddiaların AYM’ye yapılacak bireysel
başvurunun etkinliğinden şüphe duymak için yeterli olmadığı sonucuna varıldı.
AİHM bu bağlamda Anayasa Mahkemesi üyelerinin tarafsızlığı hususunda duyduğu
basit endişelerin, Bayan Mercan’ı bu yargı organına bireysel başvuru yapma yükümlülüğünden
muaf tutamayacağını belirtti.
Gerekçeli
kararında AYM’nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkında 25 Şubat 2016 tarihinde
verdiği kararda, isnat edilen suçu işledikleri yönünde güçlü şüphe doğuracak
somut olguların bulunmadığı gerekçesiyle bu gazetecilerin tutuklanmasını
anayasanın 19. maddesine aykırı bulduğunu hatırlattı.
Kararda, AİHS’nin
kurduğu koruma mekanizmasının ikincil nitelikte olduğu da hatırlatıldı. AİHM’e
gelmeden önce tüm iç hukuk yollarının tüketilmesi gerektiğine vurguda bulundu.
Mahkemeden yapılan açıklamada, “AİHM başvurucunun yerel mahkemelere bu koruma
mekanizması içerisindeki temel rolü oynama fırsatını verecek bir girişimde
bulunmadığı kanaatini taşımaktadır. Ayrıca, Bayan Mercan’ın tutuklanması kararı
olağanüstü hal uygulaması çerçevesinde, kanun hükmünde kararname ile alınan bir
tedbir olmadığı için Mahkeme, başvurucunun tutukluluk kararına itirazın
imkânsız olduğu yönündeki iddiasını haklı görmemiştir” ifadelerine yer verildi.
Mahkeme, Mercan’ın
tutukluluk koşulları ile ilgili şikâyetlerini, "iç hukukta yetkili
makamlar önünde ileri sürmediği ve bu itibarla iç hukuk yollarının tüketilmediği”
gerekçesiyle reddetti.
Adil yargılanma
hakkına ilişkin şikâyeti ise "davanın mevcut aşamasında prematüre” olarak
nitelendirip incelemedi.
Nihai olan bu
karar, benzer tüm başvurular için örnek teşkil ediyor. AİHM gündeminde 15
Temmuz sonrasına ilişkin yaklaşık 3 bin dava başvurusu bulunuyor.
Yorumlar
Yorum Gönder