FINANCIAL TIMES: “TÜRKİYE’DE EKONOMİK BÜYÜME


 

Financial Times gazetesi, Türkiye’de ekonomik büyümenin beklenenden yavaş olduğunu yazdı.

İngiliz Financial Times gazetesi, Türk ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde beklenenden yavaş büyüdüğünü belirttiği haberinde, “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dün yılın ikinci çeyreğinde ekonominin yüzde 2,1 büyüdüğünü açıklamıştı. Açıklanan oran tahminlerin çoğunun altında” ifadelerini kullandı.

“Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 4,7 büyümüştü” diyen İngiliz gazetesi, “Dolar/TL kuru dün bir ara 2,21’e çıktı ve Türk Lirası son beş buçuk ayın en düşük düzeyine geriledi” diye yazdı.

Financial Times, “Irak, Türkiye’nin en büyük ikinci ticari ortağı olduğundan, Türkiye’nin Irak’a ihracatı geçen yıla kıyasla Haziran-Temmuz ve Ağustos aylarında sırası ile yüzde 21, yüzde 46 ve yüzde 27 azaldı. Ayrıca, Türkiye’de büyümenin yavaşlaması faiz oranlarının azaltılmasının da sınırlarını gösterir nitelikte. Merkez Bankası Ocak ayındaki büyük faiz artırımı sonrası faiz oranlarında dört kez indirime gitmişti. Enflasyonun çift hanelere ulaşmasının söz konusu olmasına karşın, Cumhurbaşkanı Erdoğan kampanyasında inatla faizlerin daha fazla indirilmesi gerektiğinden söz etti. Bu da Türkiye’de Merkez Bankası’nın siyasi baskıya boyun eğebileceği yolundaki endişeleri artırıyor” dedi.

FITCH: “TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ DENGELENME ZORLAŞTI”

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye ekonomisindeki yeniden dengelenmenin zorlaştığını ve 2. çeyrek büyüme verilerinin TCMB üzerindeki baskıyı artırabileceğini söyledi.

Amerikan iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal’ın haberine göre, reyting kuruluşu ayrıca cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında altı çizilen siyasi riskler konusunda hâlâ endişeli olduklarını belirtti.

Düzenlediği basın toplantısında kredi görünümü için iyileşen cari açığın, dış finansmanla eş zamanlı düzelmesinin önemli olduğunu vurgulayan Fitch, “Enflasyon yüksekken yapılan faiz indirimleri göz önünde bulundurulduğunda, para politikası kafa karıştırıcı oldu” DEDİ.

Fitch, Türkiye’de bankacılık sistemi ve etkili regülatörlerin, kredi notu için destekleyici olduğunu, ancak son dönemlerdeki hızlı kredi artışının bankalar için önemli bir risk oluşturduğunu ifade etti.

Fitch Ratings’in açıklaması şöyle:

“Fitch Ratings, yılın ilk yarısındaki başarılı politika düzenlemelerine rağmen Türkiye ekonomisindeki yeniden dengelenmenin zorlaşabileceğini söyledi. Para politikası Mayıs’tan bu yana daha esnek hâle getirilse de, Euro Bölgesi’ndeki zayıf toparlanma ve artan jeopolitik riskler, cari açık dengelenmesini yavaşlatabilir. Son veriler, yeniden dengelenmeye ilişkin karışık sinyaller veriyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 13 haftalık hareketli göstergeleri, yıllık kredi büyümesinin 2013’e kıyasla yarı yarıya azalarak yüzde 20’ye gerilediğine işaret ediyor. Bu düşüşün hızı yavaşlamış olsa da, daha fazla faiz indirimi, bu yavaşlama trendini değiştirebilir. TCMB araştırması, cari açığın özellikle kredi büyümesine duyarlı olduğunu gösteriyor.

Diğer yandan çekirdek enflasyon yıl başından bu yana yüzde 9’un üzerinde seyrederek, TCMB’nin yıl sonu tahmini ve orta vadeli hedefinin çok üzerinde kaldı.Hızlanan enflasyona rağmen, para politikasında gevşemeye gidildi. TCMB son toplantısında 1 haftalık repo faizini yüzde 8.25’te bırakırken, gecelik borç verme faizlerini indirdi. TCMB üzerindeki faiz indirimi baskısının azaldığına yönelik hiçbir işaret yok. Bu baskının, bu hafta açıklanan ve bir önceki çeyrekteki yüzde 4.3 oranından yüzde 2.1’e gerileyen 2. çeyrek GSYH rakamlarından sonra daha da artabileceğini düşünüyoruz.

Ekonomik popülizm önümüzdeki yılki seçimlerin öncesinde risk oluşturabilir. Ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması sonrasında bakanlar kurulunda yapılan atamalar, cumhurbaşkanının, kredibilitesi yüksek ve deneyimli ekonomi takımını değerli gördüğüne işaret ediyor. Ayrıca 2014’ün ilk yarısındaki bütçe gerçekleşmeleri de mali disiplinin korunduğunu gösteriyor.

Yüksek enflasyon ve yüksek cari açık uzun vadeli yapısal reformlar yapılmadan daha yüksek büyüme elde edilmek istendiğini gösteriyor. Yapılmayan uzun vadeli yapısal reformlar tasarruf oranını artırmayarak ya da iş güvenini iyileştirmeyerek doğrudan yabancı yatırıma yardım etmemek olarak örneklendirilebilir. 2014’te cari açığın GSYH’ya oranı tahminimiz yüzde 6.2’yken bunun yavaş bir iyileşmeyle 2015’te yüzde 5.7 olacağını öngörüyoruz. Dış finansman kalitesi zayıf olmaya devam ediyor. 2014’ün ilk çeyreğinde dış finansmanın yaklaşık yüzde 70’i hala portföy ve belirlenemeyen sermaye girişleriyle fonlanıyor.

Yüksek cari açık ve brüt dış finansman ihtiyacı köklü kredi zayıflıkları arasında bulunuyor. Türkiye Fitch’in son "şok senaryosunda" sermaye girişlerindeki düşüşe karşı en zayıf gelişen piyasalar arasında bulunuyor. Bu senaryoda ABD faiz oranlarının daha hızlıca ve daha yüksek bir seviyeye artırıldığında volatilite ve risk primlerinin artacağı öngörülüyor. Ancak Avrupa Merkez Bankası’nın son parasal genişleme hamleleri böyle bir şoku hafifletebilir.

Türkiye, dış piyasalara erişimi sürdürebildiği için ve banka ve kurumların yüksek borç çevirme oranından faydalanabildiği için dış şoklara karşı dayanıklılığını korudu. Piyasalara erişim devam edeceğini öngörüyoruz ancak kısa vadede büyük ölçüde banka borçlanmalarından dolayı brüt dış finansman oranı 2007’den beri iki katına çıkarak yüzde 32’ye ulaştı. Bu yüzden bankaların daha kötü bir senaryoya karşı zayıflıkları arttı.

Ayrıca bankaların dış kaynakları rezerv opsiyon mekanizması dahilinde biriktirmesi brüt uluslararası rezervlerin tamamının TCMB kontrolü altında olmayabileceği anlamına geliyor. Böylece eğer büyük çapta bir dış likidite krizi yaşanırsa yetkililerin manevra yapma alanı daralmış oluyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-