ECONOMIST: “USULSÜZLÜK İDDİALARI, ERDOĞAN’I KOVALAYACAK, GERİDE KUTUPLAŞMIŞ ÜLKE KALACAK”

Economist dergisi; 16 Nisan referandum sonuçlarını ele aldığı haberinde, “Erdoğan uzun süredir göz koyduğu güçlere şimdi sahip. Ama bu güçler, evde gerilim ve dışarıda yalnızlaşma gibi bir maliyetle geldi” diye yazdı.

Dergi ayrıca referandum sonuçlarına ilişkin usulsüzlük iddialarının Erdoğan’ı kovalayacağını öne sürdü.

Devletin radikal bir şekilde elden geçirilmesi için Türkiye’nin ‘Evet’ oyu verdiğini ancak sonuçların Erdoğan’ın beklediği zaferden farklı olduğunu belirten Economist dergisi, “Referandumda yüzde 51.4’le geçen ‘Evet’ oyları ‘Hayır’ oylarına oranla dar bir farkla öne geçti. 16 Nisan referandumu sırasında sandıkların kapanmasına yakın Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) mühürsüz zarf ve oy pusulalarını kabul etmesi tartışma yarattı” şeklinde kaydetti.

Muhalefetin itirazlarına; bununla birlikte uluslararası gözlemcilerden gelen seçimlerdeki usulsüzlük iddiaları üzerine şeffaf bir soruşturma yapılması yönündeki çağrılara dikkat çeken İngiliz dergisi,  birçok şehirde gerçekleşen protestolara da dikkat çekti.

Türkiye’nin 17 Nisan’da ‘hiç olmadığı kadar bölünmüş’ bir halde yeni bir güne uyandığını ifade eden dergi, “Oyların yeniden sayılması hemen hemen imkansız. YSK, 19 Nisan’da muhalefetin itiraz başvurusunu kabul etti ama bireysel usulsüzlük iddialarını araştıracağını söyledi. Erdoğan ise, yabancı gözlemcilere kaygılarını kendilerine saklamalarını söyledi. Bu iddialar Erdoğan’ı yıllarca kovalayacak ve geride hiç olmadığı kadar kutuplaşmış bir ülke bırakacak” yorumunda bulundu.

Washington Institute’tan Soner Çağatay’ın, “Erdoğan Atatürk’ten bu yana en tartışma götürmez lider olabilir ancak bu meşruluk meselesi Erdoğan’ın başına bela olacak” şeklindeki görüşlerine de yer veren Economist, “Rusya, Sudan, Macaristan gibi ‘model demokrasilerin izinde giderek Erdoğan’ı tebrik eden Amerika dışında, Batılı ülkelerin liderlerinin oylamayı olumlu karşılamadı. İngiltere, Almanya ve Avrupa Birliği (AB), tebrik etmek yerine diyalog ve bağımsız soruşturma çağrısı yaptı. Referandum günü de Erdoğan Avrupa’yla köprüleri yeniden kurmaya pek istekli görünmüyordu. Oylamanın yapıldığı gün bir kez daha komadaki AB müzakerelerini daha da baltalayacak olan, idam cezasını geri getirme arzusunu dillendirdi” ifadelerini kullandı.

‘Evet’ seçmenlerinin güçleri Erdoğan’ın elinde yoğunlaştırmanın karar süreçlerini geliştirdiğine inandıklarını belirten dergi; Ufuk adlı bir gencin, “Bundan sonra, Türkiye’yi halk yönetecek” şeklindeki sözlerini de aktardı.

Economist; Anayasa değişikliğine karşı çıkanların ‘tek adam şovu’ endişelerine ilişkin, “Eskiden iktidardaki AKP’ye yakınlığıyla bilinen yazar Ali Bayramoğlu, ‘Bu, tek adam iktidarının başlangıcı’ diyor. Bayramoğlu geçen ay yeni anayasaya ‘Hayır’ diyeceğini açıkladıktan sonra AKP destekçileri tarafından oy verdiği okulun önünde saldırıya uğradığını söylüyor” diye yazdı.

Erdoğan’ın resmi olarak AKP’ye katılacağını resmi referandum sonuçları açıklanır açıklanmaz duyurmasının beklendiğini vurgulayan dergi, “Bir ay içinde de, ülkenin en etkin yargı organı HSYK küçülecek ve yargı üyelerinin oylarıyla değil Meclis ve Cumhurbaşkanı’nın atamalarıyla oluşturulacak” dedi.

Economist; Erdoğan’ın yaptığı ilk açıklamaların referandum sonuçlarını baskılarını desteklemek için kullanacağı yönünde sinyaller verdiğine dikkat çektiği haberinde,  buna örnek olarak, referandumun resmi olmayan sonuçlarının açıklanmasından hemen sonra OHAL’in 19 Temmuz’a kadar uzatılması ve polisin hızla, protestolara katılan 38 kişiyi gözaltına almasını gösterdi.

"Seçmenlerin yarısının karşı çıktığı, hile iddialarıyla lekelenmiş ve açık tartışmaların imkansız kılındığı koşullarda yapılmış bir referandum, Türkiye’nin üstüne kaldı” diyen Economist, “Erdoğan uzun süredir göz koyduğu güçlere şimdi sahip. Ama bu güçler, evde gerilim ve dışarıda yalnızlaşma gibi bir maliyetle geldi” yorumuyla haber analizini noktaladı.