Başbakan Erdoğan’ın Almanya’ya gerçekleştireceği ziyaret dış basında yankılandı.

 

DER TAGESSPİEGEL: “ERDOĞAN KÖLN’DE MEMNUNİYETLE KARŞILANMAMALI”

Der Tagesspiegel gazetesi, Başbakan Erdoğan’ın Almanya’ya gerçekleştireceği ziyareti ele aldığı yorumunda, “Erdoğan Köln’de memnuniyetle karşılanmamalı” diye yazdı.

“Recep Tayyip Erdoğan gittikçe daha az, demokratik ve belli bir dönem seçilmiş bir hükümet başkanı gibi davranıyor” diyen Alman Der Tagesspiegel gazetesi, “Aksine, yolsuzluk ve görevin kötüye kullanılmasının kendisini durduramadığı, demagojik bir otokrat gibi davranıyor. Bu nedenle, acaba kendisi Köln’de memnuniyetle karşılanmalı mı? Hayır. Köln’de konuşmasına izin verilmeli mi? Evet. Erdoğan’ı, Alman hükümeti davet etmedi ve bu nedenle de daveti geri çekemez. Köln ziyareti, resmi misafirlik hakkı doğuran bir resmî ziyaret değil. Öyle ki, kamuya açık bir konuşma çağrısı bile içermiyor. İşte bu durum Erdoğan’ın, son derece nazik eleştirilerine karşı sözlü çıkışlarda bulunduğu Almanya Cumhurbaşkanı Gauck’un kısa süre önceki Türkiye ziyareti ile aradaki farkı oluşturuyor” şeklinde kaydetti.

NÜRNBERGER NACHRİCHTEN:  “ERDOĞAN’IN SEÇİM ATMOSFERİ YARATMASINA TAHAMÜL ETMEK ZOR”

Nürnberger Nachrichten gazetesi, “Kimi zaman, Erdoğan’ın Alman topraklarında kendi ülke insanında seçim mücadelesi atmosferi yaratmasına tahammül etmek çok zor” dedi.

Alman gazetesi haberine şöyle devam etti:

“Kimi zaman, Erdoğan’ın Alman topraklarında kendi ülke insanında seçim mücadelesi atmosferi yaratmasına tahammül etmek çok zor. Zira konuşması her seferinde, buradaki insanların da Başbakanı olduğu ve bir bölümü on yıllardır burada yaşayan Türklerin yeni memleketleriyle kaynaşmalarının önemli olmadığına dair gizli mesajı da içeriyor Ama ne var ki, bununla birlikte Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un son Türkiye ziyaretinde görüldüğü üzere, kendisi hiçbir surette eleştiri kabul etmiyor”.

KIELER NACHRİCHTEN: “ERDOĞAN’IN KONUŞMASINA İZİN VERMEMEK KATI DİNDARLARIN DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAK OLUR”

Kieler Nachricten gazetesi, “Erdoğan’ın konuşmasına izin vermemek, hiç şüphesiz Almanya’daki en sadık yandaşlarının, Alman toplumuna uyum gösterme isteği olmayan katı dindar Türklerin değirmenine su taşımak olacaktır” diye yazdı.

“Erdoğan’ın Köln’de konuşmasına izin verilmesi gerektiğini söylerken Böylesi, öngörülemeyen, görgüden uzak bir politikacının Almanya’da konuşmasına izin verilmeli mi? Evet, tabii ki verilmeli. İzin verilmemesi Erdoğan ve AKP’liler tarafından, Gauck’a yönelik eleştiriler konusunda kısasa kısas yapıldığı şeklinde izah edilecektir” diyen Alman Kieler Nachricten, “Erdoğan’ın ağzını kapatarak, fikrini söylemesini engellemek, Almanların demokrasi anlayışına uygun değil. Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de demokrasimizin buna dayanıklı olduğunu belirtti. Erdoğan’ın konuşmasına izin vermemek, hiç şüphesiz Almanya’daki en sadık yandaşlarının, Alman toplumuna uyum gösterme isteği olmayan katı dindar Türklerin değirmenine su taşımak olacaktır. Bundan kaçınmalıyız” şeklinde kaydetti.

