ECONOMIST: “DEMOKRASİLER HER ZAMAN PİYASA DOSTU POLİTİKALAR ÇIKARAMADI”

Economist dergisi; referandum sonucunda piyasalardaki hareketliliğe dikkat çektiği  haber analizinde, “Demokrasiler her zaman piyasa dostu politikalar çıkarmadı. Sokaktaki seçmenin çıkarlarıyla uluslararası yatırımcıların çıkarları her durumda aynı çizgide olmayacak” diye yazdı.

“Demokrasiler her zaman piyasa dostu politikalar çıkarmadı. Sokaktaki seçmenin çıkarlarıyla uluslararası yatırımcıların çıkarları her durumda aynı çizgide olmayacak” ifadelerini kullanan Economist, “Eğer seçmenler gümrük vergisi, şirket ve en yüksek maaşlılara daha yüksek vergiler ve kamulaştırmayı desteklerse, bu durumda piyasalar ve döviz hareketleri zorlanır” dedi.

ABD seçimleri, Brexit oylaması ve Türkiye’nin anayasa referandumu arasında da benzerlikler olduğuna dikkat çeken  İngiliz dergisi, “Bu üç örnekte de, seçmenler arasında ‘keskin bir bölünme’ oldu ve zafer oylar arasındaki küçük bir farkla yakalandı. Üç örnekte de, zafer kazanan taraf desteği kırsal kesim ve küçük şehirlerden alırken büyük şehirlerdeki seçmen diğer tarafa oy verdi. Kazanan taraflar da çoğunluğu dar bir farkla kazandıklarını görmezden gelerek, radikal bir siyasi değişim için yeterli yetkiyi aldıklarını savundular” diye yazdı.

Demokrasilerin ancak belli bir mutabakat ortamı olduğunda ve seçmenin yasal olarak kendi tarafının yenilgisini kabul ettiği durumlarda en iyi şekilde çalıştığını vurgulayan İngiliz Economist dergisi, “İdeolojik ayrımın keskin olduğu ve seçim sisteminin ‘kazanan her şeyi alır’ mantığıyla sonuç verdiği durumlarda bu çok daha zor. Bu durum, piyasaları rahatsız edecek daha radikal siyasi değişimlere neden olur. Genel akış daha otoriter, yaşam standartları durgunlaşmış olan seçmenlere çekici gelen milliyetçi politikaların olduğu bir yapıya doğrudur. Bu politikalar ticari ortaklar ve komşu ülkeler üzerinde ters etki yapacak. Yatırımcılar yine de bazı otoriter liderlerin kısa dönem vergiler gibi politikalar oluşturabileceğine inanıyorlar. Uzun vadede bu gelişmeler yatırımcıları büyük ölçüde kaygılandıracaktır” değerlendirmeleriyle analizini noktaladı.