TIMES: “ERDOĞAN’IN KAYBETMESİ HEM TÜRKİYE HEM DE KOMŞULARI İÇİN İYİ OLACAK”
Times gazetesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP
hükümeti hakkındaki yosuzluk iddialarını ele aldığı haberinde, “10 yıldan uzun
bir süredir ilk kez Recep Tayyip Erdoğan’ın bir seçim kaybetmeye yakın
olabileceği söyleniyor ve bunun hem Türkiye, hem de komşuları için iyi bir şey
olacak” diye yazdı.
İngiliz Times gazetesi, ‘İktidar yozlaştırır’ başlıklı haber
analizinde, “Laik Türkiye’nin başbakanın kayırmacı tavırlarını cezalandırma
şansı var. 10 yıldan uzun bir süredir ilk kez Recep Tayyip Erdoğan’ın bir seçim
kaybetmeye yakın olabileceği söyleniyor ve bunun hem Türkiye, hem de komşuları
için iyi bir şey olacak” yorumunda bulundu.
“Rüşvet skandalı seçim kampanyasında Erdoğan’ın peşini
bırakmıyor” diyen İngiliz gazetesi, Büyükçekmece mitinginde Erdoğan’ı ‘Hoş
geldin büyük usta’ yazılı bir pankart karşıladı ancak Erdoğan’ın birkaç bin taraftarına konuştuğu yerin biraz
ötesindeki Büyükçekmece sakinleri adının anılmasından öfkelendi” ifadelerini
kullandığı haberinde, “Yakındaki bir manavda bir müşterinin ‘Halk onun nasıl
bir hırsız olduğunu anladı. O bir vatan haini ve asılacak” şeklindeki sözlerini
de aktardı.
Gazete haberine şöyle devam etti:
“Erdoğan’ın kendisi 30 Mart’taki seçimlere girmeyecek olsa
da, yerel seçimler sadakat olduğu kadar nefret de uyandıran bir lider hakkında
kutuplaştırıcı bir referanduma dönüştü. Ankara ve İstanbul’da belediye
başkanlığı yarışı yapılacak ve Erdoğan’ın partisinin ikisini de kazanacağı
kesin değil. Yolsuzluk iddialarının tetiklediği bir meşruiyet kriziyle karşı
karşıya kalan Erdoğan seçmenlerden sandıkta AKP’yi destekleyerek kendisini
aklamalarını istedi”.
Yolsuzluk skandalına karşın son kamuoyu yoklamalarına göre
AKP’nin yüzde 42 ila 47 oy alacağının ifade edildiğine dikkat çeken Times,
“Seçimden önce yeni iddiaların gündeme gelmesi bekleniyor ve seçimde beklenenden düşük oy alınması
Erdoğan’ın başbakanlığında sonun başlangıcı olabilir” derken, Milliyet yazarı
Aslı Aydıntaşbaş’ın, “Yüzde 40’ın altında oy alınması AKP içinde liderliğinin
daha fazla sorgulanması anlamına gelebilir” şeklindeki görüşlerine de yer
verdi.
Gazete şöyle devam etti:
“Erdoğan yolsuzluk iddialarını Türkiye’nin geleceği adına
bir ölüm kalım mücadelesi olarak tanımlıyor ve iddiaları ülkenin siyasi ve
ekonomik çöküşünü amaçlayan iç ve dış düşmanların uydurduğunu savunuyor. Seçim
konuşmalarında birçok kez kendini 1950’de ülkenin ilk serbest seçimlerinde
iktidara gelen Adnan Menderes’e benzetiyor. Erdoğan gibi Menderes de karizmatik
ve popülist bir liderdi ve iktidarının son yıllarında otoriter bir tutum
almıştı. 1960’taki askeri darbeyle devrildi, yargılandı ve asıldı. Erdoğan
Bakırköy’deki mitingde ‘Menderes’e yaptıklarını bana da yapmak istiyorlar’
dedi. Rakiplerini ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi’nin temsil ettiği
eski laik seçkinler, müphem dış güçler ve ABD’de yaşayan imam Fethullah
Gülen’in liderliğindeki İslami hareket olarak saydı. Erdoğan seçmenden oy
isterken etkileyici siciline işaret ediyor. 11 yıllık iktidarında dev altyapı
programları ve sağlıkta reformlar gerçekleştirdi, dindar çoğunluğun üzerindeki
laik kısıtlamaları kaldırdı ve Türkiye’nin bölgesel bir güç olarak ortaya
çıkmasına liderlik etti”.
Seçim mitingindeki kalabalığın arasında bulunan Şemsi Özata
adlı bir seçmenin ‘Erdoğan sayesinde Türkiye başka bir döneme, başka bir
yüzyıla girdi. Herkesin yolsuzluk iddiaları doğru olsa bile Erdoğan’a oy
vereceğim’ şeklindeki sözlerini aktardığı haberinde, ‘Fatma Murat adlı bir
seçmenin de "Yolsuzluk hep vardı. Ama aynı zamanda bizim için çok çalıştı’
dediğine dikkat çekti.
“Ancak başka yerlerde iddialar Erdoğan nefretini genel
olarak meşruiyetinin sorgulanmasına dönüştürdü. Bir yıl önce Türkiye’nin
frenlenemeyen başbakanı Batı’ya olağandışı gibi görünen bir sorun çıkardı.
Popüler, demokratik yollardan seçilmiş ve ekonomide çok başarılı bir liderin
tırmanan İslamcılığına nasıl yanıt verilmeli? Erdoğan artık o kadar da özel
görünmüyor. Hala büyük ekonomik büyümeye işaret edebilir. Ama bu göz korkutucu
derecedeki çok yakından idaresi sayesinde olduğu kadar, buna rağmen de
olabilir. Artık iddia edemeyeceği şey de ahlaki üstünlük. Geçen yaz 11 kişinin
öldüğü, binlerce kişinin de yaralandığı çatışmalarda, İstanbul’daki barışçıl
protestoculara karşı güç kullanıp, bir çadır kenti dümdüz etti”
değerlendirmelerinde bulunan İngiliz Times gazetesi haberini, “Telefon
konuşmalarında adalet bakanından laik bir rakibine karşı soruşturmayı
hızlandırmasını istediği duyuldu. Yandaşları üzerinden milyonlarca dolarlık
yolsuzluk iddialarıyla ilişkilendirildi. Buna 2,5 milyar Dolarlık köprü projesi
de dahil. Erdoğan’ın yolsuzluk iddialarını soruşturan, yüzlerce yargıç ve
binlerce polisin kovulmasını ya da görev yerinin değiştirilmesini ayarladı. Son
olarak da iktidarına karşı çıkan ABD’deki bir din adamının zarar veren
iddialarını yaymak için kullanıldığından Facebook ve Youtube’u kapatma
tehdidinde bulundu. Erdoğan kirli oyunların kurbanı olabilir. Öyleyse şimdiye
kadar bunun bu işin ayrılmaz bir parçası olduğunu öğrenmiş olmalı. Anadolu’daki
esaslı Müslüman desteği sayesinde üç kez, özgür ve adil olarak değerlendirilen
seçimleri kazandı. Bu destek her zamanki kadar güçlü, ama laik kentli rakipleri
de her zamankinden daha öfkeli. Bu ayki yerel seçimlerde bunu gösterme şansları
olacak. Eski kalesi İstanbul’u kaybetmek yüzüne atılacak yararlı bir tokat
olur” ifadelerini kullanarak noktaladı.
Yorumlar
Yorum Gönder