GENERAL-ANZEİGER: “ERDOĞAN’IN MASKESİ DÜŞÜYOR, KRAL ÇIPLAK”

Bonn merkezli General-Anzeiger gazetesi, “Her zaman kendini sade insanların savunucusu olarak sunan Erdoğan’ın maskesi, iktidarının üzerine titreyen normal bir siyasetçi gibi davranmasıyla birlikte düşüyor: Sultan çıplak” dedi.

Almanya’da yayınlanan General-Anzeiger yorumuna şöyle devam etti:

“Erdoğan’ın, Soma’daki faciadan henüz birkaç gün sonra ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri için yurtdışındaki Türklerin oylarını toplamaya çıkması, bir bumerang gibi ters etkiye yol açabilir" görüşünü dile getirdikten sonra"Her zaman kendini sade insanların savunucusu olarak sunan Erdoğan’ın maskesi, iktidarının üzerine titreyen normal bir siyasetçi gibi davranmasıyla birlikte düşüyor: Sultan çıplak”.

KÖLNER STADT-ANZEİGER: “ERDOĞAN, YURTDIŞINDAKİ TÜRKLERİN OYLARINA BEL BAĞLADI”

Kölner Stadt-Anzeiger, Erdoğan’ın Köln ziyaretinin, siyasi hesapları olduğunu ve Erdoğan’ın yurtdışındaki Türklerin oylarına bel bağladığını yazdı.

“Pek çok gözlemci, Türk ana akım medyası üzerindeki kontrolü ve Meclis’teki muhalefetin zayıflığı nedeniyle Erdoğan’ın aday olması durumunda Ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanacağı görüşünde ifadelerini kullanan Alman gazetesi yorumunu, “Ama bunun için, partisinin Mart ayındaki yerel seçimlerde aldığından yaklaşık yüzde 5 daha fazla oya ihtiyacı var. Bu nedenle Başbakan, yurtdışında yaşayan ve yurtdışından ilk kez oy kullanacak 2 milyon 600 bin Türk’ün oylarına bel bağlıyor. Bu nedenle cumartesi günü Köln’deki seçim kampanyası etkinliği Erdoğan açısından son derece önemli” sözleriyle noktaladı.

FRANKFURTER ALLGEMEİNE: “ERDOĞAN’IN GAUCK’A MİSİLLEME OLASILIĞI YÜKSEK”

Frankfurter Allgemeine gazetesi Başbakan Erdoğan’ın Almanya başbakanı Gauck’a misilleme olasılığının yüksek olduğunu yazdı.

Almanya’nın önemli gazetelerinden Frankfurter allgemeine, “Başbakan Erdoğan’ın Almanya’da, bir süre önce Türkiye’de hükümeti eleştiren Alman Cumhurbaşkanı Gauck’a misilleme yapma olasılığı yüksek. Erdoğan’ın Alman hükümetini, kısa süre önce Türkiye’yi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gauck’un Türk hükümetini eleştirdiği gibi eleştirmesi tehlikesi, tehdit olarak kalmayacakmış gibi görünüyor. Gauck’un endişesi, Erdoğan ve partisi AKP’nin yönetiminde giderek özgürlük, güvenlik ve hukuk alanından uzaklaşan bir Türkiye’ye yönelikti. Ama Erdoğan’ın endişesi Almanya’daki hukuk devleti ya da demokrasiye yönelik değil. NSU cinayetler serisi onun için, içinde dini ve kültürel azınlıklara yer olmayan kendi Türk milliyetçiliği projesini harekete geçirmek için sadece bir araç” şeklinde kaydetti.

 SAARBRÜCKER ZEİTUNG: “BÖYLE BİR BAŞBAKANLA AB ÜYESİ OLUNMAZ”

Saarbrücker gazetesi ise, “Böyle bir başbakanla AB üyesi olunmaz” diye yazdı.

Alman Saarbrücker yorumuna şöyle devam etti:

“Erdoğan, Köln’de yapmayı planladığı konuşması ile konuk olarak sahip olduğu hakları suistimal ettiği gibi, Almanya’daki Türklere de zarar veriyor" görüşünü öne süren Saarbrücker Zeitung gazetesi de "Erdoğan, kutuplaştırma politikası doğrultusunda Türkleri kullanıyor. Avrupa Parlamentosu seçimlerinin bir gün öncesinde, Türkiye’nin Avrupa perspektifine de zarar veriyor, zira Almanya ve Avrupa’daki herkes şunu anlayacak: Böyle bir başbakanla, Türkiye hiçbir zaman Avrupa Birliği üyesi olamaz”.

