AB’NİN KRİZ YILI: 2016
Avrupa Birliği, 2016 yılı boyunca
birden çok krizle karşı karşıya kaldı: Brexit, göç, borçlar, terör ve Türkiye.
İşte 2016’da AB’nin gündemine damga vuran olaylar:
Avrupa Birliği’nin
2016 yılındaki son zirvesi, aralık ayında gerçekleşti. Zirvenin ardından
Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB için 2016’nın da aynen 2015 gibi hareketli
bir yıl olduğunu söyledi. Merkel, özellikle de Birleşik Krallık’ın AB’den çıkma
kararının (Brexit) 2016’da AB için "derin bir yara" olduğu
değerlendirmesinde bulundu. Angela Merkel’in değerlendirmesine paralel olarak,
2016 genel itibariyle Avrupa’da milliyetçilerin, popülistlerin ve AB
karşıtlarının sık sık kutlamalarda bulunduğu bir yıl oldu.
Ocak
2016, 2015
nasıl bittiyse öyle başladı, yani mülteci krizi ile. Her gün binlerce insanın
Balkan rotası üzerinden Avrupa’ya geldiği bir ortamda, Avusturya freni çeken
ilk ülke oldu ve Slovenya ve Macaristan’la olan sınırlarını kapattı. Avusturya’yı
Balkan devletlerinin takip etmesinin sonucunda, mülteciler ve göçmenler
Yunanistan’da birikmeye başladı.
AB Komisyonu,
büyük şirketlerin vergi kaçakçılığıyla mücadele etmek için harekete geçme sözü
verdi. 2014 yılı sonunda sızdırılan Luxleaks belgeleri, bazı büyük şirketlerin
Lüksemburg, İrlanda, Hollanda ve AB üyesi diğer birkaç ülkede yasal olarak
nasıl vergi kaçırdığını ortaya çıkarmıştı.
AB üyesi
Polonya’da hukuk devleti düzeni tehlikeye girdi. İktidara gelen yeni
muhafazakar hükümet, anayasa mahkemesinin yapısını değiştirdi ve yetkilerini
önemli ölçüde kısıtladı. Bunun üzerine AB Komisyonu, Polonya’yla ilgili bugün
hala sürmekte olan bir soruşturma başlattı. Polonya hükümetiyse buna karşılık,
iç işlerine karışılmamasını talep etti.
Şubat
Dönemin
Birleşik Krallık Başbakanı David Cameron, Birleşik Krallık’ı AB’de tutmak için
son hamlesini yaptı. Olağanüstü bir zirvede ülkesi için özel düzenlemeler talep
eden Cameron, Brexit referandumunun Haziran’da yapılacağını açıkladı.
Mart
AB ve Türkiye,
mülteci ve göçmenleri ilgilendiren yeni bir anlaşmaya vardılar. Mültecilere
karşı caydırıcı bir etkide bulunması beklenen mutabakat kapsamında, 20 Mart’tan
itibaren, Türkiye’den Yunanistan’a yasa dışı giriş yapan göçmenlerin geri
gönderilmesi üzerine uzlaşı sağlandı. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Atina’da
gerçekleştirdiği bir ziyaret esnasında, "Tüm potansiyel yasa dışı ekonomik
göçmenlere seslenmek istiyorum. Hangi ülkeden olursanız olun, Avrupa’ya
gelmeyin! İnsan kaçakçılarına inanmayın! Hayatınızı ve birikimlerinizi
tehlikeye atmayın! Bunların hepsi bir hiç uğruna" dedi. AB, dış
sınırlarını daha güçlü korumaya karar verdi. Plan kısmen başarılı oldu, Avrupa’ya
gelenlerin sayısında ciddi bir düşüş yaşandı.
Mülteci
politikasıyla eleştirilere maruz kalan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Almanya’daki
yerel seçimleri kaybetti. Seçimlerden, sağcı popülist Almanya İçin Alternatif
(AfD) partisi kayda değer bir zaferle çıktı.
AB’nin başkenti
Brüksel’de terör saldırıları gerçekleşti. Havaalanında ve bir metro
istasyonunda düzenlenen saldırılarda 32 kişi yaşamını yitirdi. Avrupa’nın
kalbinde patlayan bombalar, Avrupalıları şoka uğrattı. Soruşturmacılar, Belçika, Fransa ve Suriye’den gelen teröristlerin
arasındaki bir ağı ortaya çıkardı. Bu teröristlerin bir kısmının, Şubat’a kadar
açık olan Balkan rotası üzerinden Avrupa’ya geldiği belirlendi. AB, giriş-çıkış
kontrollerini sertleştirmeye ve AB üyesi ülkelerin istihbarat teşkilatlarının
daha yoğun biçimde birlikte çalışmalarına karar verdi.
