AKP'ye karşı CHP'yi desteklemek...


Bu seçimlerde AKP'ye karşı CHP'yi desteklemek gerektiğini iddia eden bir arkadaşımız şöyle yazmış: "L


enin, iki taktik de şöyle der; "eğer evinizde atılması gerek çöp varsa ve eğer sizin çöp arabanız bu pisliği bir defada atamazsa siz de onu iki defada atarsınız" der. Yani önce güçlü olan AKP sonra alanlar ve cemaat/küresel sermaye.. AKP gittiğinde polis o kadar zalim olamayacaktır. ve sakın ola ki arabanızın alamayacağı çöpleri bir defada atmaya kalkmayın. onları birleştirirsiniz."

Ah biz Türkiye sosyalistleri ne severiz İki Taktik, Ne yapmalı ve bazılarımız da Sol Komünizm Bir Çocuk Hastalığı kitaplarını... Çünkü onları tarihsel-sınıfsal konseptinden koparıp okuduğumuzda bizlerin milliyetçi, aşamacı, elitist ve reformist hülyalarımızı doğrulayan çok satır bulup çıkarırız... Oysa o kitaplarda da, Lenin'in "en temel olan şey iktidar merkezli bağımsız siyasettir ve bu nedenle sosyalistler hiç bir koşul altında burjuvazinin hiç bir kanadını, diğerine göre ehven-i şer mantığıyla desteklemez; desteklememelidir" genel tutumunun değişik koşullardaki anlatımına tanık oluruz yalnızca...Ve ayrıca bir önemli hatırlatma daha; Lenin Çara karşı burjuvazinin temsilcisi olan Kerenski'nin seçimlerde desteklenmesi önerisine şiddetle karşı çıkmıştı...Bugün ne AKP çardır  ne de CHP Kerenski... CHP Kerenski'den daha gerici bir burjuva partisi AKP'de Çar'a göre bayağı bayağı kapitalist bir partidir.. 
Arkadaşımız bu sözlerime karşı şu itirazı yapmış: " Neden? Lenin Atatürk ü destekledi. Bakınız ikinci dünya savaşı: SSCB-ABD-İngiltere ittifak yaptı..."
İkinci Dünya Savaşı ittifakını geçiyorum...Çünkü artık orada sosyalizmin Sovyet devletinin varlığını her ne pahasına olursa olsun korumaya indirgendiği ciddi bir yozlaşma bürokratlaşma süreci başlamıştı. İkinci Dünya Savaşı'nda bu nedenle yani salt SSCB'yi koruma adına ispanya, Yunanistan vb. devrimleri ihanete uğradı ve sosyalizmin kaçınılamaz yozlaşmasının ve mağlubiyetinin de böylece en temel taşları döşenmiş oldu.
Gelelim M.Kemal'in desteklenmesine, elbette sosyalistler emperyalistlere ve sömürgecilere karşı mücadele eden ulusal hareketleri desteklerler; ama bu destek önce burjuvazi iktidarı alsın bağımsızlığı ilan etsin sonra sosyalizm işine bakarız biçiminde olmaz. Size M.Suphi'nin Sovyetler'den Türkiye'ye gelirken ki perspektifini, ki Lenin'in yanından geliyordu, okumanızı öneririm. M.Suphi ve arkadaşları aynen şöyle der TKP Programı 10. maddede  “...bugünkü yönetim biçimi ve tarzıyla burjuva demokrasisine ayak basmış olan Türkiye’de sınıf savaşımı ilkel gelişim dönemini yaşamaktadır: Bugün Türkiye’de egemen ve yağmacı Antanta devletlerine karşı devam eden ulusal kurtuluş hareketine yoksul sınıfların katılması, ‘düşmanın düşmanı’ ile, yani yabancı kapitalizmin egemenliğine karşı, kendi içindeki vurguncu ve yağmacı küçük burjuvazi ile birlikte savaşım içeriğine bürünmektedir” denildikten sonra şu önemli saptama yapılmaktadır: “ Bununla birlikte bir taraftan emperyalistlere karşı yürütülen savaşın devamı, diğer taraftan özellikle toplumsal devrimin Avrupa’da yayılması, sınıf bilincinin olgunlaşması ve gelişmesini önemli ölçüde etkileyerek Türkiye’deki hareketlerin toplumsal bir içerik almasına yardım etmekte ve sosyalizmi temel alan işçi ve yoksul şuraları cumhuriyetinin kurulmasına uygun şartları hazırlamaktadır.”
Suphi ve arkadaşları burjuva ulusal savaşı sosyalist toplumsal kurtuluş savaşına dönüştürmek amacıyla ülkeye geldiler ama ne yazık ki Kemalizm tarafından katledildiler. Suphi'nin ölümünden sonra TKP'ye egemen olan Ş.Hüsnü çizgisi ise önce emperyalizmle ve feodalizmle mücadele eden Kemalistleri destekleyelim; bu görev bittiğinde ileride ikinci çöpü, yani Kemalizm'i de hedefleriz diyorlardı ve Ş. Hüsnü Komintern tarafından sınıf uzlaşması ve ihaneti ile suçlanıyordu sık sık...
Kaldı ki bugünkü CHP'nin anti emperyalist ve anti feodal ilerici burjuvazi ile hiç bir benzerliği olmadığını, bilakis emperyalizm ve yerli gerici sermaye güçleriyle dost ve müttefik bir güç olduğunu da, bu küçük fakat önemli ayrıntıyı da(!) hatırlatmama bilmem gerek var mı?


 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-