Deutsche Welle, Gezi’nin 1. yıldönümünde yapılacak gösterilere dikkat çektiği haberinde, “Erdoğan polisleri yeniden binlerce göstericinin üzerine salmak yerine, gösterileri hoşgörü ile karşılayabilir” dedi.



Deutsche Welle, Gezi’nin 1. yıldönümünde yapılacak gösterilere dikkat çektiği haberinde, “Erdoğan polisleri yeniden binlerce göstericinin üzerine salmak yerine, hükümet karşıtı gösterileri demokrasinin bir parçası olarak hoşgörü ile karşılayabilir” dedi.

“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın iç politikada barış ve huzurun sağlanması için az da olsa sahip olduğu şans, tam da bu noktada yatıyor. Erdoğan polisleri yeniden binlerce göstericinin üzerine salmak yerine, hükümet karşıtı gösterileri demokrasinin bir parçası olarak hoşgörü ile karşılayabilir” ifadelerini kullanan Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle, “Ama Gezi protestolarından bir yıl sonra yiye doğru bir dönüşüm olması yerine yeniden ağır çatışmaların olmasından korkuluyor. Gezi protestolarının 1. yıldönümünde Türkiye’nin durumu tartışılıyor ve Türkiye bir yıldır sadece Gezi protestolarıyla değil, Erdoğan’ın açıklamalarıyla da sık sık gündemde” dedi.

 Deutsche Welle haberine şöyle devam etti:

“Barışçıl göstericiler 28 Mayıs 2013 tarihinde, İstanbul Taksim Meydanı’ndaki küçük yeşil alana yapılması istenen, vazgeçilmesi mümkün olan inşaata karşı bir inisiyatif geliştirdi. Protesto gösterilerinde polisin sergilediği merhametsiz tavrı yansıtan, demokratik bir hukuk devletine hiç de yakışmayan görüntüler, hem Türk, hem de uluslararası kamuoyunu şoke etti. Çok sayıda sivil toplum örgütü, Başbakan Erdoğan’ın yönetim tarzını protesto eden gösterilerin yıldönümü dolayısıyla özellikle Taksim Meydanı’nda yeniden protestolar düzenlenmesi çağrısında bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın iç politikada barış ve huzurun sağlanması için az da olsa sahip olduğu şans, tam da bu noktada yatıyor. Erdoğan polisleri yeniden binlerce göstericinin üzerine salmak yerine, hükümet karşıtı gösterileri demokrasinin bir parçası olarak hoşgörü ile karşılayabilir. Partisi mutlak çoğunluğa sahip olan bir Başbakandan daha fazla hoşgörü beklenebilir. Böylece başka biri olabileceği, farklı davranabileceği yönündeki iradesini de göstermiş olur. Kendisine karşı olan politikacılar, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve farklı düşünenlerle diyaloğa hazır olduğunu gösteren küçük bir kanıt, NATO üyesi ve AB’ne üyelik gayretinde bir ülkenin Başbakanı olarak Arap ülkelerindeki devrik despotlarla hiç de hoş olmayan bir biçimde kıyaslanmasını da boşa çıkaracaktır”.

“Ancak Erdoğan böyle bir yol izlemeyecek” diyen Alman yayın kuruluşu, “Kısa bir süre önce kendisini eleştiren Avrupa medyası ve Alman politikacılara yönelik olarak yaptığı sözlü saldırılarla, mantıklı davranmasını bekleme yönündeki beklentilerin bir kez daha boşa çıkacağını gösterdi. Gezi protestolarından bir yıl sonra iyiye doğru bir dönüşüm olması yerine yeniden ağır çatışmaların olmasından korkuluyor. Ekonomik gelişmenin daha da güçlendirilmesi, sağlamlaştırılması için sakin bir politika izlenmesi gibi, Avrupa-Türkiye ilişkilerinin en kısa sürede sakinleşmesi, rahatlaması yönündeki umutlar da şimdilik uzak görünüyor”.

Batı’nın Suriye, Irak, İran, Kafkaslar ya da Ukrayna gibi ülkelerdeki krizlerde güvenilir bir müttefik olarak Türkiye’ye ihtiyacının olduğunu da kaydeden Deutsche Welle, “Ancak siper olarak düşünülen Türkiye’de çatlaklar var. Bu çatlaklar, Erdoğan ülkeyi demokratik açıdan meşru siyasi bir güç olarak sağduyulu yönetmediği sürece her gün biraz daha büyüyor. Bu duruma Erdoğan’ın stresli durumlarda dayanıklı olmayı ve yurtiçi ve yurtdışından gelen eleştirileri teskin etme yeteneğine sahip olmayı öğrenmesi de dahil. Ancak bugüne dek olanlara bakılacak olunursa, Erdoğan bunu yakın gelecekte başarabilecek gibi görünmüyor”.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAPAZIN BAĞI: BİR CENNET PARÇASININ HİKAYESİ...

ANKARA’NIN İKİ YÜZYILANA DAMGA VURMUŞ BİR TARİHİ YAPIT: ABİDİNPAŞA KÖŞKÜ

şarap,kadın,şiir...-şiir-