Hollandalılar
referandumda Ukrayna ile AB arasındaki bir ortaklık anlaşmasını reddetti.
Sandıktan zaferle çıkan popülistler, sonucun Başbakan Mark Rutte ve AB’den
duyulan memnuniyetsizliğin ifadesi olduğunu ilan ettiler. Papa, mültecilerin
yoğun olarak bulunduğu Midilli adasını ziyaret etti. Gözlemler ve deneyimler
genel olarak, Yunan adalarındaki mülteci kamplarında şartların kötü olduğunu,
Türkiye’yle varılan anlaşmanın gereklerinin uygulanamadığını ve mülteci sorunu
çerçevesinde AB ülkeleri arasında bir dayanışma olmadığını gözler önüne serdi.
Mayıs
Avusturya’da
sağcı popülist Avusturya Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) adayı Norbert Hofer,
Yeşillerin adayı Alexander van der Bellen karşısında Cumhurbaşkanlığı
seçimlerini kılpayı kaybetti. Sağcılar, seçim sonuçlarına itiraz etti ve
seçimlerin Aralık’ta tekrarlanmasına karar verildi. Bu seçimleri van der Bellen
daha büyük bir farkla yeniden kazandı. AB yönetimi, bu sonucu popülistlere
karşı kazanılan bir zafer olarak değerlendirdi. Ancak FPÖ, anketlere göre
Avusturya’daki en güçlü parti olmaya devam ediyor.
Euro Bölgesi
devletlerinin maliye bakanları, Yunanistan’a yapılacak milyonlarca euroluk yeni
bir yardım paketini onayladılar. Sene sonunda, Yunanistan’ın borcunun
hafifletilmesi için gerçekleştirilen görüşmelerin yeniden ertelenmesine karar
verildi. Tüm bunlara rağmen Yunan ekonomisi, yavaş yavaş büyümeye başladı.
Haziran
Avrupa
Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, AB içinde yaşanan çok sayıda krizin ve üye
ülkeler arasında gitgide artan gerilimle ilgili karamsar bir tablo çizdi.
Schulz, "AB şu an çok zor bir durumda bulunuyor. Seçimlerden radikaller
galip çıkıyor. Eğer biz şimdi Avrupa projesinin özünü sorgulamaya kalkarsak, o
zaman gelecek neslin geleceğiyle oynamış oluruz" dedi. Schulz Kasım
ayında, 22 yıldan sonra Avrupa siyasetini bırakmaya ve Alman siyasetine girmeye
karar verdi. Schulz, Almanya Dışişleri Bakanı ya da Sosyal Demokrat Parti’nin
Başbakan adayı olarak ikinci bir kariyere başlayacak.
Brexit
referandumunda aşırı sağcılar zafer kazandı. Birleşik Krallık’ın AB’den
çıkmasını destekleyen Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi’nin (UKIP) lideri
Nigel Farage, referandum sonucunu bir gün sonra Londra’da "Güneş bağımsız
bir Birleşik Krallık’ın üzerinde doğdu. Bakın, hava bile güzelleşti! Bu, normal
insanların, onurlu insanların bir zaferi. Bu, büyük bankalar, şirketler ve
siyaset üzerinde kazanılan bir zafer" diyerek kutladı. İstifa eden David
Cameron’ın yerine Theresa May geldi. May, Mart 2017’nin sonunda AB’den ayrılmak
için resmi başvuruyu yapacak.
Temmuz
NATO, Varşova’da
gerçekleşen bir zirvede doğu sınırlarına yeniden asker yerleştirmeye karar
verdi. Karar, Rusya Başkanı Vladimir Putin’e verilen bir mesaj olarak
değerlendirildi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "Rusya’yla
yüzleşmek gibi bir niyetlerinin olmadığını", aksine Ruslarla "yapıcı
bir diyalog kurmayı" umduklarını söyledi. Fransa’nın Nice kentinde terör
saldırıları düzenlendi. Saldırganlar, bir kamyonla Bastille Günü için toplanan
kalabalığın içine daldı. Saldırı sonucunda 85 kişi hayatını kaybetti. Türkiye’de
bir askeri darbe girişimi yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbenin
püskürtülmesinin ardından bir tutuklama ve "temizlik" dalgası
başlattı. AB, Erdoğan’ı sert biçimde eleştirdi. AB Dış İlişkiler Yüksek
Temsilcisi Federica Mogherini, "Türkiye’deki demokratik ve meşru kurumları
tamamen destekliyoruz. Ancak verilen tepki temel hak ve özgürlüklere zarar
vermemeli, bunun mazereti olamaz" dedi.
