BBC, KATAR KRİZİNİN 4 NEDENİNİ DERLEDİ
Katar’dan
Suudi Arabistan, Mısır ve Bahreyn’e yapılan uçuşlar Salı günü itibariyle
durduruldu.
Bugüne
kadar gelen süreçte, Katar’ı terörizme destek vermekle suçlayan birçok ülkenin
Doha’yla ilişkisi kötüleşmeye başlamıştı. Doha ise, bu suçlamaları her
defasında reddetti.
BBC Arapça’dan Emir Rawash,
Katar’ın komşularıyla tırmanan geriliminin nasıl diplomatik ilişkilerin
durdurulması seviyesine geldiğini dört başlıkta inceledi.
Türkiye’nin Katar ve Suudi
Arabistan’la ekonomik ilişkileri krizden nasıl etkilenecek?
Müslüman
Kardeşler…
Katar ve Körfez Arap
Ülkeleri İşbirliği Konseyi’ndeki ülkeler, ‘Arap Baharı’ndan sonraki siyasi
değişimde karşı cephelerde yer aldı.
Doha, bazı ülkelerde siyasi
kazançlar sağlamayı başaran İslamcıların destekçisi olarak görülüyordu.
Örneğin Mısır’ın eski
Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin 2013’te devrilmesi sonrası Katar, Mısır
hükümetinin yasakladığı Müslüman Kardeşler’in üyelerine belli bir platform
sağladı.
Suudi Arabistan ve Birleşik
Arap Emirlikleri (BAE) ise Müslüman Kardeşler’i terörist örgüt olarak
tanımlıyordu.
Suudi haber ajansı SPA’da
yayınlanan bir yazıda Katar, Müslüman Kardeşler, Daesh (IŞİD) ve El Kaide dahil
bölgedeki istikrarı bozmak isteyen farklı terörist ve mezhepçi gruplara sahip
çıkmakla suçlandı.
Katar Dışişleri Bakanlığı
ise, buna karşılık olarak yaptığı açıklamada Riyad, Abu Dabi ve Manama’nın
aldığı önlemlerin haksız ve temelsiz iddialar üzerine kurulu olduğunu söyledi.
Açıklamada Katar, Konsey’e
bağlılığını yinelerken, terörizm ve radikal ideolojilere karşı görevini yerine
getirdiğini vurguladı.
İran’la
yakınlaşma…
Şimdiki kriz, Katar emiri
Şeyh Tamim bin Hamad el Tani’nin ABD’yi İran karşısında iki yüzlü davranmakla
suçladığını iddia eden haberlerle tetiklendi.
Katar, devlet haber
ajansında yayınlanan bu açıklamaların arkasında hackerların olduğunu savundu.
Suudi Arabistan’ın, uzun
süredir Tahran’ın bölgedeki hedefleriyle ilgili kaygıları sürüyor.
Doha’nın, Suudi Arabistan’ın
doğusunda bulunan ve Şiilerin yoğunlukta olduğu Katif kentinde, İran’ın
arkasında durduğu öne sürülen terörist gruplara destek çıktığı iddia edildi.
Suudiler, Katar’ı aynı
zamanda Yemen’deki Husi isyancılara destek olmakla da suçluyordu.
Yemen’de Suudi Arabistan
liderliğindeki koalisyonun bir parçası olan Doha, başka ülkelerin egemenliğine
saygı duyduğunu, uluslararası ilişkilerine müdahale etmediğini savunmuştu.
Libya
krizi…
Libya’nın eski lideri
Muammer Kaddafi’nin 2011’de devrilmesi ve öldürülmesinden bu yana, Libya’da
kaos hakim.
Mısır ve BAE’nin
desteklediği emekli General Halife Hafter, Katar’ı terörist gruplara destek
olmakla suçladı.
Hafter, Tobruk merkezli
Temsilciler Meclisi’nin (TM) lideri. Katar ise, Libya’nın başkenti Tripoli’deki
rakip hükümeti destekliyor.
Medya
bombardımanı…
Katarlı emirin iddialara
konu olan açıklamaları 23 Mayıs’ta basında yer aldığında, BAE, Suudi Arabistan,
Bahreyn ve Mısır, Doha’ya sert tepki gösterdi.
Dört ülke de, hızla Katar
merkezli haber sitelerini engellemeye karar verdi.
Bazı ülkeler Katar
uçaklarına hava sahasını kapattı.
Katar, El Cezire dahil
etkin bir medya cephaneliğine sahip olmasına rağmen, gelişmeler karşısında
şaşkındı.
Katarlılar bu defa, BAE’nin
Washington’daki Büyükelçisi El Yusuf el-Uteybe’ye ait olduğu ve hackerlar
tarafından sızdırıldığı iddia edilen e-mailleri yayınlayarak karşılık verdi.
Suudi Arabistan ise, Katar’ın
medya kuruluşlarını isyana teşvik etmek için kullandığını açıkladı.
Katar Dışişleri Bakanlığı
bu iddialar karşısında, “Katar’a karşı yürütülen medya kampanyası bölgede ve
özellikle Körfez ülkelerinde kamuoyunu ikna etmekte başarısız oldu - bu da
gerilimin neden tırmandığını açıklıyor” dedi.
Yorumlar
Yorum Gönder