MANNHEİMER MORGEN: “ERDOĞAN’IN ALMANYA’DAKİ SEÇİM KAMPANYASI KATLANILMASI ZOR DÜŞÜNCE”

Mannheimer Morgen gazetesi de “Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın Almanya’da cumartesi günü seçim kampanyası yapacak olması, katlanılması zor bir düşünce” dedi.

Alman Mannheimer Morgen gazetesi ayrıca şu değerlendirmelerde bulundu:

“Sözde çok dindar olan bu kişiden, ötekilere hoşgörü ve sevgi beklemek artık imkansız. Erdoğan belki de Köln’de cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklayacak. Bu nedenle, Lanxess Arena’yı, verdiği sözlerin aksine, kendi seçim kampanyası için kullanması muhtemel. Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın Almanya’da cumartesi günü seçim kampanyası yapacak olması, katlanılması zor bir düşünce. Alman politikacıların, Erdoğan’ın Köln konuşmasını engellemeye çalışması anlaşılır olsa da Erdoğan’ın konuşmasını engellemek için gerçekten de elle tutulur bir şey var mı? Tabii ki yetkili kurumlar, güvenliği gerekçe gösterebilir, fakat sansür iddiaları ortaya atılır ve demokrasi ağır bir ipoteğin altına girmiş olur”.

WALL STREET JOURNAL: “BERLİN’İN UYARISI, TÜRKİYE’DEKİ HIRÇIN SİYASETİN TÜRK DİASPORASINA YAYILMASINDAN KORKULDUĞUNU GÖSTERİYOR”

Wall Street Journal Başbakan Erdoğan’ın Almanya’ya gerçekleştireceği ziyaret ve gelen tepkilere dikkat çektiği haberinde, “Berlin’in uyarısı, Türkiye’deki giderek hırçınlaşan siyasetin Almanya’daki Türk diasporasına yayılmasından kaygı duyduğunu gösteriyor” diye yazdı.

ABD iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal, “Wall Street Journal, “Alman hükümeti, Türk Başbakanı’ndan Köln’de yapılacak mitingde büyük bir hassasiyetin hakim olmasını isteyerek Türkiye ile Avrupa komşularıyla bozulmakta olan ilişkilere vurgu yapıyor. Maden faciası protestolarının sert biçimde bastırılması Türkiye’de hızlanan bir otorite kaymasının olduğu yönünde yurt içinde ve Batı’da dile getirilen iddialara katkıda bulundu. Berlin’in uyarısı, Türkiye’deki giderek hırçınlaşan siyasetin Almanya’daki Türk diasporasına yayılmasından kaygı duyduğunu gösteriyor” dedi.

FINANCIAL TIMES: “ALMANYA’DAKİ ELEŞTİRİ ERDOĞAN’IN OTORİTERLİĞİNE KARŞI BÜYÜYEN ULUSLARARASI RAHATSIZLIĞI YANSITIYOR”

Financial Times gazetesi de Erdoğan’ın Almanya ziyaretine gelen tepkilerle ilgili olarak, “Almanya’daki eleştiri, aynı zamanda Türk Başbakanının ülkenin ilk doğrudan cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanırken yaygın biçimde artan otoriter tarzı olarak görülen tarzına büyüyen uluslararası rahatsızlığı da yansıtıyor” yorumunda bulundu.

İngiliz Financial Times gazetesi, ‘Alman Politikacılar, Erdoğan’ın Köln’de Seçim Öncesi Miting Planına Saldırıyorlar’ başlığını kullandığı haberinde, “ Erdoğan’ın planı Soma faciasını ele alma tarzına kızan Alman politikacılardan bir eleştiri fırtınasıyla karşılaştı. İktidar koalisyonunu oluşturan üç partiden üst düzey politikacılar planlanan ziyarete saldırdılar. Hükümet, artan koroya katılmayı reddetse de Erdoğan’ın, Almanya’daki yüz yüze geleceği siyasi husumet boyutu konusunda pek bir kuşkusu olmayacak. Almanya’daki eleştiri, aynı zamanda Türk Başbakanının ülkenin ilk doğrudan cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanırken yaygın biçimde artan otoriter tarzı olarak görülen tarzına büyüyen uluslararası rahatsızlığı da yansıtıyor” ifadelerini kullandı.