Ağustos
İtalya’da deprem
oldu. Amatrice kenti neredeyse tamamen enkaz altında kaldı. Neredeyse 300 kişi
öldü.
Eylül
AB üyesi 27
devlet, Bratislava’da bir araya geldi ve Birleşik Krallık’sız bir AB’nin
amaçlarını tartıştı. Görüşmelerde, göç politikası, dayanışma eksikliği ve üye
devletlerin daha fazla egemenlik istemesi konularında keskin fikir ayrılıkları
ortaya çıktı. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Macaristan’ın
milliyetçi Başbakanı Viktor Orban’ın sürdürdüğü otokratik siyaset gerekçesiyle
Macaristan’ı AB’den atmayı önerdi. Buna karşılık Macaristan Dışişleri Bakanı
Peter Szijjarto, "Bu, Macaristan’a ve Macar halkına ciddi bir
hakarettir" dedi.
Ekim
Sarf edilen bir
dizi çabanın ardından AB ve Kanada, serbest ticaret anlaşması CETA’yı imzaladı.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, "Ticaretin orta sınıf için olduğunu
gösterebileceğimizden eminiz" açıklamasını yaptı. AB ile ABD arasında
imzalanması planlanan TTIP’in hayata geçirilip geçirilemeyeceği ise gizemini
koruyor. Avrupa’da TTIP’e karşı direniş artarken, 20 Ocak 2017’de göreve
başlayacak olan seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump’ın TTIP’i desteklememesi
bekleniyor.
Fransa’daki
yasadışı Calais mülteci kampı boşaltılmaya başlandı. Binlerce insan, Fransa’daki
kamptan İngiltere’ye gitmeye çalıştı.
Avrupa Parlamentosu,
11 yıldır bocalamakta olan Türkiye üyelik müzakerelerini "Türkiye’de
Avrupa değerlerinin ihlal edilmesi" gerekçesiyle durdurma önerisinde
bulundu. AB üyesi ülkelerden sadece Avusturya, Türkiye’nin AB üyesi
olamayacağını açıkça ifade etti. Balkan devletleriyle ise üyelik
müzakerelerinin sürdürülmesi planlanıyor.
Aralık
AB Komisyonu
Başkanı Jean-Claude Juncker, AB’nin "mülteci ve göçmen krizinin üstesinden
gelemediğini" söyledi. Balkan rotası üzerinden Avrupa’ya gelen neredeyse
kimse kalmamış olsa da, Afrika’dan gelenlerin sayısı neredeyse bir önceki
yıldaki kadar fazla. Bu nedenle AB, "göç ortaklığı" adı altında,
Afrika devletlerinin mültecileri Afrika’da tutmaları için çaba sarf ediyor.
AB devlet ve
hükümet liderleri, yılın son zirvesinde bir araya gelerek Suriye krizini ve
kendilerinin bizzat ne yapabileceklerini tartıştı.
2016’yı
başarılarla süsleyen popülistler, bir diğer zaferlerini İtalya’da kazandılar.
Sosyalist Başbakan Renzi, anayasa referandumunu kaybetti ve böylece İtalyanlar
Renzi’nin izlemekte olduğu ‘AB dostu’ rota ve ekonomi politikalarını reddetmiş
oldular. Radikal "Beş Yıldız" hareketi yükselişe geçti. Şimdi yeni
bir geçici hükümetin ülkedeki banka krizinin icabına bakması bekleniyor. Avrupa
Merkez Bankası, 2016 boyunca ultra ucuz para politikasını sürdürdü ve böylece
İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan ve Fransa gibi kriz yaşanan ülkeleri
destekledi. Kuzey Avrupa devletleri ise bu duruma eleştirel yaklaştı. Euro
Bölgesi’nde sıkıntı büyüdü. Buna rağmen Avrupa ekonomisi de büyüdü, işsizlik
ise azaldı. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, yıl sonunda yaptığı
açıklamada "yüksek risklerin hem içeride hem dışarıda var olmaya devam
ettiğini" söyledi.
Yorumlar
Yorum Gönder