2017 BENİ BİR DİNLE SANA SÖYLEYECEKLERİM VAR...
Senden önceki yıl korkaktı, umutsuzdu, idari maslahatçıydı.
Sokakta, halkın ve yaşamın içinde olmaktan ürktü.Küçük ve hain
çıkarlara teslim oldu.Sarayların gölgesinde tüketti ömrünü.
Karanlık ve kanlı harflerle anılacak o...
Şimdi diyoruz ki:
2016... Haydi artık sen sus... Şöyle öteye, tarihin mezarlığına
doğru git hele.
Ey 2017 dinle bak sana
söyleyeceklerim var; bir de naçizane isteğim...
Bu ülkenin milyonlarca güzel, aydınlık insanı seni umut ve coşkuyla
karşılarken, umuda ve coşkuya düşman, yeniye ve yarına düşman aynı karanlık
eller, 2016 gibi seni de teslim almak, korkutmak ve milyonların o umutlu
coşkusuyla birleşmeni engellemek için daha ilk saatlerinde kanattılar
sevincini, umudunu....
2027 teslim olma...
İnadına umudun, aydınlığın, direnişin yılı ol...
Hiç öyle korkudan, umutsuzluktan söz etme...
Kötünün, zorbanın, yobazın yareni, kapatması olma...
Bahaneci, oyalayıcı, idare-i maslahatçı olma...
Halktan ve haklıdan yana ol...
Birlikte başarabiliriz.
Neler gördük, neler yaşadık, neler okuduk.. En karanlık
dönemlerde bile halkın beklenmedik silkinişlerle zorba ve yobazları sırtından
atmayı başarabildiği nice yıllar biliriz biz.
Mesela mı? Dinle
öyleyse...
Senden çok ama çok yıllar önce, 17.yüzyılda XIV. Louis diye tarihe geçen bir Fransız Kralı
yaşamıştı bu dünyada. "Kanun benim", "Devlet
benim" (L État c'est moi) diye böbürlene böbürlene dolaşırdı ortada...
Doğrusu halk bizardı ama umutsuzdu da. Bir gün yine böylesi bir umutsuz sabaha
uyanmışken Fransa, artık halktan birileri dayanamadı ve "Yeter
artık!" diye haykırdı. O haykırış aynı gün içinde bütün Paris'i kucakladı.
Ve o kibirli kral Paris sokaklarında halkın önünde diz çöktü, korktu, yalvardı,
af diledi.
Bak bir tarihsel anekdot daha. Bolşevik lider Lenin, hep iyimser
ve umutlu olmuş bir tarihsel/siyasal kişiliktir.Kendisiyle yapılan bir
mülakatta, nadir karamsarlık içeren cümlelerinden birini kullanır. Halk mutsuz
ama çok karamsar ve hazırlıksız. Sanırım benim ömrüm Çarlık despotizminin
sonlandığını görmeye yetmeyecek mealinde bir şeyler söyler. Ne olur biliyor
musun 2017?...On yıl değil, bir kaç yıl değil, tamı tamına bir kaç ay sonra devrim
başlar ve Çarlık düzeni tarihe gömülür.
Ya bu ülkenin bağımsızlık ve cumhuriyet devrimi... Sanır mısın
ki M.Kemal Anadolu'da bağımsızlık ve cumhuriyet ateşini yaktığında yanında ve
yöresinde "göğsü inançla dolu kadrolar ve savaşmaya hazır bir halk
kitlesi" vardı? Hayır yoktu. Kadrolar içinde ABD mandasını
savunanlar, yine emperyalizmle işbirliği içinde saltanatın varlığını koruma
kaygısında olanlar çoğunluktaydı. Halk ise uzun savaşlardan yorgun ve umutsuz
düşmüştü. Eşrafın ve toprak ağalarının tek derdi ise, göçe mecbur kalmış
azınlıkların malları üzerine oturmaktan ibaretti.
Ama inançla yakılan küçük çoban ateşleri
umudu da büyüttü. Bağımsızlık ve Cumhuriyet böyle kazanıldı.
İşte daha taptaze; daha dün sayılabilecek bir başka örnek: Gezi
direnişinden bir saat önce böyle bir direnişin olabileceğine büyük çoğunluk
asla inanmazdı. Halkın en aydın, en dirençli kesimlerinde bile "bu
halktan, hele de bu gençlikten bir halt olmaz" duygusu hakimdi. Ama bir
saat sonra Türkiye tarihinin en yaygın, en kitlesel ve en uzun süreli direnişi
patlayıverdi.
Benzeri çok örnek verebilirim sana 2017...Ama nihayetinde bir
köşe yazısı bu ve sanırım bu kadarı yeterli de.
Yani daha ilk saatlerinde yapılan bu alçakça, canice katliam
seni umutsuzluğa ve teslimiyete sürüklemesin 2017.
Sakın enseyi karartma...
Sen inadına umudun ve aydınlığın yılı ol ...
1789 ol, 1848 ol, 1917 ol, 1923 ol,1968 ol...
En olmaz denilen anda ışık yak karanlığa.
Adını en insan sevgisi harflerle tarihe yazdır...
2017 şimdi nefesini iyi
tut... Geldik senden beklentime..
Sözün kısası, işin özeti, senden naçizane isteğim şudur:
Emekten yana,
Kimsenin namerde muhtaç olmadığı,
Laik/çağdaş,
Laik/çağdaş,
Kürtlerin, Alevilerin, bütün etnik ve dini kimlikten
vatandaşların tüm temel haklarına kavuştuğu,
Cinsel ayrımcılığın nihayete erdiği,
Barışın, eşitliğin ve özgürlüğün hüküm sürdüğü
Yeni bir cumhuriyet getir bize..
Hayal mi dedin?
Hayalse hayal...
Hayallerimizi kaybetmedikçe, yenilmiş de sayılmayız...
Hayallerimizi kaybetmedikçe hep umut var demektir.
Oldu, olur, olmalı...
Güzel günleri var kıldığımız bir 2017 dileğiyle...
Herkesin yeni yılı inadına
kutlu olsun.
İnadına hoş geldin
2017...
..
Yorumlar
Yorum Gönder