KÖŞE YAZILARI YÜRÜYÜŞÜ NASIL GÖRDÜ...
CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'a yürüyüş eylemi köşe yazılarında da geniş biçimde
yer aldı. Köşe yazılarının toplamı analiz edildiğinde
1)Bu eylemin sonuna kadar ve
kararlıca sürdürülmesi halinde gerek ülke, gerekse CHP ve Kemal
Kılıçdaroğlu için önemli ve olumlu değişiklilere yol açacağı (Fatih
Altaylı bunun tersi yönde bir yazı yazmış... Adaletsizlik AKP'yle
başlamadığı için bu sloganla yürütülen eylem istenilen karşılığı yaratmaz diyor
özetle)
2) CHP'nin bugüne kadar başta
dokunulmazlıklar ve referandum sonrası tutum başta olmak üzere çok hatalı
davrandığı ama yürüyüş kararı ile ilk kez kitlelerde bir heyecan, umut ve
beklenti yaratabildiği...
3-) Bu eylemin hep gerekli tepkiyi
ortaya koymak hem de provokasyonlara izin vermemek anlamında en doğru eylem
biçimi olduğu... (Aslan Bulut, Yeni çağ)
4) CHP'nin artık böyle bir eyleme mecbur kaldığı,
yapmasa hem kendi tabanına karşı hem de tüm topluma karşı ciddi bir itibar ve
güvensizlik yaşanacağı, A.Hakan'ın Hürriyet'teki ifadesiyle " Yürümesinler de Ne yapsınlar?
Kafalarını kesecek bıçağı mı yalasınlar?" ikileminin söz konusu
olduğu..
5) Yaygın olarak Gandhi benzetmesi yapılıyor ve
Gandi'nin "Tuz Yürüyüşü" ile kıyaslanıyor... (Sözcü'de Yılmaz
Özdil, Gandi benzetmesine karşı çıkıyor ve yerli tarihten esinlenmek
gerektiğini söylüyor... "Dağ başını duman almış, yürüyelim
arkadaşlar" marşını bu açıdan örnek gösteriyor)
6)Kılıçdaroğlu'nun yürüyeceği güzergahın AKP'nin güçlü
olduğu yer yer olduğu, provokasyonlara karşı tedbirli olunması gibi temalar
işlendiğini görülüyor. (Fatih Altaylı- HABERTÜRK)
YANDAŞ MEDYA: AZ SAĞDUYU ÇOKÇA HAMASET VE DÜŞMANLIK...
Star Gazetesi'nde Ahmet Taşgetiren,
Berberoğlu'nun tutuklanması olayının bir FETÖ operasyonu olabileceğini zira
hala yargıda çok sayıda kripto FETÖ'cü olduğunu belirtirken, yandaş medya da
neredeyse tüm köşe yazarları işbirliği ve sözbirliği yapmış biçimde
Kılıçadaroğlu'nun eylemi ile FETÖ arasında bağlantı olduğu algısı
yaratmak için kullanmışlar köşelerini...
Star'da Yalçın Akdoğan yazısının başlığı "FETÖ'nün
Gandisi" iken aynı gazete de Ahmet Kekeç, basındaki 15
Haziran'da darbe olabilir tartışmasını hatırlatarak "15 Haziran darbenin
tarihi değildir ama “başlatılacak” başka bir şeyin, ileride darbeye evirilecek yeni bir hareketlenmenin
tarihidir." sözleriyle, Akşam'da Kurtuluş Tayiz'de "Kemal
Bey’in derdi “FETÖ baharı” çıkarmak" başlıklı yazısıyla aynı
algıyı yaratmaya çalışmışlar...
"HANİ SİLAH YOKTU?"
Enis Berberoğlu'na mahkemenin
"casusluk ve devlet sırlaırını açıklamak" gerekçesiyle ceza vermesi
bir başka tartışmaya neden olmuş gözüküyor.. Hürriyet'ten Ertuğurul Özkök
"Devlet bize o TIR'larda insani
yardım var dediyse.." başlıklı yazısında ve Star Gazetesinde Ersoy
Dede, "Enis Berberoğlu hakkındaki
suçlama" başlıklı yazısında aynı konuyu farklı bir bakışla ele
alıyorlar. Her iki yazar da , "Bu iddianame devletin en üst
düzeyinde yapılan " kamyonlarda Türkmenlere giden yiyecek ve giyecekler
vardı" sözlerini boşa çıkardığını söylerken, Özkök, eğer o
kamyonlarda devletin en üst mercilerinin söylediği gibi sadece yiyecek ve
giyecek var idiyse, Berberoğlu'na yalnızca yalan haberden para cezası verilmesi
gerekirdi, değerlendirmesinde bulunuyor. Ersoy ise o kamyonlarda insani
yardım olduğu kesinken nasıl sanki silah ve mühimmat taşındığı izlenimi
yaratacak bir karar kaleme alınabiliyor diye sorarak kararı kaleme alan yargı
mensuplarını eleştiriyor.
Yorumlar
Yorum Gönder