Sen de sokak eylemindeydin...Bunları Unuttun mu?

Elif Çakır ile ilgili görsel sonucu
Karar Gazetesinde  Elif Çakır'da köşesine "Adalet Yürüyüşü"nü taşımış... "Adalet yürüyüşü CHP’yi dönüştürüyor olabilir!" başlıklı yazısında Çakır, geçmiş dönemde İslamcı çevrelerce gerçekleştirilen benzer bir eylemi hatırlatıyor. 11 Ekim 1998'de Ecevit Hükümeti sırasında bugün iktidarda olan ve "Adalet Yürüyüşü"nü terörle özdeşleştiren siyasi kadroların çoğunun da muhtemelen katılmış olduğu düşünce ve inanç özgürlüğü temalı "Edirne'den Kars'a insan zinciri" eyleminin gerçekleştirildiğini söyleyen Çağlı, o zaman da hükümetten şimdiki hükümetinkine benzer söylemler geldiğini, gözaltılar olduğunu ama şimdi bu tür eylemleri demokrasiye aykırı bir terör eylemi gibi gören ve gösterenlerin, o zamanlar bu eylemin en temel demokratik hak olduğunu savunduklarını hatırlatıyor. Çakır bu eylemin ülkeye genel katkılarının yanı sıra en önemli olumlu yanlarından birinin de CHP'yi dönüştürerek daha halkçı ve demokrat bir çizgiye taşıma potansiyeline sahip olması olduğunu belirtiyor. Çakır'ın yazısının ilgili bölümleri şöyle: "Tarih 11 Ekim 1998. O gün, Edirne’den Kars’a hukukun hukuksuzluğuna ve adaletsizliğe karşı milyonlarca insan ‘İnanca Saygı Düşünceye Özgürlük İçin Elele’ diyerek el ele tutuştu. O gün, o zincirin içerisinde sadece hukuku çiğnenenler, eğitim hakkı elinden alınanlar, onuru zedelenenler, adaletsizliğe uğrayanlardan, ‘irticacı’ damgasıyla hakkında soruşturma açılanlar, işlerini kaybedenler yoktu. ‘Adalet’, ‘hukuk’, ‘demokrasi’, ‘özgürlük’, ‘eşitlik’ diyen, talep eden, toplumun bütün kesimleri oradaydı. O gün, Türkiye’nin en geniş katılımlı sivil itaatsizlik eylemi gerçekleşti. Ben o gün ‘el ele zincirinin’ içerisindeydim. Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit el ele eylemini “Dinin siyasete alet edilmesi ve devlete karşı başkaldırı” olarak değerlendirdiği saatlerde belki de Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkçi de o gün ‘hukuk, özgürlük, demokrasi, adalet’ talebiyle o zincirin içerisindeydi ve yapılan hukuksuzluğu protesto etmek hiç tanımadığı birisinin elinden tutuyordu.   Ne bileyim, mesela talepleri ‘inanca saygı ve düşünceye özgürlük’ olan eylemcileri CHP ‘Bunlar Cumhuriyeti yok etmeye çalışıyorlar, asıl hedef laiklik’ diyerek kriminalize etmeye çalışırken, mesela DYP Genel Başkanı Mehmet Gölhan ne yapalım yasalar böyle şekerim umarsızlığında ‘yasa, kanun’ hatırlatması yaparken, mesela dönemin İçişleri Bakanı Kutlu Aktaş ‘Kanun ihlalinden şimdilik 267 kişiyi gözaltına almış bulunuyoruz’ müjdesini verirken, Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ’ın da o gün ‘el ele eylemine’ katılmış o zincirin içerisinde olmuş olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. ‘Adalet, hukuk, özgürlük’ talep edenler görmezden gelindi, bölücülükle suçlandı, toplumda kaos çıkartmakla itham edildi. Samimiyet sorgulaması yapıldı."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-