Birey ve demokrasi

Birey sorgulamayı, itiraz etmeyi ve başkaldırmayı meşru hakkı gören ve gerektiğinde bu hakkını kullanan insan demektir. Birey topluma ve tarihe karşı sorumluluğu olduğunu düşünen ve tarihin akışına tek başına değilse bile, örgütlenerek ve mücadele ederek etkide bulunabileceğini; dahası bunun bir hak olduğu kadar birey ve vatandaş olmanın kaçınılmaz kıldığı bir görev olduğunu içselleştiren insandır.
Henüz en kamil biçimiyle değilse bile, embiryon haliyle bireyin ortaya çıkışı; en ilkel haliyle demokrasinin varlığının gerek şartıdır. Kamil (ileri-olgun) demokrasi, bireyin kamilleşmesi oranında olanaklı olabilecektir.
Ne gariptir ki Türkiye'de bugün ileri demokrasi dedikleri, en ilkel haliyle bile bireyin varlığına değil; tam aksine bireyden itiraz etmeyen. sorgulamayan, isyan etmenin meşru bir hak olduğu idrakinden hiç nasiplenmemiş itaatkar cemaat üyesi üzerinde yükseltilmeye çalışılmaktadır.
Bunun için bu demokrasi bir yalandan ibarettir ve gerçekleşen ileri demokrasi değil;  ilkel burjuva demokrasisinden önce neo-liberal ve neo-teokratik otoriterizme ve oradan da açık bir diktatörlüğe doğru bir dönüşümdür.
Gezi eylemlerinin arkasındaki çok önemli faktörlerden biri de, "birey" olmaktan vazgeçmeyenlerin, bireyi yok etmeye yönelik bu gidişata itirazıdır
Kamillik elitizmi de popülizmi de aşan/dıştalayan bir durumdur... kamillik zira salt ya da temelde okul eğitimi ile değil toplumsal mücadelenin eğitimiyle de (sentezlenerek biriktirilen) deneyimle oluşan bir şeydir... Yani bir ilkokul mezunu k...
kamil demokrasi salt oy ve sandık demokrasisi değildir; çok oy kadar örgütlülük, eylem, bilim ve sanatın da kendi araç ve yöntemleriyle etkili olabildiği bir demokrasidir.
evet kamillik gerçek anlamda birey oluştur ve gerçek anlamda birey oluş; yalıtılmış bireyin bir hiçlik olduğunu, bireyin bir ilişkisel (toplumsal-doğasal) bir kimlik olduğunun idraki demektir aynı zamanda... Ya da kendisinin o ilişkiselliğin anlamlı bir parçası (ama parçası) olduğunda hiçlikten kurtulabileceğini... Kamil insan "her şeyi en iyi ben bilirim. en iyi, en doğru ben karar veririm" diye düşünemeyecek kadar epistomolojik ve etik açıdan toplumcudur.


 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-